Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/438 E. 2021/321 K. 05.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2019/438 Esas
KARAR NO : 2021/321

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 22/08/2019
KARAR TARİHİ : 05/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında Amasya-Merzifon Kız Mektebi Binası Restorasyonu(Elektrik ve Güvenlik Sistemleri v.s imalatları)konulu 13.03.2017 tarihli Taşeron Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme kapsamında davalı şirkete 10.07.2017 tarihinde 26.500,00 TL, 10.07.2017 tarihinde 26.500,00 TL, 11.08.2017 tarihinde 26.500,00 TL.olmak üzere toplam 79.500,00 TL ödeme yapıldığını, davalıya sözleşme sorumluluğunu yerine getirmesi için görüşmeler yapıldığını,ihtarname keşide edildiğini,ancak sonuç alınamadığını, davalının taşeron sözleşmesine uygun davranmayarak, sözleşme ekinde belirtilen imalatları yapmadığını ve bu durumun 10.11.2017 tarihli Geçici kabul tutanağı ile tespit edildiğini beyanla 79.567,40TL Iik ödemenin iadesi için 10.04.2019 tarih ve 323959 nolu faturanın davalıya gönderildiğini, ancak anılan faturanın iade edildiğini, bu kez … Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile davalı aleyhine ilamsız takip yapıldığını,itiraz üzerine takibin durdurulduğunu beyanla … Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile likid olan alacak için % 20’den aşağı olmamak kaydıyla inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İlamsız İcra takibine dayalı talepte bulunulduğundan yetki itirazı olduğunu, taraflar arasında 13.03.2017 tarihli sözleşme imzalandıktan sonra, sözleşmenin 6.maddesi uyarınca malzeme alımlarında avans olarak kullanılmak üzere 10.07.2017, 11.08.2017, 11.10.2017 tarihlerinde her biri 26.500,00 TL olmak üzere üç adet çek alındığını, alınan çeklerin imalatların yapılması karşılığında olmayıp, sözleşmede belirtilen imalatlara ilişkin malzemelerin alımı için olduğunu, avans olarak alınan bu çeklerle imalatta kullanılacak malzemeler alındığını ve davacıya 26.12.20017 tarih ve 084021 sıra nolu irsaliyeli fatura gönderildiğini ve bu faturanın 28.12.20017 tarihinde teslim alındığını, fatura konusu malzemelerin Amasya-Merzifon’daki şantiyeye teslim edildiği ve fatura içeriği malzemeye ilişkin her hangi bir itirazın bulunmadığını, işin yapılmamasının,tasfiyeden kaynaklandığını ve davalı şirketin işi yarım bırakmasından kaynaklanmadığını, bunun 26.11.2018 tarihli Tasfiye Geçici Kabul Tutanağı ile sabit olduğunu beyanla davanın reddi ile davacının % 20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davanın konusu; davacının yüklenici davalının taşeron olduğu iş kapsamında davacı tarafından davalıya ödenen 79.567,40 TL tutarlı avansın iadesinin gerekip gerekmediği ve bu kapsamda yapılan takibe itirazın iptali ile tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı hususundadır.
Yargılama sürecinde tarafların gösterdiği deliller toplanılmış, taşeronluk sözleşmesi, icra dosyası, ödeme belgeleri, geçici kabul tutanağı, ihale dosyası celp edilmiş, her iki tarafın defterlerini inceler raporlar alınmıştır.
Ankara …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Davacının davalıdan 10/04/2019 tarihli faturaya dayalı olarak 79.567,40 TL alacak talebinde bulunulduğu, davalının süresinde itirazı ile takibin durduğu görülmüştür.
Davalı tarafın icra müdürlüğü’nün ve mahkememizin yetkisine yaptığı itirazın sözleşmenin 7. Maddesi ile Ankara Mahkemeleri İcra Daireleri yetkili kılındığından 02/12/2019 tarihli celsede reddine karar verilmiştir.
Davalı defterlerini inceler 31/01/2020 havale tarihli bilirkişi raporu ile; davacının çekle yaptığı 3 ödemenin de davalı defterlerine kayıtlı bulunduğu, davalının dava dışı firmalardan yaptığı mal alımlarını BA bilgi formlarında bildirdiği, mal alımlarının teslim yerinin sevk irsaliyesinde Merzifon/Amasya olarak gösterildiği, davalının alınan malları davacıya 79.567,40 TL fatura düzenleyerek davacı alacağından mahsup ettiği ve halen davalının 67,40 TL alacak bakiyesinin bulunduğu tespit olunmuştur.
Mahkememizce atanan bilirkişi heyetinin düzenlediği 06/11/2020 tarihli kök rapor ve 12/01/2021 tarihli ek raporlar ile; davalı tarafından düzenlenen 26/12/2017 tarihli 79.567,40 TL tutarlı faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı tarafından davalıya ödenen 79.500,00 TL avans karşılığı malzeme alındığı, söz konusu malzemenin karşılığı düzenlenen faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, ihale dosyasının incelenmesi ile işin yapılmaması nedeninin idarece işin tasfiye edilmesinden kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Davacı taraf, davalının avans karşılığı aldığı malzemenin teslim edilmediği, ihale konusu işin yapılmadığını tanıkla ispat etmek istemiş ise de zaten işin yapılmadığı hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, malzeme tesliminin ise tanıkla ispatlanamayacağı ve mevcut yazılı delillerin aksinin yine yazılı delili ile ispatının gerektiği değerlendirilerek tanık dinletme talepleri ara kararıyla reddedilmiştir.
Tarafların birbiri ile uyuşan beyanları ve ihale dosyası incelenerek alınan bilirkişi raporu gözetildiğinde sözleşme konusu işin üst işveren idare tarafından tasfiye edilmesi nedeniyle yerine getirilmediği tartışmasızdır. Yine davacı tarafın davalıya avans niteliğinde 79.500,00 TL ödeme yaptığı hususu da tarafların kabulündedir. Davalı taraf bu tutar karşılığında malzeme aldığını ve şantiyeye teslim ettiğini ve malzemenin davacı uhdesinde kaldığı için ayrıca avansı iade etmesi gerekmediğini savunmaktadır. Alınan bilirkişi raporları gözetildiğinde davalının avans karşılığı malzeme aldığı sabittir. Davalı tarafın alınan malzeme nedeniyle düzenlediği 26/12/2017 tarihli 79.567,40 TL tutarlı fatura davacı defterlerine kayıtlı olduğundan avans kullanılarak alınan malzemenin davacıya teslim edildiği de kabul edilmelidir. Bunun yanında davacının takibe dayanak yaptığı 10/04/2019 tarihli 79.567,40 TL tutarlı faturanın en alt kısmında “ürünlerin iadesi” ibaresi bulunmakta olup bu ibareden anlaşıldığı üzere davacı kendisine teslim edilen ürünleri iade etmek amacındadır. Taraflar arasındaki sözleşme incelendiğinde şantiyenin davacı taraf kontrolünde olduğu ve ürünlerin şantiyeye teslim edildiği de ispatlanmış olduğundan netice itibariyle davalının aldığı avans karşılığı malzemeyi davacının kontrolünde bulunan şantiyeye teslim ettiği, davacının alınan malzemeyi davalıya sonradan iade ettiğine dair aksine delil ortaya konulmadığı, davacı tarafından düzenlenen iade faturasının davacı tarafça kabul edilmediği bu durumda alınan avansın malzeme olarak davacıya iade edildiği anlaşıldığından davanın reddine, davacının salt takip yapmakla kötü niyetli olduğu kabul edilemeyeceğinden ve kötü niyetini ortaya koyar başkaca delil sunulmadığından davalının koşulları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin de reddine dair aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
Davanın REDDİNE,
Davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının dava dosyasında peşin alınan harçtan mahsubu ile artan 901,68 TL nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına takdir edilen 11.143,71 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine,
6235 sayılı Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi 13. Maddesi gereği Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/04/2021

Katip …

Hakim …

Bu belge 5070 sayılı yasa hükümlerine göre Elektronik olarak imzalanmıştır.