Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/296 E. 2021/976 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA VERİLEN
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/296
KARAR NO : 2021/976

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -…

DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – [16113-11844-59169] UETS

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 13/07/2020
KARAR TARİHİ : 16/12/2021
G. K.YAZILDIĞI TARİH : 16/01/2021

Mahkememizde görülmekte İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
1.Davacı vekili iddiasında özetle; Dava dışı borçlu … İnş…A.Ş. ile müvekkili banka arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmelerine istinaden şirkete kredi kullandırıldığını, davalı …’ın ise söz konusu sözleşmeyi müşterek borçlu-müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kredinin geri ödenmemesi üzerine asıl borçlu ve müşterek borçlu müteselsil kefile Noterden 04/04/2019 tarihinde ihtarnamenin borçluların sözleşmede beyan ettikleri adreslerine gönderildiğini, ihtarnameye rağmen kredinin ödenmemesi üzerine borçlu hakkında Ankara … Müdürlüğü’nün 2019/7965 Esas sayılı dosyasında genel haciz yoluyla ilamsız takibe geçildiğini, davalının tüm borca itiraz etmesi sonucu icra takibinin durdurulduğunu, davalı-borçlunun yapmış olduğu itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 415.000,00 TL nakdi ve ihtiyati haciz masrafı ile vekalet ücreti olarak 940,00 TL olmak üzere davalı tarafın Ankara … Müdürlüğü’nün 2019/7965 E. Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına ve borçlu hakkında %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep edilmiştir.

2.Davalı vekili savunmasında özetle; Genel Kredi Sözleşmelerinin çerçeve sözleşmeler olduğu, sözleşmeye istinaden birden çok kredi verildiğini, borçluyu ve kefilleri ağır şartlara tabi tuttuğunu, icra takip dosyasındaki alacak kalemlerinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacı ile müvekkili arasında imzalanan kefalet sözleşmesinin yasal unsurları barındırmadığından geçersiz olduğunu, kefalet sözleşmesinde kefilin sorumlu olacağı azami kefalet limitinin gösterilmesinin şart olduğunu, müvekkilinin kefaletine eşinin rızasının bulunmadığını, müvekkilinin sorumlu olduğu azami miktarın da yer almadığını ve yine kefalet tarihinin de kredi sözleşmesinde bulunmadığını, bu nedenle kefalet sözleşmesinde yer alması gereken yasal unsurları taşımadığını, kendi el yazısı ile yazılmış beyanının da bulunmadığını ve kefaletin geçersiz olduğunu, takipte müvekkili aleyhine fahiş ve hukuka aykırı olarak faiz işletildiğini, kefaletin var olduğu kabul edilecek olsa dahi, müvekkilinin ancak kredi limiti ile sınırlı olmak üzere ve ayrıca kendi termerrüdünün sonuçlarından sorumlu tutulabileceğini, fahiş faiz talep edildiğini, asıl borçludan kanunen talep edilemeyen alacağın, kefilden de talep edilemeyeceğini, asıl borçlu tarafından 26.03.2019 tarihinde konkordato talebinde bulunulduğunu ve 29.03.2019 tarihinde şirkete 3 ay süreyle geçici mühlet verildiği, mühlet bitiminde 2 ay süreyle uzatıldığını ve 28.08.2019 tarihinde 1 yıllık kesin mühlet kararı verildiğini, 10.03.2021 tarihi itibariyle de konkordato tasdik kararı verildiğini, asıl borçlu hakkında verilen konkordato kararı uyarınca, davacı bankanın işbu davaya konu takip alacağının tamamına, konkordato geçici mühlet kararının konkordato kesin mühlet kararını doğuracağı ve faiz işlemesinin duracağını, kredi sözleşmesinin asıl borçlusundan kanunen talep edilemeyen alacak miktarının, kredi sözleşmesinin kefilinden talep edilmesinin yasaya aykırı olduğu, borçlu şirkete kanunen başlatılamayan icra takibinin müvekkiline yönlendirilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirtilerek, davanın reddine, davacının kötü niyetli takibi sebebiyle %20’den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.

3.Deliller: İcra dosyaları, banka kayıtları getirtilmiş, dosya ve banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.

4.İddia, savunma ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Açılan dava, genel kredi sözleşmesine dayalı olarak davacı/bankanın başlattığı icra takibine, davalı/borçlunun yaptığı itirazın iptali davası olduğu, davanın İİK’nun 67/1. maddesine göre 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı görülmüştür.

Dosyada bulunan kayıtlara ve delillere göre; Dava dışı borçlu … İnşaat Taahhüt Tic. Ve San. A.Ş. ile davacı banka arasında 31.07.2015 tarihinde, 5.000.000,00 TL ve 11.01.2017 tarihinde 5 000.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmeleri imzalandığı, sözleşmelerin aynı tarihte davalı …’ tarafından aynı limitle müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığı, kefilin adı soyadı kefalet limiti, kefalet tarihi kefaletin türü bölümlerinin el yazısı ile yazılmış olduğu, davalının imza inkarının olmadığı, kefaletlerin yasal şartları taşıdığı, davalının şirket ortağı olması nedeniyle kefalet için eş muvafakati alınmadığı, sözleşme kapsamında kredi kullandırıldığı, kredi borcunun süresinde ödenmemesi üzerine davacı banka tarafından 04/04/2019 tarihinde hesabın kat edilerek, asıl borçlu ve davalı kefile borcun ödenmesi için gönderilen muhtıranın 08/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği, verilen 24 saat içinde borcun ödenmemesi üzerine, dava dışı asıl borçlu şirket ve davalı kefilin 10/04/2019 tarihinde temerrüte düştüğü, davacı banka tarafından davalı aleyhine 415.000,00 TL asıl alacak, 940,00 TL ihtiyati haciz masrafı ve vekaletname masrafı olmak üzere toplam 415.940,00 TL üzerinden kredi sözleşmesine dayalı olarak icra takibi yapıldığı, davalı borçlunun yasal sürede borcun tamamına ve ferilerine yaptığı itiraz üzerine takibin durduğu, bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapora göre, davacı bankanın, takip tarihi itibari ile davalıdan 380.578,89 TL asıl alacak, 25.270,20 TL İşlemiş akdi faiz, 1.263,51 TL BSMV olmak üzere toplam 407.112,60 TL alacağının olduğu anlaşılmıştır. Bilirkişi raporunda ki hesaplamanın dosya kapsamına uygun, denetlenebilir olması sebebi davalının Ankara … Müdürlüğü’nün 2019/7965 Esas sayılı dosyasına yapılan takibe yönelik itirazının kısmen iptali ile, takibin 380.578,89 TL asıl alacak ve 940 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti ve masrafı olmak üzere toplam 381.518,89 TL üzerinden devamına, asıl alacağın 222.657,03 TL BCH ve 9.567,84 TL teminat mektubu kredisi alacağı toplamı olan 232.224,87 TL’sine takip tarihinden itibaren %43,50, 95.363,25 TL KHM ve 52.990,77 TL kredi kartı alacağı toplamı olan 148.354,02 TL’sine takip tarihinden itibaren %31,80 oranında temerrüt faizi uygulanmasına, davacının alacağının likit olması sebebi ile hükmolunan 381.518,89 TL’nin %20’si üzerinden hesaplanan 76.303,77 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin talebi ile reddedilen kısma yönelik takibin kötüniyetle yapıldığı ispatlanamadığından, davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddi gerektiği kanaati ile aşağıdaki hüküm verilmiştir.

HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye ve dosya kapsamına göre;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalının Ankara … Müdürlüğü’nün 2019/7965 Esas sayılı dosyasına yapılan takibe yönelik itirazının kısmen iptali ile, takibin 380.578,89 TL asıl alacak ve 940 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti ve masrafı olmak üzere toplam 381.518,89 TL üzerinden devamına,
Asıl alacağın 222.657,03 TL BCH ve 9.567,84 TL teminat mektubu kredisi alacağı toplamı olan 232.224,87 TL’sine takip tarihinden itibaren %43,50, 95.363,25 TL KHM ve 52.990,77 TL kredi kartı alacağı toplamı olan 148.354,02 TL’sine takip tarihinden itibaren %31,80 oranında temerrüt faizi uygulanmasına,
2-Hükmolunan 381.518,89 TL’nin %20’si üzerinden hesaplanan 76.303,77 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
4- Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 26.061,56 TL nispi karar ve ilam harcından dava dosyasında peşin alınan 5.026,74 harcın mahsubu ile kalan 21.034,82 TL harcın davalıdan alınıp Hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 5.081,14 TL harç giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan 136 TL tebligat ve posta gideri, 1.500 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.636 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre 1.500,61 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına takdir edilen 35.156,32 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
8-Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına takdir edilen 5.163,17 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
9-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
10-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine,

Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan …
(E-imzalıdır)
Üye …
(E-imzalıdır)
Üye …
(E-imzalıdır)
Katip …
(E-imzalıdır)