Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/693 E. 2021/125 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2019/693 Esas
KARAR NO : 2021/125

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 23/12/2019
KARAR TARİHİ : 09/02/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari iş ilişkisi olduğunu, davacı şirketin, davalı için araç parça değişimi, bakımı, kontrolü vs. gibi işler yaptığını, bu hizmet ile bağlantılı olarak kesilen faturalar tahsil edilemeyince; borçlu aleyhine … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında 22.119,68 TL asıl alacak ve 177,26 TL işlemiş faiz toplamı olan 22.296,94 TL takip çıkışlı icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibine davalı yanca haksız ve kötü niyetli bir şekilde itiraz edildiğini, iş bu haksız itirazı kabul etmediklerini davalı tarafça … Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyasına yapılan itirazın 22.119,68 TL üzerinden iptalini ve davalının %20’den aşağı olmayacak şekilde icra inkar tazminatı ödemesine hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında fatura tarihlerinden önce ticari bir ilişki kurulduğunu ve bazı araçların onarıldığını ancak bu onarımlarla ilgili borcun tamamının ödendiğini, bu ödemelerin dışında kendilerine bir iş yaptırılmadığını, bu nedenle bir borçlarının bulunmadığını, araçların bakımı konusunda kurulmuş olan ilişki davacının haksız ve olumsuz davranışlarından dolayı bozulduğunu ancak ilişkinin mevcut olduğu dönemde yapılan iş bedelinin bir kısmının … … Şubesine ait 16.000 TL meblağlı ve 30.5.2019 tanzim tarihli çek ile 3.000.00 TL nakit olarak ödendiğini, kalan borcun … Bankası aracılığı ile 15.02.2019 tarihinde 12.044.69 TL, … Bankası Kredi Kartı ile 826.00 TL. olarak ödenip ve borcun tasfiye edildiğini, böylece yaptırılmış işlerden dolayı hiçbir borcun kalmadığını bu nedenlerden haksız ve yersiz açılmış olan davanın reddi ile %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesi, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasında ticari iş ilişkisi uyarınca davacının alacağın tahsili amacıyla başlattığı icra takibine karşı davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile icra inkar istemine ilişkindir.
Ankara ….İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasının celbi sağlanmış olup dosyamız arasına fiziki olarak alınmıştır. Takip dosyasının incelenmesinde davacı/alacaklı tarafından, davalı/borçlu aleyhine fatura dayanak gösterilerek toplam 22.296,94 alacak yönünden takip başlatıldığı ve borçlunun itirazı ile takibin durdurulduğu görülmüştür.
Davalı tarafın tacir olup olmadığına yönelik bilgi almak üzere Ticaret Sicil Müdürlüğüne ve Vergi Dairesine müzekkere yazılmış olup, 05/08/2020 tarihli cevabi yazı dosyamız arasına alınmıştır.
Tarafların bağlı bulundukları Vergi Dairelerine müzekkere yazılarak davaya ve takibe konu faturalara ilişkin BA ve BS formlarının Mahkememize gönderilmesi istenilmiş, 17/07/2020 ve 21/07/2020 tarihli cevabi yazılar dosyamız arasına alınmıştır.
Taraflara Hukuk Muhakemeleri Kanununun 222. Maddesi uyarınca ticari defterlerini ibraz etmek üzere süre verilmiş, taraf vekillerinin müvekkilleri şirketlerin ticari defterlerinin bulunduğu adresi ve irtibat kurulacak kişiyi bildirdiği görülmüştür.
Dosyanın Mali Müşavir bilirkişiye tevdi ile tarafların ticari defter ve kayıtlarında akdi ilişkinin ne şekilde yer aldığı, ticari defterlerin usulüne uygun tutulup tutulmadığı, ticari defterlerinde uyuşan ve uyuşmayan kayıtların neler olduğu, Vergi Dairesi’nden gelen müzekkere cevapları da değerlendirilerek ve mahkemece yapılan uyuşmazlık tespiti çerçevesinde rapor tanzim edilmesi istenilmiş, 16/01/2020 tarihli bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi Raporunda Özetle; davacı ve davalı ticari defter kayıtları, dava dosyasına kazandırılan tarafların Ba/Bs bildirim forumları, dava ve davaya cevap dilekçeleri ile tarafların aralarındaki ticari ilişkinin tartışmasız olduğu, uyuşmazlığın kaynağının tarafların 2018 yılında ticari kayıtlara yansımayan kayıt dışı ticari ilişkilerden kaynaklandığı, 2018 yılında davacı şirket adına servis fişleri ile hizmet verdiği, karşılığında tahsilatlarını şirket hesabından değil, şahsi hesabından tahsil ettiği halde, sonradan bu fişlere dayanarak fatura düzenlediği ve alacak için takibe başladığı; davacı kayıtlarında davalı tarafın 120 M03- ALICILAR Hesap kodu ile takip edildiğini, 2018 yılı kayıtları 23/01/2018 tarih 587331 seri nolu fatura ile davalıya KDV dahil 12.041,19 TL tarihli mal hizmet faturası düzenlendiği. 13. Yemiye maddesinde kaydın yer aldığı, Bu faturaya ilişkin 15/02/2018 tarihinde … Bankası açıklaması ile 12.041,19 TL tahsilatının yapıldığı, bu belgenin davacı Bs bildirimlerinde 13. Sırada KDV hariç 10.204,00 TL olarak yapıldığı, davacının davalıdan 31/12/2018 tarihi itibariyle alçağının kalmadığı ve 2019 yılına devirin olmadığının görüldüğünü, 2019 yılı kayıtları davacı 07/01/2019 tarihinde 587408-9 seri nolu fatura ile KDV dahil 19.000,00 TL tutarlı fatura düzenlendiği ve yemiye defteri 5 nolu yemiye maddesi ile kaydının mevcut olduğu, yine 23/10/2019 da 587558-61 seri nolu KDV dahil 14.839,68 TL, 24/10/2019 tarihinde 587562-63 seri nolu KDV dahil 7.280,60 TL tutarlı 2 adet fatura düzenlediği ve yemiye defteri 203 yemiye mahsup fişinde yer aldığı, bu faturaların davacı Bs bildirimlerinin 11. Sırasında 3 belge karşılığı KDV hariç 34.847,00 TL olarak yer aldığı, davacının davalıdan 31/12/2019 tarihi itibariyle 22.120,28 TL bakiye alacağının gözüktüğü, davalı taraf ticari defterlerinin incelenmesinde; davalı kayıtlarında davacı taraf 329.01. 005 -DİĞER TİCARİ BOÇLAR Hesap kodu ile takip edilmiş olduğunu, davalı 07/01/2019 tarihinde davacıdan 587408 seri nolu belge ile KDV dahil 19.000,00 TL tutarlı Mal/hizmet faturasını yemiye defterinin 12. yemiye maddesi ile alış kaydının yapıldığını, bu faturaya ilişkin ödeminin 16.000,00 TL kısmını aynı tarihte 30/05/2019 vadeli Çek ile …. … açıklaması ile ödediğini, bakiye kalan 3.000,00 TL kısmını ise aynı gün 00026 Tediye makbuzu açıklaması ile ödediği,18/03/2019 tarih 587428 seri nolu fatura ile 826,00 TL mal/hizmet faturasını kayıtlarına geçirdiği, bu faturaya ilişkin ödemeyi aynı gün kart ile gerçekleştirdiğini ve davacı kayıtlarında bu ödemenin bulunmadığını, davalı Ba bildirimlerinde 6. Sırada davacıya ilişkin 1 adet belge karşılığı 16.101,00 TL mal/hizmet faturası aldığını beyan ettiğinin görüldüğünü, davalı kayıtlarına göre 18/03/2019 tarihi itibariyle borç/alacak ilişkisinin gözükmediğinin görüldüğünü, davacının fatura düzenlemeden davalıdan KDV hariç 19.830,00 TL. Mal/hizmet leri karşılığı para aldığı, toplam:22.120,28 TL den yapılan 19.830,00 TL ödemenin mahsubu ile davacının talep edebileceği tutarın 2.290,28 TL olacağı, davalının 2018 yılında davacıdan KDV hariç 19.830,00 TL. tutarında mal ve hizmet aldığını kabul ettiği ve bunların ödemesinin yapıldığını ödeme belgeleri ile ibraz ettiğini, bu durumda davalının kabulü ile davcının davalıya düzenlediği faturalardaki ve takibe konu KDV lerin davalı tarafından kullanılmadığının bilindiği, davacı ile davalı arasında alacak/borc mahsuplaşması yapılması halinde davacının fatura düzenlemeden davalıdan KDV hariç 19.830,00 TL. Mal/hizmet leri karşılığı para aldığı, davacı geçmiş dönem Servis fişlerini konu ederek düzenlediği 2 adet faturada KDV hariç talep ettiği tutarın 18.746,00 TL olduğu, davalının davacının takipte talep ettiği KDV hariç tutardan 1.084,00 Daha fazla ödemesinin bulunduğu, davacının düzenlediği faturaların davalı kayıtlarına konu edilmediği birlikte değerlendirildiğinde davacının davalıdan talep edebileceği bakiye alacak tutarının olmadığı belirtilmiştir.
2004 sayılı İİK 67. Maddesinde; takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği, bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlunun; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklının; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edileceği hüküm altına alınmıştır.
İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddesine göre;
“(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
6100 sayılı HMK’nın 222.maddesi gereğince usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtları sahibi lehine delil teşkil edebileceği gibi, aleyhine de delil teşkil edebilir. Buna göre davacı yan kendi iddiasını ispatlamak için kendi ticari defterlerine dayanmış olmasına rağmen, ticari defterlerindeki kayıtlar kendisi aleyhine delil oluşturacak nitelikte olabilir.
Faturanın, onu teslim alan muhatabı borç altına sokabilmesi için her şeyden evvel borç doğurucu bir hukuki ilişkinin mevcudiyeti ve faturanın da bu ilişki nedeni ile düzenlenmiş olması gerekir ve öncelikle taraflar arasında böyle bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının gözönünde tutulması zorunludur.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı, davalı ile aralarındaki ticari iş ilişkisine yönelik faturaya dayalı alacaklarının tahsili için başlattığı icra takibine davalının yaptığı itirazının iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı borçlunun takip dosyasında borca ve ferilerine yönelik itirazda bulunduğu görülmüştür. Somut olayımızda taraflar arasında ticari ilişki olduğu konusunda ihtilaf bulunmamaktadır, uyuşmazlık faturaya konu hizmete ilişkin bedelin ödenip ödenmediğine ilişkindir. Ödemeye yönelik ispat külfeti kendisinde olan davalı/borçlu, davacı kayıtlarından yer almayan 19.000 TL’ye yönelik borcu 16.000 TL değerindeki çek ve 3.000 TL meblağlı makbuz ile ticari defter kayıtları ile ispatlamıştır. Sunulan bilirkişi raporunun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatiyle söz konusu rapor hükme esas alınmıştır. Davacı tarafından faturaya dayalı başlatılan takipte, takibe konu bedelin davalı tarafından ödendiği anlaşılmakla, davanın reddine, davacının kötüniyeti ispatlanamadığından davalının tazminat isteminin reddine, yargılama öncesi davalı tarafın arabuluculuk görüşmelerine katılmadığı anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi 11. ve 13. bentleri gereğince arabuluculuk ücreti olarak Adalet Bakanlığı tarafından ödenen tutarın davalıdan alınmasına, ayrıca davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine ve davalının yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının tazminat talebinin reddine,
3- Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının dava dosyasında peşin alınan 266,27-TL’nin harçtan mahsubu ile artan 206,97-TL nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan 88,50-TL dosya masrafı, tebligat ve posta gideri, 800,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 885,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
6-Arabuluculuk ücreti olarak suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/02/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza