Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/25 E. 2021/161 K. 18.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/25 Esas
KARAR NO : 2021/161

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/01/2020
KARAR TARİHİ : 18/02/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili 09.01.2020 tarihli dava dilekçesinde; “ Dava dışı DSİ Genel Müdürlüğü 15.Bölge Müdürlüğüne bağlı davacının yapımını üstlendiği ‘…-Bozova Pompaj Sulaması S.Kısım Şebeke İnşaatı’ işi kapsamında muhtelif montaj ve çeşitli işlerin yapımının davalı şirket ile imzalanan 20.01.2014 ve 06.02.2015 tarihlerinde yapılan Taşeronluk Sözleşmeleri ile davalı tarafından üstlenildiğini, dava dışı …’nin işçilik alacaklarının tahsili talebiyle … 2.İş Mahkemesi … Esas sayılı dosya ile dava açtığını, yapılan yargılama sırasında davanın ihbar edilemediğini, yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, kararın davacı tarafından temyiz edildiğini, Yargıtay incelemesinden geçerek kararın kesinleştiğini, , anılan karar ile ilgili başlatılan … 3.İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına davacı şirket tarafından 29.364,56-TL ödeme yapıldığını, taraflar arasında imzalanan sözleşme, İş Kanunu 2/6, 112/8 maddeleri ve 6098 sayılı TBK nın 167. maddeleri parınca dava dışı işçiyi çalıştırdığı dönemle sınırlı olarak davalı şirketin sorumluluğu bulunduğu, bu konuda başvurulan arabuluculuk sürecinde de anlaşma sağlanamadığını, taşeron sözleşmesi gereği uyuşmazlık halinde yetkili mahkeme olarak Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğunu, neticede dava dışı işçiye ödenen 29.364,56-TL ödemenin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan rücuen tahsiline ” karar verilmesi talep edilmiştir.
SAVUNMA
Davalı tarafça davaya cevap verilmediği anlaşılmaktadır.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; işçilik alacaklarının tazmini istemine ilişkindir.
1475 sayılı mülga İş Kanunu’nun yürürlükte bulunan 14/3 maddesi “İşçilerin kıdemleri, hizmet akdinin devam etmiş veya fasılalarla yeniden akdedilmiş olmasına bakılmaksızın aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde çalıştıkları süreler gözönüne alınarak hesaplanır. İşyerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde işçinin kıdemi, işyeri veya işyerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanır. 12/7/1975 tarihinden, itibaren(2) işyerinin devri veya herhangi bir suretle el değiştirmesi halinde işlemiş kıdem tazminatlarından her iki işveren sorumludur. Ancak, işyerini devreden işverenlerin bu sorumlulukları işçiyi çalıştırdıkları sürelerle ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesiyle sınırlıdır. 12/7/1975 tarihinden evvel (3) işyeri devrolmuş veya herhangi bir suretle el değiştirmişse devir mukavelesinde aksine bir hüküm yoksa işlemiş kıdem tazminatlarından yeni işveren sorumludur.” hükümlerini haizdir.
Dosyamız arasına … Mahkemesi dosyası ile icra dosyası alınmıştır.
1475 sayılı mülga iş kanunu 14/3 maddesi uyarınca işverenler işçileri çalıştırdıkları süreler göz önünde bulundurularak kıdem tazminatlarından sorumludur. Bilirkişi marifetiyle işverenin dava dışı işçi …’yi çalıştırdıkları süre göz önünde bulundurularak sorumluluk tutarları belirlenmiştir. Bu raporlara göre;
Nitelikli Hesaplamalar alanında uzman bilirkişiden alınan rapordan özetle, Davacı ile davalı arasında DSİ …-Bozova Pompaj Sulaması 3.Kısım Şebeke İnşaat işi kapsamında yer alan “ Sulama sahası hatları üzerindeki muhtelif çap ve özellikteki CTP ve HDPE boru ve bağlantı parçalarının döşenmesi , montajı ve testlerinin proje ve teknik şartnameye uygun olarak yapılması” işi ile ilgili 20.01.2014 ve 06.02.2015 tarihinde iki ayn taşeronluk sözleşmesi imzalandığı, Dava dışı işçi …’nin bu iş kapsamında davalı şirket işçisi olarak davacı işyerinde çalıştığı, 17.06.2014-31.05.2015 tarihleri arasındaki çalışması ile ilgili işçinin davacı şirkete karşı … 2.İş Mahkemesinin 10.05.2016 tarih ve … E.,2016/201 K. sayılı dosya ile dava açtığı , dava sonunda verilen kararın Yargıtay 22.Hukuk Dairesince onanarak kesinleştiği ,iş mahkemesince verilen hüküm ile ihbar tazminatı,fazla mesai ücreti alacağı,hafta tatili ücreti,ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı,ücret alacağı ile yargılama giderlerinin davacı şirketten tahsiline karar verildiği, İş mahkemesi dosyasının davalı şirkete ihbar edilmediği, Yargıtay onama karan sonrası ilam uyannca davacının 19.06.2017 tarihinde … 3.İcra Müdürlüğü … sayılı dosyasma 29.364,56-TL ödeme yaptığı, … 3.İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasmın borç hesabının denetlenmesi amacıyla yapılan hesaplamada, yukanda ayrıntısı yer aldığı üzere, 19.06.2017 tarihi itibariyle icra dosya hesabının 29.622,75-TL olması gerektiği; bu nedenle davacı tarafından yapılan 29.364,56-TL ödemenin yerinde olduğu, Taraflar arasında yapılan 20.01.2014 ve 06.02.2015 tarihli sözleşmelerin incelenmesinde sözleşmelerde yer alan: Sözleşmelerin 6.32. maddesindeki “…/y Kanunu ve yönetmeliklerinin gerektirdiği izin,tazminat ,kıdem ve benzeri ödemeler Taşeron’ca yapılacaktır şeklindeki ve sözleşmelerin 17.4 maddesinde yer alan : “…Taşeron kazalardan ötürü doğabilecek her türlü,hukuki,cezai ve mali sorumluluklar ile kendi çalıştırdığı işçilere ait İş Kanunundan doğmuş doğabilecek(ücret fazla mesai,kıdem ve ihbar tazminatı ,izinler vs gibi) her türlü özlük haklarına ilişkin ödemelerle ilgili sorumlulukları da peşinen kabullenmiştir. ” şeklindeki düzenlemeler ile işçi alacaklarından alt işveren(taşeron) şirketin sorumlu olduğu hususu açık biçimde düzenlenmiş olduğundan; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu karan uyannca ve Türk Borçlar Kanunu 167. Maddesi uyannca dava dışı işçi ….’ye yapılan ödemelerden davalı şirketin sorumlu olabileceği, Davacı şirketçe 19.06.2017 tarihinde icra dosyasma yapılan 29.364,56-TL ödeme tutanmn rücu edilebileceği, talebe konu alacağın dayanağım oluşturan iş mahkemesi dosyası davalı şirkete ihbar EDİLMEDİĞİNDEN, faiz başlangıç tarihinin 12.09.2019 (arabuluculuk süreci başvuru tarihi) olabileceği ” şeklinde kanaat bildirmiştir.
Bilirkişi raporu açık ve ayrıntılı olup hükme esas alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davalı taraf daha önce temerrüde düşürülmemesi nedeniyle faiz dava tarihinden itibaren başlatılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, 29.364,56-TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 2.005,89-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 501,48-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 1.504,41-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 Üçüncü Kısım) göre hesaplanan 4.405,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 54,40-TL Başvuru Harcı, 501,48-TL Peşin/nisbi Harcı, 1.079,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.635,38TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/02/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza