Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/505 E. 2021/52 K. 21.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/505 Esas – 2021/52
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/505 Esas
KARAR NO : 2021/52
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 26/09/2019
KARAR TARİHİ : 21/01/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin dava dilekçesinde; Müvekkili Şirketçe dava …’ya ait …Ankara adresinde bulunan işyeri için 14.02.2019- 14.02.2020 tarihleri arasını kapsayan İşyeri Paket Sigorta Poliçesi tanzim edildiğini, 02.05.2019 tarihinde … ‘ye ait su borularından sızan suların sigortalı işyerine sirayeti neticesinde sigortalı işyerinde maddi hasar meydana geldiğini, Olay sebebiyle sigortalı işyerinde oluşan zarar miktarı bağımsız sigorta eksperi vasıtasıyla tespit edilerek, 7.350,00 TL zarar miktarı 30.05.2019 tarihinde sigortalısına ödendiğini, Poliçe Genel Şartları ve özellikle Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. Maddesi uyarınca müvekkili Şirket, ödediği tazminattan dolayı sigortalısına halef olarak, bu hasara sebep olan kişiye ve zarardan kanunen sorumlu bulunanlara rücu etmek hakkına haiz olduğunu, Davalı taraf sorumluluğunda bulunan su şebekesinin bakım ve onarım işlerini layıkıyla yerine getirmediğinden sigortalı işyerinde vuku bulan zarardan ötürü sorumlu olduğunu, Dava konusu hasarın Müvekkili Şirketin halef olduğu sigortalısının ticari faaliyetlerini yürüttüğü İŞ yerinde gerçekleşmesi sebebiyle işbu davaya bakmaya Ticaret Mahkemeleri görevli olduğunu, davalının avans faizinden sorumlu olduğunu, Fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla 7.350,00 TL”nin ödeme tarihi olan 30.05.2019’dan itibaren işleyecek avans faizi, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmektedir.
SAVUNMA
Davalı idare vekilinin 30.10.2019 tarihli cevap dilekçesinde ; Davacı dava dilekçesi ile; sigortalısı bulunan …ANKARA” adresinde bulunan iş yerinin 02.05.2019 tarihinde İdareye ait olduğu iddia edilen su borularından sızan suların sigortalı iş yerinin deposuna sirayet etmesi neticesinde taşınmazda hasar meydana geldiği iddiası ile İdare aleyhine dava açtığını, Başkanlıklarına bağlı Çankaya Su Ve Kanalizasyon Müdürlüğü arşiv kayıtlarında yapılan inceleme sonucunda, söz konusu adres ile ilgili olarak 02.05.2019 tarihi saat 14:36 sularında İdare haber alma servisine arıza ihbarı yapıldığını, arıza ihbarına istinaden ekiplerce 02.05.2019 günü derhal olay yerine gidilerek suyun çıktığı iddia edilen alanda yaklaşık 11 metre uzunluğunda kazı yapıldığını, İdarelerine ait alt yapı tesislerinin normal düzeyde çalıştığını, herhangi bir arızaya rastlanmadığını, yaşanan olayın İdareleri ile ilgisinin bulunmadığını, İdarelerine ait hatların sorunsuz çalıştığının ekiplerce tespit edildiğini, yaşanan olayda İdarelerinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, İdarenin ilgili birimince olay tarihinde ve olay yerinde yapılan tespitlerde davacının iddialarının, sigortalı iş yerinin … ye ait su borusundan sızdığı iddia olunan sular neticesinde zarar gördüğüne ilişkin beyanlarının gerçek dışı olduğunu, Sigortalı iş yerinin gördüğü hasarın İdareye ait su borusundan sızan su neticesinde gerçekleştiği hususunun sadece iddiadan ibaret olduğunu, bağımsız mahkemelerce yapılmış bir tespitin bulunmadığını, İddia olunan sızıntının iş yerinin kendi konumundan kaynaklandığını, sızan suların yer altı suları olması ve İş yerinin konumundan kaynaklı olarak duvarlardan, tabandan vs.den iş yerine sirayet ettiğini, Kusuru ve hasarı kabul etmemekle birlikte gerçekleştiği iddia olunan sızıntının abone şube hattından mı, nereden sigortalı iş yerinin hangi bölümünden tabanından mı? duvarından mı? giderlerinden mi? sirayet ettiğinin ve sigortalı taşınmaza ne şekilde, nasıl ne kadar sirayet ettiğinin de dosya kapsamında tespitinin gerekmekte olduğunu, bu konuda yapılmış herhangi bit tespitin de dosya kapsamında buIunmadığını, davacının taleplerinin dayanağının kendilerince tek taraflı olarak tutulmuş olan ekspertiz raporu olduğunu İdarelerinin buna katılmadığını, Hasarın İdare ile hiçbir ilgisi bulunmadığı olayın oluşumunda İdarenin hiç bir kusuru ve kusursuz sorumluluğunun da bulunmadığını, sigortalı taşınmazın kendi konumundan da kaynaklanmış olması taşınmazın tasdikli mimari projesine aykırı kullanımı sonucu meydana gelmiş olmasının muhtemel olduğu bu da taşınmaz malikinin, müteahhitinin olayın oluşumunda ki kusurunu oluşturduğunu, sigortalı iş yerinin bulunduğu binanın iskan ruhsatının bulunup bulunmadığı, sigortalı İş yerinin tasdikli mimari projesine uygun kullanılıp kullanılmadığı hususunun araştırılmasının gerektiğini, fen ve teknik açıdan kullanılması uygun olmayan iş yerinin sigortalı tarafından kullanılması, tasdikli mimari projesinde kömürlük olarak gözüken bir yerin iş yeri depo olarak kullanılmasından sigortalının hasarın meydana gelmesinde kusurunu oluşturduğunu, İdare aleyhine açılan haksız ve mesnetsiz davanın usul ve esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmektedir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; sigorta şirketi tarafından ödenen tazminatın rücuen tazminine talebine ilişkindir.
İnşaat Mühendisi bilirkişiden alınan rapordan özetle, dosya kapsamında bulunan … Ekspertiz Hizmetleri’nce hazırlanmış olan 28.05.2019 tarih ve 13573 rapor nolu Ekspertiz Raporunun Hasar Dökümünde belirtilen işyerinde meydana gelen 2 maddelik (Dekorasyon hasarları) hasar toplam tutarının 2.501,68 TL olduğu, Kot 1 ve Kot 2 katlarında sigortalıya alt işyerinde oluşan hasarın tespitine yönelik … Genel IVI üdürlüğü Su ve Kanal İşletme Dairesi Başkanlığınca 02.01.2019 tarih inde düzenlenmiş olan içme Suyu Arıza Takip Formunda 17:07 île 22:12 Saatleri arasında ll,00m uzunluğunda l,20.m derinliğinde kazı yapıldı ve arızaya rastlanılmadığı, belirtilmiş olup meydana gelen olayda …’nin sorumluluğunun bulunmadığı, Kiralanan Şeyin Cinsinin Dükkan,Kiralayanın …,Kira Başlangıç Tarihinin 05.01.2017(5 yıl sür eyle), dükkan (Otomotiv) olarak kullanılacağına ait taraflar arasında Kira Kontratosunun bulunduğu, Mimari Proje ve Yapı Kullanma İzin Belgesi Dosya kapsamına kazandırıImadığından Fen ve teknik açıdan sigorta tarafından iş yerinin olarak kullanılmasının uygun olup olmadığı değerlendirilmesi yapılamamıştır.
Aynı bilirkişiden alınan ek rapordan özetle, 4.848,32-TL olarak yeniden düzenlenmesinin gerektiği, hasar tazminat hesabının kök raporda da belirtildiği üzere 2.501,68-TL olduğu kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu “VI – HALEFİYET
Madde 1472- (1) Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.” hükümlerini haizdir.
Davacı tarafından dosyaya sunulan 02.05.2019 tarihli arıza takip formunda “11 metre derinlikte 120 eni 2 metre kazı yapıldı, arızaya rastlanmadı” şeklinde açıklama yapıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu zararın davalı şirketin kusuru veya ihmalinden mi, yoksa davacının kusuru veya ihmalinden mi kaynaklanıp kaynaklanmadığı hususunda bilirkişi marifetiyle araştırma yaptırılmış, dava konusu hasarın dava konusu dükkana gelen davalının sorumluluğunda bulunan temiz su hattından kaynaklanmadığı anlaşılmıştır. Bu halde davalı yanın herhangi bir kusur ya da ihmalinden bahsedilemez, dolayısı ile hukuken sorumluluğuna da gidilemez. 18.01.2020 ve 13.10.2020 tarihli bilirkişi raporu açık ve ayrıntılı olup, hükme esas alınabilecek nitelikte bulunduğundan hükme esas alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Dava konusu alacak yargılamayı gerektirdiğinden kötüniyet tazminatına hükmedilmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 59,30-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 66,22-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/01/2021