Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/163 E. 2022/305 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/163 Esas – 2022/305
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2020/163 Esas
KARAR NO : 2022/305

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI :…
DAVALI : …
DAVA : İtirazın İptali(Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/03/2020
KARAR TARİHİ : 26/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtrazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ve davacı arasında … Mobil Telefon Hizmetleri Kurumsal Tip Abonelik Sözleşmesi imzalandığını, davacının verdiği hizmet karşılığında alacağının faturaları karşılığının ödenmediği, fatura bedelinin tahsiline yönelik davalı aleyhine takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, 24.595,65 TL asıl alacağa ilişkin ANKARA … Müdürlüğü’nün 2019/1003255 sayılı dosyası ödeme emrinde yazılı borca ve tüm ferilerine ilişkin itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazinatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmektedirler.
Usulüne uygun tebliğe rağmen davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, davacı tarafından davalı aleyhine abonelik sözleşmesine istinaden ödenmeyen fatura bedeline ilişkin başlatılan takipte davalının yaptığı itirazın iptaline ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Ankara … Müdürlüğü’ ne müzekkere yazılarak 2019/1003255 Esas numaralı dosyasının Mahkememize gönderilmesi istenmiş, gelen müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır. Takip dosyasının incelenmesinde davacı/alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 24.595,65 TL asıl alacak üzerinden takip başlatıldığı, borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
Takibe ve davaya konu faturaların dayanağı olan abonelik sözleşmesine ilişkin mobil telefon ve ödenmeyen fatura bedelleri ile taraflar arasında akdedilen sözleşme ve eklerinin Mahkememize gönderilmesi için … İletişim Hizmetleri AŞ’ye müzekkere yazılmış gelen müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Dosyanın kül halinde tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda var ise davacı alacağının tespitine yönelik rapor hazırlaması için nitelikli hesap uzmanı bilirkişiye karar verilmiş gelen bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi Raporunda Özetle; Davacı yanca, davalı yana Ağustos 2019 dönemi ile ilgili düzenlenmiş fatura toplamı 3.067,80 TL olmasına rağmen, davacı yanca bu tutarın 2.576,80 TL’sının, Eylül 2019 dönemi ile ilgili düzenlenmiş fatura toplamı 1.483,60 TL olmasına rağmen, davacı yanca bu tutarın 1.174,80 TL’sının, Ekim 2019 dönemi ile ilgili düzenlenmiş fatura toplamı 23.662,74 TL olmasına rağmen, davacı yanca bu tutarın 20.844,15 TL’sının, takibe konu edilmiş olduğu tespit edilmiştir.
Bilirkişi raporunda hesaplama yapılan ödeme emri ile takibe dayanak ödeme emri arasında farklılık bulunduğu anlaşıldığından dosya ek rapor için yeniden bilirkişiye tevdii edilerek Merkeze Takip Sistemine göre düzenlenmiş ödeme emrine göre ek rapor tanzim edilmesi istenilmiş gelen bilirkişi ek raporu dosyamız arasına alınmıştır.
31/01/2022 Tarihli Bilirkişi Ek Raporunda Özetle; Davacı yanca takibe konu edilen dönemlerde davalı yana düzenlenmiş 66 adet faturadan
kaynaklanan alacak tutarı 28.214,14 TL olmakla birlikte, davacı yanca anılan dönemlerde düzenlenmiş toplam 45 faturadan kaynaklanan 24.595,65 TL’yi takibe ve davaya konu etmiş olduğu, talebe bağlı olarak davacı yanın takibe konu ettiği alacakları ile ilgili olarak; 10.07.2019-09.08.2019 dönemi ile ilgili 2.576,70 TL’nin 23.08.2019 tarihinden itibaren,
10.08.2019-09.09.2019 dönemi ile ilgili 1.174,80 TL’nin 24.09.2019 tarihinden itibaren,
10.09.2019-09.10.2019 dönemi ile ilgili 20.844,15 TL’nin 23.10.2019 tarihinden itibaren,
tahakkuk edecek faizi ile birlikte davalı yandan talep edebileceği görüş ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
2004 sayılı İİK 67. Maddesinde; takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği, bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlunun; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklının; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edileceği hüküm altına alınmıştır. İş bu davanın süresinde açıldığı görülmüştür.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri müddeasını ispata mecburdur. Bu hüküm,“bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddesine göre;
“(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
Faturanın, onu teslim alan muhatabı borç altına sokabilmesi için her şeyden evvel borç doğurucu bir hukuki ilişkinin mevcudiyeti ve faturanın da bu ilişki nedeni ile düzenlenmiş olması gerekir ve öncelikle taraflar arasında böyle bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının gözönünde tutulması zorunludur.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; davalı borçlunun takip dosyasında borca ve ferilerine yönelik itirazda bulunduğu görülmüştür. Uyuşmazlığın, davacının fatura alacağına dayalı başlattığı icra takibinin davalının yaptığı itirazın yerinde olup olmadığı, taraflar arasında mobil telefon kurumsal abonelik sözleşmesi akdedilip akdedilmediği, davacının davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkindir. Somut olayımızda davaya ve takibe dayanak hizmetin ifa edildiği davacı idareye yazılan müzekkere cevabı içeriğinden anlaşıldığından tarafların arasındaki hukuki ilişkinin varlığı ve hizmetin ifa edildiği, davacı tarafından ispat edilmiştir. Ödemeye yönelik ispat külfeti kendisinde olan davalı/borçlu borcun ödendiğine dair belge ibraz etmemiştir. Sunulan bilirkişi raporunun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatiyle söz konusu rapor hükme esas alınmıştır. Davacı tarafından faturaya dayalı başlatılan takipte, takibe konu bedelin davalı tarafından ödenmediği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, davalının Ankara 33. İcra Müdürlüğü’nün merkezi takip sistemine ait 2019/1003255 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile, takibin 24.595,65-TL asıl alacak yönünden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, dayanak ödeme emrinde işlemiş faiz talebi bulunmadığından, davacı vekilinin buna yönelik talebinin reddine, davalı tarafça yapılan itirazın haksız ve alacak miktarının likid olduğu anlaşılmakla davacının tazminat talebinin yerinde olduğu görülerek hükmedilen alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-Davalının Ankara … İcra Müdürlüğü’nün merkezi takip sistemine ait 2019/1003255 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile, takibin 24.595,65-TL asıl alacak yönünden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
2-Hükmolunan 24.595,65-TL’nin %20’si olan 4.919,13-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 1.680,13-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 457,33-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 1.222,80-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’göre reddedilen kısım yönünden hesaplanan 2.183,72-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan; 54,40-TL Başvuru Harcı, 457,33-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 511,73TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan; 700,00-TL Bilirkişi ücreti, 112,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 812,50-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 746,24-TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
9-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin 1.212,36-TL’sinin davalıdan bakiye kısmının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
– Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/04/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza