Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/432 E. 2022/447 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA VERİLEN
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/432
KARAR NO : 2022/447

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … …

DAVALI : … – …
TEMSİL KAYYIMI : …
VEKİLİ : Av. … –
[16811-18483-77702] UETS

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Tasfiyeye İlişkin)
DAVA TARİHİ : 15/08/2019
KARAR TARİHİ : 09/06/2022
G. K.YAZILDIĞI TARİH : 08/07/2022

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
1.Davacı vekili iddiasında özetle; Müvekkilinin davalı şirketin mali durumu konusunda aldatılarak şirket ortağı yapıldığını ve kısa bir süreliğine olduğu söylenerek, kandırılarak şirket müdürü yapıldığını, davacının daha önce hiç şirket kurmadığını, şirket ortağı olmadığını ve müdürlük yapmadığı belirtmesine rağmen, hisse devri yapan…’nın davacıya endişelenmemesi gerektiğini, davacının kendisine vereceği genel koordinatörlük yetkisi ile tüm işleri kendisinin yöneteceğini söylediğini, …’yı o günlerde birkaç kez gördüğü, son görüşmelerinde iş için 15 günlüğüne İran’a gideceğini söylediğini, davacının kendisini bir daha görmediğini, davacının üzerine kalan şirket borçlarını ödemeye çalıştığını, şirketin %95 ortağı olan …’nın oğlu …’ya ulaştığı fakat onunda hem şirketi hem babasını reddettiğini, davacının, şirketin mali müşavirinden şirketin resen terk ile gayrı faal hale geldiğini öğrendiğini, davacının bu hususta Vergi Dairesine başvurarak, 31.12.2009 tarihinde şirketi resen terk edip gayrı faal hale getirdiğini, hiçbir evrakın, faturanın altında imzası olmadığını, şirkete tahakkuk eden vergi borçlarının tamamını ödediğini, Mali Müşavir…’nın davacı tarafa eksik bilgi vererek … yapılacak işlem olmadığı ve aidat borcunun beş yıl içinde silineceğini söylediğini, iki ay önce …’dan emeklilik şartlarını öğrenmek için yaptığı başvuruda durumun farklı olduğunu öğrendiğini, davacının Mali Müşavirden karar defterini istediğini, fakat kendisinde öyle bir defter olmadığının söylediğini, Şirketin…’da halen faal görüldüğünü, bu nedenle ..’un 2017 sonrası için davacıya prim borcu tahakkuk ettirdiğini, şirketin kamu kurumlarına ve özel sektöre olan borçlarını başka işlerde çalışarak ödediği, Şirketin hiçbir zaman genel kurulunun yapılmadığını, şirket sermayesinin tescil tarihinden itibaren 30.04.2010 tarihine kadar tamamlanmadığını, bu nedenlerle, davasının kabulü ile…nin raporuna göre şirketin 31.12.2009 tarihi itibari ile kapalı ilan edildiği bu tarih esas alınarak, davacının ortaklıktan çıkması yönünde karar verilmesini, mümkün olmaması halinde şirketin tasfiyesiz feshini,..prim borcunun durdurulmasını ve geçmişe dönük prim borcunun 31.12.2009 tarihinde işi resen terk tarihi itibari ile silinmesini, bugüne kadar şirket adına ödediği faturaların ve şirket müdürü olduğu için alması gereken maaş miktarının hesaplanarak …’ya rücu ettirilmesini, şu an ve geçmişte yapılmış davacının lehine olacak kanun ve düzenlemelerden yararlandırılmasını talep etmiştir.

Davacı vekili 28/04/2021 tarihli beyan dilekçesinde; vergi ödemeleri için 5.000 TL, şirket müdürü ücret alacağı için 5.000 TL olmak üzere 10.000 TL’nin davalıdan tahsilini istemiştir.

2.Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmesine rağmen yasal sürede cevap dilekçesi sunmamıştır.

3.Davacının, aynı zamanda şirket müdürü olması sebebi ile davalı şirketi de temsil etmesi sebebi ile şirkete …. Karar sayılı ilamı ile … kayyım olarak atanmış, dava dilekçesi kayyıma tebliğine rağmen davaya cevap vermemiş, vekaletname sunmuştur.

3. Tarafların iddia ve savunmaları ile dosyaya sunulan delillerin değerlendirilmesi, hükme esas gerekçe;

Dava; Haklı sebeple şirket ortaklığından çıkma, olmadığı taktirde şirketin tasfiyesiz feshi, şirket adına yapılan vergi ödemelerinin ve şirket müdürü ücretinin diğer ortaktan tahsili talepli olarak açılmıştır.

Davacı, davalı şirketin mali durumu hakkında gerçek durumun kendisinden gizlenerek, tecrübesizliğinden istifade edilerek şirket ortağı yapıldığını, şirketin uzun süredir faal olmadığını, diğer ortağın şirket işleri ile ilgilenmediğini iddia etmiş, davalı savunmada bulunmamıştır.

Tarafların dayandığı tüm deliller getirtilmiş, dosyaya sunulan kayıtlar ve şirket kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.

Hükme esas alınan bilirkişi raporunda özetle; “Davalı şirketin %95 pay oranı ile hakim hissedarı olan …’nın yerleşim yerinin …da olduğu, davacı ile davadışı ortak … arasında güvenin ve şirketin faaliyetlerinin yürütülmesi bakımından bir amaç birlikteliğinin kalmadığının anlaşıldığı, davalı şirketin 2010 yılından itibaren atıl olduğu, …’nden alınan 16.07.2019 tarihli yazıya göre, davalı şirketin işi terk tarihinin 31.12.2009 olarak belirtildiği, davalı şirkete ait genel kurul toplantı defteri, müdürler kurulu defteri ve ticari defterler de dahil olmak üzere tutulması gerekli olan hiçbir yasal defterin mevcut olmadığı, davalı şirketin uzun süredir atıl olması ve ortakları arasında güven ilişkisi kalmamasından dolayı davacının haklı sebeple ortaklıktan çıkma ve şirketin feshi şartlarının oluştuğu” belirtilmiştir.

Somut olayda tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacının, davalı Şirkette %5 oranında pay sahibi olduğu, davacı tarafından, davalı şirketin atıl durumda olduğu ve diğer ortağın şirket faaliyetlerine ve giderlerine katılmadığı gerekçeleri ile haklı sebebeple ortaklıktan ayrılmasına izin verilmesi, mümkün olmaması halinde ise davalı şirketin haklı sebeple feshi istemiyle terditli olarak dava açmıştır.

…’nün 26.08.2019 tarihli yazıda; davalı …’nin tescil tarihinin 04.05.2009 olduğu ve durumunun aktif olduğu, avalı şirketin ortaklık yapısının tespiti ile ilgili olarak davalı şirkete ait Pay Defterinin dosyaya sunulamadığı, şirket muhasebe kayıtlarını tutan SMMM… tarafından gönderilen cevabi yazıda, davalı şirketin defterlerinin tarafında olmadığı belirtildiği,… gönderdiği kayıtlara göre davalı şirketin 100 adet paya karşılık 50.000,00 TL sermaye ile 04.05.2009 tarihinde tescil edildiği, kuruluşunda ortaklık yapısının …’ya ait 95 hisseye karşılık, 47.500,00 TL ve …ya ait 5 hisseye karşılık 2.500,00 TL tutarındaki paylardan oluştuğu, …. Noterliği’nin 06.08.2009 tarihli,… yevmiye nolu Hisse Devir Sözleşmesi ile …’ya ait 2.500,00 TL tutarındaki 5 adet payın …’a devredildiği, devredilen payın davalı şirketin Ortaklar Pay Defterine kaydedildiği, dosyaya mübrez … … 16.08.2009 tarihli… yevmiye numarası ile tasdik edilen İmza Sirkülerine göre, davalı şirketin 06.07.2009 tarih ve 1 nolu kararına istinaden davacı …’ın 3 yıl süre ile şirket müdürü seçilmesine ve münferit imza ile şirketi ahzu kabza temsil ve ilzama yetkili kılınmasına ,…nın müdürlüğünün azline ve tüm yetkilerinin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.

Ulus Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 16.07.2019 Tarihli 238534 Sayılı Yazısına göre; Davalı …’nin işe başlama tarihinin 01.07.2009 ve işi terk tarihinin 31.12.2009 olduğu, 16.07.2019 tarihi itibariyle şirketin vadesi geçmiş vergi borcunun bulunmadığı belirtilmiştir.

TTK.’nin 638/2. maddesine göre, her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. TTK’da haklı nedenlerin neler olduğu düzenlenmemiştir. Haklı sebep, objektif iyiniyet kuralları uyarınca ortaklık ilişkisinin devamının ortaktan beklenip beklenemeyeceğine göre belirlenir. Haklı sebepler ortaklık ilişkisinden doğmuş olabileceği gibi, ortaklık ilişkisi dışında kişisel ilişkiden de doğmuş olabilir. Önemli olan husus, böyle bir olayın ortaya çıkması durumunda ortaklık ilişkisinin devamının objektif olarak çekilmez bir hal teşkil edip etmediğidir. Haklı sebep, her somut olayda farklı şekilde tanımlanabilir.

Yargılamaya konu olayda; Davalı Şirketin, 04/05/2009 tarihinde ticaret sicile tescil edildi, vergi kaydına göre 01.07.2009 tarihinde işe başladığı ve 31.12.2009 tarihinde işi terkettiği, şirketin ortakları arasında irtibat bulunmadığı, şirketin faal olarak çalışmadığı, şirketin %95 hissesine sahip ortağı olan …’nın yurt dışında yaşadığı, taraflar arasında güvenin ve şirketin faaliyetlerinin yürütülmesi bakımından bir amaç birlikteliğinin kalmadığı anlaşılmakla, davacı ortak yönünden ortaklık ilişkisini devam ettirmesinin beklenemeyeceği, şirket ortaklığından çıkması yönünde haklı sebebin oluştuğu kanaatine varılmakla davacının ortaklıktan çıkmasına izin verilmesine yönelik davasının kabulüne karar verilmesine, davacının şirketin feshine yönelik talebini terditli olarak yaptığından, ilk talebinin kabulü sebebi ile bu talebi hakkında değerlendirme yapılmasına yer olmadığına, şirket vergi borçlarının ve şirket müdürlüğünden kaynaklanan ücret alacağının diğer ortaktan tahsiline yönelik talebi hakkında ise, bu ortağa yönelik dava açmadığından, dahili dava yöntemi ile husumet yöneltilemeyeceğinden, bu yöndeki talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.

HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye ve dosya kapsamına göre;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davacının davalı … ortaklığından çıkmasına izin verilmesine,
2-Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,
3- Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcından dava dosyasında peşin alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30- TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 44,40 TL Peşin Harcı, 44,40 TL Başvuru Harcı, 238,60 TL tebligat ve posta gideri, 1.000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.327,40 TL yargılama ve harç giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettiren davacı taraf lehine takdir edilen 5.100 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek, davacıya ödenmesine,
6-Yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalı taraf lehine takdir edilen 5.100 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek, davalıya ödenmesine
7-HMK 333. maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatırana iadesine,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde … Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan …
(E-imzalıdır)
Üye …
(E-imzalıdır)
Üye …
(E-imzalıdır)
Katip …
(E-imzalıdır)