Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/442 E. 2022/366 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. … 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
… TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2019/442 Esas
KARAR NO : 2022/366

HAKİM : … …
KATİP : …

DAVACI : … – … …
VEKİLLERİ : Av. … -…
Av. …
Av. …
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 24/07/2019
KARAR TARİHİ : 24/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının mobilyacılıkla uğraştığını, davalı tarafa yapılan satışa istinaden fatura düzenlendiğini ancak davalının borcunu ödemediğini, müvekkili …’nın alacağından ötürü… Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip yapıldığını, icra takibine ilişkin ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiği davalının icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, 14/06/2019 tarihinde arabulucuya başvurulduğunu ancak bu yapılan görüşmeler sonunda anlaşma sağlanamadığını bu sebeple davalının itirazının iptaline ve takibin kaldığı yerden devamına ayrıca borçlu hakkında %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatın hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Söz konusu faturanın, sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmadığını, ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerektiğini, 6762 sayılı TTK’nın 23. maddesinin 2. fıkrasındaki karine aksi ispat edilebilen adi bir karine olduğunu, 2. fıkra gereği sekiz gün içinde faturaya itiraz edilmesi durumunda fatura içeriğinin doğru olduğunu faturayı düzenleyen tacirin ispat etmesi gerektiğini, taraflar arasında bu tür bir sözleşme ilişkisi yoksa, düzenlenen belge fatura olmadığını, bu belgenin icap olarak kabul edilebileceğini, akdi ilişkinin ispatlanamaması halinde faturanın anılan fonksiyonundan yararlanma imkânı olmadığını, faturanın ispat aracı olması, ancak niteliği gereği faturaya geçirilmesi gereken bilgiler (olağan içerik) hakkında geçerli olacağını, müvekkilinin inşaat işi yaptığı sırada… ile alışveriş yapmış olduğunu, bu alış veriş neticesi fatura karşılığı olan bedeli ise şirkete ödendiğini ve şirket tarafından da ödeme karşılığı makbuz verildiğini, ancak ticari defterlerine davacı şirketce bu ödemeye ilişkin makbuzu işlememişlerse bunun sorumluluğu ise kendilerine ait olduğunu, yukarıda bahsedilen sebeplerden dolayı haksız ve kötüniyetle açılan davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, davacının faturaya dayalı olarak alacağın tahsili amacıyla başlattığı icra takibine karşı davalı tarafça yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
… takip sayılı dosyasının celbi sağlanmış olup , Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır. Dosyanın incelenmesinde; davacı tarafından fatura dayanak gösterilerek takip başlatıldığı, borçlunun kısmi itirazı ile takibin kısmen durdurulduğu görülmüştür.
Davacı vekiline müvekkiline ait imzaların bulunduğu kurumları bildirmek üzere 2 haftalık süre verilmiştir. Kurumlar bildirildiğinde ilgili yerlere imza örneklerinin gönderilmesi için müzekkere yazılmış gelen müzekkere cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
Davaya konu 08/11/2018 tarihli 47.082,00 TL bedelli ödeme makbuzundaki imza ile davacı …’ nın imza örneklerinin karşılaştırılması ve makbuzdaki imzanın …’ya ait olup olmadığına ilişkin rapor tanzim edilmesi için Jandarma Kriminal Daire Başkanlığı’na müzekkere yazılmış gelen rapor dosyamız arasına alınmıştır.
Jandarma Kriminal Dairesi Başkanlığı Raporunda Özetle; İnceleme konusu belge üzerinde “… …… ibareli kaşe izi üzerinde atılı bulunan imza ile … nın mevcut mukayese imzaları arasında yapılan inceleme ve karşılaştırmada; İmzaların genel şekli ve işleklik derecesi, imzaların başlangıç hareketinin yapılışı, imzalardaki buklesel hareketlerin yapılışı, imzalar içerisindeki dönüş hareketlerinin yapılışı, imzalardaki dikey çıkış hareketlerinin yapılışı, imzaların meyil ve istikamet pozisyonu. imzaların bitim hareketinin yapılışı, kaligrafik ve karakteristik özellikler yonunden farklılıklar görülmüş olup, inceleme konusu belge üzerinde atılı bulunan söz konusu imzanın … ELİ ÜRÜNÜ OLMADIĞI kanaatine varılmıştır.
2004 sayılı İİK 67. Maddesinde; takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği, bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlunun; takibinde haksız ve kötü niyetli olduğu görülürse alacaklının; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edileceği hüküm altına alınmıştır. İş bu davanın süresinde açıldığı görülmüştür.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri müddeasını ispata mecburdur. Bu hüküm,“bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddesine göre;
“(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
Faturanın, onu teslim alan muhatabı borç altına sokabilmesi için her şeyden evvel borç doğurucu bir hukuki ilişkinin mevcudiyeti ve faturanın da bu ilişki nedeni ile düzenlenmiş olması gerekir ve öncelikle taraflar arasında böyle bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının gözönünde tutulması zorunludur.
… Karar sayılı ilamı; “Davacı faturaya dayalı takip başlatmış, davalı ise defterinde kayıtlı bulunan fatura bedeline mahsuben ödeme yaptığına dair 03.03.2003 tarihli tahsilat makbuzunu sunmuştur. Davacı tahsilat makbuzunda bahsi geçen ödemenin şirketin önceki yetkilileri tarafından tahsil edilmediğini ve şirket kayıtlarına da geçilmediğini beyan ederek ödeme savunmasını kabul etmemiştir. Bu durumda mahkemece bahsi geçen tahsilat makbuzu aslının ibrazının istenilerek o tarih itibari ile davacı şirketi temsile yetkili kişi ya da kişilerin isimlerinin ticaret sicil müdürlüğünden sorularak imzanın inkar edilmesi halinde gerektiğinde usulüne uygun imza incelemesi yaptırılmak suretiyle şirket yetkililerince yapılmış herhangi bir tahsilat bulunup bulunmadığının tespit ettirilerek varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken…” şeklindedir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı, davalı ile ticari ilişkiye yönelik alacaklarının tahsili için başlattığı icra takibine davalının yaptığı itirazının iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı borçlunun takip dosyasında borcun 20.600 TL’lik kısmına itiraz ettiği görülmüştür. Somut olayımızda davaya ve takibe dayanak hizmetin ifa edildiği görülmüştür. Ödemeye yönelik ispat külfeti kendisinde olan davalı/borçlu tarafından borcun ödendiğine dair sunulan makbuzun incelenmesinde, 08/11/2018 tarihinde düzenlendiği, 47.082,00 TL bedelli olduğu ve parayı alan “… Mobilya Dekorasyon …” olduğu görülmüştür. Ödeme belgesindeki imza konusunda Jandarma Kriminal Daire Başkanlığı’ndan rapor alınmış, düzenlenen 24/12/2021 tarihli raporda belgedeki imzanın …’ nın eli ürünü olmadığı belirtilmiştir. Sunulan bilirkişi raporunun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatiyle söz konusu rapor hükme esas alınmıştır. Davacı tarafından faturaya dayalı başlatılan takipte, takibe konu itiraz edilen bedelin davalı tarafından ödenmediği, sunulan makbuzdaki imzanın davacıya ait olmadığı anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, davalının … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 47.082-TL asıl alacak yönünden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, davalı tarafça yapılan kısmi itirazın haksız ve alacak miktarının likid olduğu anlaşılmakla davacının tazminat talebinin de yerinde olduğu görülerek itiraz edilen alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-Davalının … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 47.082-TL asıl alacak yönünden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2-İtiraz olunan 20.600-TL’nin %20’si olan 4.120-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 1.407,19-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 566,55-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 840,64-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan; 44,40-TL Başvuru Harcı, 566,55-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 610,95TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan; 813,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 813,00-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 355,72-TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Arabuluculuk ücreti olarak suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL’nin 577,55-TL’sinin davalıdan bakiye kısmın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
– Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/05/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza