Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/466 E. 2021/80 K. 29.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/466 Esas
KARAR NO : 2021/80

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/09/2019
KARAR TARİHİ : 29/01/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı taraf vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkili davacı firma, davalı firmaya aralarında ki anlaşma kapsamında e-faturalı ürün satışı gerçekleştirmiş ve bu ürünleri zamanında teslim etmiştir. İlgili ürün satışları Ankara’da gerçekleşmiştir. Ürünler ….Kırıkkale adresindeki davalı firmaya ait tesise teslim edildiğini, Davacı firma tarafından;
1.31.03.2018 tarihli 000002763 fiş no, SHB 2018000000 Evrak notu 23.247,53 TL
2.12.04.2018 tarihti 000003268 fiş no, BAL 20180000004 Evrak notu 24.948,44 TL
3.19.04.2018 tarihli 000003531 fiş no, BAL 20180000004 Evrak notu 22.696,18 TL
4.30.04.2018 tarihti 000003965 fiş no, SHB 2018000000 Evrak notu 24.985,54 TL
5.12.05.2018 tarihli 000004490 fiş no. BAL 2018000004 Evrak notu 2S242J8 TL
6.18.05.2018 tarihti 000004710 fiş no, BAL2018000004 Evrak notu 26.834J9 TL
7.26.05.2018 tarihti 000004966 fiş no, BAL2018000004 Evrak notu 22.777,13 TL
8.09.06.2018 tarihli 000005523 fiş no, BAL 2018000004 Evrak notu 20.507,96 TL yukarıda belirtilen evrak kayıt numara ve bilgileri ile ürün satışı gerçekleşmiş ve teslim edildiğini, satışı yapılan ürünlerin toplam satış tutan 191.219,59-TL olduğunu, Davalı firma tarafından;
1.13.06.2018 tarihti 000005606 Fiş No,00000000155 evrak notu l0.000 TL
2.13.07.2018 tarihti000006718 Fiş No,00000000182 evrak notu l0.000 TL
3.20.07.2018 tarihti 000006976 Fiş No,00000000197 evrak notu l0.000 TL
4.15.08.2018 tarihti 000007973 Fiş No,000931 evrak nolu(3 adet çek) 40.610 TL
8.27.08.2018 tarihti 000008164 Fiş No,00000000246 evrak notu l0.000 TL yukarıda belirttiğimiz evrak kayıt numaralan ite firmaya toplam 80.610.00 TL ödeme yapılmıştır. Davalı taraftar arasındaki bu ticari alım ve satımdan kaynaklı olarak bakiye alacak 27.08.2018 tarihi itibari ile 110.609,59.TL dir.(Ek2 Muavin defter Sureti) Müvekkil davacı firma tarafından davalı firmaya 05.10.2018 tarihinde e-posta ile ihbarda bulunulmuş bakiye alacaklarının 12.10.2018 tarihine kadar ödenmesini aksi halde yasal yollara başvurulacağının ihbaren bildirildiğini, ödeme yapmaması nedeni ile davacı müvekkil 12.10.2018 tarihinin muacceliyet kabul ederek … Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile bakiye alacak ve faizi ile birlikte takip başlatmıştır. Davalı taraf takibe asıl ve ferileri ile birlikte itiraz ettiğini, itiraz ile takip durduğunu, usulüne uygun şekilde arabuluculuk görüşmeleri yürütülmüş ve anlaşma sağlanamadığını, anlaşma sağlanamadığı 27.05.2019 tarihli oturum ile kayıt altına alındığını, davalı tarafın haklı bir neden olmaksızın ve İtirazlarına somut bir belge sunmaksızın icra takibine İtiraz etmeleri arabuluculuk sürecinde de aynı tutumlarını sürdürmeleri nedeni ile itirazın iptali ve icra-înkar tazminatı talebi için iş bu davanın açılması zorunlu olduğunu, yukarıda açıklamaya çalıştığımız veya sayın mahkemenizce resen tespit edilecek nedenlerle fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile davanın kabulüne; davalı – borçlunun … Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra dosyası üzerindeki İtirazın iptaline karar verilmesini, takip konusu alacağa takip tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte takibin devamına karar verilmesini, davalı tarafın takip konusu alacağa kötü niyetli itirazından dolayı takip konusu alacak miktarı üzerinden %20 den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına karar verilmesini, yargılama giderleri ve dava vekalet ücreti davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı taraf vekili 17.10.2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; cevaplarımız ve delillerimiz yasal süresi içinde aşağıda sunulduğunu, Dava konusu icra takibinde ve eldeki davada İzmir İcra Daireleri ve İzmir Mahkemeleri yetkili olduğunu bu nedenle eldeki davada yetki itirazında bulunulduğunu, icra takibinin başlatıldığı tarihte Müvekkilin İkametgah adresi “…. İZMİR’dir. Müvekkili adresi İcra takibi açıldıktan sonra değişmiş ve yeni adresi * ….İZMİR olduğunu, her durumda müvekkilin ikametgah adresi İzmir’de olduğundan, yetkili icra daireleri ve Mahkemeler İzmir İcra Daireleri ve Mahkemeleridir. Aynı gerekçe ile eldeki davada da yetkili mahkemeler İzmir Mahkemeleri olduğundan yetki itirazında bulunuyoruz. Davacı, bedelini talep ettiği ürünleri müvekkile teslim etmemiştir. Faturanın düzenlenmiş ve Davalının ticari defterlerinde kayıtlı olması, fatura konusu malların testim edildiğini ve davacının alacaklı olduğunu kanıtlamaz. Davacı, bedelini talep ettiği ürünleri Müvekkile testim ettiğini ispatlamaya yönelik hiçbir delil sunmamıştır. Bu aşamadan sonra delil sunulmasına da muvafakat etmiyoruz. Davacı, icra takibine konu ettiği faturaları ödeme emri ekinde Müvekkile göndermemiştir. Müvekkile icra takibine konu edilen faturaları inceleme imkanı vermediğinden, müvekkil bu açıdan da icra takibine itiraz etmekte haklıdır. Davacının faiz talebi de yerinde değildir. Türk Ticaret Kanunu’nun 18/3. maddesi uyarınca, tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye ilişkin İhbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafta veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır. davacı, müvekkile usulüne uygun şekilde temerrüde düşürmediğinden, icra takibi ile talep ettiği faiz haksızdır. Yukarıda sunulan nedenlerle, Davanın reddine, yargılama giderleri ve vekillik ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; itirazın iptali davasına ilişkindir. Dava 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu “Madde 67 – (Değişik madde: 18/02/1965 – 538/37 md.)
(Değişik fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.” hükümlerini haizdir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14.05.2019 tarih ve 2017/19-823 Esas, 2019/553 E. Sayılı kararında ” faturayı alan kişi 8 gün içinde faturaya itiraz etmezse, faturanın dayandığı temel borç ilişkisinin bulunmadığının faturayı alan kişi tarafından ispat edilmesi gerekir. Ancak, faturayı alan kişi, öngörülen süre içinde faturaya ve bununla birlikte temel borç ilişkisine de itiraz ederse, genel hükümler çerçevesinde ispat yükü faturayı düzenleyen tacire ait olacaktır.” şeklinde karar verilmiştir.
24.12.2020 tarihli Mali müşavir bilirkişiden alınan rapordan özetle, Davacının davalıya kesmiş olduğu faturalar doğrultusun da , yapılan ödemeler de dikkate alınarak 110.609,59TL değerindeki bakiyenin ödenmediği , davalının bu borcu ödediğine İlişkin bir belge sunmadığı, bu kapsamda davalının alacak takibine yaptığı İtirazında haksız olduğu, takibin 110.609,59 TL üzerinden devamı gerektiği kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
Dosyaya sunulan e-mail yazışmalarından da davalı çalışanı …’ın şirket e-maili olan “….com” adresine malzelemelerin tedarik edildiği, buna rağmen borcun ödenmediği, borcun ödenmesinin istenildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporuyla da ortaya konulduğu gibi davalının defter incelemelerinden davacıdan 191.000.TL tutarında mal alındığı, bunun 80.000.TL’sinin ödendiği inceleme neticesinde ortaya çıkmıştır. Bu haliyle davalının dava değeri olan 110.000.TL borcu olduğu sabittir.
24.12.2020 tarihli…’na ait bilirkişi raporu açık ve ayrıntılı olup, hükme esas alınmıştır.
Borç likit olması nedeniyle icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiştir.
6325 sayılı HUAK ve yönetmeliği hükümlerine göre hazineden ödenen Arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden sayıldığından yargılama sonunda haksız çıkan taraftan alınarak hazineye irat kaydedilecektir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, … Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin 110.000,00-TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte devamına,
Takip çıkışının %20’si olan 22.000,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Sair hususların gerekçeli kararda açıklanmasına,
3-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 7.514,10-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 1.317,83-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 6.196,27-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 Üçüncü Kısım) göre hesaplanan 14.400,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 44,40-TL Başvuru Harcı, 1.317,83-TL Peşin/nisbi Harcı, 1.144,10-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 2.506,33TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320.TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalılardan müştereken tahsili ile hazineye irat kaydına,
-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda , kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/01/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza