Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2020/153 Esas
KARAR NO : 2021/108
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 10/03/2020
KARAR TARİHİ : 05/02/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasına yapılan itirazın yerinde olmadığını, borçlu tarafından borcun tamamına itiraz edildiğini, yersiz yere itiraz edildiğini, itirazın reddinini gerektiğini, davalının borcunu ödemeyerek davacıyı zarara uğrattığından, yersiz yapmış olduğu itirazın iptalini ve %20 inkar tazminatına , yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı …’in 07/07/2020 tarihli duruşmadaki beyanında: Davacının ürünlerinin pazarlamasını yapan kişiler ile görüştüğünü, davalıyı tanımadıklarını söylediklerini, davalıya gösterdikleri irsaliyedeki imzaların kendisine ait olmadığını, takibe dayanak olan cari hesap ekstresine ilişkin bir ticari ilişkisinin olmadığını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava ticari mal alım satım iddiasına dayalı davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan takipte, davalının yaptığı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
…İcra Müdürlüğü’nün ….sayılı takip dosyasının celbi sağlanmış olup dosyamız arasına fiziki olarak alınmıştır.
Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’ ne Ankara Vergi Dairesi’ ne, Ankara Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’ ne müzekkere yazılmış, gelen müzekkere cevapları dosya arasına alınmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi “dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, Asliye Hukuk Mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir” şeklindedir.
6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesinde “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.”, aynı Kanunun 4/1. maddesinde “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı”düzenlemesi yer almaktadır. Bir davanın nispi ticari dava sayılması için TTK’nın 4/1. maddesi birinci fıkrasında belirtildiği gibi her iki tarafın da tacir olduğu ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bir dava olması gerekmektedir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile birlikte 5/3. maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisinden çıkarak görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Dava, taraflar arasında ticari mal alım satım ilişkisi olduğu ve ödenmediği iddia edilen bedelin tahsili istemine ilişkin başlatılan takipte yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davacı Limited Şirketi olup tacir olduğu tartışmasız ise de; davalı esnaf olup tacir sıfatı taşımamaktadır. Dava konusu uyuşmazlık 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde tahdidi olarak sayılan ticari davalardan olmadığı gibi, davalı tacir olmayıp dava, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan bir dava da değildir. Bu durumda dava konusu uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olduğundan dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Görevli mahkeme Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı noksanlığından davanın HMK 114. ve 115. maddesi gereğince usulden reddine,
2-HMK’nun 20. maddesi gereği, Mahkememiz kararının kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde taraflardan birinin mahkememize başvurması halinde dosyanın kesinleştirilerek görevli mahkemeye gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin HMK331/2 maddesi gereğince görevli mahkemesince değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalının yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/02/2021
Katip …
e-imza
Hakim …
e-imza