Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/682 E. 2021/273 K. 16.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2019/682 Esas
KARAR NO : 2021/273

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 18/12/2019
KARAR TARİHİ : 16/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 18.12.2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; … Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını ve borçluya ödeme emri tebliğ edildiğini, borçlunun borcu bulunmadığı gerekçesiyle borcun tamamına ve ferilerine itiraz ettiğini, taraflar arasında gerçekleştirilen ticari ilişki kapsamında, 226836 nolu 31.08.2019 tarihli 133.591 TL bedelli fatura bedelinin tahsil edilemediğini, tarafların ticari defter ve kayıtların incelenmesi halinde bu durumun ortaya çıkacağını, takip konusu faturaya davalı tarafça itiraz edilmediğini, bedeli tahsil edilmeyen borcun sona ermediğini, borçlunun borca itiraz ederek, borç ödemekten kaçınarak süre kazanmaya çalıştığını, beyanla, davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, icra takibinin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, vekâlet ücreti ile yargılama giderlerinin de davalı taraf üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 09.01.2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; tarafların Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Gölköy Kampüsü arıtma binası su tesisatı işinin yapımı hususunda anlaştıklarını, işbu anlaşmada kesin kabulün yapılması ile birlikte ücretin davacı yükleniciye ödeneceğinin şifahen kararlaştırıldığını, söz konusu işin geçici ve kesin kabul işlemlerinin yapılmadığını, davacı tarafın fatura düzenlemiş olmasının söz konusu işin fen ve sanat kurallarına uygun ve eksiksiz yaptırdığının göstergesi olmadığını ve ispatlayamadığını, dava dışı 3. şahıs idare tarafmdan henüz kesin kabul yapılmadığından, müvekkil şirket tarafmdan davacı tarafa ödeme yapılmadığını, yargılamayı gerektirir durum karşısında %20 icra inkâr tazminatı talebinin hukuken kabul edilebilir olmadığını, davacının davasını kabul etmemekle birlikte icra takibinde istemiş olduğu faiz oranının %21,25 fahiş olup, 3095 sayılı kanunun 2/2. maddesine açıkça aykırı olduğunu, beyanla, açıklanan nedenlerle, hukuka, kanunlara ve Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına aykırı davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, ticari ilişkiye dayalı fatura alacağına ilişkin davacı tarafından başlatılan takibe davalının yaptığı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
… Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı Dosyasının celbi sağlanmıştır. Takip dosyasının incelemesinde; Alacaklı … Havuz Sulama Tes. İnş. Taah. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından borçlu … Yapı Müh. San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine su deposu arıtma tesisinde kullanılmak üzere çeşitli ürün ve malzemenin satışından kaynaklanan 226836 nolu 31.08.2019 tarihli faturadan kaynaklı 133.591 TL tutarındaki asıl alacağın tahsili amacıyla 28.10.2019 tarihinde, 133.591 TL yönünden takip başlatıldığı, borçlunun 07/11/2019 itiraz dilekçesi ile takibin durdurulduğu görülmüştür.
Tarafların bağlı bulundukları Vergi Dairelerine müzekkere yazılarak, davaya ve takibe konu faturalara ilişkin BA ve BS formlarınn Mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup 25/09/2020 tarihli cevabi yazı dosyamız arasına alınmıştır.
Taraf vekillerine Hukuk Muhakemeleri Kanununun 222. Maddesi uyarınca ticari defterlerini ibraz etmek üzere süre verilmiş, taraf vekillerin müvekkileri şirketin ticari defterlerinin bulunduğu adresi ve irtibat kurulacak kişiyi bildirdiği görülmüştür.
Dosyanın konusunda uzman mali müşavir bilirkişiye tevdi ile tarafların iddia ve savunmalarını karşılar vergi dairesinden gelen müzekkere cevapları da incelenerek mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktaları ile sınırlı olmak üzere var ise davacı alacağının tespitinin yapılması istenilmiştir. 03/02/2021 tarihli bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır. Bilirkişi Raporunda Özetle:Davacı … Havuz Sulama Tes.İnş. Taah. San. Tic. Ltd. Şti.’ye ve davalı … Yapı Müh. San. Tic. Ltd. Şti.’ye ait 2019 yılına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapılmış olduğu anlaşılmakla, mübrez ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK.’nm 64. ve müteakip maddelerinde belirli kanuni şartları tam olarak taşıdığı, eşdeyişle sahibi lehine delil gücüne sahip olduğu, davacıya ait ticari defter kayıtlarına göre 28.10.2019 takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 150.412,17 TL alacağı bulunduğu, davalıya ait ticari defter kayıtlarına göre 28.10.2019 takip tarihi itibariyle davalının davacıya 133.591 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir.
2004 sayılı İİK 67. Maddesinde; takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği, bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlunun; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklının; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edileceği hüküm altına alınmıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri müddeasını ispata mecburdur. Bu hüküm,“bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddesine göre;
“(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
6100 sayılı HMK’nın 222.maddesi gereğince usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtları sahibi lehine delil teşkil edebileceği gibi, aleyhine de delil teşkil edebilir. Buna göre davacı yan kendi iddiasını ispatlamak için kendi ticari defterlerine dayanmış olmasına rağmen, ticari defterlerindeki kayıtlar kendisi aleyhine delil oluşturacak nitelikte olabilir.
Faturanın, onu teslim alan muhatabı borç altına sokabilmesi için her şeyden evvel borç doğurucu bir hukuki ilişkinin mevcudiyeti ve faturanın da bu ilişki nedeni ile düzenlenmiş olması gerekir ve öncelikle taraflar arasında böyle bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının gözönünde tutulması zorunludur.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı, davalı ile olan ticari ilişkiye yönelik alacaklarının tahsili için başlattığı icra takibine davalının yaptığı itirazının iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı borçlunun takip dosyasında borca ve ferilerine yönelik itirazda bulunduğu görülmüştür. Somut olayımızda davaya ve takibe dayanak hizmetin ifa edildiği taraf defterleri ile fatura içeriğinden görüldüğü, davalının dilekçesinde faturaya konu ürün ve malzemeyi teslim aldığını beyan ettiği anlaşıldığından tarafların arasındaki hukuki ilişkinin varlığı ve fatura konusunun teslim edildiği, taraflar arasında açık hesap ilişkisi bulunduğu davacı tarafından ispat edilmiştir. Ödemeye yönelik ispat külfeti kendisinde olan davalı/borçlu borcun ödendiğine dair belge ibraz etmemiştir. Sunulan bilirkişi raporunun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatiyle söz konusu rapor hükme esas alınmıştır. Açıklanan nedenlerle davanın kabulüne, davalının … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin 133.591,00-TL asıl alacak yönünden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, davalı tarafça yapılan itirazın haksız ve alacak miktarının likid olduğu anlaşılmakla davacının tazminat talebinin yerinde olduğu görülerek hükmedilen alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Davanın KABULÜ ile; davalının … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin 133.591,00-TL asıl alacak yönünden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
2-Hükmolunan 133.591-TL’nin %20’si olan 26.718,20-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 9.125,60-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 1.613,45-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 7.512,15-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 16.641,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 44,40-TL Başvuru Harcı, 1.613,45-TL Peşin/nisbi Harcı, 850,00-TL Bilirkişi ücreti, 63,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 2.570,85TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk ücreti olarak suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,

Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/03/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza