Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/47 E. 2021/66 K. 26.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2019/47 Esas
KARAR NO : 2021/66

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 22/06/2018
KARAR TARİHİ : 26/01/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı tarafından dava dışı şirketten tedarik edilen ürünlerin, müvekkili şirket tarafından alt bayilere satışının yapıldığını, davalının alt bayi olduğunu, davalı aleyhine fatura bedellerini ödememesi üzerine Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının borcun tamamına ve ferilerine haksız olarak itiraz ettiğini bu nedenle itirazın iptalini, davalının %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Usulüne uygun tebligata rağmen davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, faturaya dayalı cari hesap bakiye alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptaliyle icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
… 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Karar sayılı ilamıyla görevsizlik kararı verildiği, kararın kesinleştiği, usulüne uygun gönderme talebi ile dosyanın Mahkememize gönderildiği ve Mahkememiz 2019/47 Esasına kaydının yapıldığı görülmüştür.
Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasının gönderilmesi istenilmiş dosya Uyap üzerinden gönderilerek Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır. Dosyanın incelenmesinde; davacı/alacaklı tarafından, davalı/borçlu aleyhine toplam 7.904,36 TL üzerinden takip başlatıldığı, borçlunun 16/02/2018 tarihli itiraz dilekçesi ile takibin durdurulduğu görülmüştür.
Ankara … Vergi Dairesi’ ne tarafların BA ve BS formalarının gönderilmesi için müzekkere yazıldığı ve davalıya yönelik cevap verildiği, davacıya yönelik bilgi ve belgelerin gönderilmediği anlaşılmış olmakla Ankara Yenimahalle VD müzekkere yazılarak davacı tarafın BA BS formlarıyla ilgili mahkememize bilgi verilmesi istenilmiş, 17/05/2019 ve 26/09/2019 tarihli cevabi yazılar dosyamız arasına alınmıştır.
Taraflara/vekillerine HMK.nın 222. maddesi gereğince akdi ilişkinin başından itibaren defter ve kayıtları mahkememize sunmaları yönünde 2 haftalık kesin süre verilmiştir. Davalının defter ibrazında bulunmadığı ve adres de bildirmediği görülmüştür.

Dosyanın mahkememizce re’sen seçilecek mali müşavir bilirkişiye tevdi ile tarafların iddia ve savunmalarını karşılar, mahkememizce yapılan uyuşmazlık gereği var ise davacı alacağını belirler rapor tanzim edilmesi istenilmiş, 03/12/2020 tarihli bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi Raporunda Özetle; davacı şirkete ait ticari defter açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında ve usulünce yapılmış olduğu, davacı şirket kayıtlarına göre, davacı şirketin davalı şirketten 24.01.2018 olan takip tarihi itibariyle toplam 8.557,18-TL cari hesap bakiye alacağının kayıtlı bulunduğu tespit edilmiş, huzurdaki dava esas değerinin 7.704,35-TL olduğunu, dava konusu faturaların davalı şirket tarafından BA bildirim formu ile bağlı bulunduğu vergi dairesine beyan edilmediği, vergi dairesi müzekkere cevabı eklerinden görüldüğünü, faturaların ve fatura muhteviyatı malların teslimine ilişkin başka belgeye dosya kapsamında rastlanamadığını, davacı tarafından düzenlenen fatura muhteviyatı emtia ve hizmetlerin davalı şirkete teslim edilip edilmediğinin mahkemenin takdirinde olduğu belirtilmiştir.
2004 sayılı İİK 67. Maddesinde; takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği, bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlunun; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklının; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edileceği hüküm altına alınmıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri müddeasını ispata mecburdur. Bu hüküm,“bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddesine göre;
“(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
6100 sayılı HMK’nın 222.maddesi gereğince usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtları sahibi lehine delil teşkil edebileceği gibi, aleyhine de delil teşkil edebilir. Buna göre davacı yan kendi iddiasını ispatlamak için kendi ticari defterlerine dayanmış olmasına rağmen, ticari defterlerindeki kayıtlar kendisi aleyhine delil oluşturacak nitelikte olabilir.
Faturanın, onu teslim alan muhatabı borç altına sokabilmesi için her şeyden evvel borç doğurucu bir hukuki ilişkinin mevcudiyeti ve faturanın da bu ilişki nedeni ile düzenlenmiş olması gerekir ve öncelikle taraflar arasında böyle bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının gözönünde tutulması zorunludur.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı, davalı ile ticari mal alım satımına ve bayilik ilişkisine yönelik alacaklarının tahsili için başlattığı icra takibine davalının yaptığı itirazının iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı borçlunun takip dosyasında borca ve ferilerine yönelik itirazda bulunduğu görülmüştür. Somut olayımızda davaya ve takibe dayanak ürün ve malzemenin davalıya teslim edildiği davacı defterleri ile fatura içeriğinden görüldüğü, davalının ihtaratlı davetiyeye rağmen defter ibrazında bulunmadığı 7251 sayılı yasanın 23. Maddesi ile değişen HMK 222. Maddesine göre taraflardan birinin defter ibraz etmemesi halinde karşı tarafın usulüne uygun tutulmuş defterlerin lehine delil kabul edileceği anlaşıldığından tarafların arasındaki hukuki ilişkinin varlığı ve hizmetin ifa edildiği, davacı tarafından ispat edilmiştir. Ödemeye yönelik ispat külfeti kendisinde olan davalı/borçlu borcun ödendiğine dair belge ibraz etmemiştir. Sunulan bilirkişi raporunun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatiyle söz konusu rapor hükme esas alınmıştır. Davacı tarafından faturaya dayalı başlatılan takipte, takibe konu bedelin davalı tarafından ödenmediği anlaşılmakla, davanın kabulüne, davalının Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 7.704,35 TL asıl alacak yönünden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz işletilmesine, davalı tarafça yapılan itirazın haksız ve alacak miktarının likid olduğu anlaşılmakla davacının tazminat talebinin yerinde olduğu görülerek hükmedilen alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Davanın KABULÜ ile davalının Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 7.704,35 TL asıl alacak yönünden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
2-Hükmolunan 7.704,35 TL’nin %20’si olan 1.540,87 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 526,28-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 131,58-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 394,70-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 35,90-TL Başvuru Harcı, 131,58-TL Peşin/nisbi Harcı, 700,00-TL Bilirkişi ücreti, 135,55-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.003,03TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı/vekilinin yokluğunda kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/01/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza