Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/222 E. 2021/137 K. 12.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2020/222 Esas
KARAR NO : 2021/137

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 05/02/2020
KARAR TARİHİ : 12/02/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında mal alım satımına ilişkin ticari ilişkinin söz konusu olduğunu, davalı/borçlu aleyhine başlatılan … Müdürlüğünün … E. sayılı icra takibine müteakip davalı yanca haksız itirazlarda bulunulduğunu, ilgili icra takibine konu borcun taraflar arasındaki ticari satımdan kaynaklı fatura alacağı olduğunu belirterek itirazın iptalinin kabulüne, haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz nedeniyle duran takibin devamına, takip konusu alacağın %20′ sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminata mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Usulüne uygun tebliğe rağmen davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasında ticari iş ilişkisi uyarınca davacının alacağın tahsili amacıyla başlattığı icra takibine karşı davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile icra inkar istemine ilişkindir.
… Asliye Hukuk Mahkemesinin …Karar sayılı gönderme kararı ile dosyanın Mahkememize geldiği ve Esasa kaydedildiği görüldü.

Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davacı ve davalının tacir olup olmadığına ilişkin Mahkememize bilgi verilmesinin istenilmiş, 25/01/2020 tarihli ATO cevabi dosyamız arasına alınmıştır.
Ulus Vergi Dairesine müzekkere yazılarak davaya ve takibe dayanak BA ve BS formlarının Mahkememize gönderilmesi istenilmiş, 13/11/2020 tarihli cevabi yazı dosyamız arasına alınmıştır.
Taraflara Hukuk Muhakemeleri Kanununun 222. Maddesi uyarınca ticari defterlerini ibraz etmek üzere süre verilmiş, davacı vekilinin müvekkili şirketin ticari defterlerinin bulunduğu adresi ve irtibat kurulacak kişiyi bildirdiği, davalının usulüne uygun tebliğe rağmen defter ibrazında bulunmadığı görülmüştür.
… Müdürlüğü’nün …. sayılı takip dosyasının celbi sağlanmış olup icra takip dosyası fiziki olarak dosyamız arasına alınmıştır. Takip dosyasını incelenmesinde davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine takip başlatıldığı ve borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
Dosyanın Mali Müşavir bilirkişiye tevdi ile tarafların ticari defter ve kayıtlarında akdi ilişkinin ne şekilde yer aldığı, ticari defterlerin usulüne uygun tutulup tutulmadığı, ticari defterlerinde uyuşan ve uyuşmayan kayıtların neler olduğu ve mahkemece yapılan uyuşmazlık tespiti çerçevesinde rapor tanzim edilmesi istenilmiş, 18/01/2021 tarihli bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır. Bilirkişi Raporunda Özetle: Davacı …’in muavin defter kayıtlarında Davalı …(…)’a ait cari hesabına; 17.11.2018 tarihli ve 966500 no.lu fatura ile 2.103,35 Lira, 19.11.2018 tarihli ve 966507 no.lu fatura ile 1.958,80 Lira,20.11.2018 tarihli ve 965509 no.lu fatura ile 300,90 Lira, 22.11.2018 tarihli ve 965513 fatura ile 5.369,- Lira,24.11.2018 tarihli ve 965526 fatura ile 253,70 lira,29.11.2018 tarihli ve 965539 fatura ile 1.040,17 lira olmak üzere toplam 11.025,92 lira alacak kayıtlı olduğu, 31.12.2018 tarihinde 2.000,- liralık kredi kartından tahsilat yapıldığı ve 9.025,92 liralık alacaklı olduğu ve sonraki yıllara devrettiği, defter kayıtlarının 9.025,92 lira olmasına karşılık dava dosyasına eklenen bilgi ve belgelerde 9.985,75 liralık alacak takibi yapıldığı kayıtlarla uyumlu olmadığı, davalı tarafın defter bilgi ve belgelerini denetime hazır etmemesi üzerine muhasebe kayıtlarında inceleme imkanı olmadığından bir değerlendirme yapılamadığı, davacı tarafından 17.11.2018 tarihinden 29.11.2018 tarihine kadar 6 adette 11.025,92 liralık irsaliyeli faturanın düzenlendiği ve davalı tarafa gönderildiği, davalı tarafın irsaliye fatura muhteviyatı malzemeleri teslim aldığına dair “Eksiksiz Teslim Alan” olarak imzaladığı, TTK’nın m.21/f.2 hükmü kapsamında herhangi bir itirazının dosya kapsamında bulunmadığı, dolayısı ile faturaya itiraz etmediğinin değerlendirildiği, taraflar arasında bir sözleşmenin dosya kapsamında bulunmadığı, davacının dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile defter kayıtları dikkate alındığında davalıdan 9.025,9 liralık alacağının bulunduğu belirtilmiştir.
2004 sayılı İİK 67. Maddesinde; takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği, bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlunun; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklının; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edileceği hüküm altına alınmıştır.
İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddesine göre;
“(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
6100 sayılı HMK’nın 222.maddesi gereğince usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtları sahibi lehine delil teşkil edebileceği gibi, aleyhine de delil teşkil edebilir. Buna göre davacı yan kendi iddiasını ispatlamak için kendi ticari defterlerine dayanmış olmasına rağmen, ticari defterlerindeki kayıtlar kendisi aleyhine delil oluşturacak nitelikte olabilir.

Faturanın, onu teslim alan muhatabı borç altına sokabilmesi için her şeyden evvel borç doğurucu bir hukuki ilişkinin mevcudiyeti ve faturanın da bu ilişki nedeni ile düzenlenmiş olması gerekir ve öncelikle taraflar arasında böyle bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının gözönünde tutulması zorunludur.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı, davalı ile ticari mal alım satımına yönelik alacaklarının tahsili için başlattığı icra takibine davalının yaptığı itirazının iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı borçlunun takip dosyasında borca ve ferilerine yönelik itirazda bulunduğu görülmüştür. Somut olayımızda davaya ve takibe dayanak ürün ve malzemenin davalıya teslim edildiği davacı defterleri ile fatura içeriğinden görüldüğü, davalının ihtaratlı davetiyeye rağmen defter ibrazında bulunmadığı 7251 sayılı yasanın 23. Maddesi ile değişen HMK 222. Maddesine göre taraflardan birinin defter ibraz etmemesi halinde karşı tarafın usulüne uygun tutulmuş defterlerin lehine delil kabul edileceği anlaşıldığından tarafların arasındaki hukuki ilişkinin varlığı ve hizmetin ifa edildiği, davacı tarafından ispat edilmiştir. Ödemeye yönelik ispat külfeti kendisinde olan davalı/borçlu borcun ödendiğine dair belge ibraz etmemiştir. Sunulan bilirkişi raporunun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatiyle söz konusu rapor hükme esas alınmıştır. Davacı tarafından faturaya dayalı başlatılan takipte, takibe konu bedelin davalı tarafından ödenmediği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, davalının … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 9.025,92 TL asıl alacak yönünden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, davalı tarafça yapılan itirazın haksız ve alacak miktarının likid olduğu anlaşılmakla davacının tazminat talebinin yerinde olduğu görülerek hükmedilen alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davalının … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 9.025,92 TL asıl alacak yönünden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
2-Hükmolunan 9.025,92 TL’nin %20’si olan 1.805,18 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 616,56-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 120,61-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 495,95-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; 54,40-TL Başvuru Harcı, 120,61-TL Peşin/nisbi Harcı olmak üzere toplam 175,01-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan; 850,00-TL Bilirkişi ücreti, 134,25-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 984,25-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Arabuluculuk ücreti olarak suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL’nin arabuluculuk görüşmelerine katılmayan davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirlmesine,
Dair, davacı vekili ile Av. …’ın yüzüne karşı, davalı/vekilinin yokluğunda kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/02/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza