Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/226 E. 2021/491 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/226 Esas
KARAR NO : 2021/491

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/06/2020
KARAR TARİHİ : 17/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:İDDİA
Davacı vekilinin 05.06.2020 tarihli dava dilekçesi ve sair beyanlarında özetle; Davacı vekili davalı borçlunun aleyhine başlatılan icra takibine haksız ve kötü niyetle itirazı üzerine iş bu davayı açma zorunluluğu hasıl olduğunu ifade etmiştir. Davacı vekili müvekkili ile davalı borçlu arasında 01.07.2019 tarihli belirli süreli (8 ay) eser sözleşmesi niteliğinde danışmanlık sözleşmesi kurulduğunu, sözleşmeye istinaden müvekkilinin Temmuz-Eylül 2019 dönemine ait 3 aylık süreci kapsayan edimini yerine getirmesine rağmen davalının ödeme yapmadığını, müvekkili tarafından bu dönemlere ait 3 adet fatura tanzim edildiği, fatura bedellerinin ödenmemesi nedeniyle davalı borçlu aleyhine … Müdürlüğünün ….sayılı dosyası ile icra takibine başlanıldığı, dosyanın celbini talep ettiklerini, davalı borçlunun 28.01.2020 tarihinde borca itiraz ettiğini, 18.02.2020 tarihinde yapılan arabuluculuk toplantısında tarafların anlaşamadığı, bu nedenden dolayı iş bu davayı ikame etme, itirazın iptali ile davalı borçlunun icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ettiklerini belirtmektedir. Davacı vekili taraflar arasında kurulan sözleşmenin Borçlar Kanunun 470. Maddesine göre eser sözleşmesi niteliğinde olduğunu, taraflar arasında 8 ay ile sınırlı olacak şekilde belirli süreli bir eser sözleşmesi kurulduğunu, müvekkilinin sözleşme çerçevesinde davalı borçlunun İngiltere’de kuracağı … isimli yeni şirketin sosyal medya hesaplan ve internet sitesi oluşturmak, devamında ise bağlantılar kurarak şirket için potansiyel müşterilerle tanışmayı taahhüt ettiğini, müvekkilinin şirketin tanıtım çalışmalannı ifa edeceğini, davalı borçlunun da karşılığında 14.890,00 GBP (Sterlin) ödeme yapmayı taahhüt ettiğini savunmaktadır. Davacı vekili davalı borçlunun taahhüt ettiği şekilde müvekkilinin hak kazandığı döneme ilişkin ücretin ödenmediğini, müvekkilinin 3 aylık fatura dönemlerine ilişkin edimlerini ifa ettiğini, davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, Borçlar Kanunun 479. Maddesine borcun muaccel hale geldiğini, müvekkilinin sözleşmenin 8.maddesinde belirtildiği şekilde 2 aylık l.periyota ilişkin edimlerini yerine getirdiğini, … ve … olmak üzere sosyal medya hesaplarını oluşturduğunu, paylaşımlarda bulunduğunu, bu hususla ilgili sosyal medya paylaşımlarına ilişkin ekran görüntülerini dosyaya sunduklarını, müvekkilinin 2.periyodun ilk ayma ilişkin olarak Londra Ticaret Odası başta olmak üzere diğer şirket ve organizasyonlarla iletişime geçtiğini, bunlarla ilgili elektronik posta yazışmalarının sunduklarını iddia etmektedir. Davacı vekili davalı borçlunun müvekkilinin hak ettiği fatura bedellerini ödemediği ve icra takibine haksız şekilde itiraz ettiğini belirterek davalı borçlu aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerektiğini savunmaktadır. Davacı vekili dava dilekçesinin sonuç kısmında; haklı davalarının kabulüne, davalının itirazının iptaline, davalıya icra inkâr tazminatı hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı borçlu üzerine bırakılmasını talep etmektedir.
SAVUNMA
Dosya içerisinde davalı savunmasına rastlanılmamıştır. Davalının icra takibine itirazı ile ilgili ana dosya ekine eklenen icra dosyasının davalı ile ilgisi olmayan dosya olduğu anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; tacirler arasındaki danışmanlık sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali davasına ilişkindir. Dava 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu “Madde 67 – (Değişik madde: 18/02/1965 – 538/37 md.)
(Değişik fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.” hükümlerini haizdir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14.05.2019 tarih ve 2017/19-823 Esas, 2019/553 E. Sayılı kararında ” faturayı alan kişi 8 gün içinde faturaya itiraz etmezse, faturanın dayandığı temel borç ilişkisinin bulunmadığının faturayı alan kişi tarafından ispat edilmesi gerekir. Ancak, faturayı alan kişi, öngörülen süre içinde faturaya ve bununla birlikte temel borç ilişkisine de itiraz ederse, genel hükümler çerçevesinde ispat yükü faturayı düzenleyen tacire ait olacaktır.” şeklinde karar verilmiştir.
Taraflar arasında 01.07.2019 tarihinde İngiltere pazarındaki fırsatları araştırmak ve çabaları için … şirketinin yokluğunda yapı taşlarını inşa ederek ve temas noktası olarak İngiltereyi gelecekte stratejik potansiyel merkezi haline getirmek üzere sözleşme akdedilmiştir.
Davacı üzerine düşen iş ve işlemleri yerine getirmiş, davalıdan yapılan işlerin bedelinin ödenmesini istemiştir. Bu durum taraflar arasındaki yazışmalardan da anlaşılmaktadır. Davacı yapılan işler konusunda fatura tanzim ederek davalı firmaya göndermiş, davalı firma tarafından herhangi bir itiraz yapılmamıştır. Bu haliyle faturalar kesinleşmiştir. Davacının işi sözleşme şartları doğrultusunda yerine getirdiğinde herhangi bir şüphe bulunmamış olup, fatura bedellerinin tahsilini isteme hak ve yetkisi bulunmaktadır.
16/01/2021 tarihli bilirkişi raporundan özetle, taraflara arasında imzalanan sözleşmelerin şirketin pazarlama ve tanıtım faaliyetlerinin yürütüldüğü danışmanlık sözleşmesi olduğu, dava dosyasının içerisinde yer alan İcra Dosyasınm taraflara ait olmadığından davalının itirazlannm tespit edilemediği, sözleşmenin doğru şekilde değerlendirilebilmesi açısından davalının itirazlarının sözleşme kapsamında incelenmesi gerektiği, sözleşmenin Türkçe tecrübesinin yeminli tarafından yapılıp yapılmadığı, sözleşmede ki sona erme maddesi ilgili gerekli ihtarlarının olup olmadığı ile bilgilere ulaşılamadığı, bu bilgilerin dosyaya sunulduktan sonra değerlendirme yapılabileceği, davacının davalı ile arasında imzalanan sözleşmenin maddeleri gereğince davacı tarafından sosyal medya paylaşımlarının … hesabı üzerinden yapıldığı, …’de sadece 1 yıl öncesine ait paylaşımların gözlemlendiği, daha eski tarihli paylaşımların tespit edilemediği, bu yüzden davacının ekte sunduğu … paylaşımlarının doğruluğunu tespit edilemediği, mail iletilerinde davalı ile davacı çalışanları arasında yazışmaların olduğu ayrıca davacı tarafından … (Küresel İhaleler) olarak bilinen ihale izleme hizmetine başvurduğu, davacının bu mail iletilerini sakladığını varsayarak mail yazışmalarının ve başvuruların doğruluğunun tespiti için mahkemenizce yerinde inceleme kararı verilirse, davacı ile video konferans aracılığıyla görüşülerek mail iletilerinin doğruluğunun tespitinin sağlanabileceği, ” şeklinde kanaat bildirmiştir.
19/04/2021 tarihli ek bilirkişi raporundan özetle, davacının davalı ile arasında imzalanan sözleşmenin maddeleri gereğince davacı tarafından … Ltd. adlı şirketin kurulduğu ve sosyal medya paylaşımlannın yapıldığı tespit, Takdiri Sayın Mahkemenize ait olmak üzere sözleşme gereği l.periyod çerçevesinde yer alan edimlerin yerine getirildiği, 1 .periyoda ilişkin olarak sözleşmede yer alan tutarın ödenmesi gerektiği” şeklinde kanaat bildirmiştir.
Bilirkişi raporu açık ve ayrıntılı olup, hükme esas alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Alacak faturaya dayalı olup, likit olduğundan icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, Ankara ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin 1.861,25×3= 5.583,75 GBP asıl alacak üzerinden asıl alacağa işleyecek 3095 sayılı kanunun 4A maddesi gereğince kamu bankalarınca 1 yıllık GBP mevduatı uygulanan en yüksek faizi ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
5.583,75 GBP’nin %20’si olan 1.116,75 GBP’nin icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 3.289,68-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 832,07-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 2.457,61-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 Üçüncü Kısım) göre hesaplanan 7.061,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 54,40-TL Başvuru Harcı, 832,07-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 886,47-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
5-Davacı tarafından yapılan; 1.497,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.497,50-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 1.480,13-TL lik kısmanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/06/2021

Katip …

Hakim …

BU BELGE, GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR