Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/136 E. 2021/305 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/136 Esas
KARAR NO : 2021/305

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/08/2015
KARAR TARİHİ : 25/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, “Davacı şirketin …nün temizlik işlerini 01.07.2012 tarihinde ihaleye iştirak ederek üstlendiğini, ihale ile alınan temizlik işinde daha önceden çalışan ve çalışmaya devam eden dava dışı …’in 04.04.2013 tarihinde emeklilik nedeniyle işten ayrıldığını, işçinin davacı şirket ve davalı üniversite aleyhine … Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası ile alacak davası açtığını, yargılama sonucunda … K. sayılı karar ile davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, karar mercine davacı firma ve davalı üniversite aleyhine … Müdürlüğü … sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, icra takibi sonucunda davacı firmanın icra tehdidi altında tüm hak ve alacakları ödemiş olduğunu, işçi …’in en son çalıştığı firma olarak davacı firma tarafından geçmiş tüm hak ve alacaklardan sorumlu tutularak ödeme yaptığını, dava dışı işçinin kıdem-izin-genel tatil ücretlerinin çalışmış olduğu sürenin tamamı esas alınarak yani 1999-2013 arası hesaplandığını ve karara bağlandığını, dava dışı …’in davacı da çalıştığı gün sayısının ise sadece 29 gün olduğunu, davalı … ile yapılan ihalenin teknik ve idari şartnamesinde müvekkil tarafça çalışan işçilere ilişkin hiçbir surette kıdem ve ihbar tazminatlarından dolayı herhangi bir sorumluluğu ve yükümlülük getirilmediğini, davalı tarafça öngörülen kıdem ve ihbar tazminatı için rakamın ihale bedelinin % 3 bedeli olduğunu, genel gider bedeli içinde bu kalem için kalan %0.8 lik dilimin kaldığım bu miktarın tüm işçilerin kıdem-ihbar tazminatlarına mukabil miktar olduğu ve olacağı hususunun da maddi gerçeğe aykırı olduğunu, davalı üniversitesinin geçmiş döneme ilişkin diğer ihale alan firmalardan ihale sürelerine ilişkin herhangi bir kıdem, ihbar fazla çalışmaya ilişkin hiçbir bedel tahsil etmediğini, üniversitenin işçinin bu alacaklarını diğer firmaların çalışmış olduğu sürelere ilişkin hakediş ve teminatlarından kesmiş olsa idi talep edilen alacakların ödenmiş olacağını, tüm bu nedenlerle davalı üniversitenin davacının ödediği tüm sürelerden sorumlu olduğu, bir an için her alt işverenin kendi döneminden sorumlu olduğu kabul edilirse bu durumda tamamını ödeyen davacının kendi dönemi dışındaki miktarları davalı üniversiteden tahsil edilmesine karar verilmesi gerektiğini, davalı üniversite dışındaki davalılar yönünden ise, Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin ve 9. Hukuk Dairesinin vermiş olduğu kararlarda işçi çalıştıran firmaların kendi dönemlerinden sorumlu olacağına ilişkin kararlar ittihaz ettiğini, yüklenicilerin dava konusu edilen tazminatları kendi dönemlerine ilişkin olarak sorumlu olacaklarına ilişkin hüküm kurulduğunu, neticede davacı firmaca ….Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasından dolayı yapmış olduğu tüm ödemelerin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile öncelikli olarak davalı … Rektörlüğünden tahsiline, bu talebin kabul edilmemesi halinde ise davacının kendi dönemi dışındaki döneme ilişkin olarak rücu miktarının tespiti ile davalı üniversite rektörlüğünün asıl işveren olarak üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğinden dolayı Hacettepe Üniversitesinden tahsiline, bu taleplerin kabul edilmemesi halinde ise davalı üniversite dışındaki davalıların kendi dönemlerine denk düşen miktar üzerinden şimdilik 1000 er Tl nin davalılardan ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline” karar verilmesi talep edilmiştir.
SAVUNMA
Davalı … vekili tarafın sunulan 12.10.2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle: “Üniversitenin dava konusu edilen işçilik alacaklarından sorumlu tutulmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, Üniversitenin Kamu İhale Kanunu hükümleri uyarınca temizlik hizmetleri işini ihale eden ihale makamı durumunda olduğu,üniversite ile … isimli işçi arasında işçi- işveren ilişkisi olmadığını,dilekçe ekinde sunulan ,davacı ile akdedilmiş olan Temzilik Hizmet Alımı Sözleşmelerinde temizlik işleri anahtar teslimi esasına göre sözü edilen firmalara ihale edildiği, bu firmaların işi münhasıran kendi işçileri ile yerine getirdiği,davacı firma ile üniversite arasında 01.07.2012-31.05.2013 tarihleri arasında temizlik hizmetlerinin davacı firma tarafından yürütüldüğünü, Üniversitenin … isimli işçinin işe alınması, çıkarılması, denetiminde, sigorta bildirgesinin verilmesinde etkisi ve sorumluluğu olmadığını, adı geçen işçinin tüm ücret, sigorta ve tazminatlarının işvereni olan davacı firma tarafından ödenmiş olduğunu ve adı geçen işçinin iş akdinin davacı firmada çalıştığı sırada emekli olması nedeniyle sona ermiş olduğunu, davacı firma ile üniversite arasında kurulan sözleşmelerden anlaşılacağı üzere üniversitenin davacı firma tarafindan sunulan temizlik hizmetlerinde işçilere doğrudan emir ve talimat vermemekte olduğunu,davacının bu konudaki iddiasının gerçek durumu yansıtmadığını, üniversite ile adı geçen işçi arasında hiçbir zaman işçi-işveren ilişkisi kurulmamış olduğunu bu nedenle davanın anılan nedenle reddi gerektiği,dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığı,zamanaşımı nedeniyle davanın reddi gerektiği,sebepsiz zenginleşme iddiasına dayanarak açılmış olan davada eksilmenin ve zenginleşmenin öğrenildiği tarihten itibaren 1 yıl ,her halükarda olay tarihinden itibaren 10 yıl zamanaşımı süresine tabi tutulduğu, icra dosyasına ödeme tarihinden itibaren 1 yıllık süre dolduğundan dava konusu hakkın zamanaşımına uğradığını,kabul anlamına gelmemekle birlikte üniversitenin işçilik alacaklarından asıl işveren sıfatı ile sorumlu olduğu varsayılsa bile davacı firma rücu alacağını iş kanunu hükümleri gereği müteselsil sorumluluğa değil, sadece üniversite ile yaptığı sözleşmeye dayandırabileceğini,davacının ödediği işçilik alacaklarını üniversiteden talep edebilmesi için sözleşmede işçilik alacaklarından üniversiteyi sorumlu tutan açık bir hüküm bulunması zorunlu olduğu,alt işvereninin iş sözleşmesi gereği ödediği işçilik alacaklarını asıl işverene rücu edebilmesi için asıl işveren-alt işveren arasındaki sözleşmesinde açık bir madde bulunması gerektiği,sözleşme hükümleri gereği tüm işçilik alacaklarından davacı firmanın sorumlu olduğu,taraflar arasında imzalanan sözleşmenin eki niteliğindeki Genel Teknik Şartnamenin 6. Maddesine göre “yüklenici çalıştırdığı elemanların her türlü özlük ve sosyal haklarını karşılamak, ilgili yasalara göre ödemek zorundadır. Bu konularda Üniversitenin sorumluluğu yoktur”,söz konusu düzenlemeden her türlü işçilik alacağından yüklenicinin sorumlu olduğu,ayrıca üniversiteye herhangi bir sorumluluk yüklenemeyeceği anlaşıldığı,neticede haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine” karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalılar … Sos Hiz.İnş.Yat.Taş.Dağ.San.Tic.Ltd.Şti. ve … Grubu Tem.Gıda Yem.Üret.San.Tic.A.Ş. vekili tarafın sunulan 23.11.2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle: “Davanın zamanaşımına uğramış olduğu,davacı yanın davayı ihbar etmesi gereken 2013 yılında ihbar etmeyerek kusurlu davranmış olması sebebiyle kusuruna kendisinin katlanması gerektiği, davalı şirketin …nden alınan temizlik hizmet işi kapsamında belli dönemler boyunca işçiyi çalıştırdığı,en sonuncusu 2011 yılı Eylül ayına tekabül etmekte olduğu,dolayısıyla devreden işveren olarak sorumluluğun devam ettiği azami 2 yıllık sürenin 2013 yılında dolduğu,kabul anlamına gelmemekle birlikte yeni yasa gereği bundan böyle tüm tazminatların kamu işverenleri tarafindan ödeneceğini,4857 sayılı yasanın 112. Maddesine yapılan değişiklik sonrası davalı idarenin tek başına sorumlu olduğunu,davacı ile müvekkilleri şirket arasında ihale alımı yolu ile yapılan hizmetteki ilişki hukuk kuralları ve yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca ,muvazalı işlem sayıldığından işyerinde çalışan tüm personeller baştan itibaren asıl işveren olan kurum işçisi sayılmakta olduğu ve buna göre tüm sorumluluğun …ne ait sayılmakta olduğunu,davacının kusurlu davranışı nedeniyle ödediği, icra masrafları, icra vekalet ücreti ve icra takip tarihi sonrası faiz kalemlerini davalı müvekkilden istemesi olanaklı olmadığı,davanın öncelikle dava şartı yolduğundan reddine,ayrıca zamanaşımı ve husumet itirazı doğrultusunda davanın reddine,ayrıca davacının sözleşme ile rücu davası açma imkanı 6552 sayılı kanunla kaldırıldığından BK m. 2 7 gereğince emredici hükümlere aykırı kesin hükümsüz olması nedeniyle de açılan davanın yüklenici şirket yönünden tamamen reddine ’’ karar verilmesi talep edilmiştir.
Diğer davalıya tebligat yapılmasına rağmen duruşmalara katıln olmamış, cevap dilekçesi de vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, davadışı işçiye ödenen işçi alacaklarının sorumluluğu bulunan davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
1475 sayılı mülga İş Kanunu’nun 14 maddesi “İşçilerin kıdemleri, hizmet akdinin devam etmiş veya fasılalarla yeniden akdedilmiş olmasına bakılmaksızın aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde çalıştıkları süreler gözönüne alınarak hesaplanır. İşyerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde işçinin kıdemi, işyeri veya işyerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanır. 12/7/1975 tarihinden, itibaren(2) işyerinin devri veya herhangi bir suretle el değiştirmesi halinde işlemiş kıdem tazminatlarından her iki işveren sorumludur. Ancak, işyerini devreden işverenlerin bu sorumlulukları işçiyi çalıştırdıkları sürelerle ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesiyle sınırlıdır. 12/7/1975 tarihinden evvel (3) işyeri devrolmuş veya herhangi bir suretle el değiştirmişse devir mukavelesinde aksine bir hüküm yoksa işlemiş kıdem tazminatlarından yeni işveren sorumludur.” hükümlerini haizdir.
Yargıtay’ın son dönem yerleşik kararlarında idarenin üst işveren olarak dava dışı işçilere ödenen işçilik alacakları ve tazminatlardan sorumlu tutulabilmesi için taraflar arasında yapılan taşeronluk sözleşmelerinde açıkça üst işveren olarak idarenin sorumlu olduğunun yazılması gerektiğini, bu şekilde bir açık madde olmaması halinde işçilik alacaklarından sorumluluğun taşeron şirketlerinde bulunduğunu, idareye rücuen alacak şeklinde başvurulamayacağı şeklinde kararlar verildiği anlaşılmıştır. Bu haliyle üst işveren idarenin işçilik alacaklarından rücuen tazminat şeklinde sorumlu tutulması imkanı bulunmamaktadır.
Davalı idare olan Hacettepe Üniversitesinin kısmen sorumluluğuna gidilmiştir. Şöyle ki; dava dışı işçi bizzat davalı idare … bünyesinde işçi olarak çalışmıştır. Bu nedenle bu dönemdeki alacaklarından davalı idareyi de sorumlu tutmak gerekmiştir. Fakat diğer dönemlerin alacaklarından idare sorumlu tutulmamıştır.
Davalı firmaların dava dışı işçi …’in çalıştığı süreler dikkate alınarak sorumluluk tutarlarının belirlenmesi istenilmiştir.
… Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ve … Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası getirtilmiş, uzman bilirkişiden rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
… Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında … tarafından … ve … Şirketi aleyhine işçi alacaklarının tahsili isteğiyle 30/05/2013 tarihinde dava açıldığı, yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verildiği ve kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği görülmüştür.
… Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında … tarafından … ve … Şirketi aleyhine 23/07/2014 tarihinde ilamlı icra takibi başlatıldığı, takibin dayanağının … Mahkemesinin kararı olduğu, borçlu … Şirketi vekilinin dosyaya 27.505,00 TL tutarında teminat mektubu sunduğu, teminat mektubunun 05/12/2014 tarihinde nakde çevrildiği ve alacaklıya ödendiği bakiye dosya borcu olan 900,00 TL’nin 23/12/2014 tarihinde … Şirketi tarafından dosyaya yatırıldığı ve paranın 29/12/2014 tarihinde alacaklıya ödendiği görülmüştür.
… Hukuk Mahkemesi … Esas … sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi tarafından kaldırılmıştır.
… Hukuk Mahkemesi … Esas … sayılı kararı 12/11/2019 tarihli kararı ile görevsizlik kararı verilerek Mahkememizin esasına tevzi edilmiştir.
02/03/2021 tarihli bilirkişi raporundan özetle, Davalı … işyerinde davacı alt işveren ve başka alt işverenler bünyesinde hizmet alım sözleşmeleri uyarınca çalıştırılmış olan dava dışı işçi …’e davacı şirket tarafından yapılan İadem tazminatı,yıllık izin ücreti ve ulusal bayram-genel tatil ücreti ve ferilerine ilişkin ödemenin rücuen davalılardan tahsili istemli davada; Davacı şirketin dava dışı işçiye yapmış olduğu ödemeleri,asıl işveren sıfatını haiz …nden talep edemeyeceği, Diğer davalılar ve …nün işçiyi sigortalı olarak çalıştırdıkları dönemle sınırlı ve işyeri devri kuralları çerçevesinde , devir tarihindeki ücretle hesaplanmak kaydıyla kıdem tazminatı ödemesinden ve dava kendilerine ihbar edilen davalıların bu alacağın mahkeme yargılama giderleri ile icra takibi ferilerinden de sorumlu olacakları; aşağıda belirlenen tutarlardan ve ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizinden(23.12.2014) sorumlu olacakları değerlendirilmektedir: Toplam: 8.545,97-TL Yıllık izin alacağı yönünden davalıların bir sorumluluğu bulunmadığından, UBGT alacağı yönünden de Iş Kanunu 6. Maddesi uyarınca devir tarihinden itibaren 2 yıllık sorumluluk süreleri geçmiş olduğundan bu kısım talepler yönünden rücu isteminin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
09/03/2021 tarihli ıslah dilekçesinden özetle, 3.000,00 TL olan (müddeabihin) talep miktarını 5.545,97-TL arttırmak suretiyle toplam 8.545,97 TL alacağın tüm ödemelerin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı taraf üzerinde bırakılmasına, miktarın artırılmasına yönelik ıslah istemimizin kabulüyle, dava dilekçesinde talep edilen alacak kalemlerine uygulanacak faizleri ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Yıllık izin bedeli alacağına ilişkin olarak yıllık izin bedellerinden son işverenin sorumlu bulunması nedeniyle rücu imkanı bulunmamaktadır. Ugbt alacakları yönünden 2 yıllık süre dolmuştur. Kıdem tazminatı yönünden rücu şartları mevcuttur. Bu nedenle kıdem tazminatı alacağı yönünden rücu edilmesine karar verilmiştir.
Bilirkişi raporu açık ve ayrıntılı olup, hükme esas alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, 67.09-Tl tazminatının …nden 600,05-TL tazminatın … Grubu Ltd.Şti’den, 2.947,55-TL … Sosyal Hizmetler Ltd.Şti’den 3.574,41-TL tazminatın … Grubu Ltd.Şti ve … Sosyal Hizmetler Ltd.Şti İş ortaklığından, 1.356,87-TL tazminatın Atlas Servis Ltd.Şti’den dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan ayrı ayrı alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 583,78-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 413,24-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 170,54-TL harcın davalılardan müştereken müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 İkinci Kısım İkinci Bülüm) göre hesaplanan 67,09.TL vekalet ücretinin davalı …’nden alınarak davacıya verilmesine, 4.012,91-TL vekalet ücretinin … dışındaki davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre vekalet ücreti red edilen miktarı geçemeyeceğinden 2.932,91-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ne verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 27,70-TL Başvuru Harcı, 51,24-TL Peşin/nisbi Harcı, 362,00-TL Islah Harcı, olmak üzere toplam 440,94TL harcın davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, ,
6-Davacı tarafından yapılan; 2.248,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 2.248,00-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 1.458,86-TL lik kısmının davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacı üzerinde bırakılmasına,
-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/03/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza