Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/615 E. 2021/669 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/615 Esas – 2021/669
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA VERİLEN
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/615
KARAR NO : 2021/669

BAŞKAN : ….
KATİP :…

DAVACI : ….
DAVALILAR : ….

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/11/2019
KARAR TARİHİ : 29/09/2021
G. K.YAZILDIĞI TARİH :29/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
1.Davacı vekili iddiasında özetle; müvekkili Banka ile davalı … Tıbbi Ürünler Medikal ve Sağlık San. Tic. Ltd.Şti. arasında “genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmeleri” akdedildiğini, bu sözleşmeyi diğer davalı …’ın müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, anılan kredi sözleşmelerine dayanılarak davalı şirkete takip talebinde yazılı kredilerin kullandırıldığını, ancak kullandırılan kredilerin geri ödenmemesi üzerine hesapların kat edilerek borçlulara ihtarname keşide edildiğini, ihtara rağmen borcun ödenmemesi üzerine davalılar hakkında Ankara… Müdürlüğünün 2019/7239 esas sayılı dosyası üzerinden genel haciz yolu ile icra takibine geçildiğini, davalıların ödeme emrine yaptıkları itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, dava şartı olarak arabuluculuk müessesine müracaat edilmiş olmasına karşın bir sonuç alınamadığını, itirazların kötüniyetli, haksız ve dayanaksız olduğunu belirterek, davalıların Ankara… Müdürlüğünün 2019/7239 esas sayılı dosya alacağı olan 518.811,26 TL için icra dosyasına yaptıkları haksız itirazlarının iptali ile takibin devamına ve davalılar aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

2.Davalılar vekili savunmasında özetle; Müvekkilinin davacı bankaya olan kredi borçlarını çeşitli tarihlerde ödediğini, söz konusu kredilerle ilgili olarak davacı tarafından müvekkillere ait taşınmazlar ipotek altına alınmış olup bu taşınmazlarla ilgili olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipler başlatıldığını, söz konusu taşınmaz satışları nedeniyle tahsil edilen paraların müvekkillerinin borcundan mahsup edilmesi gerektiğini, davacı tarafın bu hususu göz ardı ederek fazla tahsilat yapma amacı taşıdığını, faiz oranının fahiş olduğunu, faiz başlangıcı olarak davacının müvekkiline ihtar çekmek suretiyle temerrüde düşürdüğünü iddia ettiği tarihin esas alınmadığını, piyasada bulunan tüm bankaların aralarında anlaşarak kredi ve mevduat faiz oranlarını fahiş miktarlar olarak birlikte belirlediklerini, bu durumun son zamanlarda ulusal basında da sıklıkla yer aldığı üzere Rekabet Kurumu tarafından Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 4. Maddesi ve diğer ilgili maddeleri gereğince para cezası verilmesi ile sabit olduğunu, yargılama sırasında Rekabet Kurumu’nun kararı ışığında yapılacak bilirkişi incelemesi ile icra takibinde talep edilen faiz oranı ve işlemiş faiz miktarının fahiş oranda ve miktarda olduğunun açık bir şekilde ortaya çıkacağını, bu nedenle davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini, alacak likit olmadığından ve yargılamayı gerektiren şüpheli bir alacak olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, müvekkilinin kefaletinin geçerli olmadığını, bu nedenle kefil olarak sıfatlandırılması, borçlandırılması ve huzurdaki davanın şahsına açılmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek, davanın reddine ve davacının %20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.

3.Deliller: İcra dosyası, banka kayıtları getirtilmiş, dosya ve banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.

4.Tarafların iddia ve savunmaları ile dosyaya sunulan deliller birlikte değerlendirildiğinde;
Açılan dava, genel kredi sözleşmesine dayalı olarak davacı/bankanın başlattığı icra takibine, davalı/borçluların yaptığı itirazın iptali davası olduğu, davanın İİK’nun 67/1. maddesine göre 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı görülmüştür.

Davacı banka, genel kredi sözleşmesine dayalı olarak, asıl borçlu şirkete kullandırılan kredinin ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiğini, verilen sürede borcun ödenmemesi sebebi ile yapılan icra takibine yönelik itirazın iptalini ve icra inkar tazminatının davalılardan tahsilini istemiş, davalılar ise; borcun ipoteğin tahsili suretiyle ödendiğini, davacı bankanın fazla tahsilat yapmaya kalktığını, faizin fahiş olduğunu, temerrüt tarihinin yanlış hesaplandığını, kefaletin geçersiz olduğunu belirterek, davanın reddini ve %20 kötüniyet tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir.

Somut olayda dosyada bulunan tüm deliller ve dosya kapsamına uygun bilirkişi raporundaki tespitler birlikte değerlendiğinde;

İcra takip dosyasında; Davacı Banka tarafından davalı borçlu şirket ve davalı kefil hakkında Ankara… Müdürlüğü’nün 2019/7239 esas sayılı dosya üzerinden başlatılan ilamsız icra takibinde, Taksitli Ticari Kredi Borcu İçin 496.159,37 Asıl Alacak, 21.013,97 TL İşlemiş Temerrüt Faizi,1.050,70 TL BSMV ve 587,22 TL masraf olmak üzere toplam 518.811,29 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, asıl alacağın % 58,80 oranından işleyecek faizi ile birlikte tahsil edilmesi talep edildiği, davalıların asıl alacağa ve tüm ferilere itiraz etmesi ile takibin durduğu anlaşılmıştır.

Akdi ilişki incelendiğinde; Davacı Banka ile davalı asıl borçlu … Tıbbi Ürünler Medikal ve Sağlık San. Tic. Ltd.Şti. arasında, 30.03.2015 tarihinde 500.000 TL limitli Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi akdedildiği, sözleşme limitinin son olarak 24.05.2017 tarihinde 2.200.000 TL’ye yükseltildiği, taraflar arasında 02.10.2017 tarihinde ise 1.400.000 TL tutarlı Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi akdedildiği, sözleşme limitinin son olarak 16.07.2018 tarihinde 6.630.000 TL’ye yükseltildiği, davalı kefil …’ın, sözleşmelerde toplam 6.630.000 TL limitle müteselsil kefaleti olduğu, kefalet sözleşmelerinde, kefalet limiti, kefalet tarihi ve kefaletin müteselsil olduğu hususlarının davalı kefilin el yazısı ile yazılmak suretiyle Türk Borçlar Kanunu hükümlerine uygun olarak akdedildiği, davalı kefilin imza ve yazı inkarında bulunmadığı görülmüştür.

Temerrüt faizi oranına yönelik olarak; Sözleşmenin 10.5. maddesinde, “borcun muaccel hale gelmesi halinde, müşteri, borcun hangi tür krediden doğduğuna, ve bu kredi vadesine bakılmaksızın, alacağın muaccel hale geldiği tarihten itibaren bankaca borçlu cari hesap şeklinde çalıştırılan kredilere uygulanan en yüksek cari faiz oranının 2 katı oranında gecikme faizi ödeyeceğini kabul eder” düzenlemesinin yer almaktadır. Bilirkişi tarafından muacceliyet tarihi olarak tespit edilen 01/05/2019 tarihi itibari ile bankaca, borçlu cari hesap kredilerine uygulanan en yüksek faiz oranı olan %29,40’ın iki katının tatbiki ile uygulanacak temerrüt faizi oranı % 58,80 olarak tespit edilmiştir. Buna göre davacının talep ettiği temerrüt faiz oranının sözleşmeye uygun olduğu görülmüştür.

Temerrüt tarihine yönelik olarak; noter aracılığı ile davalı borçlu firma ve davalı kefile keşide edilen ihtarname ile toplam 497.856,65 TL alacağın ödenmesi için 7 gün süre tanındığı, tebliğ şerhine göre, ihtarname davalı şirkete 06.05.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı kefile gönderilen ihtarnamenin ise, muhatabın adresten taşınmış olması nedeniyle 06.05.2019 tarihinde bila tebliğ iade edildiği, bilirkişi raporunda her ne kadar davalı kefil yönünden tebligat yapılamadığından temerrüt tarihi olarak takip tarihi belirlenmişse de; taraflar arasındaki sözleşmenin 12.5. maddesine göre kefil, sözleşmede belirttiği adres dışında ki yeni adresini bankaya bildirmediğinden, sözleşmedki adresine yapılan tebligatın geçerli olduğu, her iki davalı yönünden verilen 7 günlük sürenin 13.05.2019 tarihinde sona erdiği, buna göre davalıların temerrütünün 14.05.2019 itibariyle oluştuğu anlaşılmıştır.

İpoteğin paraya çevrilmesi suretiyle takip dosyasında ipotekli takibin, davaya konu icra takibine dayanak ihtarname dışında ayrı bir ihtarnameye dayalı olarak yapıldığı, toplam 4.256.771,50 TL alacağın tahsili istemi ile başlatıldığı, takip talebindeki istemin 3.510.676,76 TL’lik kısmının davalı borçlu şirkete kullandırılan, davaya konu taksitli ticari krediden ayrı farklı bir taksitli ticari kredi, 712.900,20 TL’lik kısmının borçlu cari hesap kredisi, 223,57 TLlik kısmının teminat mektubu kredisi ve 32.970,97 TL’lik kısmının ticari kredi kartı hesabından kaynaklandığı, bu davaya konu krediden kaynaklı alacağın ise ipotekli takip talebinde 460.258,39 TL üzerinden depo edilmesinin talep edildiği, takipte 4.500.000 TL tutarında (4) adet ipotekli gayrimenkulün satışının talep edildiği, söz konusu gayrimenkullerden 2 adedinin 300.000 TL ve 362.000 TL üzerinden, alacağa mahsuben davacı Bankaya ihale edildiği, ancak ihalenin kesinleştiğine dair dosya kapsamında belge bulunmadığı, ihalenin kesinleşmesi ile birlikte ipotekli takip dosyasına yapılacak toplam 662.000 TL tahsilatın, masraf ve yasal kesintiler sonrası kalacak kısmının öncelikle ipotekli takipte istemde bulunulan nakit alacak tutarı 4.256.771,50 TL borca mahsup edileceği, bu bağlamda, Türk Borçlar Kanunu’nun 100. maddesi uygulaması talebine istinaden, dosyaya girecek paradan öncelikle işlemiş faiz ve ferilerine, kalan miktar olduğu takdirde ise anapara alacağına tahsilat yapılacağı dikkate alındığında, ipotekli takipte talep edilen alacağa nazaran oldukça düşük miktarda olan tahsilat miktarından halihazırda davaya konu ilamsız takip dosyası borcuna mahsup edilebilecek bir tutar tespit edilememiştir.

Bilirkişinin dosya kapsamına uygun, denetlenebilir 10/09/2021 tarihli ek raporundaki hesaplamada; Davacı bankanın takip tarihi itibari ile 496.159,37 TL Asıl Alacak, 8.186,40 TL İşlemiş Faiz, 409,32 TL BSMV ve 587,22 TL Masraf olmak üzere toplam 505.342,31 TL alacağının bulunduğu, asıl alacağı % 58.80 oranında işleyecek faizi ile birlikte tahsilini
talep edebileceği belirtilmiştir.

Buna göre; davacı bankanın, takip tarihi itibari ile, davalılardan 496.159,37 TL asıl alacak, 8.186,40 TL işlemiş faiz, 409,32 TL BSMV ve 587,22 TL masraf olmak üzere toplam 505.342,31 TL alacağı bulunduğundan, bu miktar üzerinden takibin devamına, sözleşmenin 10.5. maddesine göre asıl alacağa takip tarihinden itibaren %58,80 oranında temerrüt faizi uygulanmasına, alacağın likit olması sebebi ile hükmolunan 505.342,31 TL’nin %20’si üzerinden hesaplanan 101.068,46 TL icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen tahsiline, davacının fazlaya ilişkin talebi ile davacının reddedilen kısma yönelik kötü niyetle takip yaptığı ispatlanamadığından, davalıların kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye ve dosya kapsamına göre;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ ile,
Davalıların Ankara… Müdürlüğü’nün 2019/7239 Esas sayılı dosyasına yönelik itirazlarının kısmen iptali ile, takibin 496.159,37 TL asıl alacak, 8.186,40 TL işlemiş faiz, 409,32 TL BSMV ve 587,22 TL masraf olmak üzere toplam 505.342,31 TL üzerinden devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren %58,80 oranında temerrüt faizi uygulanmasına,
2-Hükmolunan 505.342,31 TL’nin %20’si üzerinden hesaplanan 101.068,46 TL icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
3-Davacının fazlaya ilişkin talebi ile davalıların kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4- Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 34.519,93 TL nispi karar ve ilam harcından, dava dosyasında peşin alınan 6.265,94 TL harcın mahsubu ile kalan 28.253,99 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp Hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 6.310,34 TL harç giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan 146,50 TL tebligat ve posta gideri, 2.000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.146,5 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre 2.090,77 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına takdir edilen 42.317,12 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
8- Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına takdir edilen 2.020,34 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara ödenmesine,
9-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine,

Dair, taraf vekillerinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan …
(E-imzalıdır)
Üye …
(E-imzalıdır)
Üye…
(E-imzalıdır)
Katip…
(E-imzalıdır)