Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/517 E. 2021/349 K. 12.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2019/517 Esas
KARAR NO : 2021/349

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 02/10/2019
KARAR TARİHİ : 12/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Kuruluşlarına ait … plakalı otobüsün 22.09.2017 günü saat 06:45 sıralarında sürücü … idaresindeki … plakalı araç ile maddi hasarlı kazaya karıştığını, kaza tutanağına göre …’ın tam kusurlu olduğunu, kuruluşlarının hasar saptama komisyonu tarafından yapılan çalışmada toplam 1.829,77 TL zararın olduğunun tespit edildiğini, kuruluş zararının aracı sigorta eden … Sigorta A.Ş ve araç sahibi Jandarma Genel Komutanlığı (İzafeten İçişleri Bakanlığı) nın da sorumlu olduğu, kuruluş zararının karşılanması için … Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, icra takibine karşı tarafın itiraz etmesi üzerine icra takibinin durduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla borçlunun itirazının iptal edilerek takibin devamına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı İç İşleri Bakanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle: Öncelikle itirazın iptali davalarının tebliğden itibaren 1 yıl süre içerisinde açılması gerektiğinden bahisle süresinde açılmayan davanın reddi gerektiğini, trafik kazası sebebiyle alacak talebinde bulunulabilmesi için kazaya karışan tarafların kusur oranları ve araçta oluşan hasarın maddi değerinin tespitinin gerektiğini beyanla haksız ve dayanaksız davanın reddi ile %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı … Sigorta Anonim şirketi cevap dilekçesinde özetle: Taraflarına arabuluculuk için herhangi bir tebligat yapılmadığını, araç hasar bedelinin mevzuat hükümleri çerçevesinde belirlenmesi gerektiği, hesabın KDV hariç olarak yapılması gerektiği, kusur durumunun tespiti neticesinde davanın reddine karar verilmesi gerektiğini talep etmiştir.
Dava; Trafik kazasından kaynaklanan araç hasar bedeli ve aracı kullanamamaktan kaynaklanan gelir yoksunluğu zararının araç işleteni ve sigortasından tahsili konulu amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Yargılama sürecinde tarafların gösterdiği deliller toplanılmış, bu kapsamda; İcra dosyası, Kaza Tespit Tutanağı, Hasar Saptama Raporu, Sigorta Poliçesi, Hasar dosyası celp edilmiş, mahkememizce atanan bilirkişiden 12/11/2020 tarihli rapor alınmıştır.
… Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacının davalılar aleyhine 1.829,77 TL asıl alacak, 132,19 TL yasal faiz olmak üzere toplam 1.961,96 TL üzerinden takip başlattığını, davalıların süresinde itirazı ile takibin durduğu görülmüştür.
Davalı … şirketinin icra müdürlüğünün yetkisine yaptığı itiraz 29/06/2020 tarihli celse 5 nolu ara kararı ile reddedilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 85. Maddesine göre, bir aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin yaralanmasına veya ölümüne sebebiyet vermesi ve maddi hasar oluşması halinde teşebbüs sahibi ve araç işleteni oluşan zarardan sorumludur. Aynı yasanın 88. Maddesine göre; birden fazla zarar verenin bulunması halinde zarar verenler, zarar görene karşı müteselsilen sorumludur. Yine aynı kanunun 90. Maddesine göre maddi tazminatın biçim ve kapsam ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Karayolları Mali Sorumluluk Sigortası, KTK gereğince yaptırılması zorunlu bir sigorta olup, sigorta ettiren poliçe ile işletenin hukuki sorumluluğunu belirli limitler içerisinde üstlenmektedir.
Kaza Tespit Tutanağı İncelendiğinde; davacıya ait … plakalı otobüs ile davalı Jandarma Komutanlığına ait … plakalı aracın 22/09/2017 tarihinde trafik kazasına karıştığı, kazanın … plakalı araç sürücüsünün askeri lojmana giriş yapmak istediği sırada sağından düz seyreden otobüse çarpması şeklinde gerçekleştiği … plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğu, otobüs sürücüsünün kural ihlalinin olmadığı tespiti yapılmıştır.
Mahkememizce atanan bilirkişinin düzenlediği raporda oluş aynı şekilde kabul edilmiş ve davacıya ait araç sürücüsünün kazayı önlemesinin mümkün olmadığı bu nedenle kusursuz olduğu, kusurun tamamının davalılara ait araç sürücüsünde olduğu tespit edilmiş olup olayın oluş şekli kaza tespit tutanağı ve kroki birlikte değerlendirildiğinde raporun oluşa uygun olduğu, davacı araç sürücüsünün kusursuz olduğu, karşı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
Bilirkişi raporuyla davacının aracında meydana gelen hasar bedeli 1.080,71 TL olarak belirlenmiştir. Söz konusu hasarın 16/01/2018 tarihinde tamamının ödendiği, davacı vekilinin 15/02/2021 tarihli dilekçesinden anlaşılmıştır. Ödeme, dava ve takipten önce olduğu için hasar bedeli yönünden davacının takip yapmakta ve dava açmakta haksız olduğu mahkememizce kabul edildiğinden bu talep yönünden her iki davalı açısından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın talebi içerisinde yer alan 749,06 TL lik kısım ise otobüsün işletilememesinden kaynaklanan zarar olup, trafik sigortası genel şartları A.6.k bendi uyarınca davalı … kar kaybı, kira kaybı, iş durması gibi dolaylı zararlardan sorumlu olmadığından bu tutar yönünden açılan davanın sigorta şirketi açısından reddine karar vermek gerekmiştir.
Alınan bilirkişi raporunda davacının gelir kaybının 749,06 TL olduğu tespit edilmiş olup araç işleteninin söz konusu zarardan TBK hükümleri gereği sorumlu olduğu açık olup denetime elverişli bilirkişi raporuyla belirlenen 749,06 TL gelir kaybı ve bu tutarın kaza tarihinden takip tarihine kadar mahkememizce hesaplanan 54,11 TL faizinden araç işleteni davalının itirazının haksız olduğu ve bu miktar yönünden itirazın iptaline karar verilmesi gerektiği, takipte talep edilen tutarın yargılama ile ve uzman kişilerden alınacak raporla belirlenebileceği gözetildiğinde likit nitelikte olmadığı, inkar tazminatı koşullarının oluşmadığı, davacının salt takip yapmasının kötü niyetini ortaya koymadığı, yapılan ödemenin tespit edilememesinin ödeme makbuzunda hangi kazaya ilişkin ödeme yapıldığının belirgin hale getirilmemesi olduğu ve bu haliyle davacının kötü niyetli olduğu kabul edilemeyeceği, kötü niyet tazminat koşullarının oluşmadığı değerlendirilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
Davanın kısmen kabulüne,
… Müdürlüğünün … sayılı dosyası üzerinden başlatılan takibe, davalıların yaptığı itirazın kısmen iptali ile;
1.080,71 TL hasar bedeli için açılan davanın her iki davalı yönünden reddine,
Davacının gelir kaybına yönelik talebinin davalı … yönünden reddine,
Davalı İç İşleri Bakanlığı yönünden 749,06 TL gelir kaybı, 54,11 TL işlemiş faiz olmak üzere 803,17 TL üzerinden takibin devamına, 749,06 TL asıl alacağın takip tarihinden tahsil tarihine kadar değişen oranlı yasal faiz işletilmesine,
Davacının icra inkar tazminatı, davalıların kötü niyet tazminat taleplerinin reddine,
Alınan harç yeterli olduğundan başkaca harç alınmasın yer olmadığına, davalı İç İşleri Bakanlığı harçtan muaf olduğu için davacının başlangıçta 88,40 TL harcın hükmün kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan 52,60 TL dosya masrafı, tebligat ve posta gideri, (davalı … yönünden yapılan tebligat ve posta gideri mahsubu sonrası kalan) 750,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 802,60 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre 328,56 TL’sinin davalı İç İşleri Bakanlığından alınarak davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına takdir edilen 803,17 TL vekalet ücretinin davalı İç İşleri Bakanlığından alınarak davacıya, 1.961,96 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara (881,25 TL si davalı … şirketine, 1.080,71 si her iki davalıya eşit olarak) ödenmesine,
6235 sayılı Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi 13. Maddesi gereği Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 540,37 TL sinin davalı İç İşleri Bakanlığından, 779,63 TL sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirlmesine,
Dair, kesin olmak üzere davacı vekili ile davalı İç İşleri Bakanlığı vekilinin yüzüne, diğer davalı vekilinin yokluğunda verilenn karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/04/2021

Katip …

Hakim …

Bu belge 5070 sayılı yasa hükümlerine göre Elektronik olarak imzalanmıştır.