Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/182 E. 2021/298 K. 23.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/182 Esas – 2021/298
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2020/182 Esas
KARAR NO : 2021/298
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 23/03/2020
KARAR TARİHİ : 23/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Altınpark içinde yer alan tesisler ile parkın işletilmesi, koruma ve güvenliğinin sağlanması amacı ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile müvekkili davacı şirket arasında işletme protokolü imzalandığını, müvekkili davacı şirketin faaliyet alanı ile ilgili aldığı ihalelere konu işleri taşeron şirketler aracılığı ile yaptığını, davalı şirketlerin, müvekkili davacı şirketin taşeronu olarak çalıştığını, davalı şirketlerin taşeron olarak çalıştığı dönemde bu şirketlerde çalışan işçilerden …’ın … Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile müvekkili davacı şirkete karşı işçilik alacaklarının ödenmesi talebi ile dava açtığını, davanın, davalı şirketlere ihbar edildiğini, yapılan yargılama sonunda müvekkili davacı şirketin üst işveren olarak işçilik alacaklarından sorumlu tutulduğunu, Mahkeme kararının infazı için müvekkili davacı şirket aleyhine … Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile ilamlı icra takibi başlatıldığını, müvekkili davacı şirket tarafından icra dosyasına 30.12.2019 tarihinde 27.014,95 TL ödeme yapıldığını, İş Kanunu’nun 112. maddesine istinaden iş mevzuatından doğan alacakları dava dışı işçiye ödeyen müvekkili davacı kurumun sözleşmeden dolayı sorumlu olan davalı yüklenici firmalara BK’nun genel hükümleri uyarınca rücu edebileceğini, dava dışı işçiye ödenen kıdem tazminatı bedelinin davalı şirketler tarafından işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olmak üzere sorumlulukları oranında ödenmesi gerektiğini ileri sürerek fazlaya dair tüm dava ve talep haklan saklı kalmak kaydıyla şimdilik 27.014,95 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı şirketlerden rücuen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket ile müvekkili davalı şirketler arasında muhtelif tarihli Hizmet Alımı Sözleşmeleri imzalandığını, buna istinaden çalıştırılacak işçilerin Belirli Süreli İş Sözleşmeleri ile çalıştırıldığını, dava dışı işçinin müvekkili davalı şirketlerde Hikmet Alım Sözleşmesine istinaden çalıştığını, ancak taraflar arasında akdedilen sözleşmelerin hiçbir yerinde işverenin, yüklenici adına yaptığı ödemeyi rücu edebileceğine ilişkin hüküm bulunmadığını, dava dışı işçinin kıdem tazminatı hakkı doğmadığını, bu nedenle müvekkili davalı şirketler yönünden kıdem tazminatından sorumlu tutularak rücu talebinde bulunulmasının yasaya uygun olmadığını, bir an için işçinin kıdem tazminatına hak kazandığı ve müvekkili davalı şirketlerin de kıdem tazminatından sorumlu olduğu kabul edilse dahi müvekkili davalı şirketlerin sorumluluğunun ancak dava dışı işçinin müvekkili davalı şirkette çalıştığı süre ve ücretle sınırlı olduğunu, bunun da kabulü halinde müvekkili sorumluluğunun devir tarihinden itibaren 2 yılla sınırlı olması nedeniyle somut olayda 2 yılın geçmiş olması nedeniyle müvekkili sorumluluğuna gidilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasında imzalanan hizmet alımına dair sözleşme uyarınca dava dışı işçiye yapılan işçilik alacağına ilişkin ödemenin davalı şirketlerden rücuen tazmini istemine ilişkindir.
Dava dışı işçi …’ın davalılar nezdinde çalıştığı dönemlere ilişkin SGK Hizmet Dökümü Uyap üzerinden çıkartılarak Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
… Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası celbedilmiştir. Dosyanın incelenmesinde; alacaklısının …, borçlularının Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve … İşi. Ltd. Şti. olduğu, … Mahkemesinin 30.04.2019 tarih, … esas ve 2019/340 karar sayılı ilamı ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 31/10/2019 tarih, 2019/2713 esas ve 2019/2539 karar sayılı ilamı dayanak gösterilerek ilamlı takip başlatıldığı, toplam 23.016,42 TL üzerinden talepte bulunulduğu ve … İşl. Ltd. Şti. tarafından 30.12.2019 tarihinde 27.014,95 TL ödeme yapıldığı görülmüştür.
Dosyanın iş ve sosyal güvenlik uzman bilirkişiye tevdi ile tarafların iddia ve savunmalarını karşılar, mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktaları ile sınırlı olmak üzere var ise davacının davalılardan alacağının tespitinin yapılması istenilmiş, 13/11/2020 tarihli bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır. Bilirkişi ön raporunda; davacı ile davalılar arasında imzalanan Hizmet Alımına Ait Sözleşmeler ile sözleşme eki şartnamelerin, Ankara …. îş Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının fiili olarak, dosyaya kazandırılması gerektiğinin bildirildiği görülmüştür.
… Mahkemesine müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosyasının celbi sağlanmış olup Mahkememiz dosyası arasına fiziken alınmıştır.
Eksiklikler tamamlandıktan sonra ek rapor tanzimi için dosyanın bilirkişiye tevdiine karar verilmiş olup 26/02/2021 tarihli bilirkişi ek raporu dosyamız arasına alınmıştır. 26/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı … … Ltd. Şti.’nin dava dışı işçinin kendi yanında çalıştığı dönem ve tam sorumluluk esası dikkate alındığında 5.569,33 TL rücu borcu hesaplandığı, Davalı … Grup İnş. … Ltd. Şti.’nin dava dışı işçinin kendi yanında çalıştığı dönem ve tam sorumluluk esası dikkate alındığında 10.202,95 TL rücu borcu hesaplandığı, Davalı … İnş. … Ltd. Şti.’nin dava dışı işçinin kendi yanında çalıştığı dönem ve tam sorumluluk esası dikkate alındığında 11.242,67 TL rücu borcu hesaplandığı belirtilmiştir.
11.09.2014 gün ve 29116 sayılı mükerrer Resmi Gazetede yayımlanan 6552 sayılı Kanun’un 8.maddesi ile bazı kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanların kıdem tazminatını düzenleyen 4857 sayılı İş Kanunu’nun 112.maddesinde; “…4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında alt işverenler tarafından çalıştırılan işçilerin kıdem tazminatları;
a) Alt işverenlerinin değişip değişmediğine bakılmaksızın aralıksız olarak aynı kamu kurum veya kuruluşuna ait işyerlerinde çalışmış olanların bu şekilde çalışmış oldukları sürelere ilişkin kıdem tazminatına esas hizmet süreleri, aynı kamu kurum veya kuruluşuna ait işyerlerinde geçen toplam çalışma süreleri esas alınarak tespit olunur. Bunlardan son alt işverenleri ile yapılmış olan iş sözleşmeleri 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesine göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermiş olanların kıdem tazminatları ilgili kamu kurum veya kuruluşları tarafından,
b) Aynı alt işveren tarafından ve aynı iş sözleşmesi çerçevesinde farklı kamu kurum veya kuruluşlarında çalıştırılmış olan işçilerden iş sözleşmeleri 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesine göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermiş olanlara, 4734 sayılı Kanunun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında farklı kamu kurum ve kuruluşuna ait işyerlerinde geçen hizmet sürelerinin toplamı esas alınarak çalıştırıldığı son kamu kurum veya kuruluşu tarafından, işçinin banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenir…” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/6. maddesinde, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.” hükmü bulunmaktadır. Dava konusu olayda da davacı ile davalı arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi mevcut olup, davacı asıl işveren, alt işverenlerin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak İş Kanunu’ndan kaynaklanan yükümlülükler nedeniyle, alt işverenlerle birlikte müteselsilen sorumludur. Burada kanundan kaynaklanan bir teselsül hali söz konusu olup, asıl ve alt işverenler, dava dışı işçiye karşı müteselsilen sorumludurlar. Asıl ve alt işveren arasındaki ilişkide Borçlar Kanunu ve sözleşme hukuku esas alınacağından, uyuşmazlığın taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gereklidir.
Alacaklıya karşı müteselsilen sorumlu olan borçlular, kendi aralarındaki iç ilişkide, bu husustaki nihai sorumluluğun hangi tarafa ait olduğu konusunda bir anlaşma yapabilirler. Nitekim 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 167.maddesinde düzenlenen, “Aksi kararlaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar. Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun, ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır.” şeklindeki hükümde de, müteselsil borçlulardan her birinin alacaklıya yapılan ifadan birbirlerine karşı genel olarak eşit paylarla sorumlu oldukları, ancak bunun aksinin kararlaştırılabileceği de açıkça belirtilmiştir. Somut olayda, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 8. Maddesinde; sorumluluğun yükleniciye ait olduğuna ilişkin açık hüküm bulunmaktadır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının “Altınpark içinde yer alan tesisler ile parkın işletilmesi, koruma ve güvenliğinin sağlanması” amacı için davalılar ile sözleşme imzaladığı, dava dışı işçinin hizmet alımına ilişkin davalı şirketler nezdinde belirli bir dönem içinde çalıştığı görülmüştür. Alınan bilirkişi ek raporu denetime elverişli, usul ve yasaya uygun olduğundan hükme esas alınmıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, taraflar arasında akdedilen sözleşmede işçilik ödemesi bakımından alt işverenin sorumluluğu konusunda açık hüküm bulunduğu, davalıların işçinin çalıştığı dönemler sınırlı olmak üzere tam sorumluluğunun bulunduğu, anlaşıldığından davanın kabulüne asıl alacağa ödeme tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
Davanın KABULÜ ile ;
1)-5.569,33 TL’nin 30/12/2019 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalı ……Limited Şirketin’den ,
-10.202,95 TL’nin 30/12/2019 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalı ……Limited Şirketin’den ,
-11.242,67 TL’nin 30/12/2019 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalı ……Limited Şirketin’den , tahsili ile davacıya ödenmesine,
2)Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 1.845,39-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 461,35-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan ; Harçlar kanunu gereğince alınması gerekli toplam 1.384,04-TL harcın; 285,33-TL’sinin ……Limited Şirketi ‘den, 522,72-TL’sinin ……Limited Şirketi’den, 575,99-TL’sinin ……Limited Şirketi’den, alınarak hazineye irad kaydına.
3)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 İkinci Kısım İkinci Bülüm) göre hesaplanan toplam 4.080,00-TL vekalet ücretinin; 841,12-TL’sinin ……Limited Şirketi ‘den, 1.540,93-TL’sinin ……Limited Şirketi’den, 1.697,95-TL’sinin ……Limited Şirketi’den, alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
4)Davacı tarafından yapılan; 54,40-TL Başvuru Harcı, 461,35-TL Peşin/nisbi Harcı, 750,00-TL Bilirkişi ücreti, 128,25-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam Davacı tarafından yapılan toplam 1.394,00-TL yargılama giderinin; 287,38-TL’sinin ……Limited Şirketi ‘den, 526,48-TL’sinin ……Limited Şirketi’den, 580,13-TL’sinin ……Limited Şirketi’den, alınarak davacıya verilmesine,
5)HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
6)Arabuluculuk ücreti olarak suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL’nin 272,13-TL’sinin ……Limited Şirketi ‘den, 498,53-TL’sinin ……Limited Şirketi’den, 549,34-TL’sinin ……Limited Şirketi’den, alınarak hazineye irad kaydına,
Dair, davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/03/2021