Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/243 E. 2021/660 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2020/243 Esas
KARAR NO : 2021/660

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … -…
Av. …
Av. …
DAVALI : …….
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/06/2020
KARAR TARİHİ : 28/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, 18.06.2020 tarihli dava dilekçesinde özetle: Davacının kendisine ait işyerinde kullanmak üzere davalı şirketten … model lazer epilasyon cihazını 27.12.2014 tarihli fatura ile 40.000 TL’ ye satın aldığını, fatura ile birlikte davacıya Epilasyon Cihazının ve “Teknik Servis Çalışma Prensipleri” başlıklı talimatnamenin teslim edildiğini, davacının, davalı şirketten satın aldığı bu cihazın satın alınmasını müteakip sürekli şekilde arıza verdiğini, hatta cihazın yanık oluşumunu engelleyen aparatının takılmamış olması sebebiyle davacının bazı müşterilerinin ciltlerinde yanıklar meydana geldiğini, epilasyon cihazının ilk arızalandığında iki ay serviste kaldığını, davacının işlerinin yoğunlaşması ve bu sebeple cihazın bir an önce tamir edilip teslim edilmesi yolunda davalıya yaptığı baskı üzerine “cihaz tamir edildi” denilerek davacıya teslim edildiğini, bu defa da cihazda, yukarıda 2. maddede belirtilen müşterilerin ciltlerinde yanıklar meydana getirecek şekilde yeni tür arızalar ortaya çıktığını, satın alman cihazdan beklenen faydanın sağlanamadığı, davacının iş kaybına/zarara uğradığı, bunun üzerine davalıya Ankara …. Noterliği marifetiyle 26.03.2015 tarih ve 06967 yevmiye numaralı ihtarname keşide edilerek, cihazın garanti süresi içinde sözleşmeden cayıldığı, cihazın teslim alınmasını ve o ana kadar cihaz için ödediği taksit tutarlarının kendisine iadesinin talep edildiği, ihtarnameye rağmen cihazın davalı tarafından İade alınmadığı, ödenen paraların iade edilmediği, cihazın hali hazırda davacının zilyetliğinde atıl vaziyette beklediğini, davacı tarafın ilerde açacağı zarar ve ziyan tazminatı için delil oluşturmak üzere satın aldığı epilasyon cihazının çalışıp çalışmadığı hususunun tespiti için Ankara …. Sulh Hukuk Mahkemesi 2016/11 D.İş esasına talepte bulunduğunu, davacının hiçbir şekilde rantabl şekilde kullanamadığı epilasyon cihazı için, davalı şirkete 30.04.2014 tarihli ödeme makbuzuna istinaden 4000 TL ve 31614 no.lu makbuza istinaden 9000 TL ve davalı şirkete verdiği senetler için de; 30.04.2014 vadeli senet için 3000 TL, 22.06.2014 vadeli senet için 3000 TL, 27.07.2014 vadeli senet için 3000 TL, 22.08.2014 vadeli senet için 3000 TL, 22.09.2014 vadeli senet için 3000 TL, 22.10.2014 vadeli senet için 3000 TL, 22.11.2014 vadeli senet için 3000 TL, olmak üzere şimdiye kadar ceman 34.000 TL ödeme yaptığını, davacı taraf cihazın çalışması ve beklenen randımanı vermemesi sebebi ile davalı şirket ile aralarında oluşan husumet sebebiyle 22.12.2014 ve 22.02.2015 tarihli bonoları ödemediği, ödenmeyen bu bonolarla ilgili olarak Ankara …Müdürlüğü 2015/6302 E. Dosyası üzerinden icra takibi başlattığı, dosyanın derdest olduğu, 6098 sayılı Borçlar Kanunun 77. Maddesi gereği, davacı tarafın borçlu olmadığı bir tutarı davalı tarafa ödemek zorunda kaldığı, bu tutarın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre faizi ile birlikte iadesi talep edildiği, davacının davalı şirkete ödediği para için davalı taraf için haklı bir sebep bulunmadığı, mahkeme kararlan ve bilirkişi raporları sabit olup, davacı tarafın satın aldığı epilasyon cihazının arızalı olup, çalışmadığını, satın alınan malda, ayıba ilişkin maddi şartlar gerçekleştiği, gerekli şekil şartlarını yerine getirmiş olan tüketiciye, satıcıya karşı tekeffül hükümlerini yürütebilmesi için uğranılan zararların giderilmesi kapsamında haklar tanındığı, davacının satın aldığı cihazı vermeye hazır olduğunu beyan ederek sözleşmeden döndüğü, ticari işlerde temerrüt faizine TBK’ nun 120 maddesi hükümleri uygulanacağı, TBK’ nun 120/1 maddesinin ilgili mevzuata atıf yaptığı, 3095 sayılı Kanunun ticari işlerde temerrüt faizini düzenleyen 2/2 maddesi uygulanacağı, buna göre; sözleşmede yıllık temerrüt faiz oranı kararlaştınlmamışsa yıllık % 19,50 oranı uygulanabileceği, dolayısı ile davalı taraf ile uzlaşma ümidi ile konunun arabulucuya taşındığı, tarafların bu gayretinin “anlaşmazlık” ile sonuçlandığı beyanla davacı tarafından, davalı tarafa ödenen 34.000,00 TL’ nin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre Ankara …. Noterliğinden davalı şirkete gönderilen 26.03.2015 tarihli ihtarnamenin temerrüt tarihi olduğunun kabulü ile bu tarihten itibaren işletilecek yıllık 19,50 ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin, 15.03,2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle: Davacı dilekçesinde belirtilen iddiaların kabul edilemeyeceği, taleplerin zamanaşımına uğradığı, davaya konu epilasyon cihazı 27.12.2014 tarihinde fatura edilmiş olup, ek’te sunulan şirkete ait cari hesap dökümünden ve senet tarihinden de anlaşıldığı üzere davacıya 30.04.2014 tarihinde teslim edildiği, davacı yan tarafından 26.03.2015 tarihine kadar ihtar çekilmemiş olup, söz konusu davanın ise 27.02.2019 tarihinde arabuluculuğa başvurarak başladığını, davacının, davasını TBK 77 maddesine dayandırdığı, bir an için kabul edilse dahi, TBK 82 maddesi gereği, talebin 26.03.2017 tarihinde zamanaşımı süresinin dolduğunu, davacı, dilekçesinin başında ürünün sürekli şekilde arıza verdiğini ve beklenen faydayı sağlamadığım belirttiği, kabul anlamına gelmemekle birlikte ürünün teslimi sonrasında sürekli arıza vermesi halinde dahi, 2 ve 8 günlük süreler içinde ayıp ihbarında bulunması gerektiği, ancak davacı ilk bildirimini malın satın alındığı ve tesliminin gerçekleştiği tarihten yaklaşık 4 ay sonra gerçekleştiği, mahkemece başkaca hususlar değerlendirilmeksizin bildirim süresine uyulmadığından, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, Dava dilekçesinde cihazın fatura tarihi 27.12.2014 olduğu belirtilmiş ise de, cihazın yurt dışından ithal edilmesi nedeniyle ithalat tarihi ve müşteriye kuruluş tarihi 30.04.2014 tarihi olup, davacı yanın dilekçesinde belirttiği senet tarihleri ile de uyumlu olduğu, epilasyon cihazı sağlam ve kusursuz olarak davacı yana teslim edildiği, bu süreçte işler konumda olduğu, cihazın garanti süresi üretici firmaya göre 30.04.2015 tarihinde dolmamasına rağmen 26.03.2015 tarihinde noter eliyle çekilen ihtar hakkın kötüye kullanılması kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, cihazın aşın voltajdan etkilenmemesi için regülatör kullanılması önerildiği halde, davaya konu cihaz anza verdiğinde yetkili servis tarafından yapılan incelemede işyerinde bulunan elektrik voltajında zaman zaman aşın yükleme olduğu tespit edildiği, garanti kapsamında olmamasına rağmen cihazda oluşan elektriksel arıza garanti süresi içinde teknik servisimiz tarafından giderildiği, ücret talep edilmediği, davacı 1 yıl boyunca cihaz düzenli şekilde kullandığını, davalı tarafından, ödenmeyen senetler için icra takibi yapılması üzerine, davacının icradan kaçmak adına böyle bir yola başvurduğu, davaya konu epilasyon cihazı sadece epilasyon işlevi görmediği, aynı zamanda selülit, göz çevresi kırışıklık giderme, göğüs, vücut sıkılaştırma, leke giderme gibi özellikleri bulunduğu, bu işlemleri uygulamadan önce hangi amaç için kullanılacaksa bu doğrultuda cihaza kullanıcı tarafından işlem öncesi yerleştirilen 5 adet cam filtre sayesinde program seçildiği, bu tür cihazlarda, cihazın beynine, sadece davalının bildiği şifre ile girilebildiği, yapılacak bilirkişi incelemesinde davalı yetkilisinin bulunması halinde bu şifre de girilerek davaya konu cihaz ile toplamda kaç atım (lazer atımı) yapıldığı, cihazın çalışıp çalışmadığı, hangi işlemlerde kullanıldığının gösterilebileceği, davalı tarafından cihaz satılmadan önce cihazın kullanım şekli dikkat edilmesi gereken hususlar, servis koşullan cihazın taşınması durumunda dikkat edilmesi gerekenler bildirilmesine rağmen, davacı tarafından bu bildirim ve uyanlara uyulmadığını, Noter tarafından gönderilen ihtarname ile Ankara …Hukuk Mahkemesince aldırılan bilirkişi raporu arasında tarih farkı da değerlendirildiğinde cihazın hangi 10 ay geçtiği, dolayısıyla bu süre içinde cihazm kullanıcı hatasına dayanan veya dayanmayan bir sorun olup olmadığının taraflarınca bilinmesinin mümkün olmadığı, davacı yan icra dosyasına yansıyan borcundan kurtulmak amacıyla servis tarafından her düzenü olarak kalibrasyon ayarı ve bakımlarını da yaptırmadığını beyanla davanın reddine, harç ve masraflar ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki satım sözleşmesine istinaden, sözleşmeye konu makinanın ayıplı olduğu iddiasına dayalı zararının tazmini istemine ilişkindir.
Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne, Ankara Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’ne, Çankaya Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılarak davacının tacir kaydının olup olmadığına ilişkin Mahkememize bilgi verilmesi istenmiş olup, gelen cevabi yazılar dosyamız arasına alınmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi “dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, Asliye Hukuk Mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir” şeklindedir.
6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesinde “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.”, aynı Kanunun 4/1. maddesinde “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı”düzenlemesi yer almaktadır. Bir davanın nispi ticari dava sayılması için TTK’nın 4/1. maddesi birinci fıkrasında belirtildiği gibi her iki tarafın da tacir olduğu ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bir dava olması gerekmektedir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile birlikte 5/3. maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisinden çıkarak görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, ticari mal alım satım ilişkisinden kaynaklanan zararın tazmini talebine ilişkindir. Davalı Limited Şirketi olup tacir olduğu tartışmasız ise de; davacı esnaf olup tacir sıfatı taşımamaktadır. Dava konusu uyuşmazlık 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde tahdidi olarak sayılan ticari davalardan olmadığı gibi, davacı tacir olmayıp dava, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan bir dava da değildir. Bu durumda dava konusu uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olduğundan dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1- Görevli mahkeme Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı noksanlığından davanın HMK 114. ve 115. maddesi gereğince usulden reddine,
2-HMK’nun 20. maddesi gereği, Mahkememiz kararının kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde taraflardan birinin mahkememize başvurması halinde dosyanın kesinleştirilerek görevli mahkemeye gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin HMK331/2 maddesi gereğince görevli mahkemesince değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/09/2021

Katip …

Hakim …

Bu belge 5070 sayılı yasa hükümlerine göre Elektronik olarak imzalanmıştır.