Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/285 E. 2021/331 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/285 Esas
KARAR NO : 2021/331


DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/07/2019
KARAR TARİHİ : 08/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin …. üyesi estetik plastik ve rekonstrüktif cerrahi uzmanı hekim olduğunu, kendi kliniğinde çalıştığını, müvekkilinin dijital alemde tanınırlığının yüksek olduğunu, https://www….com/URL uzantılı web sayfası ve youtube kanalında videolarının bulunduğunu, https://tr-tr…com/… isimli facebook sayfası bulunduğunu, özel televizyon kanallarında mesleki bilgilendirme yayınlarının bulunduğunu, “….” isimli davalıya ait şikayet platformunda yapılan paylaşımlarda müvekkili ile ilgili doğru olmayan müvekkilinin meslek ve sanatının icrasında kusurlu gösteren ifadeler bulunduğunu, müvekkiliyle ilgili haksız paylaşımların mesnedi olmadığını ve müvekkilinin kişilik haklarını ve mesleki itibarını zedelediğini, paylaşımların müvekkili ile ilgili doğru olmayan bilgiler içerdiğini, müvekkilini meslek ve sanatının icrasında kusurlu gösterdiğini, müvekkilinin … isimli hastası “lazerli müdahale kapsamında alınan 500 tl bedelin iadesi” talebi ile …Kaymakamlığı İlçe Tüketici Hakem Heyetine müracaat ettiğini, ancak müracaatının 16/06/1017 tarih ve … sayılı yazı ile “6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 13. 14. Ve 15. Maddesi hükümlerine göre satıcının ayıplı hizmette bulunmadığı kanaati oluşmuştur.” denilerek reddedildiğini, …’un internette yapmış olduğu paylaşımlarda, müvekkili ile ilgili doğru olmayan, müvekkilini meslek ve sanatının icrasında kusurlu gösteren paylaşımlarda bulunduğunu, yukarıda açıklanan sebeplerle haklı talebimizin kabulü ile; 10.000,00 TL manevi zararın ihtar tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile beraber davalı şirketten tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; www…com internet sitesinin 2001 yılında kurulduğunu, kurulduğu tarihten bugüne kadar büyüyerek gelişimine devam ettiğini ve birçok tüketici açısından vazgeçilmez bir hak arama platformu haline geldiğini, www…com platformunun en önemli özelliğinin bütün kişi ve kurumlara eşit uzaklıkta olması olduğunu, hiçbir şekilde taraf tutmadan şeffaf bir şekilde faaliyetlerini yürüttüğünü, bu tarafsızlığın ve şeffaflığın sektöründe lider olmasını ve kullanıcılar tarafından büyük bir teveccühe mazhar olması sonucunu doğurduğunu, husumet itirazları olduğunu, müvekkilinin yer sağlayıcı konumunda olup içeriklere müdahale etmediğini, davacı vekilinin müvekkiline ait şikayet platformunu kastederek “müvekkili ile ilgili doğru olmayan bilgiler içerdiğini, müvekkilini meslek ve sanatının icrasında kusurlu gösterildiğini” iddia ettiğini, müvekkilinin içerik üreticisi olmadığını yalnızca yer sağlayıcı olduğunu, davacı firma hakkında yazılan şikayetlerden hiçbirinin müvekkili tarafından oluşturulmadığını, müvekkilinin bir yargı merci olmadığını, tarafların ihtilaflarını irdeleyemediğini, haklıyı haksızı tespit edemediğini, yazılanların doğruluğunu bilemediğini, günde yaklaşık 5.000 şikayetin yazıldığı bir platformda her şikayetin gerçekliği ve dayanak olaylarının araştırılmasının fiilen olanaksız olduğunu, şikayetlerde beyan esas olup sahibinin sorumluluğunda olduğunu, ancak firmalar tarafından şikayet sahibi hakkında müşterimiz değiştir veyahut tarafımızdan hizmet almamıştır şeklinde bir itiraz gelmesi durumunda ilgili personelimiz tarafından ivedilikle şikayetin ve şikayetçinin gerçekliğinin araştırıldığını, bu kapsamda şikayetçiden ürün ya da hizmet aldığına dair belge talep edildiğini, süresi içerisinde ürün ya da hizmet aldığını belgeleyemeyen şahısların şikayetlerinin itiraz üzerine siteden kaldırıldığını, yukarıda açıklanan sebeplerle müvekkili aleyhine açılmış hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, yargılama harç ve giderleri ile birlikte vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, davalının işlettiği internet sitesinde site kullanıcıları tarafından yazılan yazılar ve yapılan yorumlar nedeniyle davacının haksız rekabet nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
….Hukuk Mahkemesinin …. esas sayılı dosyası ile görevsizlik kararı verilerek Mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kaydedilerek incelenmiştir.
Davacı vekili 06.04.2021 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiği beyanını dosyaya sunmuştur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ” Madde 311- (1) Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.
FERAGAT VE KABUL HÂLİNDE YARGILAMA GİDERLERİ
Madde 312- (1) Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir. Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkûmiyet, ona göre belirlenir.
(2) Davalı, davanın açılmasına kendi hâl ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmez.” hükümlerini haizdir.
Davadan feragat edildiği anlaşıldığından HMK 311 maddesi gereğince davanın reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Vaki feragat nedeniyle davanın reddine,
2-Harçlar kanunu gereğince Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinden sonra vuku bulduğundan, maktu karar ve ilam harcının üçte ikisi olan 39,53-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 131,25 TL’nin yatıran tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-6) göre hesaplanan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/04/2021

Katip …

Hakim …

BU BELGE, GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR