Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/150 E. 2022/688 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
… TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/150 Esas
KARAR NO : 2022/688

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …..
DAVALI : … – …

VEKİLİ : Av. … ….
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/03/2020
KARAR TARİHİ : 19/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile davalı (borçlu)’dan olan alacağının tahsili için 12.07.2019 tarihinde…25. İcra dairesinde 2019/9362 esas sayılı dosya ile takibe başlandığını, davalının 03.09.2019 tarihindeki itirazında tam borca, işlenmiş faiz oranına, işleyecek faiz oranına, asıl ve feri alacaklara, borcun tamamına itiraz ettiğini, İtiraz üzerine, 03.09.2019 tarihinde İİK 62. Maddesi gereğince takibin durdurulmasına karar verildiğini, Borçlu …Peyzaj İnş. Tur. Rek. Hay. Tar. İth. İhr. Tic. Ltd. Şti. ‘ın müvekkil şirkete 255.159,35 TL fatura borcu bulunduğunu, davalı firmanın başlatılan takibe itiraz ettikten sonra müvekkile 10.000,00 TL ödeme gerçekleştirdiğini, davacı Müvekkil Şirket ile davalı borçlu arasında kurulan ticari ilişki neticesinde anılan borca ilişkin başlatılan icra takibinde uygulanması gereken faiz oranının, her iki tarafın da tacir olması ve ticari ilişki olması hasebiyle Ticari ( Reeskont Avans) Faizi olması gerektiğini, bu sebeple takip başlama tarihi olan 12.07.2019 tarihi ile ödeme yapma tarihi olan 15.10.2019 tarihleri arasında hesaplanacak olan faizin 255.159,35 TL asıl alacak üzerinden, 15.10.2019 Tarihinde ödeme olması sebebi ile 15.10.2019 Tarihinden itibaren 245.159,35 TL üzerinden faiz işletilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, borçlunun itirazlarının iptali gerektiğini, ekte sunulan irsaliyeli faturalarından da anlaşılacağı üzere müvekkili …nin borçlu için beli bir hizmet verdiğini ve buna ilişkin faturaların da mevcut olduğunu, borçlu tarafın borcunun olmadığını iddia etmesine rağmen borcu olmadığına dair herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığını, borçlu firmanın…63. Noterliğinin 10.07.2019 tarih ve 22523 Yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 05/07/2019 tarihli B 161011 seri numaralı 3.138,80 TL bedelli, 05/07/2019 tarih ve B 161012 seri numaralı 2.282,12 TL bedelli, 05/07/2019 tarihli B 161013 seri numaralı 15.024,78 TL bedelli, 05/07/2019 tarihli B 161014 seri numaralı 49.907,34 TL bedelli, 05/07/2019 tarihli B 161015 seri numaralı 5.133,00 TL bedelli, 05/07/2019 tarihli B 161016 seri numaralı 20.083,83 TL bedelli toplamda 6 adet olan aynı zamanda takibe konu faturaları iade ettiğine dair ihtarname göndermişse de iş bu faturalara ilişkin olarak ana firma olan…İnşaat Taah. San. Ve Tic. A.Ş.’ne müvekkilin yapmış olduğu işler raporlanarak bu işlerin karşılığı olan hakkedişlerin hesaplandığını ve …Peyzaj İnş.Tur. Rek. Hay. Tar. Ürn. İth. İhr. Tic. Ltd. Şti.’nin ana firmaya olan borcuna istinaden bu fatura bedellerini davalı şirketin borcundan mahsup edildiğini, Ana firma olan…İnşaat Taah. San. Ve Tic. A.Ş. ile olan harici görüşmeden bu durumun öğrenildiğini, mahkemenin talebi halinde buna ilişkin belgelerin…İnş. Taah. San. Ve Tic. A.Ş tarafından mahkemeye sunulacağını, sayın mahkemeye sunmuş oldukları delillerden de anlaşılacağı üzere davalı tarafın müvekkile 245.159,35 — TL borcu olduğunu, davalı şirketin icra takibine yönelik yapmış olduğu itirazın tek amacının icra takibini durdurmak ve itirazın iptali neticesinde cari hesap alacağının tahsilini imkansız hale getirmek olduğunu, İş bu sebeple müvekkilin alacağının tahsilinin ileride imkansız hale gelmesi ihtimali de dikkate alınarak davalı borçlu şirketle ilgili olarak öncelikle teminatsız olarak, sayın mahkeme aksi kanaatte ise uygun bir teminat mukabilinde ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ettiklerini belirterek; yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle ve sayın mahkemenizin re’sen gözeteceği diğer sebeplerle; öncelikle talepleri doğrultusunda İhtiyati haciz kararı verilmesini, neticede ise icra takibine yapılmış olan itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, alacak faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, alacak miktarı faturalar ile sabit olduğundan davalı tarafın icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini” iddia/beyan ve talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili 26/06/2020 tarihli, davava cevap dilekçesinde özetle; “Müvekkili şirket ile davacı arasında 15.02.2018 tarihinde İstanbul Başakşehir Kayabaşı Rekreasyon Alanı Ticaret ve Bölge Parkı İnşaatları ile Altyapı ve Çevre Düzenleme işinin “Park ve Peyzaj sahalarının otomatik sulama sisteminin yapılması işi” için Taşeron Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmenin 3.1. maddesinde “taşeron…İnş.Taah. San. Ve Tic. A.Ş’nin …Peyzaj İnş.Taah.Tur.nak.Tar.Ürn.İth.İhr.Ltd.Şti. ile yaptığı sözleşme şartlarını aynen kabul eder” şeklinde kararlaştırıldığını, davacının, müvekkil şirketin üst işvereni ile imzaladığı sözleşmeyi aynen kabul ettiğini, bu sözleşme dikkate alındığında davacının iş bu davayı açma hakkının bulunmadığını, çünkü Sözleşmesinin 4.Maddesinde “proje uygulama bedelinin 987.435,99 TL+KDV” olarak ve bu ödemenin 850.000TL sinin çek ile davalıya ödendiğini, ayrıca davacıya çeşitli tarihlerde nakit ödemeler yapıldığını, Davacıya kalan ödemelerin “Hakedilen işçilikler…İnş.Taah. San. Ve Tic. A.Ş’ye yapılan hakedişlerin onaylandıktan sonra taşeron ödemesi, yarısı peşin yarısı 2 aylık çek verilecektir.” Şeklindeki düzenleme ile taşeronluk sözleşmesinin 4. Maddesinde belirtildiğini, başka bir anlatımla taraflar, davacıya taşeronluk sözleşmesinden kaynaklı bakiye alacağın ödemesini müvekkil şirketin asıl işvereni olan…İnş.Taah. San. Ve Tic. A.Ş ye yapılan hakedişlerinin onaylanmasına bağlandığını, davacının dava dilekçesinde 05.07.2019 tarihli 6 adet faturalara ilişkin…İnş.Taah. San. ve Tic. A.Ş’ye müvekkil şirketçe — bu işlerin raporlandığı ve müvekkil şirketin borcundan mahsup edildiğinin iddia edildiğini, bu faturalara ilişkin müvekkil şirketin asıl işverenine bir raporlama ve mahsuplaşmanın söz konusu olmadığını, bu hususun asıl işverene yazılacak müzekkere ile açığa çıkacağını, belirterek; yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle haksız ve yersiz açılan davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini” cevaben iddia ve talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; eser sözleşmesinden kaynaklı faturaya dayalı alacak nedeniyle itirazın iptaline ilişkindir. Dava, 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu “Madde 67 – (Değişik madde: 18/02/1965 – 538/37 md.)
(Değişik fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminata hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.” hükümlerini haizdir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu “MADDE 470- Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir…
MADDE 479- İşsahibinin bedel ödeme borcu, eserin teslimi anında muaccel olur.
Eserin parça parça teslim edilmesi kararlaştırılmış ve bedel parçalara göre belirlenmişse, her parçanın bedeli onun teslimi anında muaccel olur.” hükümlerini haizdir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14.05.2019 tarih ve 2017/19-823 Esas, 2019/553 E. Sayılı kararında ” faturayı alan kişi 8 gün içinde faturaya itiraz etmezse, faturanın dayandığı temel borç ilişkisinin bulunmadığının faturayı alan kişi tarafından ispat edilmesi gerekir. Ancak, faturayı alan kişi, öngörülen süre içinde faturaya ve bununla birlikte temel borç ilişkisine de itiraz ederse, genel hükümler çerçevesinde ispat yükü faturayı düzenleyen tacire ait olacaktır.” şeklinde karar verilmiştir.

Dosyamız arasına icra dosyası, üst işveren ile davalı arasında imzalanan taşeronluk sözleşmesi ve takibe konu faturalar alınıp, incelenmiştir. Bilirkişi marifyetiyle yapılan incelemede,
Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne yazılan talimatla peyzaj bilirkişisinden rapor alınmış, 14.09.2021 tarihli raporda, mahalde davaya konu alanlarda yapılan incelemeler neticesinde, alan aktif olarak toplu kullanıma açılmasından, sistemin çalışıp çalışmadığı gözlenemedi, fakat çim alanın, tespit tarihi itibariyle düzgün olduğu, mevcut bitkilerin durumlarının da sağlıklı olduğu göz önüne alındığında sulama sisteminin düzgün çalıştığı öngörümdür, şeklinde rapor verildiği görülmüştür.
27/09/2022 tarihli bilirkişi raporundan özetle, davanın faturalardan kaynaklı bakiye alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davası olduğu, dava değerinin 245.159,35-TL olduğu, sayın Mahkemece, … 25. İcra Müdürlüğü’ne 13/03/2020 tarihinde müzekkere yazılarak icra dosyasının incelenmek üzere talep edildiği, ancak İcra Müdürlüğü tarafından cevap verilmediği, icra dosyasının mahkeme dosyasının içerisinde fiziken bulunmadığı gibi, UYAP ortamında da bulunmadığı, davalının 2018-2019 ve 2020 takvim yılı ticari defterlerinin HMK. 222. Maddesi hükümleri gereğince sahibi lehine değil aleyhine delil olma niteliği taşıdığı hususunda takdirin münhasıran Sayın Mahkemeye ait olduğu, her ne kadar 14.09.2021 tarihli Bilirkişi Raporunda yerinde yapılan incelemede çim alanın düzgün göründüğü belirtilmiş olsa da, aynı zamanda alanın toplu kullanıma açılmasından kaynaklı olarak sistemin düzgün çalışıp çalışmadığının tespit edilemediğinin belirtildiği, yine irsaliyeli faturaların teslim eden ve teslim alan kısımlarının boş olduğu, bu nedenle fatura muhteviyatındaki — malzemelerin tesliminin ve montajlarının davacı – tarafından — yapılıp yapılmadığı hususunun kurulumuzca tespit edilemediği, bu hususta takdirin Sayın Mahkemeye bırakıldığı, sayın Mahkeme tarafından davalının banka yoluyla yaptığı ödemelerin kabul edilmesi ve iade edilen faturalar muhteviyatındaki işlerin yapıldığının, malzemelerin teslim edildiğinin takdir edilmesi halinde; davacı alacağının 250.909,68 TL olduğu, sayın Mahkeme tarafından davalının banka yoluyla yaptığı ödemelerin kabul edilmesi ve iade edilen faturalar muhteviyatındaki işlerin yapılmadığının, malzemelerin teslim edilmediğinin takdir edilmesi halinde; davacı alacağının 155.339,81 TL olduğu, sayın Mahkeme tarafından davalının banka yoluyla yaptığı ödemelerin kabul edilmemesi ve iade edilen faturalar muhteviyatındaki işlerin yapıldığının, malzemelerin teslim edildiğinin takdir edilmesi halinde; davacı alacağının 455.409,68 TL olduğu, davacı talebinin 245.159,35 olduğu, sayın Mahkeme tarafından davalının banka yoluyla yaptığı ödemelerin kabul edilmemesi ve iade edilen faturalar — muhteviyatındaki işlerin yapılmadığının, malzemelerin – teslim inin takdir edilmesi halinde; davacı alacağının 359.839,81 TL olduğu, davacı talebinin 245.159,35 olduğu, itirazın İptali ve İcra İnkar Tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı hususunda, ” şeklinde kanaat bildirmiştir.
Taraflar arasında davalının alt yüklenici, dava dışı Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş’nin iş sahibi olduğu, Yapı Yapı A.Ş’nin yüklenici konumunda bulunduğu, İstanbul Başakşehir Kayabaşı Rekreasyon Alanı Ticaret ve Bölge Parkı İnşaatları ile Altyapı ve Çevre düzenleme işi konusunda 05.06.2017 tarihinde Alt Yüklenici Sözleşmesi imzalandığı, davacının davalıdan söz konusu alanın peyzaj işlerini yapmak üzere anlaşma yapıldığını, pejzaj mimarı bilirkişiden alınan raporda, davacının yapımını üstlendiği alandaki peyzaj işlerinin tamamlandığı ve kullanılır durumda olduğu, herhangi bir arıza ya da ayıbın bulunduğuna dair bir göstergenin olmadığı, mali müşavirden alınan raporda taraflar arasındaki defter incelemelerinden davacının davalıdan icra takibine konu edilen tutardan daha yüksek alacaklı olduğunun tespit edildiği, iade faturalarının mahsubunun yapılması halinde dahi 250.909,68.TL alacağının bulunduğu, davalının banka kanalıyla yaptığı ödemelerin kabulü halinde 359.839,81.TL alacağının bulunduğu, bu haliyle tüm hesaplamaların davacının talebinin üstünde olduğu tespitinin yapıldığı, davacının davalıdan rekreasyon alanının peyzaj işleri için dava değerinin üstünde miktarlarda alacaklı olduğunun sabit olması, davacının işlerini tamamlayıp davalıya teslim edildiğinin peyzaj mimarı raporuyla sabit olması nedenleriyle açık ve ayrıntılı peyzaj mimarı ve mali müşavir bilirkişisi raporlarının hükme esas alınarak davanın kabulü gerekmiştir.
Taraflar arasında eser sözleşmesinden kaynaklı ilişki bulunması, alacağın yargılamayı gerektirmesi, likit olmaması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, … 25. İcra Müdürlüğünün 2019/9362 esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin aynı şartlarla devamına,
İcra inkar tazminat talebinin reddine,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 16.746,84-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 2.910,91-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 13.835,93-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 Üçüncü Kısım) göre hesaplanan 37.322,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 54,40-TL Başvuru Harcı, 2.910,91-TL Peşin/nisbi Harcı, 2.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 2.333,05-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 7.298,36.TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Adalet Bakanlığı Hukuk Muhakemeleri Gider Avansı Tarifesinin 5.maddesine göre karar kesinleştikten sonra istek halinde ve taraflara İADESİNE,,
-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,

Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde…Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/10/2022

Katip …

Hakim …

BU BELGE, GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR