Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/704 E. 2021/357 K. 14.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE
YETKİLİ
ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARARI

ESAS NO : 2019/704
KARAR NO : 2021/357

#######
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 27/12/2019

KARAR TARİHİ : 14/04/2021
G.KARAR YAZIM TARİHİ : 06/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
1.Asıl davada davacı vekili iddiasında: Müvekkilinin İzmir ve Manisa illerinde elektrik dağıtım faaliyeti yürüttüğünü, davalının, taraflar arasında sistem kullanım/bağlantı sözleşmesi olmadan, İletim Sistemi Sistem Kullanım ve Sistem İletişim Tarifelerini Hesaplama Yöntem Bildiriminin 1.5. Maddesi uyarınca tek taraflı olarak, yasal dayanağı olmadan, reaktif sınırı aştığından bahisle ceza faturaları düzenlediğini, müvekkilinin, davalının teminat mektuplarını nakde çevirme tehdidi sebebi ile bu faturaları ödemek zorunda kaldığını, ceza faturası düzenleme şartlarının davalı tarafından yerine getirilmediğini, davalının, önce ihtar gönderip süre vermesi gerekirken bu şarta uymadığını, geriye dönük ceza faturasının düzenlemesinin yasaya aykırı olduğunu, hakkın kötüye kullanılması olduğunu, reaktif sınırın aşılmasından davacının sorumlu olmadığını belirterek, Şubat-Ekim 2017, Ocak-Kasım 2009 dönemleri için tahakkuk ettirilen 31 adet fatura bedeli olan 15.608.277,74.- TL’nin, ödeme tarihi olan 26/02/2013 tarihinden işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.

2.Birleşen davada davacı vekili iddiasında; asıl davadaki vakıalara dayanarak, Aralık-2009, Nisan-2012 dönemleri arasında tahakkuk ettirilen 29 adet fatura bedeli olan 11.537.079.- TL’nin ödeme tarihi olan 30/04/2013 tarihinden işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.

3.Asıl ve birleşen davada davalı vekili savunmasında; İdari sözleşmeden kaynaklanan dava konusu faturalara ilişkin açılan davada idari yargının görevli olduğunu, dava konusu faturaların özelleştirme öncesi döneme ait olduğunu, davacının dava konusu faturalara yönelik … Mahkemesinde açtığı davanın reddedildiğini ve kesinleştiğini, bu sebeple bu dava yönünden kesin hüküm oluşturduğunu, dava konusu faturaların düzenlendiği tarihte taraflar arasında sistem kullanım anlaşması olmadığından, İletim Sistemi Sistem Kullanım ve Sistem İletişim Tarifelerini Hesaplama Yöntem Bildirimine dayalı olarak faturaların düzenlendiğini, faturaların mevzuata uygun düzenlendiğini belirterek, davanın öncelikle kesin hüküm sebebi ile olmadığı taktirde görev, süre aşımı nedeni ile reddini istemiştir.

4.Deliller: Tarafların dayandığı deliller, … Mahkemesinde … Esas sayılı dosyasında verilen karar getirtilmiştir.

5.İddia, savunma ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Açılan davalar, reaktif sınırın aşılması dolasıyla davalı tarafından düzenlenen ceza faturalarına istinaden ödenen bedelin iadesi taleplidir.

Davacı, davalı tarafından düzenlenen faturaların mevzuata aykırı olarak ve şartları oluşmadan düzenlendiğini iddia etmiş, davalı ise yargı yolu ve kesin hüküm itirazında bulunarak, faturaların mevzuata uygun düzenlendiğini savunmuştur.

02/12/2020 tarihli, 31322 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 7257 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 33. maddesi ile 6446 sayılı Kanunun 8. Maddesine eklenen (d) bendi ile “İletim sisteminin normal işletme koşulları içerisinde işletilmesi ile işletme güvenliği ve bütünlüğü üzerinde risk oluşturan durumlara ilişkin olarak bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerinin takibini yapmak, ihlal durumu tespit edilen tüzel kişilere sistem kullanım anlaşmasında düzenlenen cezai şartları ve diğer yaptırımları uygulamak.” hükmü eklenmiş, aynı Kanunun 39. maddesi ile 6446 sayılı Kanuna eklenen (Ek Madde 3) ile ” 8 inci maddenin ikinci fıkrasının (d) bendinin uygulamasından kaynaklanan uyuşmazlıklar idari yargıda görülür.” düzenlemesi yapılmıştır.

Dosyamız davacısı tarafından, dosyamız davalısı aleyhine, … Mahkemesinde … Esas sayılı dosyası ile açılan davada, Mahkememizde dava konusu yapılan faturaları da kapsar şekilde, Ocak 2007-Kasım 2009 dönemine ait 31 adet, Aralık 2009-Aralık 2012 dönemine ait 37 adet ceza faturası bedelinin iadesi talebinin reddine ilişkin işlemin iptali davasında, Mahkemenin 2015/577 sayılı, 24/04/2015 tarihli kararı ile davanın süre aşımı nedeni ile reddine karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.

Somut olayda mevcut deliller değerlendirildiğinde; 02/12/2020 tarihli, 31322 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 7257 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 39. maddesi ile 6446 sayılı Kanuna eklenen (Ek Madde 3) ile “sistem kullanım ihlallerinden dolayı uygulanan cezai şartlardan kaynaklanan uyuşmazlıkların idari yargıda görüleceği” düzenlenmiştir. Bu kanun değişikliği dava açıldıktan sonra yapılmış olsa da, bu düzenlemede göreve ilişkin yasal düzenlemenin mevcut davalara uygulanmayacağı konusunun yer almadığı görülmüştür.

Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen göz önüne alınması gerekir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduğundan görev konusunda taraflar için müktesep hak doğmaz. Bu nedenle sonradan çıkan bir kanunla kabul edilen görev kuralı geçmişe etkili biçimde uygulanır ve davanın açıldığı andaki kurallara göre görevli olan mahkeme yeni kanunla görevsiz hale gelmişse görevsizlik kararı verilmesi zorunludur (Ejder Yılmaz, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Şerhi, 2012 Baskı, s. 43).

Dava konusu ceza faturalarına ilişkin uyuşmazlıklarda idari yargının görevli olduğuna ilişkin Uyuşmazlık Mahkemesi Kararları, bu kararlara istinaden adli yargı mahkemeleri ve Yargıtay Dairelerince verilen kararlar doğrultusunda yasal düzenleme yapılmıştır.

HMK’nun 114/1-(b) maddesinde “yargı yolunun caiz olması” dava şartı olarak düzenlenmiştir. Buna göre açılan davalarda idari yargı görevli olduğundan, “yargı yolunun caiz olması” dava şartı bulunmadığından, aynı Kanunun 115/2 maddesi uyarınca asıl ve birleşen davaların usulden reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye ve dosya kapsamına göre;
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
1-Asıl davanın HMK 114/1-b ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının dava dosyasında peşin alınan 266.550,37 TL harçtan mahsubu ile artan 266.491,07 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,

3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalı …yararına takdir edilen 4.080 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine,
5-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine,

BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN;
1-Birleşen Mahkememizin 2019/705 esas sayılı dosyasından açılan davanın HMK 114/1-b ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının dava dosyasında peşin alınan 197.024,47 TL harçtan mahsubu ile artan 196.965,17 TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,

3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalı …yararına takdir edilen 4.080 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine,
5-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/04/2021

Başkan … Üye … Üye … Katip …
(E-imzalıdır) (E-imzalıdır) (E-imzalıdır) (E-imzalıdır)
.