Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/635 Esas
KARAR NO : 2021/529
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/11/2019
KARAR TARİHİ : 01/07/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:İDDİA
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle: “ müvekkil şirket ile davalı … İletişim Yapı ve Sanayi Ticaret Ltd.Şti Adana Bölgesindeki bir baz istasyonunun montaj ve kurulum işi konusunda anlaşmış olup, başlangıçta işin yapılması için gerekli malzemeler ve personel ihtiyacının temini için davalı şirkete 80.000,00 (Seksenbin)TL avans ödemesi yapılması konusunda mutabakata varmışlardır. Müvekkil şirket bu kapsamda davalı şirket adına avans olarak 29.11.2019 keşide tarihli 40.000 TL bedelli ve 31.12.2019 keşide tarihli yine 40.000 TL bedelli iki ayrı çek düzenleyip davalıya teslim etmiştir. Ancak davalı şirket ile müteaddit kereler görüşülmesine, müvekkil şirketin tüm iyiniyetli çağrılarına rağmen yüklendiği işe başlamamış gerekli malzemeleri teslim etmemiş personel tedariki yapmamış ve edimini yerine getirmemiştir. Üstelik müvekkil şirketten işi başlangıcı için teslim aldığı malzemeleri de iade etmemiştir. Akabinde Kartal ….Noterliği 31.07.2019 tarih …yevmiye numaralı ihtarnamesi ile işe başlaması aksi takdirde müvekkil şirket ile aralarındaki anlaşmanın feshedileceği hususu davalı tarafa ihtar edilmiştir. Davalı tarafça tüm bu geçen sürede işe başlanmamış, hiçbir malzeme teslim edilmemiş ve sözleşme gereği edim yerine getirilmemiştir. Bedelsiz kalan çeklerin de müvekkil şirkete iadesi sağlanmamıştır. Müvekkil şirketin yukarıda izah olunan işin avansı olarak verdiği çeklerden kaynaklı hiçbir borcu bulunmamaktadır. İşbu husus yapılacak yargılama sonucu da ispat olunacaktır. Bu hususta arabuluculuk başvurusu yapılmış ancak arabuluculuk görüşmelerinde de anlaşma sağlanamamıştır. Bu sebeple müvekkil şirketin mezkur çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitini talep zorunluluğu hasıl olmuştur . Bunun yanısıra çeklerin vadesi 29.11.2019 ve 31.12.2019 tarihleri olduğu nazara alındığında huzurdaki yargılama devam ederken çeklerin ibraz edilip müvekkil şirketten tahsil edilme ihtimali bulunmaktadır Bu husus nazara alınarak İİK 72 ve diğer ilgili mevzuat uyarınca mezkur çeklerin bankaya ibrazı halinde bedellerin davalı lehtara ve 3.kişi hamillere ödenmemesi ve mezkur çeklerin icra takibine konu edilmemesi hususunda %15 teminat karşılığında tedbir kararı verilmesini talep etmek zorunluluğu hasıl olmuştur.Tedbir talebimizin kabulü ile … İİK 72/2 uyannca YKB 6241322 seri numaralı 29.11.2019 vade tarihli 40.000,00 TL bedelli ve YKB 6241323 seri numaralı 31.12.2019 vade tarihli 40.000,00.TL bedelli çeklerin bankaya ibrazı halinde bedellerinin davalı lehtara ve 3. Kişi hamillere ödenmemesi ve mezkur çeklerin icra takibine konu edilmemesi hususunda teminat karşılığında HMK md 389 ve devamındaki ihtiyati tedbire ilişkin maddeler uyarınca ihtiyari tedbir karan verilmesini, neticede davamızın kabulüne, davalı aleyhine % 20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesin, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı’ya usulünce tebligat yapılmış, ancak davalı tarafından davaya cevap verilmemiş ve yargılamaya katılmamıştır. Arabuluculuk toplantısına da katılmadığı, arabuluculuk son tutanağında tespit edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; kambiyo senetlerinin bedelsizliğine dair menfi tespit istemine ilişkindir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ” Madde 72 – (Değişik madde: 18/02/1965 – 538/43 md.)
Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.
İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.
İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir.
(Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/6 md.) Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./15.md.) yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez.
(Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/6 md.) Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./15.md.) yüzde yirmisinden aşağı olamaz. Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.
Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir.
Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur.” hükümlerini haizdir.
Taraflar arasında Adana Bölgesi’ndeki bir baz istasyonunun montaj ve kurulum işinde anlaşılmış, davalı işin yapımını üstlenmiştir. Davacı, yapılacak iş karşılığı olmak üzere 40.000.TL ve 40.000.TL tutarında 2 adet Kasım ve Aralık 2019 tarihli çek keşide ederek davalıya teslim etmiştir.
Süreçte davalı üstlendiği işe başlamamış ve aldığı çekleri iade etmemiştir. Bu durum davacının dosyaya sunduğu 31. 07. 2019 tarihli Kartal …. Noterliğinin … yevmiye nolu ihtarnamesindeki “tarafınızla müteaddit kereler görüşülmesine rağmen yüklendiğiniz işe başlamamış ve gerekli malzemeleri de teslim etmemiş bulunmaktasınız.” açıklamadan anlaşılmıştır. Ayrıca taraflar arasında yapılan mesajlaşmada 09.07.2019 tarihinde ” … ekibin gitmemiş, sana verdiğimiz avans çeklerinin tamamini 80.000 geri istiyorum, ayrıca bununla alakalı avukattan tarafına bir yazı ve savcılıktan suç duyurusu gelecek, nitelikli dolandırıcılık şeklinde sanırım. Benim güvenimi sarstın,” şeklinde yazışma yapıldığı anlaşılmıştır.
Bu haliyle davalının üstlendiği işi yapmadığı, avans olarak teslim aldığı ileri tarihli çekleri iade etmediği anlaşılmıştır. Bu haliyle davalı üstlendiği işleri yerine getirmeyerek edimini yerine getirmemiştir. Aldıklarını iade ile sorumludur.
Bu konuda bilirkişi raporu alınmış, raporda;
Bilirkişi raporundan özetle; sahibi lehine delil özelliğine haiz ve usulüne uygun tutulan davacı şirket yasal defterleri üzerinde yapılan incelemelerde; Takibe /davaya konu edilen çeklerin ve çeklerin düzenlenmesine dayanak olan faturanın yasal defterlerine usulüne uygun kayıt edildiği, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, takibe konu çeklere ilişkin faturanın davacı şirket 2019/05 dönem BA formunda beyan edildiği, davalı şirket tarafından düzenlenen, 21.05.2019 tarih Seri A 033761 sıra numaralı “Adana TE Montaj ve Malzeme Bedeli” açıklaması ile toplam 80.004,00 TL tutarındaki faturaya istinaden Davacı şirketin 29.11.2019 vadeli 40.000,00 TL ve 31.12.2019 vadeli 40.000,00 TL tutarında çek keşide ettiği, kötü niyet tazminatı hususunun Yüksek Mahkemenin takdirinde olduğu, ” şeklinde kanaat bildirmiştir.
Rapor açık ve ayrıntılı olup, hükme esas alınmış, davanın kabulü gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Bilirkişi raporundan özetle; sahibi lehine delil özelliğine haiz ve usulüne uygun tutulan davacı şirket yasal defterleri üzerinde yapılan incelemelerde; Takibe /davaya konu edilen çeklerin ve çeklerin düzenlenmesine dayanak olan faturanın yasal defterlerine usulüne uygun kayıt edildiği, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, takibe konu çeklere ilişkin faturanın davacı şirket 2019/05 dönem BA formunda beyan edildiği, davalı şirket tarafından düzenlenen, 21.05.2019 tarih Seri A 033761 sıra numaralı “Adana TE Montaj ve Malzeme Bedeli” açıklaması ile toplam 80.004,00 TL tutarındaki faturaya istinaden Davacı şirketin 29.11.2019 vadeli 40.000,00 TL ve 31.12.2019 vadeli 40.000,00 TL tutarında çek keşide ettiği, kötü niyet tazminatı hususunun Yüksek Mahkemenin takdirinde olduğu, ” şeklinde kanaat bildirmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, … Bankasına ait 6241322 seri numaralı 29/11/2019 vade tarihli, 40.000,00-TL bedelli ve 31/12/2019 vade tarihli, 6241323 seri numaralı, 40.000,00-TL bedelli çekler nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, kötüniyet tazminatının reddine,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 5.464,80-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 1.366,20-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 4.098,60-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 Üçüncü Kısım) göre hesaplanan 11.200,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 44,40-TL Başvuru Harcı, 1.366,20-TL Peşin/nisbi Harcı, 1.182,40-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 2.593,00TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/07/2021
Katip …
Hakim …
BU BELGE, GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR