Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/26 E. 2021/162 K. 18.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/26 Esas
KARAR NO : 2021/162

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/01/2020
KARAR TARİHİ : 18/02/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili 09.01.2020 tarihli dava dilekçesinde; “ Dava dışı DSÎ Genel Müdürlüğü 15.Bölge Müdürlüğüne bağlı davacının yapımını üstlendiği ‘…-Bozova Pompaj Sulaması 3.Kısım Şebeke İnşaatı’ işi kapsamında muhtelif montaj ve çeşitli işlerin yapımının davalı şirket ile imzalanan 20.01.2014 tarihinde yapılan Taşeronluk Sözleşmesi ile davalı tarafından üstlenildiğini, dava dışı …’un işçilik alacaklarının tahsili talebiyle … Lİş Mahkemesi … Esas sayılı dosya ile dava açtığını, yapılan yargılama sırasında davanın ihbar edilemediğini, yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, kararın istinaf yolu başvurusu neticesinde istinaf mahkemesi tarafından esastan reddi ile kesinleştiğini, anılan karara istinaden dava dışı işçi vekili Av…. hesabına 20.06.2017 tarihinde 10.704,67-TL ödendiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşme, İş Kanunu 2/6, 112/8 maddeleri ve 6098 sayılı TBK nın 167. maddeleri uyarınca dava dışı işçiyi çalıştırdığı dönemle sınırlı olarak davalı şirketin sorumluluğu bulunduğu, bu konuda başvurulan arabuluculuk sürecinde de anlaşma sağlanamadığını, taşeron sözleşmesi gereği uyuşmazlık halinde yetkili mahkeme olarak Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğunu, neticede dava dışı işçiye ödenen 10.704,67-TL ödemenin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan rücuen tahsiline ” karar verilmesi talep edilmiştir.
SAVUNMA
Davalı tarafça davaya cevap verilmediği anlaşılmaktadır.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; işçilik alacakları nedeniyle rücuen tazminata ilişkindir.
Nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişiden alınan rapordan özetle, Davacı ile davalı arasında DSİ …-Bozova Pompaj Sulaması 3.Kısım Şebeke İnşaat işi kapsamında yer alan “ Sulama sahası hatları üzerindeki muhtelif çap ve özellikteki CTP ve HDPE boru ve bağlantı parçalarının döşenmesi, montajı ve testlerinin proje ve teknik şartnameye uygun olarak yapılması” işi ile ilgili 20.01.2014 tarihli taşeronluk sözleşmesi imzalandığı, dava dilekçesinde “dava dışı işçi …’un bu iş kapsamında davalı şirket işçisi olarak davacı işyerinde çalıştığı ” ifade edilmişse de; dava dışı işçinin açtığı … l. İş Mahkemesinin 17.04.2017 tarih ve … E., … K. sayılı dosya kapsamında yapılan incelemede ,işçinin davalı … İnşaat Turizm San.ve Tic.Ltd.Şti.’nde çalışması tespit edilememiştir. Adı gecen isçinin iş mahkemesine konu çalışma döneminde dava dışı … Nakliyat Hafriyat San, ve Tic.Ltd.Sti. bünyesinde çalıştığı anlaşılmaktadır. Dava konusu rücu talebine konu ödeme, … l.İş Mahkemesinin 17.04.2017 tarih ve … E.,… K. sayılı kararı uyarınca dava dışı işçi … adına yapılmıştır. Bu işçiye yapılan davacı ödemesi ile ilgili açılan rücu davasında, davacı şirket davalı şirket ile aralarındaki taşeron sözleşmesi kapsamında, adı geçen işçinin kendi işyerinde ,davalı işçisi olarak çalıştığını ifade etmektedir. Ancak dosya kapsamında yapılan incemeler neticesinde dava dışı işçinin anılan mahkeme kararına konu dönemde davalı şirket bünyesinde değil dava dışı … Nakliyat Hafriyat San, ve Tic.Ltd.Sti. bünyesinde çalıştığı tespit edildiğinden rapor kapsamında herhangi bir hesaplama yapılamamıştır. Dosyadaki belge ve bilgiler uyarınca dava konusu taleplerden davalı şirketin sorumluluğunun bulunmadığı düşünülmektedir. ” şeklinde kanaat bildirmiştir.
Dosyada bulunan dava dışı işçi …’un sigorta kaydı incelenmiş, işçinin rücuya konu alacak döneminde davalı şirket nezdinde herhangi bir çalışmasının bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu durum bilirkişi raporu ile de teyit edilmiştir. Bu nedenle 21.12.2020 tarihli ve … imzalı bilirkişi raporuna itibar edilerek hükme esas alınmış, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
6325 sayılı HUAK ve yönetmeliği hükümlerine göre hazineden ödenen Arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden sayıldığından yargılama sonunda haksız çıkan taraftan alınarak hazineye irat kaydedilecektir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 59,30-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 123,51-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320.TL zorunlu arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/02/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza