Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/564 E. 2021/971 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/564 Esas
KARAR NO : 2021/971

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … ….
DAVALI : … –

VEKİLİ : Av. … -….
DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/10/2019
KARAR TARİHİ : 16/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı yan vekili aracılığı ile 25.10.2019 tarihinde açmış olduğu davada özetle; “…kooperatifin 246 nolu üyesi olduğunu, ortaklık kapsamında kooperatife 23.500,00 TL ödeme yaptığını, daha sonra çeşitli nedenlerle kooperatife ortaklıktan çıkma istemini yazı ile bildirdiğini ve kooperatif tarafından da 2006 yılının 9 uncu ayında ortaklıktan çıkarıldığını, ortaklıktan çıktıktan sonra kooperatif tarafından 30.12.2016 tarihinde 5.000,00 TL nin iade edildiğini, kalan 18.500,00 TL nin ödenmediğini, kooperatifin zarara uğramaması, varlığının tehlikeye düşmemesi için icra takip tarihine kadar paranın iadesinin istenmediğini, daha sonrası için yapılan başvuruların sonuçsuz kaldığını, kooperatifle hiçbir şekilde irtibata geçilememiş, telefonların değiştirildiğini, aramalara cevap verilmemiş olduğunu, istifa ettiği tarih olan 2006 yılının 9 uncu ayından sonra ilk genel kurul toplantısının 03.06.2017 tarihinde yapıldığını, yapılan bu toplantıda çıkarılan veya istifa eden üyelerin geri ödemelerinin yapılması hususunda karar verilmiş olduğu halde hiçbir ödemenin yapılmadığını, 2018 yılında yapılan genel kurulda bu konuda her hangi bir karar alınmadığını, 2019 yılında yapılan genel kurulda ise ödemelerin yapılacağı listede davacı isminin yer almadığını, ödeme planı da çıkarılmadığını, bu nedenle ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak kooperatifin itirazı üzerine takibin durduğunu, yapılan arabuluculuk başvurusunda da davalı vekilinin anlaşmayı kabul etmediğini, bu durumda davalının yapılan icra takibine haksız ve kötüniyetii olarak itiraz ederek mağduriyete neden olduğunu, bu nedenlerle icra takibine yapılan haksız itirazın iptali ile yasal faizi ve %20 den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatı ile tahsiline, icra takibine konu edilmemiş bakiye alacağının da tahsiline esas olmak üzere tespitine karar verilmesini ..”talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı kooperatife dava dilekçesi tebliğ edilmiş olmasına rağmen cevap dilekçesi verilmemiş, duruşmaya katılmamış, her hangi bir beyanda bulunulmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; kooperatif üyeliğinden ayrılan ortağın çıkma alacağının tahsiline yönelik yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. Dava 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu “Madde 67 – (Değişik madde: 18/02/1965 – 538/37 md.)
(Değişik fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminata hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.” hükümlerini haizdir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu “Madde 17 – Kooperatiften çıkan veya çıkarılan ortakların kendilerinin yahut mirasçılarının kooperatif varlığı üzerinde hakları olup olmadığı ve bu hakların nelerden ibaret bulunduğu anasözleşmede gösterilir. Bu haklar, yedek akçeler hariç olmak üzere, ortağın ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanır.
Kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikteki iade ve ödemeler, anasözleşmede daha kısa bir süre tespit edilmiş olsa bile genel kurulca üç yılı aşmamak üzere geciktirilebilir…” hükümlerini haizdir.
Davacı, 2016 yılının Eylül ayında üyelikten çıkma talebi kabul edilerek, üyeliğinin sona erdiği, genel kurul kararı ile kesinleştiği ve 04.07.2017 tarihinde muaccel olduğu anlaşılmakla, icra takibi itibariyle talep edilebilir nitelikte olduğu anlaşılmıştır. Alacak kalemleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış,
13/08/2020 tarihli bilirkişi raporundan özetle, Davacı yanın 2016 yılının Eylül ayında kooperatif üyeliğinin sona erdiği, Davacı ortaklığının sona erdiği yılı takip eden dönemde yapılan ve 2016 yılı bilançosunun ibra edildiği 03.06.2017 tarihli genel kurul toplantısının kesinleştiği 04.07.2017 tarihinde davacı alacağının muaccel olduğu, ödeme zamanının da bu tarih olduğu, Davacı yana yapılacak çıkma payına ilişkin ödemenin davacının ayrıldığı yıla ait bilanço çerçevesinde genel gider payının mahsubu ile hesaplanmasının gerektiği, işletilecek faizin yasal faiz olduğu, çıkma alacağının ödenmesi gereken tarih olan 04.07.2017 tarihinden itibaren işletileceği, buna göre 2016 yılına ait bilanço ve ayrıntılı gelir gider cetvelinin dosyaya ibraz edilmesi ya da getirtilmek suretiyle dosyaya kazandırılması halinde davacı yanın çıkma payının nihai hesabının yapılacağı şeklinde rapor sunulmuştur.
11/03/2021 tarihli bilirkişi raporundan özetle, Davacı yanın 2016 yılının Eylül ayında kooperatif üyeliğinin sona erdiği, davacı ortaklığının sona erdiği yılı takip eden dönemde yapılan ve 2016 yılı bilançosunun ibra edildiği 03.06.2017 tarihli genel kurul toplantısının kesinleştiği 04.07.2017 tarihinde davacı alacağının muaccel olduğu, ödeme zamanının da bu tarih olduğu, Kooperatif genel kurullarında çıkma alacaklarının ertelenmesine ilişkin her hangi bir kararın alınmadığı, taksitle ödeme konusunda yönetim kuruluna yetki verildiği, davacı yana peşin bir ödeme yapıldığı ancak başkaca bir ödeme yapılmamış olduğundan davacı alacağının talep edilebilir bulunduğu, Davacı yana yapılacak çıkma payına ilişkin ödemenin davacının ayrıldığı yıla ait bilanço çerçevesinde genel gider payının mahsubu ile hesaplanmasının gerektiği, İşletilecek faizin yasal faiz olduğu, çıkma alacağının ödenmesi gereken tarih olan 04.07.2017 tarihinden itibaren işletileceği, buna göre davacı yanın icra takip tarihi itibari ile çıkma alacağının 17.521,55.-TL olduğu, işlemiş faiz tutarının 2.899,76.-TL olduğu, toplam alacağın ise 20.421.31.-TL olduğu ” şeklinde kanaat bildirmiştir.
Bilirkişi raporu açık ve ayrıntılı olup, hükme esas alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Alacak genel kurul tutanağında belirlenmiş bulunmakla likit olmakla inkar tazminatına hükmetmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, Ankara …. İcra Müdürlüğünün 2019/6020 esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin 17.521,55-TL asıl alacak, 978,45-TL işlemiş faiz, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek %9 yasal faizi ile birlikte devamına,
Takip çıkışının %20’si olan 3.700,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 1.263,74-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 203,89-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 1.059,85-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 İkinci Kısım İkinci Bülüm) göre hesaplanan 5.100,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 44,40-TL Başvuru Harcı, 203,89-TL Peşin/nisbi Harcı, 500,00-TL Bilirkişi ücreti, 104,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 852,79TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/12/2021

Katip …

Hakim …

BU BELGE, GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR