Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/310 E. 2021/812 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/310 Esas – 2021/812

T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA VERİLEN
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/310
KARAR NO : 2021/812

BAŞKAN : ….
KATİP : ….

DAVACI : ….
DAVALI :….
….

DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/07/2020
KARAR TARİHİ : 04/11/2021
G. K.YAZILDIĞI TARİH : 04/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1.Davacı vekili iddiasında özetle; Müvekkili şirketin ana hissedarı ve yönetim kurulu başkanı ve temsil ve ilzama tek yetkilisi olan … ‘in 07.08.2019 tarihinde vefat ettiğini, davalı …’in yönetim kurulu başkan vekili olması nedeni ile şirketin yönetim kurulu organının teşekkülü için TTK uyarınca yapması gereken hususun ya TTK madde 363 uyarınca ilk genel kurulda hissedarlara sunulmak üzere yönetim kuruluna yeni bir üye çağrılarak temsil ve ilzama yetkileri hususunda karar alınmasını sağlamak ya da şirketin olağanüstü genel kurul yapılması için gerekli işlemleri tesis ederek genel kurul tarafından yönetim kurulu üyelerinin seçilmesini sağlamak olduğunu, ancak davalının yapmak zorunda olduğu bu görevlerini ifadan şahsi menfaat temin etmek amacı ile kaçındığını, davalının yönetim kurulu başkan yardımcısı olduğu davacı şirkete, şirket adına cevap vermeye yetkili kimse olmadığını bilerek Ankara 41. Noterliği’nin 27.09.2019 tarih ve 20256 yevmiye numaralı ihtarnamesinde 141.210 ABD ve 73.071,91TL alacaklı olduğunu ve 1 hafta içinde ödenmemesi halinde yasal yollara başvuracağını ihtar ettiğini, şirket adına yetkili kimse bulunmadığından müteveffa …’in tek mirasçısı olan … tarafından Ankara ….. Noterliği nezdinde 01.01.2019 tarihli ihtarname cevap verilerek görevleri hatırlatılarak uyarıldığını, yine davalı ve diğer yönetim kurulu üyesi …’e Ankara …. Noterliği’nin 09.09.2019 tarih ve 28936 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile müteveffanın payının mirasçı olarak … adına pay defterine işlenmesi, velisi…’ın yönetim kurulu üyeliğine çağrılarak yönetim kurulunun tamamlanmasının ihtar edildiğini, dava dışı … tarafından da davalıya Ankara ….. Noterliği’nin 11.09.2019 tarih ve 26092 yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek belirtilen işlerin yapılması ve 13.09.2019 tarihinde, mazeretinin bildirilmesi halinde 16.09.2019 tarihinde yönetim kurulunun toplanmasının ihtar edildiğini, davalının ihtarlara cevap vermediğini, yönetim kurulu toplantısına da katılmadığını, bu hususta 16.09.2019 tarihinde tutanak tutulduğunu, dava dışı … tarafından 16.09.2019 tarih ve 2019/4 sayılı yönetim kurulu kararı alınarak 18.10.2019 tarihinde olağan genel kurul yapılması kararı alındığını ancak karar yeter sayısını taşımadığı gerekçesiyle Ticaret Sicil Gazetesi tarafından ilan yapılmadığını, bunun üzerine mirasçı … tarafından Ankara ….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/503 E. Sayılı dosyasıyla genel kurula izin davası açıldığını, davalının davanın reddini talep ettiğini, davalının 21.01.2020 tarihinde Ankara … Müdürlüğü’nün 2020/753 sayılı dosyası ile icra takibine başladığını, … tarafından Ankara ….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/63 E. ayılı dosyası ile itiraza izin davası açıldığını, mahkemece tedbir kararı verilmemesi nedeniyle takibe itiraz edilemediğini, davalının başlattığı takip nedeniyle müvekkili şirketin tüm banka hesaplarına haciz konulduğunu, takip nedeni ile 203.389,85.TL icra harcı ve 104.055,96.TL. vekalet ücreti ödemek zorunda kaldığını, davalının icra takibi yaparak şirketin zarara uğramasına sebebiyet verdiği gibi banka hesaplarına haciz koyarak şirketin ticari itibarına da zarar verdiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalının yönetim kurulu başkan vekili olarak TTK emredici hükümlerine aykırı davranarak şirketin yönetim kurulu eksik üyenin tamamlatılmasına ve genel kurul yapmasına engel olarak kanunen zorunlu organın oluşmasına engel olarak ticari itibar kaybına sebebiyet vermesi nedeni ile 100.000,00TL’nin dava tarihi itibarıyla avans faiziyle tahsili ile yine yönetim kurulu başkan yardımcısı olan davalının görevlerini yerine getirmesi halinde alacağını tahsil etme imkanı varken, görevlerini yerine getirmeyerek şirketi temsilcisiz bırakması ve şirketin temsil ve ilzam yetkilisini seçmeyerek ve bu durumu bilerek yaptığı icra takibi nedeni ile şirketin ödemek zorunda kaldığı 203.389,85.TL. icra harç ve masrafı ile 104.055,96.TLvekalet ücreti nedeni ile toplam 307.445,81.TL.’nın icra dosyasına ödeme tarihi itibarı ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davalı vekili savunmasında özetle; şirketin % 19,4 hissisinin müvekkiline, 113,96 hissesinin eşi ….’e ve %13,56’sı kızı …. ‘ye ait olup, geriye kalan %52,24 hisse de oğlu muris …”e ait iken 07.08.2019 tarihinde vefatıyla tek mirasçısı müvekkilinin torunu …’”e intikal ettiğini, müvekkilinin bugün için 90 yaşında olduğunu, davacı şirketin hisselerini müvekkilinin devir bedelini ödeyerek devralmasıyla … ailesinin kontrolüne geçtiğini, şirketin hisse devir bedelinin tamamının müvekkilince ödendiğini, çocuklarının da işleri öğrenebilmesi için başta müteveffa selim olmak üzere eşi ve çocukları arasında paylaştırdığını, yaşının ilerlemesi ve çocuklarının daha fazla sorumluluk alarak sahiplenmesi amacıyla müvekkilinin işlerden kendisini çektiğini, maddi ve manevi desteğini hissettirerek arka planda kalmayı tercih ettiğini, davacı şirketin 25.01.2007 tarihinden vefatına kadar tek ve tam yetkili … tarafından yönetildiğini, müteveffa … ile…’ın 2004 yılında oğulları …’in dünyaya geldiğini, … ‘in …. ile 17.02.2017 tarihinde boşandığını, …’in yaşının küçük olması nedeniyle velayeten annesi… tarafından temsil edildiğini, müvekkilinin pasif husumet ehliyeti bulunmadığını, yönetim kurulu üyesi …’nın 02.01.2019 tarihinde istifasının ardından yönetim kurulu üyesi olarak kalan müvekkilinin oğlu … ve torunu …’in tasarrufuyla müvekkilinin ilk genel kurulun onayına sunulmak şartıyla
geçici olarak yönetim kurulu üyesi seçildiği iddia edilmiş olmasına rağmen bu konuda o tarihte 89 yaşında olan müvekkilinin izin ve onayı alınmadığını, ticaret sicilinde tescil ve ilan edilmediğini, müteveffanın eksik yaptığı ve ihmal ettiği işlerin sorumluluğunun müteveffanın boşandığı eşi olması nedeniyle hiçbir zaman mirasçı olamayacak ancak tek mirasçı oğlunun küçüklüğü nedeniyle şu anda yönetim kurulu başkanı olan …tarafından müvekkilinin sorumlu olarak gösterilmeye çalışıldığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkilinin görevinin 02.01.2019 ile 12.08.2019 tarihleri arasında olması gerektiğini, seçildiğinden haberi dahi olmayan ve seçilse dahi 12.08.2019 tarihinde görevi sona eren bir yönetim kurulu üyesinden boşalan üyelik için yeni yönetim kurulu üyesini seçmesini beklemenin hukuk kuralları ile bağdaşmadığını, müvekkilinin hukuken bir sorumluluğu bulunmadığını, müvekkilinin genel kurulu olağanüstü toplantıya çağırma zorunluluğu bulunmadığını, TTK 410. Maddesi ikinci fıkrasında yönetim kurulunun devamlı toplanamaması, toplantı nisabını oluşmasına imkan bulunmaması veya mevcut olmaması halinde mahkemenin izniyle tek bir pay sahibinin genel kurulu toplantıya çağırabileceğinin hükme bağlandığını, nitekim mahkemeye başvuru neticesinde genel kurul toplandığını, şirket ortakları arasında hisse devir görüşmeleri yapılması nedeniyle genel kurul toplantısının yapılmasının ortak irade ile bekletildiğini, önce müvekkilinin … ‘in hissesini devralmayı teklif ettiğini, kabul edilmemesi üzerine kendi, eşi ve kızının hissesini teklif ettiği miktar üzerinden devretmeyi teklif ettiğini, 2019 yılı sonuna kadar…”ın bitmek bilmeyen talepleri ve kararsızlıklar neticesinde davacı şirkete ait hisse devirlerinin gerçekleştirilemediğini, ancak yine ortak oldukları … … ..A.Ş.’deki hisselerini 19.02.2020 tarihinde …”e devrettiğini, müvekkilinin davacı şirketten alacağını istemesinin anayasal hakkı olduğunu, tüm hisse devir bedellerini müvekkilinin ödediğini, hiç kar payı almadığını, şirketin ihtiyaç duyduğu zamanda borç paralar vererek şirketi desteklediğini, hisse devir görüşmelerinin olumsuz sonuçlanması üzerine müvekkilinin 2020 Ocak ayında takip başlattığını, davacı şirketin bu davada hukuki yararı olmadığını, itiraz edilmesi halinde şirketin icra inkar tazminatıyla karşı karşıya kalacak olması nedeniyle davacı iddialarının tutarlı olmadığını, davacı şirketin ticari itibar kaybına uğradığından bahisle tazminat isteminin hukuki dayanağı bulunmadığını, davacı şirketin bir zararı bulunmadığı gibi olması halinde müvekkilinin uygun illiyet bağına dayalı bir eylemi bulunmadığını belirterek öncelikle pasif husumet yokluğundan, uygun bulunmaması halinde hukuki yarar yokluğundan, bunun da uygun bulunmaması halinde esastan davanın reddini talep etmiştir.

3.Deliller; Tarafların dosyaya sundukları tüm deliller, sicil kaydı getirtilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.

4.Tarafların iddia ve savunmaları ile dosyaya sunulan deliller birlikte değerlendirildiğinde; Dava TTK 553. maddesinde düzenlenen ”Anonim Şirket Yönetim Kurulu Üyesinin Sorumluluğu Davası” dır.

Davacı şirket, yönetim kurulu üyesi olan davalının icrai ve ihmali faaliyetleri ile şirketi zarara uğrattığını iddia etmiş, davalı taraf ise davalının sorumluluğunun bulunmadığını, zararın oluşmadığını, husumet yöneltilemeyeceğini savunmuştur.

Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nin 553, 408/1 ve 479/3-a maddelerindeki düzenlemeler karşısında, anonim şirket yöneticileri hakkında sorumluluk davası açılabilmesi için, şirket genel kurulunda karar alınması gereklidir. Bu husus dava şartıdır.

Somut olayda; dava açılırken, davacı tarafça sorumluluk davası açılabilmesi için gerekli olan buna ilişkin ”şirket genel kurul kararı” sunulmamış, giderilebilir dava şartı olduğundan, davacı vekiline bu kararı sunması için kesin süre verilmesine rağmen, verilen sürede karar sunulamamıştır. Bu sebeple açılan davada dava şartı bulunmadığından, HMK 114/1-b ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye ve dosya kapsamına göre;
1-Açılan davanın HMK 114/1-b ve 115/2 maddeleri uyarınca DAVA ŞARTI BULUNMADIĞINDAN USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının dava dosyasında peşin alınan 6.958,16-TL harçtan mahsubu ile artan 6.898,86- TL nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,

4-Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına takdir edilen 4.080- TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine,
5-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,

Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/11/2021

Başkan…..
E imzalıdır
Katip ….
E imzalıdır