Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/487 E. 2021/890 K. 22.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/487 Esas
KARAR NO : 2021/890

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
Av. …
DAVA : Alacak (Ayıplı Mal)
DAVA TARİHİ : 18/09/2019
KARAR TARİHİ : 22/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 03.12.2021

Mahkememizde görülmekte olan Ayıp nedeni ile Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacının, davalıdan sıfır km araçlar satın aldığını ve ödemelerde bulunduğunu, bahsi geçen araçların tümünde partikül filtre kurum doluluk oranı yüksek, motor yağı kirlenmiş durumda arıza uyarılarının olduğunu ve beklenen menfaatin temin edilemediğini, arıza lambasının yetkili serviste söndürüldüğünü fakat arızalarm tekrarladığını, söz konusu arızaların kronik olduğunu ve söz konusu 6 araçta da durumun tekrarladığını, yetkili servis tarafından araçların haftada en az 1- 2 kere sabit hızda 2500 devirde hiç durmadan 50 km yol yapması gerektiği ve partikül filtresinde biriken kurumun atılması gerektiğini ifade etse de gerek işdurumu gerek kullanım amacına gerekse trafik durumuna göre bunun fiili imkansız bir durum olduğunu ve müvekkilin bu hususta aydınlatılmamış olması sebebi ile söz konusu sorunun gizli ayıplı olduğunu, davalının ihtar edildiğini ve durumun bildirildiğini, satın alım bedelleri ve zorunlu masrafların iadesinin yapımaması üzerine arabuluculuğa başvurulduğunu fakat anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek, şase numaraları dilekçede verilen 6 adet aracın iade alınarak bedelinin iadesini, yargılama ve vekalet ücretlerinin karşı tarafa yüklenmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Dava konusu araçlarda üretimden kaynaklı bir ayıp bulunmadığını ve davacıya sorunsuz bir şekilde teslim edildiğini, DPF filtresinin emisyonların standartlarının sağlanması için bulunduğunu ve bu filtrelerin kullanımının kullanım kılavuzunda detaylı olarak açıklandığını, yetkili servise gelme sebebinin müşterinin DPF dolması sebebi ile ekranda uyarı görmesi olduğunu, uyarı verildiğinde aracın kullanıma devam etmesi durumunda kurum yakla işleminin gerçekleşeceğini ve servise gelmeye gerek kalmayacağını, bu durumun bir ayıp olmadığını ve kurum yakma işlemi için gereken sürüş koşullarının oluşturulması gerektiğini, bunun oluşturulmadığı için sorunun kullanım kaynaklı olduğunu, bu tip kronik bir sorun bulunmadığını, bu hususta kullanım kılavuzunda yeterince bilgilendirme olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
DELİLLER
-Araç Satış Faturası, Garanti Belgesi
-Servis Formları
-Bilirkişi raporu ve ek raporu: 28.01.2020 tarihli kök Bilirkişi heyeti raporu ile 30.10.2020 tarihli ek raporda DPF (DİZEL PARTİKÜL FİLTRESİ) arızasının kullanım koşullarından kaynaklandığı ayıp olmadığı belirtilmiştir.
-Bilirkişi Makine mühendisi 16.04.2021 tarihli raporunda ve 09.08.2021 tarihli ek raporunda özetle; davaya konu araçta ayıp olmadığı belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava ayıplı mal iddiasına dayalı, satış bedelinin iadesi talebine ilişkindir.
Davacı vekilince açılan dava ile; davaya konu araçlardan meydana gelen arızalar nedeni ile beklenen faydanın sağlanamadığı, araçların bu nedenle ayıplı olduğu ileri sürülerek eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı ve davalının sıfatı nazara alındığında öncelikli husus somut uyuşmazlığın çözümünde uygulanacak yasal düzenlemelerin belirlenmesine ilişkindir.
Dosya içerisinde yer alan belge içeriklerine göre; davaya konu araçların 12.11.2018 tarihinde davacı şirket tarafından davalı şirketten satın alınmış olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, tarafların sıfatı nazara alındığında somut olayda uygulanması gereken hükümler, Türk Ticaret Kanunu(TTK) ile TTK 23 maddesi yollaması ile genel kanun niteliğindeki Türk Borçlar Kanunu hükümleridir.
6102 sayılı TTK’nun 23/1-c maddesine göre; “malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde malı incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda TBK’nun 223.maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.” hükmü yer almaktadır.
Gerek TTK 23/1-c maddesi gerekse Türk Ticaret Kanununun diğer düzenlemeleri nazara alındığında, ticari satış sözleşmesinde ayıplı çıkan mallara ilişkin olarak alıcının seçimlik haklarına ilişkin bir düzenlemeye Ticaret Kanunu içerisinde yer verilmediği bu nedenle genel kanun niteliğindeki 6098 sayılı TBK düzenlemelerinin kıyasen uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır.
Satıcının ayıptan sorumluluğu Türk Borçlar Kanunu’nun 219-231 maddeleri arasında düzenlenmiştir. Bir sözleşmede ayıbın şartları mevcut ise ve alıcı da kendisinden beklenen külfetleri yerine getirmişse, bu durumda alıcı TBK. m. 227’de kendisine tanınan haklardan birini kullanabilir. Bu haklar; Sözleşmeden dönme, bedelde indirim talebi, satılanın ücretsiz onarımı talebi, imkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesi talebidir.
TBK 227/1-4’e göre alıcıya tanınmış olan seçimlik haklardan biri; sözleşmeden dönmedir. Kanunda ifade edildiği üzere, satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcın ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız benzeri ile değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabileceği belirtilmiştir.
Mahkememizce deliller toplanmış bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dosya kapsamına ve denetime uygun olmakla hükmün tesisinde esas alınan bilirkişi raporları içeriğinde ayrıca ve açıkça ifade edildiği üzere; davaya konu araçlarda meydana gelen arızanın Dizel Partikül Filtresinin(DPF) tıkanması neticesi meydana geldiği, bunun nedeninin ise imalat ya da üretim hatası olmayıp, kullanım koşullarına bağlı olarak oluştuğu, araçların doğalgaz arızalarına müdahale aracı olarak kullanılması nedeni ile kat ettiği mesafenin kısa olmasına bağlı olarak DPF içinde oluşan kurumun yakılamaması nedeni ile arızaların meydana geldiği, bu nedenle arızaların bir ayıp olarak da değerlendirilmesinin teknik olarak mümkün olmadığı, araç kullanım kılavuzunda da bu yönde bilgilendirmelerin mevcut olduğu, kullanım koşulları değişmediği sürece bu arızanın görülebileceği, arızanın meydana geldiği DPF’nin 5.500,00 TL değerinde olduğu, filitrelerin tamamen değişiminin dahi yüksek maliyetinin bulunmadığı, davacının basiretli tacir olup, araç satın alırken kullanım koşullarını ve amacını gözeterek satın alınacak araçları belirlemesi gerektiği anlaşılmış olmakla, oluşan arızanın bir ayıp niteliğinde olmadığının belirlenmiş olmasına göre, davacı alıcının ”sözleşmeden dönerek, satış bedelinin iadesi talebinin” yasal koşullarının gerçekleşen somut olayda bulunmadığı kanaatine varılmakla, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hükmün tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 307,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 248,10 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-HMK 333. maddesi gereğince gider/delil avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
7-6325 Sayılı Kanunun 18/4-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/11/2021

Katip …

Hakim …

Bu belge 5070 sayılı yasa hükümlerine göre Elektronik olarak imzalanmıştır.