Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/224 E. 2021/226 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/224 Esas
KARAR NO : 2021/226

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/06/2020
KARAR TARİHİ : 04/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili 05.06.2020 tarihli dava dilekçesinde; Davacı şirket, davalı firmaya cari hesap ilişkisi kapsamında satmış olduğu mallar nedeniyle faturalar düzenlendiği, davacı tarafından düzenlenen 30.08.2019 tarih 036032 nolu ve 18.11.2019 tarih 036147 nolu faturaların davalı şirkete tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafından ödeme yapılmadığı, davacının 60.149,35 TL tutarında faturadan kaynaklı alacağı bulunduğunu, Davacı şirketin alacağını tahsil edememesi üzerine icra takibi başlattığını, ancak davalı şirketin takibe itirazı nedeniyle icra takibi durduğunu, Davacı ile davalı şirket arasında ticari uyuşmazlık söz konusu olduğu için arabulucuya başvurulduğu ve arabuluculuk süreci sonucunda davalı şirket ödemeye yanaşmadığı için süreç anlaşamama şeklinde sonuçlandığını belirterek, davanın kabulü ile davalı yanın haksız ve yersiz olarak yaptığı itirazı iptaline, davalı aleyhine %20 ‘den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Dava dilekçesi mahalle muhtarına 16.06.2020 tarihinde tebliğ edilmiş olup, davalı tarafından cevap dilekçesi verilmediği, Davalı vekili 19.11.2020 tarihli dilekçesi ile Sayın Mahkemece verilen ihtiyati haciz kararına yönelik, fatura ve cari hesap ekstresine dayanılarak ihtiyati haciz kararı verilemeyeceği, Kayseri icra Mahkemelerinin yetkili olduğu yönünde itiraz ettiği görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; faturadan kaynaklanan itirazın iptali davasına ilişkindir. Dava 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu “Madde 67 – (Değişik madde: 18/02/1965 – 538/37 md.)
(Değişik fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.” hükümlerini haizdir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14.05.2019 tarih ve 2017/19-823 Esas, 2019/553 E. Sayılı kararında ” faturayı alan kişi 8 gün içinde faturaya itiraz etmezse, faturanın dayandığı temel borç ilişkisinin bulunmadığının faturayı alan kişi tarafından ispat edilmesi gerekir. Ancak, faturayı alan kişi, öngörülen süre içinde faturaya ve bununla birlikte temel borç ilişkisine de itiraz ederse, genel hükümler çerçevesinde ispat yükü faturayı düzenleyen tacire ait olacaktır.” şeklinde karar verilmiştir.
Davalı yetkiye itiraz etmiştir. Dava konusu alacak para alacağı olması nedeniyle götürülecek borç niteliğindedir. Bu nedenle davacının ikametgahında ödenmesi gerekir. Yetki itirazı yerinde bulunmayarak reddedilmiştir.
25/12/2020 tarihli Mali Müşavir bilirkişiden alınan rapordan özetle, taraflar arasındaki ihtilafın, davacı yanın davalı şirkete düzenlediği 30.08.219 tarih 036032 nolu ve 18.11.2019 tarih 036147 numaralı faturalara dayalı alacağının bulunup bulunmadığı hususuna ilişkindir. Davalı şirket ticari defter ve belgeleri sunulmadığı için, inceleme davacı şirket defter kayıtlarına münhasıran yapılmış olup, Davacı şirketin usulüne uygun tutulmakla sahibi lehine delil olma özelliği taşıyan ticari defter kayıtlarına göre, davacının cari hesaba kayıtlı 036032 ve 036147 nolu faturalardan kaynaklı takip ve dava tarihi itibariyle davalı şirketten 61.980,07 TL alacaklı olduğu, ancak davacının talebiyle bağlı kalınarak davalıdan 60.149,35 TL alacak talebinde bulunabileceği, ” şeklinde kanaat bildirmiştir.
Davalı cevap dilekçesi vermemiş, ön inceleme duruşmasına da katılmamıştır. Davacı tarafından dosyaya sunulan belgeler üzerinden bilirkişi incelemesi yapılmış, davacının davalıdan faturalara istinaden 60.980,07.TL alacağı olduğu tespit edilmiştir. Bu haliyle davacının davası ispatlanmıştır. Bilirkişi raporu açık ve ayrıntılı olup hükme esas alınmıştır. Dava konusu alacak likit olması nedeniyle davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiştir.
6325 sayılı HUAK ve yönetmeliği hükümlerine göre hazineden ödenen Arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden sayıldığından yargılama sonunda haksız çıkan taraftan alınarak hazineye irat kaydedilecektir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, Ankara … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin 60.149,35-Tl asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte devamına,
Takip çıkışı olan 60.149,35-Tl’nin %20’si olan 12.029,87-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından nakit teminatın iş bu karar ile iadesine,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 4.108,80-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 721,64-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 3.387,16-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 Üçüncü Kısım) göre hesaplanan 8.619,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 54,40-TL Başvuru Harcı, 721,64-TL Peşin/nisbi Harcı, 1.012,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.788,54TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320.TL zorunlu arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/03/2021

Katip …

Hakim …

BU BELGE, GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR