Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/543 E. 2021/22 K. 15.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2019/543 Esas
KARAR NO : 2021/22

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 16/10/2019
KARAR TARİHİ : 15/01/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının avize yapım ve kurulum işi yaptığını, davalı şirket tarafından sipariş edilen avizelerin, kurulum ve montaj işlerinin yapıldığını ve davacı tarafından davalıya teslim edildiğini, teslime müteakip ödemenin yapılacağı hususunda anlaşılmasına rağmen ödeme yapılmadığını, taraflar arasında kararlaştırılan işin gereği olarak müvekkil tarafından keşide edilip davalı şirkete gönderilmiş olan 20/10/2018 tarihli faturayı, karşı tarafın maksatlı olarak almaktan imtina etmiş olduğunu, taraflar arasında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına yansıyan … Soruşturma … Karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen kararda da davalı şirketin müvekkilden avizeleri aldığının doğrulanmakta olduğunu, alacağın tahsili için … Dairesinin … esas sayılı takip dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin itirazı ile takibin durduğunu, davalı borçlunun … Müdürlüğü’nün … nolu dosyasına vaki itirazının; 11.988,08 TL asıl alacak ile 56,16 TL işlemiş faiz üzerinden takibin devamına, itiraz haksız ve iyiniyetli olmadığından, takip konusu alacağın % 20 oranındaki inkar (kötüniyet) tazminatının davalı borçludan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin ve başkaca talep haklarının saklı tutularak yargılama giderleriyle vekillik ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili beyan dilekçesinde özetle; müvekkil şirket tarafından davacıdan herhangi bir hizmet ve ürün alınmadığını ve davacının delil listesinden de anlaşılacağı üzere müvekkile mal ve hizmet verildiğine dair herhangi bir sözleşme ve yazılı belge de mevcut olmadığı halde davacı tarafından … Müdürlüğü’nün … Sayılı dosyası ile icra takibine başlanmış olduğunu, belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasında ticari ilişki olduğu iddiasına ilişkin faturaya dayalı alacak için yapılan icra takibine karşı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma … Karar sayılı dosyasının Uyap üzerinden Mahkememize gönderilmesi istenmiştir. Gelen yazı cevabında ilgili dosyada Kovuşturmaya Yer Olmadığına dair karar verildiği görülmüştür.
… Dairesinin … Sayılı Dosyası’nın celbi sağlanmış dosyamız arasına alınmıştır. İcra Dosyasının incelemesinde; davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine 08/11/2018 tarihinde 11.988,08 TL asıl alacak olmak üzere toplam 12.044,24 TL alacak yönünden takip başlatıldığı, takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar asıl alacağa işleyecek yıllık %9 yasal faiz ve değişen oranlardaki faizi ile, icra giderleri, avukatlık ücreti ile birlikte Borçlar Kanununun 100.maddesi uyarınca yapılacak kısmi ödemelerin öncelikle faiz ve masraflara mahsubuyla tahsili isteminin olduğunun belirtildiği, ödeme emrinin 13/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu şirket vekilinin 16/11/2018 havale tarihli dilekçesi ile borca ve ferilerine itiraz ettiği ve itiraz üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
Tarafların bağlı bulunduğu Polatlı ve Kızılbey Vergi Dairelerine müzekkere yazılarak tarafların takibe dayanak BA-BS formlarının Mahkememize gönderilmesi istenilmiş, 27/02/2020 tarihli cevabi yazı dosyamız arasına alınmıştır.
Taraflara/vekillerine HMK. 222. maddesi gereğince akdi ilişkinin başından itibaren defter ve kayıtları mahkememize sunmaları yönünde 2 haftalık kesin süre verilmiş, taraf vekillerinin müvekkilleri şirketlerin defterlerinin bulunduğu adresi ve şirket yetkilisini bildirdiği görülmüştür.

Dosyanın mahkememizce resen seçilecek mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmek suretiyle tarafların iddia ve savunmaları hususunda gerektiğinde banka kayıtları üzerinde de inceleme yapması hususunda yetki verilmek suretiyle dosyanın rapor hazırlanmak üzere tevdine karar verilmiş, 21/02/2020 tarihli bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi Raporunda Özetle; Faturaya dayalı olan alacak talebi ile ilgili, Davalı ile Davacı arasında akdi ilişkinin varlığı ve fatura konusu malların davalıya teslim edildiğinin Davacı tarafından ispat edilemediği, Davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu görülen faturanın, davalı tarafın defterlerinde yer almadığı, dolayısıyla bu durumda davacının defterlerinin kendi lehine delil olamayacağı, bu durumda davacının alacağını ispat edemediği sonucuna varılmıştır.
Mahkemenin aksi yönde karara varıp, takibin devamına karar vermesi durumunda; Faturanın keşide edilmiş olması ve hatta tebliğ edilmiş olması bile borçlunun temerrüdüne yol açmayacağından, davacının işlemiş faiz talebinde bulunamayacağı, fatura bedeline takip tarihinden (09.11.2018) itibaren % 9 oranı üzerinden yasal faiz uygulanabileceği belirtilmiştir.
2004 sayılı İİK 67. Maddesinde; takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği, bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlunun; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklının; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edileceği hüküm altına alınmıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri müddeasını ispata mecburdur. Bu hüküm,“bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddesine göre;
“(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
6100 sayılı HMK’nın 222.maddesi gereğince usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtları sahibi lehine delil teşkil edebileceği gibi, aleyhine de delil teşkil edebilir. Buna göre davacı yan kendi iddiasını ispatlamak için kendi ticari defterlerine dayanmış olmasına rağmen, ticari defterlerindeki kayıtlar kendisi aleyhine delil oluşturacak nitelikte olabilir.
Faturanın, onu teslim alan muhatabı borç altına sokabilmesi için her şeyden evvel borç doğurucu bir hukuki ilişkinin mevcudiyeti ve faturanın da bu ilişki nedeni ile düzenlenmiş olması gerekir ve öncelikle taraflar arasında böyle bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının gözönünde tutulması zorunludur.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı, davalı ile aralarındaki ticari ilişkiye ilişkin faturaya dayalı alacaklarının tahsili için başlattığı icra takibine davalının yaptığı itirazının iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı borçlunun takip dosyasında borca ve ferilerine yönelik itirazda bulunduğu görülmüştür. Somut olayımızda davaya ve takibe dayanak ürün ve malzemenin davalıya teslim edildiğinin davalı şirket yetkilisinin ve babasının Anafartalar Polis Merkez Amirliği ifadelerinde ikrar edildiği görülmüştür. Ödemeye yönelik ispat külfeti kendisinde olan davalı/borçlu bakiye borcun ödendiğine dair belge ibraz etmemiştir. Davalı şirket yetkilisinin faturaya konu ürün ve malzemenin teslim edildiği yönündeki ifadelerinin mahkeme dışı ikrar niteliğinde olduğu (benzer nitelikte YARGITAY 13. Hukuk Dairesi’nin 2017/8188 Esas, 2020/542 Karar sayılı ilamı) anlaşıldığından bilirkişi raporu hükme esas alınmamıştır. Davacı tarafından faturaya dayalı başlatılan takipte, takibe konu 11.988,08 TL bedelin davalı tarafından ödenmediği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, davalının … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 11.988,08 TL asıl alacak yönünden devamına, davacı tarafından takipten önce usulüne uygun bir ihtar bulunmadığından davacının takip tarihine kadar işlemiş faiz talebinin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, davalı tarafça yapılan itirazın haksız ve alacak miktarının likid olduğu anlaşılmakla davacının tazminat talebinin yerinde olduğu görülerek hükmedilen alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davalının … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 11.988,08 TL asıl alacak yönünden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faiz işletilmesine,
2-Hükmolunan 11.988,08 TL alacağın %20’si olan 2.397,66 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 818,91-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 145,47-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 673,44-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre vekalet ücreti red edilen miktarı geçemeyeceğinden 56,16-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan; 44,40-TL Başvuru Harcı, 145,47-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 189,87TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan; 750,00-TL Bilirkişi ücreti, 62,70-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 812,70-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 808,91-TL lik kısmanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Arabuluculuk ücreti olarak suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL’nin kabul oranına göre 1.313,85 TL’sinin davalı’dan , bakiye 6,15 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/01/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza