Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/200 E. 2021/73 K. 26.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2020/200 Esas
KARAR NO : 2021/73

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 04/05/2020
KARAR TARİHİ : 26/01/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalının müvekkili şirketten çeşitli zamanlarda mal aldığını ve aldığı bu malların bir kısmının bedellerini ödediğini ancak bir kısım malların bedellerine bugüne kadar ödemediğini, davalının daha önceden aldığı ve bedelini ödemediği mal bedellerinin tahsili için Ankara İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının İtiraz etmesi sonucunda; …sliye Ticaret Mahkemesinde itirazın iptali davası açıldığını,. açılan davanın numarası … sayılı dosyası olduğunu, açılan dava değeri esastan geçerek kesinleştiğini, açılan davaya konu talep ettikleri miktar olan 11.625. S7 TL dahil olmadığını, haksız eylem nedeniyle ödenmeyen ve müvekkili şirketin zararına neden olan 11.625,87 TL nin 05.02.2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, davacının ticari mal alım satımına ilişkin olarak davalıdan alacaklı olduğu iddiasına dayalı alacak davasıdır.
Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’ ne ve Ankara Vergi Dairesi’ ne yazılan müzekkerelere cevap verildiği görülmüştür.
6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi “dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, Asliye Hukuk Mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir” şeklindedir.
6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesinde “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.”, aynı Kanunun 4/1. maddesinde “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı”düzenlemesi yer almaktadır. Bir davanın nispi ticari dava sayılması için TTK’nın 4/1. maddesi birinci fıkrasında belirtildiği gibi her iki tarafın da tacir olduğu ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bir dava olması gerekmektedir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile birlikte 5/3. maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisinden çıkarak görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişki olduğu iddiasına dayalı alacak davasıdır. Sözleşmenin tarafı olan davacı limited şirketi olup tacir olduğu tartışmasız ise de; davacı esnaf olup tacir sıfatı taşımamaktadır. Dava konusu uyuşmazlık 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde tahdidi olarak sayılan ticari davalardan olmadığı gibi, davacı tacir olmayıp dava, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan bir dava da değildir. Bu durumda dava konusu uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olduğundan dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Görevli mahkeme Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı noksanlığından davanın HMK 114. ve 115. maddesi gereğince usulden reddine,
2-HMK’nun 20. maddesi gereği, Mahkememiz kararının kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde taraflardan birinin mahkememize başvurması halinde dosyanın kesinleştirilerek görevli mahkemeye gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin HMK331/2 maddesi gereğince görevli mahkemesince değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/01/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza