Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/302 E. 2021/382 K. 27.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2020/302 Esas
KARAR NO : 2021/382

DAVA : Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 14/07/2020
KARAR TARİHİ : 27/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davacıların davalı kooperatife 2009 veya 2010 yılında hisse devri suretiyle üye olduklarını, üyelik için gerekli tüm paraların taksitli olarak ödenmesi mümkün iken müvekkillerinin peşin olarak 100.000,00 TL ödediklerini, sonrasında da inşaat için istenen 67.000,00 TL’nin de taksitli olarak ödendiğini, ödemelerin kooperatif bilgisi ve talebi doğrultusunda yapıldığını, kooperatifin inşaat işlerini yürüten ancak vefat etmiş olan … ile kardeşi …’ün söz konusu paranın tamamının verildiğine şahit olduklarını, Kooperatif Genel Kuruluna katılım için müvekkillerine herhangi bir bildirim yapılmadığını, davacılara 2020 yılı Temmuz ayında telefonla sözlü olarak ve 2016 yılında Yönetim Kurulu kararıyla üyelikten çıkarıldıklarını akrabalarına bildirildiğini, üyelikten çıkarılmasını gerektiren bir durum olmadığını, yaptıkları araştırmaya göre 23.08.2016 tarih ve 152 karar numarası ile üyelikten çıkarıldığının sözlü olarak öğrenildiğini, müvekkillerine hiçbir tebligat yapılmadığını, yönetim kurulunun ihraç yetkisi bulunmadığını, müvekkiline tebliğ edilmeyen karar nedeniyle üyeliğinin sonlandınlmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek müvekkillerinin kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali ile üyeliklerinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı kooperatif vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların kooperatife üye olmak için peyder pey 100.000,00TL ödediklerinin doğru olduğunu ancak 67.000,00.TL. ödedikleri iddiasının doğru olmadığını, davacıların bu ödemeyi …’e ödediklerini iddia ettiklerini, … tarafından kooperatife böyle bir para aktarımının söz konusu olmadığını, sadece bu meblağı ödeyeceklerine dair taahhütleri bulunduğunu, ancak halen bu taahhüdün yerine getirilmediğini, bunun dışındaki aidatları da ödemediklerini, bu nedenle ilki 13.06.2016 ve ikincisi 25.08.2016 olmak üzere iki adet noter ihtarı düzenlenip gönderildiğini, bu ihtarlarda kooperatife karşı yükümlülüklerin yerine getirilmesinin talep edildiğini, aksi takdirde ihraç prosedürünün işletildiğinin bildirildiğini, ancak bu kişiler adreslerinde olmadığından yurt dışına çıkmış olduklarından ve geçerli bir adres de bildirmediklerinden tebligatların yapılamadan geri döndüğünü, vekaletnamenin geçerli olmadığını, kooperatifin davacıları kanunu uygun olarak ihraç ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, davacıların kooperatif üyeliğinden çıkartılmasına ilişkin davalı Kooperatifin 23/08/2016 tarih ve … nolu kararının iptali istemine ilişkindir.
Davalı kooperatifin ana sözleşmesinin bir örneğinin ve ticaret sicil özet bilgilerinin bir örneğinin gönderilmesi için Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmış olup 04/03/2021 tarihli cevabi yazı dosyamız arasına alınmıştır.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Ankara İl Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davalı kooperatife ait genel kurul toplantı tutanakları ana sözleşmesi ve davacıların ihracına ilişkin bilgi belge ve kayıtların var ise ihtarnamelerin eksiksiz suretinin Mahkememize gönderilmesi istenilmiş ve 28/10/2020 tarihli gelen cevabi yazı dosyamız arasına alınmıştır.
Dosyanın kooperatifi uzman bilirkişiye tevdi ile tarafların iddia ve savunmalarını karşılar, mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktaları ile sınırlı olmak üzere var ise davacıların davalı kooperatif tarafından ihraç etmelerine ilişkin kararın yerinde olup olmadığı kararının tespitinin yapılması istenilmiş olup 01/04/2021 tarihli bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır. Bilirkişi Raporunda Özetle: İhraç kararının tebliğ edilememesi nedeniyle süresinde açıldığı düşünülmekle birlikte bu hususun Mahkemenin takdirinde bulunduğu, davacılara gönderilen ihraç kararlarına dayanak tek ihtarnamenin tebliğ edilememesi nedeniyle geçersiz olduğu, geçersiz ihtarnameye dayalı olarak alınan davacıların ortaklıktan ihracına dair davalı kooperatif yönetim kurulunun 23.08.2016 tarih ve 152 nolu kararının 1163 Sayılı Kooperatifler Yasasının 27. Maddesi ile anasözleşmenin 14. Maddesi hükmüne aykırı olduğunun belirlendiği, delillerin ve raporun nihai takdirin Mahkemeye ait olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
1163 Sayılı Yasa’nın Ortaklıktan çıkarılma esasları ve itiraz başlıklı 16. Maddesinde; “Kooperatif ortaklığından çıkarılmayı gerektiren sebepler anasözleşmede açıkça gösterilir. Ortaklar anasözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamazlar. Ortaklıktan çıkarılmaya yönetim kurulunun teklifi ile genel kurulca karar verilir. Anasözleşme, çıkarılanın genel kurula başvurma hakkı saklı kalmak üzere, bu hususta yönetim kurulunu da yetkili kılabilir. Çıkarılma kararı gerekçeli olarak tutanağa geçirileceği gibi, ortaklar defterine de yazılır. Kararın onaylı örneği, çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere, on gün içinde notere tevdi edilir. Bu ortak tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde itiraz davası açabilir. Tebliğ edilen karar, yönetim kurulunca verilmiş ise ortak, üç aylık süre içinde genel kurula da itiraz edebilir. Bu itiraz, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere, yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkı saklıdır. Üç aylık süre içinde,genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmiyen çıkarılma kararları kesinleşir. (Ek: 6/10/1988 – 3476/4 md.) Haklarındaki çıkarma kararı kesinleşmeyen ortakların yerine yeni ortak alınamaz. Bu kişilerin ortaklık hak ve yükümlülükleri, çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar devam eder.” şeklindedir.
Aynı Kanunun süre ve ortaklığın yok olması başlıklı 27.maddesinde;”Ortakların yüklendikleri paylar için ödiyebilecekleri para tutarını anasözleşme belirtir. Kooperatif, sermaye yüklemlerinde borçlu veya sair ödemelerle yükümlü bulunan ortaklarından elden yazılı olarak veya taahhütlü mektupla, bu husus mümkün olmazsa ilanla ve münasip bir süre belirterek yükümlerini yerine getirmelerini ister. İlk isteğe uymıyan ve ikinci istemeden sonra da bir ay içinde yükümlerini yerine getirmiyenlerin ortaklığı kendiliğinden düşer. Ortaklığın düşmesi alakalının, anasözleşme veya diğer suretlerle doğmuş borçlarının yok olmasını gerektirmez’ düzenlemesi yer almıştır.
İhraç kararı davacılara tebliğ edilmek istenmesine rağmen adresin kapalı olması sebebiyle iade edilmiş ve tebliğ işlemi gerçekleşmediğinden davanın 3 aylık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Kooperatifler Yasası uyarınca üyeler hakkında ihraç kararı vermek genel kurulun yetkisi içerisinde bulunmaktadır. Ana sözleşme ya da genel kurulun alacağı bir karar ile ihraç konusunda işlem yapmakta yönetim kurulunun görevlendirmesi mümkündür. Dosya içerisinde mevcut davalı kooperatif ana sözleşmesi ile yönetim kuruluna ihraç kararı verme yetkisi tanındığı için, davacının ihraç işlemini genel kurulun yapması gerektiği şeklinde savunmasına itibar edilmemiştir.
İhraç işlemi ile ilgili temel düzenleme bir örneği dava dosyası içerisinde yer alan davalı kooperatif ana sözleşmesinin 14.maddesinde yer almaktadır. Ana sözleşmenin 14/1 maddesinde; “parasal yükümlülüklerini 30 gün geciktirmeleri üzerine, yönetim kurulunca noter aracılığı ile yapılacak ihtarı takip eden on gün içinde bu yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere yine aynı kurulca ikinci ihtar yapılır. İkinci ihtarı takip eden otuz gün içerisinde de yükümlülüklerini yerine getirmeyenlerin yönetim kurulu kararı ile ortaklıktan çıkarılacağı” düzenlenmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacıların geçmişte kooperatif üyesi olduğuna ilişkin ihtilaf bulunmamakla birlikte , uyuşmazlık davalı kooperatif yönetim kurulunun 23/08/2016 tarihinde davacıların kooperatif üyeliğinden ihracına yönelik kararının yerinde olup olmadığı, davacıların ihraç kararının iptali ve kooperatif üyeliğinin tespitinin haklı olup olmadığı hususlarına ilişkindir. Davacı taraf, kendisine bir tebligat yapılmadığını ileri sürmektedir. Tebligatın yapıldığını ispat yükü, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran davalı kooperatife aittir. Davalı kooperatifin, ihraç kararının onaylı örneğini, davacıya noter aracılığı ile tebliğ ettiğini ispatlaması gerekmektedir. Davalı kooperatif Yönetim Kurulu 23.08.2016 tarih ve … nolu kararı ile üyeler … ve …’nın üyelikten çıkanlmalarına karar vermiştir. Davalı kooperatif vekili beyanlarında, ihracın usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini ve usule uygun bir ihraç kararını olduğunu ileri sürmüş ise de; Muhatap …’na yönelik…. Noterliği’nden gönderilen 13.06.2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamenin adresin kapalı olması, muhatabın taşınması, muhtar kaydına rastlanmadığından bila tebliğ iade olduğu, Muhatap …’na ve …’ya yönelik …. Noterliği’nden gönderilen 25/08/2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamenin adresin “boş daire” muhtar kaydına rastlanmadığından bila tebliğ iade olduğu, yukarıda değinilen düzenlemeler uyarınca usulüne uygun tebliğ edilmiş ihtarnamelerin bulunmadığı, ihraç kararının usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, davacılar … ve …’nun kooperatif üyeliğinden ihracına ilişkin davalı “SS … Konut Yapı Kooperatifi” yönetim kurulunun 23/08/2016 tarih, … nolu kararının iptaline ve iptali hükmü eda hükmü de içerdiğinden tespite yönelik ayrıca karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Davanın KABULÜ ile davacılar … ve …’nun kooperatif üyeliğinden ihracına ilişkin davalı “SS …. Konut Yapı Kooperatifi” yönetim kurulunun 23/08/2016 tarih, 152 nolu kararının iptaline,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 59,30-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 54,40-TL harçtan kalan 4,90-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacılar tarafından yapılan; 54,40-TL Başvuru Harcı, 54,40-TL Peşin/nisbi Harcı, 800,00-TL Bilirkişi ücreti, 102,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.011,30 TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/04/2021
Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza