Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/254 E. 2021/598 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/254 Esas
KARAR NO : 2021/598

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : … – …

VEKİLİ : Av. … …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/06/2020
KARAR TARİHİ : 09/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle: “ davalı borçlunun 06 J1340 plakalı aracı bir tarihte kaza yapmıştır. İtiraza konu takibin dayanağı olan ve dosyada da sunulan fatura Sayın Mahkemece de incelendiğinde faturada yer alan araç parçalarının kaza yapmış bir aracın trafiğe çıkabilmesi için gerekli olan parçalar olduğu anlaşılacaktır. Somut olayda araç sahibi/borçlu/davalı kaza yapmış olan aracını kaşkol sigortadan tamir ettirmek maksadıyla aracını bir tamirhaneye bırakarak dosya açtırmıştır. Daha sonra faturada belirtilen parçaları müvekkilden satın almış, tamir işlemi bitip kasko ya da sigortadan para geldiğinde de borcunu ödeyeceğini bildirmiştir. Bu sebeple de fatura açık fatura olarak düzenlenmiştir. Davalının aracı tamir edildikten sonra kasko veya sigorta şirketinden tamir masrafı davalının banka hesabına aktarılmıştır. Davalının maliki olduğu aracı sebebiyle müvekkille olan ticari ilişkileri devam ettiği halde söz konusu aracın tamirinden kaynaklanan borcunu müvekkile ödememiştir. 16.09.2017 tarihli, Seri D Sıra 545037 ve 29.12.2017 tarihli Seri D Sıra 545557 numaralı faturalardan kaynaklanan (3.165,99+9.999,30=) 13.164,99 TL borcun ödenmemesi üzerine alacaklı müvekkil tarafından Ankara ….îcra Müdürlüğünün 2019/2276 esas sayılı dosyasında icra takibi başlatılmış ve borçluya 16.02.2019 tarihli ödeme emri gönderilmiştir. Davalı, hakkında başlatılan ilamsız takip dosyasında alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını iddia ederek, borca ve ferilerine itiraz etmiştir. Davalı bahse konu olan faturalardan dolayı müvekkile borçlu olup, bu borcunu hala ödememiştir. İcra takibine konu alacak ticari ilişkiden kaynaklanmış olduğundan önce 18.10.2019 tarihli dilekçeyle arabuluculuk başvurusu yapılmış, arabuluculuk sürecinin 04.11.2019 tarihinde anlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine işbu itirazın iptali davasını açma zorunluluğu doğmuştur, belirterek yukarıda ve re’sen dikkate alınacak nedenlerle fazlaya ilişkin dava ve talep haklarımız saklı kalmak kaydıyla; borçlunun icra takibine ve borca yaptığı itirazın iptaline, takibin Ankara ….icra Müdürlüğünün 2019/2276 E.sayılı dosyası üzerinden devamına, borçlunun takip konusu alacağın % 20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalıya usulünce tebligat yapılmış, tebligat adres yetersizliği nedeniyle mahalle muhtarı kayıtlarında kaydı olmadığından tasdik alınarak iade olmuştur. 04.11.2019 tarihli Arabuluculuk toplantısına davalı vekili Av…. katılmış, ancak arabuluculuk anlaşmazlıkla sonuçlanmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; faturaya dayalı itirazın iptali davasına ilişkindir. Dava 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu “Madde 67 – (Değişik madde: 18/02/1965 – 538/37 md.)
(Değişik fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.” hükümlerini haizdir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14.05.2019 tarih ve 2017/19-823 Esas, 2019/553 E. Sayılı kararında ” faturayı alan kişi 8 gün içinde faturaya itiraz etmezse, faturanın dayandığı temel borç ilişkisinin bulunmadığının faturayı alan kişi tarafından ispat edilmesi gerekir. Ancak, faturayı alan kişi, öngörülen süre içinde faturaya ve bununla birlikte temel borç ilişkisine de itiraz ederse, genel hükümler çerçevesinde ispat yükü faturayı düzenleyen tacire ait olacaktır.” şeklinde karar verilmiştir.
Davalı, süresi içinde cevap dilekçesi vermemiştir. Yetkiye itirazı bulunmamaktadır. Davalı minibüs işletmecisi olduğunu iddia etse de, dosyada bulunan bs ve yevmiye defteri kayıtlarından davacıdan birçok kez “iveco” marka araçlara ait parça tedariği yaptığı anlaşılmıştır. Uyap gelir idaresi sorgulamasında kendine ya da başkasın ait taşınmaz, arsa gayrimenkul kiralanması kollarında faaliyet gösterdiği bilgisi verilmiştir. Bu haliyle davacının araç parçası temin ve ticareti yaptığı, tacir sıfatına sahip olduğu anlaşılmıştır. Her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili davalar Ticaret mahkemelerinin görev alanı içerisindedir. Bu nedenle davalının bilirkişi raporuna itirazında bildiridiği görevsizlik iddiası yerinde görülmeyerek reddedilmiştir. Takip ve dava konusu alacak faturaya dayalıdır. Faturalara davalı süresinde itiraz etmemiş, bu nedenle fatura içeriği kesinleşmiştir. Davalı tarafından dava konusu borç tutarının ödendiğine dair herhangi bir dekont ya da makbuz dosyaya sunulamamıştır. Davacının defterleri ve BA formları bilirkişi marifetiyle incelenmiş, davalının davacıya takip tutarı kadar borcu olduğu tespit edilmiştir.
20/04/2021 tarihli bilirkişi raporundan özetle, ” takibe /davaya konu edilen faturaların, davacı şirket yasal defterlerine usulüne uygun kayıt edildiği, davacı Şirket’in takibe konu faturaları 2017 /12 dönem Bs formunda beyan edildiği, takibe konu faturalara ilişkin davacı tarafından herhangi bir tahsilat (davalı tarafından herhangi bir ödeme) yapılmadığı, davacı şirketin, takip tarihi itibariyle davalı şirketten 13.164,99 TL alacaklı olacağı, icra inkâr tazminatı hususunun yüksek Mahkemenin takdirinde olduğu, ” kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Bilirkişi raporu açık ve ayrıntılı olup, hükme esas alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Takibe konu alacak likit olması nedeniyle icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, Ankara 19. İcra Müdürlüğünün 2019/2276 esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin 13.164,99-TL asıl alacak, asıl alacağa işleyecek yıllık %9 yasal faizi ile birlikte takibin devamına,
Alacağın %20’si olan 2.632,99-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 899,30-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 159,01-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 740,29-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 İkinci Kısım İkinci Bülüm) göre hesaplanan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL Başvuru Harcı, 159,01-TL Peşin/nisbi Harcı, 767,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 985,81TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/09/2021

Katip …

Hakim …

BU BELGE, GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR