Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/497 E. 2021/723 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/497 Esas – 2021/723
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA VERİLEN
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/497
KARAR NO : 2021/723

BAŞKAN : ….
KATİP : …

DAVACI : …
DAVALI : …

DAVA İHBAR OLUNAN : … …

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/09/2019
KARAR TARİHİ : 14/10/2021
G. K.YAZILDIĞI TARİH: 14/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
1.Davacı vekili iddiasında özetle; Müvekkili ile dava dışı lehdar …Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti. – … ve Özel Güv. Hiz. Ltd. Şti. Ortak Girişimi arasında C grubu illeri için 21.04.2016 tarihinde imzalanan ve 24.04.2019 tarihi itibariyle sona eren özel güvenlik hizmet işine dair sözleşme kapsamında lehdar … ve Özel Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti. lehine davalı … Bankası A.Ş. tarafından düzenlenen 04.05.2016 tarihli ve 2.500.000,00 TL bedelli, 26.05.2016 tarihli ve 365.000 TL bedelli kesin teminat mektuplarının söz konusu iş kapsamında teminat olarak müvekkiline sunulduğunu, Söz konusu teminat mektuplarının lehdar ile müvekkili Kuruluş arasında akdedilen 2016/2883 İKN nolu ihale kapsamında, 4734 sayılı Kanun’un 62/e bendi kapsamında personel çalıştırılmasına dayalı bir hizmet alımı olarak gerçekleştirildiğini ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamında verildiğini, bu türdeki kesin teminat mektuplarının aksi mektup metninde belirtilmediği için ilk talepte ödeme kayıtlı teminat mektuplarından olduğu için bu nitelikleri gereğince şartsız olarak ödenmesi gereken, lehdar ile muhatap arasındaki temel ilişkiden bağımsız mektuplar olduğunu, davalı Bankaya daha detaylı bir başvuru yapılarak, mektuplara konu rismin teminata konu iş kapsamında ve hangi sebeplerle gerçekleştiği SGK borç bildirim yazısı da eklenmek suretiyle 20.08.2019 tarihli ve 2883 sayılı yazıyla bildirildiğini, nakde çevrilme talebinin davalı tarafından reddedildiğini, bunun üzerine mektupların nakde çevrilmesini teminen Ankara … Müdürlüğü’nün 2019/11438 Esas sayılı dosyasında takibe konulduğunu, davalı tarafın itirazı üzerine takibin durduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile, takibe konu 04.05.2016 tarihli ve 2.500.000 TL bedelli, 26.05.2016 tarihli ve 365.000 TL bedelli teminat mektuplarının ( 054.05.2016 tarihli ve 2.500.000 TL bedelli mektuba istinaden 19.09.2019 tarihinde ödenen 1.600.000 TL düşüldükten sonra) tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla yapılan kısmi ödeme de dikkate alınarak takibe bakiye miktar üzerinden devam edilmesini, davalıya ilk başvuru tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faizi ile takip tarihinden ödeme tarihine kadar işleyecek temerrüt faiziyle birlikte ödenmesini, takibe itirazdan sonra ancak davadan önce davalı tarafça ödenen 1.600.000 TL’nin takip tarihi olan 26.08.2019 tarihinden ödeme tarihi olan 19.09.2019 tarihine kadar işlemiş olan temerrüt faizinin tahsilini, davacının haksız itirazı sebebiyle dava tarihi itibariyle borçlu bulunduğu meblağ üzerinden % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

2.Davalı vekili savunmasında özetle; Dava dışı …Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti. – … ve Özel Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti. ortak girişimi ile davacı … A.Ş. Genel Müdürlüğü arasında 21.04.2016 tarihinde imzalandığı ve 24.04.2019 tarihi itibariyle sona erdiği belirtilen özel güvenlik hizmet işine dair sözleşme kapsamında müvekkili Banka tarafından dava dışı … ve Özel Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti. Lehine 04.05.2016 düzenleme tarihli 31.12.2019 vadeli 2.500.000 TL bedelli ve 26.05.2016 düzenleme tarihli 31.12.2019 vadeli 365.000 TL bedelli kesin teminat mektuplarının düzenlendiğini, teminat mektuplarının muhatabı olan davacı tarafından 07.08.2019 tarih ve 41696177-850.01 sayılı yazı ile dava dışı firmaların SGK prim borcunun bulunmasından dolayı taraflar arasındaki sözleşmeye konu işin sözleşme ve şartname hükümlerine uygun olarak yerine getirildiği ve 4735 sayılı Yasaya aykırı hareket edildiği iddiası ile düzenlenen teminat mektuplarının tamamen nakde çevrilmesinin talep edildiğini, müvekkili Banka tarafından davacı kuruma gönderilen 08.08.2019 tarih ve 5163-1438 sayılı cevap yazısında bankanın teminat mektubundan kaynaklanan sorumluluğunun mektup konusu iş ile sınırlı olduğu, riskin gerçekleşmesi halinde sorumluluğun risk tutarı ile sınırlı olduğu hususlarının belirtildiğini ve gerçekleşen riskin üzerinde tazmin talebinde bulunulması halinde haksız tazminin söz konusu olacağının iletildiğini, tazmin talebinde gerçekleşen risk olarak belirtilen hususun mektup konusu işten kaynaklanıp kaynaklanmadığının net olarak belirtilmediği için tazmin talebinin reddedildiğini, davacı Kurum ile müvekkili Banka arasındaki yazışmalarda uzlaşmaya varılamadığından Banka aleyhine icra takibi başlatıldığını, Banka teminat mektuplarının garanti fonksiyonu bulunmakla birlikte bu fonksiyonun soyut bir borç ikrarı anlamına gelmediğini, Bankanın, teminat mektubu ile belirli ve bağımsız bir riski garanti ettiğini, bu riskin gerçekleşmesi halinde mektup bedelinin tamamının değil yalnızca gerçekleşen risk bedelini karşılamakla yükümlü olduğunu, teminat mektubunun tazminin talebi halinde, sadece geçerli tazmin taleplerinin değerlendirilebileceğini, davacı Kurumun muhatap olduğu teminat mektuplarında “ yüklenicinin taahhüdünü anılan Kanunlar ile ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine göre kısmen veya tamamen yerine getirmediği takdirde ” denilerek mektubun tazminin hangi halde mümkün olacağının belirtildiğini, “Bir teminat mektubu tazmine konu edilirken, mektup konusu riskin gerçekleştiğinin talepte belirtilmesi ve eğer gerçekleşen riskin mektup bedelinden daha az tutarlı olması halinde tamamen değil, kısmen tazminin talep edilmesi gerektiğini, bu durumda, teminat mektubunun riski karşılayan kısmının muhataba ödeneceğini ve kalan tutar üzerinde mektubun geçerlilik süresinin sonuna kadar düzenleyenin sorumluluğunun devam edeceğini, teminat mektuplarının tazmin edilmemesi üzerine başlatılan icra takibine konu edilen 2.878.422,33 TL alacağın davacı Kurumun gerçek alacağını yansıtmadığını, tazmin talebine konu edilmesi gereken ve gerçekleştiği iddia edilen riskin, lehine teminat mektubu düzenlenen firmanın ve iş ortağının SGK’ya olan borcu kadar olup, mektup bedellerinin toplamından az olduğunu, davacının da bu hususu dava dilekçesinde “ … ihaleyi üstlenen iş ortaklığı müvekkile muhatap 12.04.2019 tarihli dilekçesiyle SGK’ya ödenmemiş 1.403.000 TL prim borçlarının bulunduğu …” şeklinde ifade edildiğini ve gerçekleştiği iddia edilen riskin tutarının mektup bedelinden az olduğunu ikrar ettiğini, davacı Kurum tarafından Ankara … Müdürlüğünün 2019/11438 E. sayılı dosyasından başlatılan icra takibine itirazlarının haklı olduğundan davanın reddine, taraflar arasında yapılan yazışmalarda belirtilmesine rağmen kısmi tazmin talebinde bulunmayarak haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi başlatan davacının talep ettiği ve haksız çıktığı tespit edilen alacak tutarının % 20’si oranında kötü niyet tazminatı ödemesine hükmedilmesini talep etmiştir.

3.Deliller: İcra dosyası, banka kayıtları getirtilmiş, dosya ve banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.

3…İcra Dosyası:Davacı tarafından davalı banka aleyhine Ankara … Müdürlüğü’nün 2019/11438 Esas sayılı dosyasından 26/08/2019 tarihinden başlatılan ilamsız icra takibinde;

2.500.000,00 TL asıl alacak,
11.712,33 TL Geçmiş gün faizi
365.000,00 TL Asıl Alacak,
1.710,00 TL Geçmiş gün faizi
TOPLAM: 2.878.422,33 TL

Şeklinde icra takibi yapıldığı, davalı borçlunun yasal sürede borcun tamamına ve ferilerine yaptığı itiraz üzerine takibin durduğu görüldü.

4.Bilirkişi heyetinin kök ve ek raporunda yapılan hesaplamada; Davacının her iki teminat mektubunun da tazmine konu edilmesi gerektiğine karar verilmesi halinde, davacı Kurumun davalı Bankadan takip tarihi itibariyle talep edebileceği tutarın; 2.500.000,00 TL Asıl Alacak, 11.712,33 TL Geçmiş gün faizi (07.08.2019 -26.08.2019 Adi Kanuni Faiz), 365.000,00 TL Asıl Alacak, 1.710,00 TL Geçmiş gün faizi (07.08.2019 – 26.08.2019 Adi Kanuni Faiz) olmak üzere, toplam 2.878.422,33 TL olarak hesaplandığı, davalı Bankanın 19.09.2019 tarihinde yaptığı 1.600.000 TL tutarındaki ödemenin tenzil edilmesi ile birlikte dava tarihi itibariyle alacağın 1.278.422,33 TL olduğu belirtilmiştir.

5.Tarafların iddia ve savunmaları ile dosyaya sunulan deliller birlikte değerlendirildiğinde;
Dava, tazmin edilmeyen teminat mektubu bedelinin tahsili için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.

Davacı, dava dışı iş ortaklığı ile yapılan “özel güvenlik işine dair sözleşme” kapsamında, davalı banka tarafından, dava dışı … ve Özel Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti. lehine düzenlenen kesin teminat mektuplarının, dava dışı firmaların SGK prim borcunun bulunmasından dolayı nakde çevrilmesinin talep edilmesine rağmen, tazmin talebinin haksız olarak reddedildiğinden, teminat mektuplarının bedellerinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptalini talep etmiş, davalı ise, bankanın teminat mektubundan kaynaklanan sorumluluğunun mektup konusu iş ile sınırlı olduğunu, riskin gerçekleşmesi halinde sorumluluğun risk tutarı ile sınırlı olduğunu, gerçekleşen riskin üzerinde tazmin talebinde bulunulması halinde haksız tazminin söz konusu olacağını, lehine teminat mektubu düzenlenen firmanın ve iş ortağının SGK’ya olan borcunun, mektup bedellerinin toplamından az olduğunu, bu sebeple icra takibine itirazlarının haklı olduğu belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

Takibe dayanak (2) adet teminat mektubunun, davacıya hitaben, davacının sözleşme yaptığı dava dışı şirket lehine, davalı banka tarafından düzenlendiği konusunda taraflar arasında ihtilaf olmamakla birlikte, dava dışı lehdar şirketin SGK prim borcu bulunmasının, teminat mektubunun tazminini gerektirip gerektirmediği ve mektup bedellerinin tam olarak tazmini gerekip gerekmediği konusunda taraflar arasında ihtilaf olduğu görülmüştür.

Davalı bankanın, 19/09/2019’da 1.600.000 TL ödeme yaptığı tarafların kabulündedir.

Takibe ve davaya konu teminat mektupları incelendiğinde, metninde; “ yüklenici taahhüdünü anılan kanunlar ile ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine göre kısmen veya tamamen yerine getirmediği takdirde, protesto çekmeye, hüküm ve adı geçenin iznini almaya gerek kalmaksızın ve … VE ÖZEL GÜVENLİK HİZMETLERİ LTD. ŞTİ. ile idareniz arasında ortaya çıkacak herhangi bir uyuşmazlık ve bunun akıbet ve kanuni sonuçları dikkate alınmaksızın, yukarıda yazılı tutarı ilk yazılı talebiniz üzerine derhal ve gecikmeksizin idarinize nakden ve tamamen ödeneceği” şeklinde yer alan ibarelerden, teminat mektuplarının “ ilk talepte ödeme kaydına havi” nitelikte oldukları anlaşılmaktadır.

İlk talepte ödeme kaydına havi teminat mektuplarında, banka kural olarak kendisine yapılan başvuru sonucunda ödeme yapmakla yükümlüdür. Bu tür teminat mektuplarında bankanın inceleme yükümlülüğü
yalnızca (tazmin talebinde bulunan kişinin gerçek hak sahibi olup olmadığı, teminat mektubunun sahte olup olmadığı gibi) şekli unsurlarla sınırlı olup, bunun dışında, riskin gerçekten doğup doğmadığını araştırma yükümlülüğü ve yetkisi bulunmamaktadır. Bu durumun tek istisnası, muhatabın ödeme talebinin hakkın kötüye kullanımı oluşturması ve bu hususun da geçerli, açık ve tartışmaya mahal bırakmayacak delillerle kanıtlanmış olması halinde söz konusu olabilmektedir. Bu bağlamda, takibe ve davaya konu teminat mektuplarının “ilk talepte ödeme kaydına havi” nitelikte olması ve bu tür teminat mektubu için davalı Bankanın inceleme yetkisinin yalnızca şekli unsurlarla sınırlı bulunması hususları dikkate alınarak, davalı Bankanın davacı Kuruma yazdığı yazılarda konu ettiği “tazmini istenen riskin belgelendirilmesi gerektiği” yönündeki talebi yerinde görülmemiştir.

Davacı, teminat mektubu tazmin taleplerinde “ Şirketimiz ile … VE ÖZEL GÜVENLİK HİZ. LTD. ŞTİ. arasında imzalanan 04.05.2016 tarihli C Gurubu İller İçin: 372 Özel Güvenlik Görevlisi, Güvenlik Görevlisi Çalıştırılmasına İlişkin Hizmet Alımı İşine Ait Sözleşme kapsamında ilgili firmanın Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne borçlarından dolayı …” şeklinde yer alan beyanla tazmin talebinde bulunduğu, tazmin talebinde; riskin lehtar firma ile akdedilen sözleşme kapsamında gerçekleştiği, gerçekleşen riskin lehtar firmanın teminat mektubu ile garanti edilen işe ait Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü borçlarına ilişkin olduğu hususları açık bir şekilde ve yazılı olarak belirtildiği için geçerli bir tazmin talebi bulunduğu anlaşılmıştır.

Buna göre davacı, teminat mektuplarının tazminini istemekte haklıdır. Davalının, riskin gerçekleşmediği ve tazmini istenen bedelin risk bedelinin üstünde olduğuna ilişkin savunması, teminat mektuplarında yer alan “ilk yazılı talep üzerine derhal ve gecikmeksizin, nakden ve tamamen ödeneceği” şeklinde yer alan ibareye göre, teminat mektuplarının “ ilk talepte ödeme kaydına havi” nitelikte olduklarından itibar edilmemiştir. Bu sebeple dosya kapsamına uygun, denetlenebilir bilirkişi raporundaki hesaplamaya göre, davacının takip tarihi itibariyle, takip talebindeki miktar gibi; 2.500.000,00 TL Asıl Alacak, 11.712,33 TL Geçmiş gün faizi, 365.000,00 TL Asıl Alacak, 1.710,00 TL Geçmiş gün faizi olmak üzere, toplam 2.878.422,33 TL alacağı olduğu kanaatine varılmıştır.
Kural olarak takipten sonra, davadan önce yapılan ödemelerde TBK.’nun 100. maddesine göre ödenen miktarın, önce faiz ve fer’ilerden, kalan kısmın asıl alacaktan düşülmesi gerekmekte ise de, davacı dava dilekçesinde, takipten sonra davalı banka tarafından yapılan 1.600.000 TL ödemenin takip toplamından düşülmesini talep etmesi sebebi ile HMK.’nun 26. maddesi gereğince taleple bağlı kalınarak, ödeme takip toplamından düşülerek, bakiye 1.278.422,33 TL üzerinden takibin devamına, takip tarihi itibariyle tespit edilen 2.501.710 TL asıl alacağa takip tarihinden kısmi ödeme tarihi olan 19/09/2019 tarihine kadar avans faizi işletilmesine, kısmi ödeme tarihi olan 19/09/2019 tarihinden sonra bakiye kalan 1.278.422,33 TL’nin tahsil tarihine kadar işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline, icra giderleri ve icra vekalet ücreti bakımından takip tarihinden asıl alacak tutarının icra müdürlüğünce esas alınmasına, alacağın likit olması sebebiyle davacı yararına dava değeri olan 1.278.422,33 TL asıl alacak tutarının %20’si üzerinden hesaplanan 255.684,45 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki hüküm verilmiştir.

HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye ve dosya kapsamına göre;
1-Davanın KABULÜNE
Davacının Ankara … Dairesi’ne ait 2019/11438 Esas sayılı takip dosyasında takip tarihi olan 26/08/2019 tarihi itibariyle alacağının 2.878.422,33 TL olduğunun tespiti ile, takip tarihinden sonra 19/09/2019 tarihinde yapılan 1.600.000 TL’lik ödemenin talep ile bağlı kalınarak bu miktardan mahsubu ile bakiye 1.278.422,33 TL üzerinden takibin devamına, takip tarihi itibariyle tespit edilen 2.501.710 TL asıl alacağa takip tarihinden kısmi ödeme tarihi olan 19/09/2019 tarihine kadar avans faizi işletilmesine, kısmi ödeme tarihi olan 19/09/2019 tarihinden sonra bakiye kalan 1.278.422,33 TL’nin tahsil tarihine kadar işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline,
2-İcra giderleri ve icra vekalet ücreti bakımından takip tarihinden asıl alacak tutarının icra müdürlüğünce esas alınmasına,
3-Alacağın likit olması sebebiyle davacı yararına dava değeri olan 1.278.422,33 TL asıl alacak tutarının %20’si üzerinden hesaplanan 255.684,45 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 87.329,03 TL nispi karar ve ilam harcından, dava dosyasında peşin alınan 7.440,15 TL harcın mahsubu ile kalan 79.888,88 TL harcın davalıdan alınıp Hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 7.484,55 TL harç giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan 209,50 TL tebligat ve posta gideri, 2.000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.209,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına takdir edilen 77.544,78 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
8-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine,

Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan …
(E-imzalıdır)
Üye …
(E-imzalıdır)
Üye …
(E-imzalıdır)
Katip …
(E-imzalıdır)