Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/50 E. 2021/558 K. 09.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/50 Esas – 2021/558
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2019/50 Esas
KARAR NO : 2021/558

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 07/09/2018
KARAR TARİHİ : 09/07/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/08/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, …. parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan … numaralı bağımsız bölümün maliki olduğunu, davacının daha önce adına kayıtlı bulunan bağımsız bölümü, dava dışı … Aydınlatma Seyahat Turizm İnşaat İç ve Dış Ticaret Limited Şirketinin … Şubesine olan 105.000 TL+faiz borcuna karşılık, satış tarihinden itibaren 18 ay içinde masrafları ile birlikte ödemek kaydı ile davalı tarafa devretme taahhüdünde bulunduğunu, davacının taşınmaz maliki olarak satış tarihinden itibaren 18 aylık süre dolmadan 05.07.2018 tarihinde Türkiye … Bankası T.A.O. … Şubesine başvuruda bulunarak, dava dışı … Aydınlatma Seyahat Turizm İnşaat İç ve Dış Ticaret Limited Şirketinin borçlarını ödemek ve bağımsız bölümü geri almak istediğini bildirdiğini, aradan uzun süre geçmesine rağmen, davalı tarafça müvekkilin bu talebine cevap verilmediğini, bu konuda davalı tarafa keşide edilen Ankara …. Noterliğinin 08.08.2018 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesinden sonuç alınamadığını, davalı tarafın bununla da yetinmeyerek, müvekkile keşide etmiş olduğu Altındağ …. Noterliğinin 29.08.2018 tarih ve …yevmiye numaralı ihtarnamesi ile,. müvekkilden, bağımsız bölümü boşaltmasını ve 09.01.2017 tarihinden itibaren aylık 800 TL üzerinden 15.734 TL ecrimisil miktarının kendilerine ödenmesini, aksi halde, el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davası açılacağını bildirdiğini, müvekkilin daha sonra tapu kayıtları üzerinde yapmış olduğu incelemede, geri alım hakkının tapu kayıtlarına şerh düşülmediğini ve doğrudan bir satış işlemi gerçekleştirildiğini öğrendiğini, yapılan satış işleminin protokole ve TBK.nun 237.maddesine açıkça aykırı olduğunu, davalı tarafça, müvekkilin gerçek rızası aleyhine ve iyi niyet kurallarına aykırı hareket edildiğini, yapılan satış işleminin hukuken geçersiz olduğunu, bu nedenle öncelikle ….parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 8 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydı üzerine ihtiyati tedbir konulmasına ve akabinde bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile, müvekkil adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; öncelikle usule ilişkin olarak, müvekkilin davada, davalı sıfatına haiz olmadığını, müvekkile husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkilin tacir olduğunu, davaya bakmakta ticaret mahkemelerinin görevli bulunduğunu, davanın süresinde açılmadığını, zamanaşımı def’inde bulunduklarını, davacı tarafça bakiye harç eksikliğinin giderilmesi gerektiğini, esasa ilişkin olarak ise, müvekkil tarafından yapılan işlemlerde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını ve açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, dava dışı şirketçe kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle taraflar arasında yapılan protokol uyarınca geri alım sözleşmesine dayalı olarak dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından 19/06/2020 tarihinde dava konusu taşınmazın değeri üzerinden belirlenen eksik harç tamamlanmıştır.
Dosyanın, Ankara …. Asliye hukuk Mahkemesinin …. karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize gönderildiği görüldü.
Davalı … Bankası …/Ankara şubesi ile dava dışı … Aydınlatma S…..Ltd. Şti. Arasında akledilen genel kredi sözleşmesinin, davacı ile davalı arasında düzenlenen protokol uyarınca yapılan ödemelerin ve ilgili hesap hareketlerinin celbi sağlanarak dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları karşılar, tespit edilen uyuşmazlık çerçevesinde rapor tanzimi için dosya bankacı bilirkişiye tevdi edilmiş olup, 09/03/2020 tarihli bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi Raporunda Özetle; Dava dışı … Aydınlatma…Ltd. Şti ile davalı banka arasında 02.03.2015 tarihinde 250.000.-TL tutarlı Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmeye istinaden; 02.03.2015, 11.03.2015 ve 07.04.2015 tarihlerinde sırasıyla 30.000.-TL, 125.000.-TL ve 12.000.-TLrotatif kredi,10.04.2015 tarihinde 70.000.-TL eşit taksitli ticari kredi, kullandırılmış olduğu, firma sahibi …’nun kefaletinin bulunduğu, davacı olan …’na ait ve dava konusu olan ….Ankara adresindi bulunan … parselinde kayıtlı gayrimenkul üzerinde 10.03.2015 tarihi itibariyle 290.000.-TL bedelle l.derecede ipotek tesis edilmiş olduğu, davalı banka ile dava dışı … Aydınlatma…Lmt.Şti. ve davacı … arasında, firmanın takip hesaplarında izlenen kredi borçlarının tahsiline yönelik olarak, …’nun bankaya devretmeyi taahhüt ettiği gayrimenkulun 105.000.-TL tutarlı bedelle bankaca satın alınması ve bu tutarın firmanın takip hesaplarında izlenen kredi borçlarının 105.000.-TL’lik kısmına mahsup edilmesi amacıyla tarihsiz protokol düzenlendiği, Protokolün 3. maddesinde “r ” ve 4. maddesinde” ….veya işbu protokol ile borçlular tarafından üstlenilen herhangi bir yükümlülüğe aykırı hareket edilmiş olması halinde borçluya tanınan geri alım veya göstereceği 3.kişilere satş hakkı sona erecektir ” 14. maddesinde; “İşbu protokol şartlarından herhangi birisinin yerine getirilmemesi veya vadesinde ödeme yapılmaması halinde, protokol geçersiz olacak ve Banka borçlulara karşı taraflar arasında imzalanmış olan kredi sözleşmelerinden ve işbu protokelden doğan yükümlülüklerini hiç ve/veya gereği gibi yerine getirmemesi halinde; bütün haklarını kullanacaktır” düzenlemelerinin yer aldığı, kredilerin zaman içinde geri ödemelerinde oluşan aksaklıklar nedeniyle kredi hesaplarının, 19.01-02.02-12.02-30.06 ve 22.07.2016 tarihlerinde kat işlemlerinin gerçekleştirildiği ve 25.07.2016 (Ek:2) tarihi itibariyle, toplamda 249.077,28.-TL tutarlı ihtarnamenin keşide edildiği, tanınan süre içerisinde borcun ödenmemesi nedeniyle de icrai takibi başlandığı, …’nun bankaya devretmeyi taahhüt ettiği gayrimenkulun, 11,01.2017 tarihinde 105.000.-TL bedelle banka mülkiyetine geçtiği ve takip risklerine 105.000.-TL tahsilatın sağlanmış olduğu, davalı banka ile dava dışı … Aydınlatma…Ltd .Şti. ve davacı … arasında, firmanın takip hesaplarında izlenen kredi borçlarının tahsiline yönelik olarak imzalanan protokolde, 1. Protokolün imzalanmasından sonra takip hesaplarında izlenen borcun tasfiyesi amacıyla bir ödeme planı düzenlenmesi, ödeme planındaki taksitlerin düzenli ödenmesi halinde geri alım hakkının kullandırılabilecek olduğu, borçlular tarafından üstlenilen herhangi bir yükümlülüğe aykırı hareket edilmiş olması halinde, geri alım hakkının sona ereceği, Protokol şartlarından herhangi birisinin yerine getirilmemesi veya vadesinde ödeme yapılmaması halinde, protokolün geçersiz hale geleceği, düzenlendiği, ancak, aynı dosya içinde bankanın ödeme planı hazırlayarak, tarafların imzasına sunmuş olduğu ve dava dışı firma … Aydınlatma….Lmt.Şti. ve davacı …’nun ödeme planını imzalamaktan imtina ettiğine ilişkin bir belge bulunmadığı, belirtilen bu süreçte, bankanın bir icapta bulunması firma ve …’nun, kendilerine usulüne uygun olarak sunulmuş olan icabı, red veya kabul etmeleri gerektiği, burada bankanın üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmiş olduğuna ilişkin bir kayıt bulunmaması nedeniyle davalı bankanın, hatalı olduğunu belirtmiştir.

Dosyanın yeniden bilirkişiye tevdii edilerek, davaya konu protokolün ikinci maddesinde belirtilen dava konusu taşınmaza ilişkin borç ve ferilerinin hesaplanmasına yönelik ek rapor tanzim edilmesine karar verilmiş olup, 01/10/2020 tarihli bilirkişi ek raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Ek Raporda Özetle; …’nun bankaya devretmeyi taahhüt ettiği gayrimenkulun, 09.01.2017 tarihinde 105.000.-TL bedelle banka mülkiyetine geçerek takip riskine 105.000.-TL tahsilatın sağlanmış olduğunu, firma ve …, 05.07.2018 tarihinde … şubesine yazılı başvurarak geri alım hakkını kullanmak istediğini yazılı olarak beyan ettiğini, davaya konu protokolün ikinci maddesinde belirtilen dava konusu taşınmaza ilişkin borç ve ferilerinin; F= 105000 x (09.01.2017-05.07.2018) 541 x 15 = 23344,52… : FAİZ 36500 23344,52 x 0,05 = 1167,22…..: BSMV 23344,52(Faiz)+l 167,22(Bsmv) olmak üzere, toplamda 24.511,74.-TL’ye baliğ olduğu belirtilmiştir.
Dosya, taraf vekillerinin itirazlarını karşılar 2. Ek raporu tanzim etmek üzere bilirkişiye tevdii edilmiş olup, 15/02/2021 tarihli ek rapor dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi 2. Ek Raporda Özetle; dava konusu taşınmaza ilişkin borç ve feriler tutarının toplamda 129.920,14-TL olduğu kanaatine varılmıştır.
25/05/2021 tarihli celsede davacı vekiline 129.920,14-TL’yi Mahkememiz veznesine depo etmek üzere 2 haftalık kesin süre verilmiş, bedelin 04/06/2021 tarihinde davacı vekili tarafından Mahkeme veznesine depo edildiği görülmüştür.
Bankalar, özel yasa ile kurulan ve kendilerine alanlarında çeşitli imtiyazlar tanınan, topladıkları mevduatı ve katılım fonlarını sahteciliklere karşı özenle korumak zorunda olan kuruluşlardır. Bankalar sahip oldukları bu vasıfları sebebiyle bankacılık işlemlerinin güvenilen tarafı konumundadırlar. Bu durum, bankaların bir güven kurumu olarak kabul edilmesini ve bankanın sorumluluğunun özel güven sebebiyle ağırlaştırılmasını gerektirir (Battal, Ahmet: Güven Kurumu Nitelendirmesi Işığında Bankaların Hukuki Sorumluluğu, Ankara, 2001, s. 106). O hâlde, bankalar, ağırlaştırılmış sorumluluğun bir gereği olarak objektif özen yükümlülüğü altında bulunmakta olup, buna karşılık hafif kusurlarından dahi sorumludurlar. Ayrıca, bu sorumluluğu kaldırmaya yönelik sözleşmeler de geçerli değildir. (YHGK 2017/11-129 E., 2019/961 K.)
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 18/2’nci maddesi gereğince; tacir, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli iş adamı gibi hareket etmelidir. Nitekim bankaların, tacir olarak bütün işlemlerinde basiretli davranma yükümlülüğü herhangi bir tacirden farklıdır. Bu sebeple bankalardan beklenen basiret ölçüsü ve özen yükümlüğü şüphesiz daha ağırdır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı dava dışı şirketle akdedilen kredi sözleşmesine istinaden düzenlenen protokol sonrasında davalı banka adına tapuya tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptalini ve adına tescilini talep etmiştir. Taraflar arasında kredi sözleşmesine istinaden protokol düzenlendiği konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlığın protokole ilişkin edimlerin yerine getirilip getirilmediği, taşınmazın banka adına tapuya tescilinin usulüne uygun olup olmadığı hususlarına ilişkindir. Davaya konu taşınmazın davacı adına kayıtlı iken 09/01/2017 tarihinde bankanın mülkiyetine geçtiği, davacının 05/07/2018 tarihinde Ankara …. Noterliği’nin 08/08/2018 tarihli …. yevmiye nolu ihtarname ile geri alım hakkını kullanmak istediğine ilişkin iradesini ortaya koyduğu görülmüştür. Kredi sözleşmesine istinaden düzenlenen protokolde söz konusu firmadan kalan banka alacağı için yapılacak olan ödeme planındaki taksitlerin düzenli ödenmesi halinde geri alım hakkı kullanabileceğinin düzenlemesinin yer aldığı ancak davacı bankanın taraflara ödeme planı sunmadığı, davacının geri alım hakkına ilişkin yaptığı başvuruya Banka tarafından herhangi bir cevap verilmediği, davalı bankanın basiretli davranma yükümlülüğünü yerine getirmediği, hangi tarihte ne kadar ödeneceğine ilişkin belirlilik bulunmayan durumda davacı tarafa ve dava dışı şirkete atfedilecek bir kusur bulunmadığı, usul ve yasaya uygun denetime elverişli bilirkişi kök raporu ile 2. Ek raporu ve protokolün 2. Maddesine göre davacı bankanın taşınmazın belirtilen bedelinin masraflar ve ferileri birlikte 129.920,04 TL olduğu ve bu bedelin davacı vekilince Mahkeme veznesine depo edildiği anlaşıldığından davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
Davanın KABULÜNE
1-Ankara …. nolu parsel, …. adresinde bulunan taşınmazın mevcut tapu kaydının iptaline, taşınmazın davacı adına tesciline,
2-Mahkememiz veznesine depo edilen 129.920,14-TL’nin Mahkememiz kararının kesinleşmesi ile birlikte davalıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 8.874,84 TL nispi karar ve ilam harcından dava dosyasında 2.212,78 TL peşin ve tamamlama harçlarından mahsubu ile kalan 6.662,06 TL harcın davalıdan alınıp Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 2.248,68 TL harç giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 516,60-TL Tebligat, Posta giderleri ve 900,00-TL Bilirkişi ücreti, olmak üzere toplam 1.416,6 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
6-Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına takdir edilen 16.292,41 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine,

Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/07/2021