Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/475 E. 2021/754 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2019/473 Esas
KARAR NO : 2021/712

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1- … – … …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
2- … – … …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 12/09/2019
KARAR TARİHİ : 12/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı taraf vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili Bankanın… ile dava dışı … … San. ve Tic. Ltd.Şti. arasında kredi sözleşmesi akdedildiğini ve bu sözleşmeye dayanılarak kredi kullandırıldığını, … ve …’ın kredi sözleşmesini müşterek ve müteselsil borçlu sıfatı ile imzaladığını ve asıl borçlu gibi borcun ödenmemesinden doğan sorumluluğu üstlendiklerini, sözleşmeden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi üzerine kredi hesabının kat edilerek asıl borçlu ve kefillere Beşiktaş ….Noterliğinin 12023 yevmiye numaralı 20.02.2019 tarihli ihtarnamesinin keşide edildiğini, ihtarname ile tanınan süre içinde borcun ödenmemesi üzerine davalılar hakkında Ankara ….İcra Müdürlüğünün 2019/9677 E. sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalıların icra dosyasına yapmış oldukları itirazın haksız olduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, davalıların %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; asıl borçlu olan … … ‘a başvurulmaksızın ve doğrudan kefile karşı takip başlatılmayacağını, işbu nedenle itirazın haklı olduğunu, asıl borçlu olan … … hakkında konkordato davasında verilmiş olan tedbir kararları bulunduğunu, TBK. m.590/2 maddesi gereğince bütün kefalet türlerinde kefilin ayni güvence karşılığında hakimden mevcut rehinler paraya çevrilinceye ve borçlu aleyhine yapılan takip sonucunda kesin aciz belgesi alınıncaya veya konkordato kararına kadar kendisine karşı yöneltilen takibin durdurulmasına karar verilmesini isteyebileceğini, bu maddede düzenlenen kefilin ileri sürebileceği bu definin takip edilmezlik def’i olduğunu, bu madde uyarınca müvekkillerinin itirazlarında haklı olduklarını, somut olayda söz konusu kredi sözleşmesinin teminatı olarak davacı banka lehine ipotek tesis edildiğini, konkordato sürecindeki asıl alacaklıya gidilemediği gibi kefile de gidilemeyeceğini, 162 sayılı Kredi Garanti Kurumlarına Sağlanan Hazine Desteğine İlişkin Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanlığı Kararında, KGF’den tazmin talebinde bulunulmadan önce borçluya yapılandırma teklif edilmesi gerektiğini, buna rağmen davacı Bankanın KGF garantili krediler uyarınca herhangi bir yapılandırma teklifinde bulunmaksızın doğrudan kefil aleyhine icra takibine girişmiş olmasının kötü niyetli olduğunu belirterek, davanın reddine, % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemi ile başlatılan icra takibine davalı/borçluların itirazı üzerine duran takibin devamına, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Ankara … İcra Müdürlüğü’nün 2019/9677 esas sayılı takip dosyasının celbi sağlanmış olup Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır. Takip dosyasının incelenmesinde; davacı banka tarafından kredi sözleşmesi dayanak gösterilerek toplam 252.014,87 alacak yönünden takip başlatıldığı, davalıların itirazı üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
Türkiye Vakıflar bankası İvedik Organize sanayi şubesine müzekkere yazılarak takibe konu kredi sözleşmesi ve eklerinin , sözleşme dahilinde bulunan ipotek belgelerinin tamamının mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup, gelen cevabi yazılar Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
Ankara Batı Asliye Ticaret mahkemesine müzekkere yazılarak 2018/767 E sayılı dosyasının akıbeti hakkında mahkememize bilgi verilmesinin istenilmiş ve gelen cevabi yazı dosyamız arasına alınmıştır.
Dosyanın konusunda uzman bankacı bilirkişiye tevdi ile tarafların iddia ve savunmalarını karşılar, mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktaları ile sınırlı olmak üzere var ise davacı bankanın alacağının tespitinin yapılması istenilmiş olup, 22/12/2020 havale tarihli bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi Raporunda Özetle; Alacağa uygulanması gereken temerrüt faizi oranının tespiti noktasında Mahkemece yapılacak hukuki değerlendirme sonucunda ; Merkez Bankasına bildirilen ancak fiilen uygulanmayan en yüksek akdi faiz oranı esas alınarak tespit olunacak temerrüt faizi oranının tatbik edilmesi gerektiğine karar verilmesi halinde takip tarihine göre davacının davalıdan talep edebileceği tutar; Şeklinde olmak üzere 241.642,89 TL olarak tespit hesaplanmış olup bu halde asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren % 39,00 oranından işlemiş faiz talep edilebileceği, Fiilen uygulanan akdi faiz oranı esas alınarak belirlenecek temerrüt faizi oranının uygulanması gerektiğine karar verilmesi durumunda takip tarihine göre davacının davalıdan talep edebileceği tutar (13.873,33) TL işlemiş faiz şeklinde olmak üzere 225.986,73 TL olarak hesaplanmış olup bu halde asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren % 17,82 oranından işlemiş faiz talep edilmesi gerekeceği, yukarıda terditli olarak yapılan hesaplamalardan hangisine itibar edileceği hususunun Mahkemenin takdirinde olduğunun sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Taraf vekillerinin itirazlarını karşılar ek rapor tanzimi için dosyanın bilirkişiye tevdiine karar verilmiş olup, 05/04/2021 tarihli bilirkişi ek raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi Ek Raporunda Özetle; Raporlarının bir önceki bölümünde arz ve izah edilen gerekçelere binaen, tarafların itiraz dilekçelerinde beyan ettikleri hususlar yönünden kök Raporda yer verilen tespit ve hesaplamaları değiştirecek nitelikte bir husus bulunmadığı, sonuç ve kanaatine varılmıştır.
2004 sayılı İİK 67. Maddesinde; takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği, bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlunun; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklının; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edileceği hüküm altına alınmıştır.
6098 Sayılı TBK’nın 583. Maddesi; “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ve kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.” şeklindedir.
TBK MADDE 586- Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir. Alacak, teslime bağlı taşınır rehni veya alacak rehni ile güvenceye alınmışsa, rehnin paraya çevrilmesinden önce kefile başvurulamaz. Ancak, alacağın rehnin paraya çevrilmesi yoluyla tamamen karşılanamayacağının önceden hâkim tarafından belirlenmesi veya borçlunun iflas etmesi ya da konkordato mehli verilmesi hâllerinde, rehnin paraya çevrilmesinden önce de kefile başvurulabilir.”
Ticaret sicil kayıtlarına göre davalıların asıl borçlu şirket … … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin ortakları ve yönetici olduğu, görülmüştür.
14/05/2018 tarihli, 200000,00 TL tutarlı, … … San. vee Tic. Ltd. Şti.’nin borçlu, davalıların müteselsil kefil sıfatıyla davacı banka ile davaya konu genel kredi sözleşmesinin imzalandığı görülmüştür.
Davacı banka tarafından, Beşiktaş …. Noterliği’nin 20.02.2019 tarih ve 12023 yevmiye nolu ihtarnamesinin dava dışı asıl borçlu ile davalılar aleyhine keşide edildiği, görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davacı, dava dışı asıl borçlu ile kredi sözleşmesi akdedildiğini, davalıların söz konusu sözleşmeyi kefil sıfatıyla imzaladığını, davalıların sözleşmeden kaynaklanan borcunu ödemediğini, alacaklarının tahsili için başlattıkları icra takibine davalıların haksız itirazının iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Taraflar arasında sözleşme akdedildiğine yönelik ihtilaf olmamakla birlikte uyuşmazlığın dava dışı 3. kişi ile akdedilen kredi sözleşmesine dayanak başlatılan takipte kredi sözleşmesinde müşterek müteselsil borçlu sıfatıyla imzası bulunan davalıların itirazlarının yerinde olup olmadığı, davacı bankanın alacağı var ise ne kadar olduğu, alacağın ipotek ile temin edilip edilmediği hususlarına ilişkindir. Mahkememizce alınan bilirkişi raporunun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatiyle söz konusu rapor kısmen hükme esas alınmıştır. Akdedilen sözleşmenin temerrüt faizi ve oranı başlıklı 13. Maddesinin “… Bankaca kredilere uygulanan en yüksek faiz oranına bu oranın % 50’sinin ilavesi suretiyle bulunacak oran üzerinden faiz uygulama…” şeklinde olduğu, buna göre uygulanacak temerrüt faiz oranının % 17,82 olması gerektiği, davalıların dava dışı asıl borçlunun şirket ortağı olduğu, taraflar arasında akdedilen sözleşmede geçerli bir kefaletin bulunduğu, asıl borçlu yönünden konkordato kararının verilmiş olması müteselsil kefil olan borçlulara müracaat hakkını ortadan kaldırmayacağı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne, davalılar tarafından yapılan itirazın haksız ve alacak miktarının likit olduğu anlaşılarak tazminat talebinin de yerinde olduğu görülerek toplam alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalı borçluların Ankara 26. İcra Müdürlüğünün 2019/9677 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin davalı borçlular yönünden 210.728,84 TL asıl alacak, 13.873,33 TL işlemiş faiz, 693,67 TL BSMV ve 690,89 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 225.986,73 TL alacak yönünden devamına, asıl alacağı takip tarihinden itibaren %17,82 oranında temerrüt faizi ve %5 oranında BSMV uygulanmasına,
2-Hükmolunan 225.986,73 TL’nin %20’si olan 45.197,35 TL icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine,
4-Davalıların tazminat talebinin reddine,
5-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 15.437,15-TL harcın davalılardan müştereken müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 24.269,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan; 800,00-TL Bilirkişi ücreti, 117,30-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 917,30-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 822,56-TL lik kısmının davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
9-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
10- Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/10/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza