Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/542 E. 2022/191 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2019/542 Esas
KARAR NO : 2022/191

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – … …
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 16/10/2019
KARAR TARİHİ : 15/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile davacı kooperatif arasında 27.05.2019 tarihinde satış sözleşmesi imzalanarak 60 ton tartma kapasiteli full-elektronik zemin üstü tip vasıta kantarının sözleşme tarihinden itibaren 15 iş günü içerisinde teslimi ve işlerin tamamlanmasından sonra yazılı müracaat sonucunda 7 iş günü içerisinde de eğitim verilmesi konusunda anlaşma yapıldığını, bu doğrultuda sözleşme bedeli olarak kararlaştırılan 27.000,00-TL’nin 5.000,00-TL’lik kısmının elden avans olarak davalı şirket yetkilisi … tarafından teslim alındığını, kalan 22.000,00-TL için ise davacı kooperatif yetkilisi tarafından …’a çek verildiğini, çekin ödemesinin 30.07.2019 tarihinde yapıldığını, teslim tarihi geldiğinde sözleşme konusu kantarın davacı kooperatife teslim edilmediğini, borcun ifa edileceği gün birlikte belirlenmiş olduğundan bu günün geçmesiyle borçlunun temerrüde düştüğünü, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulduğunu ancak …’ın oturuma katılmaması sebebiyle arabuluculuk sürecinin anlaşmazlıkla sonuçlandığını, Türk Borçlar Kanunu’nun 125. maddesinde, “Bu durumda borçlu, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat edemezse alacaklı, sözleşmenin hükümsüz kalması sebebiyle uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir” hükmüne yer verildiği, borçlunun temerrüdünden dolayı davacı kooperatifin sözleşme konusu kantarı davalıdan alamadığı için bir başkasından alacak olduğundan dolayı ifayı vaktinde yapmamış olsaydı ödeyeceği 27.000,00-TL yerine sözleşmenin feshi nedeniyle aynı kantarı almak için 32.000,00-TL ödemek zorunda kaldığı ve davacının 5.000,00-TL menfi zarar uğradığı belirtilerek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla satış sözleşmesinin feshine, sözleşme bedeli olarak kooperatif tarafından ödenen 27.000,00-TL’nin iadesine, 5.000,00-TL’lik menfi zararın tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Usulüne uygun tebliğe rağmen davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasında 27/05/2019 tarihli sözleşmeye konu ürünün davalı tarafından tesliminin gerçekleşmediği iddiasına dayalı sözleşmenin feshi, bedelin iadesi ve zararın tazmini istemine ilişkindir.
Davaya konu ödemelere ilişkin bilgi ve belgelerin Mahkememize gönderilmesi için … Bankası Eskişehir Çifteler Şubesine müzekkere yazılmış, gelen müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Davaya konu sözleşmeye ilişkin davalı şirket yetkilisine isticvap davetiyesi çıkarılmış, usulüne uygun tebliğe rağmen davalı taraf duruşmalara katılmamış ve beyan dilekçesi sunmamıştır.
Davalıya HMK. 222. maddesi gereğince akdi ilişkinin başından itibaren defter ve kayıtları mahkememize sunmaları yönünde süre verilmiş, kesin süre içerisinde defter ibrazında bulunulmamıştır.
Davacının talep sonucunda 5.000 TL menfi zararı talep ettiği, ancak bu menfi zararın hangi kalemlerden oluştuğuna ilişkin açıklamada bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekiline bu hususta beyanda bulunmak üzere kesin süre verilmiştir.
Dosyanın nitelikli hesap bilirkişiye tevdi ile tarafların iddia ve savunmalarını karşılar gelen müzekkere cevaplarını irdeler mahkemece yapılan uyuşmazlık tespiti çerçevesinde rapor tanzimi edilmesi istenilmiştir.
16/09/2021 Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle; Taraflar arasında imzalanan 27.05.2019 tarihli sözleşmeye konu kantarın teslim edilmemiş olması nedeniyle davacı kooperatifin sözleşme sırasında ödediği 5.000,00-TL ve çek vermek suretiyle ödediği 22.000,00-TL olmak üzere toplamda 27.000,00-TL’yi davalıdan talep edebileceği, sözleşmeye konu kantarın sözleşmenin feshinden sonra 32.000,00-TL’ye alındığına ilişkin bir belge ve sözleşme dosyada mevcut olmadığından, davacı kooperatifin menfi zararının bu aşamada tespitine imkan bulunmadığı yönündeki tespit ve görüşlerini bildirmiştir.
Mahkememiz ara kararında bilirkişiye kooperatif bilgi ve belgeleri üzerinde yerinde inceleme yetkisi verilerek rapor tanzim edilmesinin istenildiği, bilirkişinin kooperatif bilgi ve belgelerini incelemeden rapor tanzim ettiği anlaşıldığından, dosya yeniden bilirkişiye tevdii edilerek davacı kooperatif bilgi ve belgeleri yerinde incelenmek suretiyle Mahkememiz uyuşmazlık konusu kapsamında ek rapor tanzim edilmesi istenilmiş gelen bilirkişi ek raporu dosyamız arasına alınmıştır.
09/11/2021 tarihli Bilirkişi Ek Raporunda Özetle; Davacı kooperatifin ticari bilgi ve belgeleri üzerinde incelme yapmanın bilirkişi olarak uzmanlık alanımda butunmadığı yönündeki tepit ve değerlendirmeleri içeren bilirkişi ek raporu dosyamız arasına alınmıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri müddeasını ispata mecburdur. Bu hüküm,“bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddesine göre;
“(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; uyuşmazlık, taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca malzemenin teslim edilip edilmediği, sözleşme bedeline istinaden verildiği iddia olunan bedelin iadesi ile bu ödeme nedeniyle davacının uğramış olduğu zararın tespiti ile taraflar arasında yapılan sözleşmenin feshinin tespitine ilişkindir. Taraflar arasında 27.05.2019 tarihli davaya konu sözleşmenin imzalandığı, sözleşmenin 1. maddesinin, “Kantarınız 15 iş günü içerisinde sevk edilecek olup, inşaat ve elektrik işlerinin tamamlanmasına müteakip, yazılı müracaat sonrası 7 iş günü içerisinde sistemimiz yerinde eğitim verilerek teslim edilecektir. Teslime müteakip alıcı firma kullanma kılavuzu, fatura ve garanti belgesini almış kabul edilir.” şeklinde olduğu, sözleşmenin 3. maddesinde, satın alınacak kantarın fiyatının 27.000,00-TL olduğunun belirtildiği, sözleşmenin ‘Ödeme Şekli’ başlıklı 4. maddesinde, 5.000,00-TL avans alındığı ve 22.000,00-TL’ye yönelik de … Bankası 30.07.2019 tarih 0135796 no.lu çek alındığının belirtildiği görülmüştür. Dava konusu sözleşmede davacının bedeli peşin ödediği, buna karşılık tesliminin sözleşme tarihinden sonraki bir tarihte gerçekleşeceği düzenlemesinin bulunduğu, davalı tarafın sözleşme konusu kantarı teslim ettiğini ispat edemediği, bu yönüyle sözleşmenin feshi isteminin haklı sebebe dayandığı, davacı tarafından nakit ödenen 5.000,00-TL ile çek verilmek suretiyle ödenen 22.000,00-TL olmak üzere toplam 27.000,00-TL’nin davacı kooperatife iadesi gerektiği, 5.000,00-TL menfi zararın da davalı şirketten tahsiline karar verilmesi talep edilmiş ise de, buna ilişkin belge ibrazı yapılmadığından ve menfi zarar olduğunun ispat edilmediği( benzer Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2021/540 Esas, 2021/745Karar sayılı ilamı) anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-Taraflar arasında akdedilen 27/05/2019 tarihli sözleşmenin feshine,
2-27.000,00-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 1.844,37-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 546,48-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 1.297,89-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; 98,80-TL Başvuru Harcı, 546,48-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 645,28TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan; 1.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 251,70-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.251,70-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 1.056,12-TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
8-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin 1.113,75-TL’sinin davalıdan bakiye kısmının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,

9- Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, tarafların/vekillerinin yokluğunda kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/03/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza