Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/161 E. 2021/95 K. 02.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2020/161 Esas
KARAR NO : 2021/95

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 12/03/2020
KARAR TARİHİ : 02/02/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 12.03.2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı banka tarafından davacı aleyhine icra takibi başlatıldığını, takibe konu senet metninin bir kısmının farklı bir kalem ve el yazısı ile doldurulduğunu, banka ile müvekkili arasında herhangi bir hukuki ilişkinin söz konusu olmadığını, davacı müvekkilinin ciro eden asıl senet alacaklısı olduğu, senet tanzim tarihi olan 28.06.2017 ile senedin vade tarihi 22.01.2020 arasında davalı banka ile davacı … arasında 250.000,00 TL bedelli herhangi bir hukuki işlem olup olmadığı veya bu miktarda borca neden olabilecek herhangi bir işlem ya da kaydın davacı bankanın ticari defterlerinde bulunup bulunmadığının HMK 222 kapsamında araştırılması gerektiğini, … Müdürlüğü’nün … esas sayılı ile takibe konan 250.000,00 TL bedelli senetten davacı borçlu müvekkili …’nın borçlu olmadığının tespitine, senet bedeli göz önüne alınarak %20’den az olmamak kaydı ile davalı hakkında tazminata hükmedilip, davacıya ödenmesine, dava masrafları ve vekalet ücretinin ve davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacı …’nın müvekkili bankanın 8138743 numaralı müşterisi olduğunu, taraflar aralarında Temel Bankacılık Hizmet Sözleşmesi, Ticari Kart Sözleşmesi ve Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşmeler kapsamında banka tarafından 4810-8138743-37 numaralı IHTKTIC ürünü ve 4810-8138743- 40 numaralı IHTKTIC ürünü ile kredi kullandırıldığını, bu kredileri ödeme aracı olarak da müvekkili bankaya kambiyo senedi verildiğini, davacı tarafından ödemelerin yapılmaması üzerine bankanın verilen bu ödeme aracı ile alacağına kavuşmak amacıyla … Müdürlüğü’nün … Esasma kayıtlı olarak 155.359,51 TL bedelli kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığını, davacı ile müvekkil banka arasında 3 adet sözleşme yapıldığını, bu sözleşmeler kapsamında kendisine çeşitli ürünler kullandırıldığını, dava konusu kambiyo senedinin de bu ürünler sonucu oluşan borcu ödeme aracı olarak davacı tarafından müvekkili bankaya ibraz edildiğini, bankanın da alacağına kavuşmak amacıyla senet bedeli olan 250.000,00 TL miktarlı değil, davacının borcu miktarında 155.359,51 TL bedelli takip başlattığını, dava konusu senedin davacı tarafından davalı bankaya ödeme aracı olarak verildiğini, bu sebeple takibe konmasında herhangi bir sakınca bulunmadığını, senedin teminat senedi vasfı taşımadığını, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava , davalı banka tarafından senede dayalı başlatılan icra takibinde davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
… Dairesinin … sayılı takip dosyasının celbi sağlanmış olup dosyamız arasına fiziki olarak kazandırılmıştır. Dosyanın incelenmesinde davalı banka tarafından davacı aleyhine … Müdürlüğü … sayılı dosyası ile 31/01/2020 tarihinde icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibinde borç tutarı;154.894,83 TL Asıl Alacak 464,68 TL Komisyon+155.359,51 TL tutarındaki toplam alacağın icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar asıl alacağa işleyecek Avans Faiz i (%13,75 Yıllık) ve değişen oranlardaki faizi ile tahsili talep edildiği görülmüştür.
Dosyanın Bankacı bilirkişiye tevdi ile banka kayıtlarında taraflar arasındaki akdi ilişkinin ne şekilde yer aldığı, davacının takibe dayanak senetten dolayı davalıya herhangi bir borcunun bulunup bulunmadığı mahkemece yapılan uyuşmazlık tespiti çerçevesinde rapor tanzim edilmesi istenilmiş olup 07/09/2020 tarihli bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi Raporunda Özetle: Davacı … ile davalı …Ş. arasında 03.11.2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, Taraflar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında davalı banka tarafından davacıya 28.06.2017 tarihinde 4810-8138743-22 referans numaralı 100.000.00 TL tutarında Taksitli Ticari Kredi kullandırıldığı, yine 28.06.2017 tarihinde … ödemeli … alacaklı 250.000,00 TL tutarında 20.01.2020 vadeli munzam senet tanzim edildiği, Munzam senedin banka tarafından teslim alınırken “Senet Tevdi Bordrosu” düzenlenmediği, senedin muhasebe nazım kaydının, bankanın ticari defter ve kayıtlarında bulunmadığı, Kredinin taksit geri ödemelerinde gecikmeler olduğu, davalıya 30.05.2019 tarihinde 4810-44285 (40) referans numaralı 70.520,00 TL tutarında 45 ay vadeli kredi kullandırılarak mevcut kredinin kapatıldığı, Davalı banka tarafından davacıya 20.05.2019 tarihinde 4810-43915 (37) referans numaralı 68.674,00 TL tutarında 36 ay vadeli taksitli ticari kredi kullandırıldığı, Söz konusu Taksitli Ticari Kredilerin ödemelerinde 2 aydan uzun süreli gecikmeler olduğu, Davalı bankanın … Müdürlüğü … sayılı dosyası ile 31/01/2020 tarihinde davalı … ile dava dışı … aleyhine Kambiyo Senetlerine (Çek, Poliçe ve Emre Muharrer Senet) Özgü Haciz Yolu ile İcra Takibi yoluyla 154.894,83 TL Asıl Alacak, 464,68 TL Komisyon olmak üzere Toplam 155.359,51 TL alacak tutarı üzerinden icra takibi başlattığı, Davalı bankanın, yasal takibe başlanılmasından evvel bir kısım hukuki prosedürün yerine getirilmesi gerektiğinden ve yasal takip anlamında hızlı aksiyon almak için “Genel Haciz Yoluyla İlamsız Takip” yerine, 27.06.2017 tarihinde 4810-8138743-22 referans numaralı 100.000. 00 TL Taksitli Ticari Kredi kullandıranı sırasında davacıdan temin etmiş olduğu 250.000. 00 TL tutarındaki munzam senet üzerinden “Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yolu ile Takip” başlattığı belirtilmiştir.
Dosya ek rapor için yeniden bilirkişiye tevdii edilerek, taraflar arasındaki kredi sözleşmemeleri de dikkate alınarak takdiri Mahkememize ait olmak üzere takip tarihi itibari ile var ise davalı bankanın asıl alacağının ve ferilerinin hesaplanmasına yönelik rapor tanzim edilmesi istenilmiş, 11/01/2021 tarihli bilirkişi ek raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi Ek Raporunda Özetle; Davacı … ile davalı …Ş. arasında 03.11.2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, taraflar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında davalı banka tarafından davacıya 30.05.2019 tarihinde 4810-44285 referans numaralı 70.520,00 TL tutarında 45 ay vadeli Taksitli Ticari kredi ve 20.05.2019 tarihinde 4810-43915 referans numaralı 68.674,00 TL tutarında 36 ay vadeli Taksitli Ticari kredi kullandırıldığı, Kredi taksitlerinin ödenmemesi üzerine; Davalı bankanın … Müdürlüğü … sayılı dosyası ile 31/01/2020 tarihinde davacı … aleyhine Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yolu ile İcra Takibi başlattığı, Raporun “DEĞERLENDİRME” ve “HESAPLAMA” bölümlerinde detayları açıklandığı üzere;
Davalı bankanın 31.01.2020 takip tarihi itibariyle Taksitli Ticari Kredilerden kaynaklanan alacak tutarının 134.503,89 TL Asıl Alacak 16.792,46 TL Akdi Faiz 392,74 TL Temerrüt Faizi 859.26 TL BSMV 152.548,36-TL toplam olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
Menfi Tespit davası ve davacının talebinin kısmi davaya konu olamayacağı anlaşıldığından davacı vekiline takip dosyasının toplam alacağı olan 155.359,51 TL dava değeri üzerinden peşin/nisbi harcı yatırması için bir haftalık kesin süre verildiği ve davacı vekilinin kesin süre içerisinde harç noksanlığını giderdiği görülmüştür.
Menfi tespit davası 2004 Sayılı İcra İflas Kanunu’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Maddeye göre; borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Menfi tespit davalarında, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf o vakıayı ispat etmelidir. Menfi tespit davasında borçlu ya borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürebilir. Borçlu borcun varlığını inkâr ediyorsa, bu durumlarda ispat yükü davalı durumunda olmasına karşın alacaklıya düşer. Borçlu varlığını kabul ettiği borcun ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürüyorsa, bu durumda ispat yükü kendisine düşecektir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı takip dosyası kapsamında dayanak senetten dolayı borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Menfi tespit davasında davacı/borçlu borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle borçlu bulunmadığını ileri sürebilir. Borçlu borcun varlığını inkar ediyor ise bu durumda ispat yükü davalı durumunda olmasına karşın alacaklıya düşer. Borçlu, borcun varlığını kabul edip, borcun ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürüyorsa, bu durumda ispat yükü davacı/borçluya düşer. Somut olayda davalı banka ile davacı arasında Temel Bankacılık Sözleşmesi, 09.07.2014 tarihli Ticari Kart Sözleşmesi03.11.2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi, 03.11.2014 tarihli Ek-A: Cari Hesap Kredisi Sözleşmesi (Kredi Limiti 34.400,00 TL) imzalandığı, davacıya bankacılık hizmetleri sunularak kredi kullandırıldığı, ayrıca söz konusu kredi sözleşmesi kapsamında dava ve takibe konu 28.06.2017 tarihinde keşidecisi …, lehtarı … olan 250.000.00 TL tutarında 20.01.2020 vadeli munzam senet tanzim edildiği, senedin davalı bankaya alacağa teminen verildiği, genel kredi sözleşmesinin tutarı ve tarihi ile senedin tutarı ve düzenleme tarihinin bonodaki lehtarın genel kredi sözleşmesinin tarafı olması ve genel kredi sözleşmesini imzalayan banka ve davacının aynı oluşları gözetildiğinde, davalı bankanın dava ve takibe konu bonoyu senet üzerinde yazılan tutarın altında bir bedelle tahsil amacıyla takibe koyduğu gözetildiğinde bononun genel kredi sözleşmesi ile kullandırılan kredinin teminatı olduğunun görüldüğü, bu kapsamda bilirkişi raporuna göre takip tarihi itibariyle davalı bankanın kullandırdığı ve geri ödenmeyen krediden ötürü 134.503,89 TL asıl alacak, 16.792,46 TL akdi faiz, 392,74 TL temerrüt faizi ve 859,26 TL BSMV’si olmak üzere toplam 152.548,36 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, davacının takipteki 2.811,15 TL yönünden borçlu olmadığı anlaşıldığından menfi tespit davasının kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davacının … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında takip tarihi itibariyle 2.811,15 TL yönünden borçlu olmadığının tespitine,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 192,03-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 2.461,12-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (Madde-13) göre hesaplanan 2.811,15-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre red edilen kısım üzerinden hesaplanan 18.442,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

6-Davacı tarafından (yapılan yatırılan harçtan/harçlardan iadesine karar verilen kısım düşüldükten sonra kalan); 192,03 TL Harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan; 800,00-TL Bilirkişi ücreti, 64,75-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 864,75-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 48,62-TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Arabuluculuk ücreti olarak suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL’nin kabul red oranına göre 1.296,11-TL’nin davacıdan, 23,89-TL’sinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirlmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/02/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza