Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/411 E. 2022/261 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2019/411 Esas
KARAR NO : 2022/261

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ : 31/07/2019
KARAR TARİHİ : 12/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı bankanın müvekkilleri aleyhine Ankara … İcra Müdürlüğü’nün 2019/5565 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davacı müvekkillerinin tanıdığı …’ın davalı bankanın Akyurt Şubesi’nden 03.09.2014 tarihinde kredi kullandığını ve davacı müvekkillerini de ödeyeceğine ikna ederek 03.09.2014 tarihinde 100.000,00 TL’ye kadar davalı bankaya müşterek ve müteselsil kefil yaptığını, borçlu …’ın borcunu ödememesi üzerine müvekkillerinin davalı banka tarafından ihtar edildiğini ve müvekkillerinin kefil oldukları miktar olan 100.000,00 TL’ yi masraflarıyla birlikte davalı banka şubesine 23.11.2018 tarihinde 33.168,38 TL ve 23.11.2018 tarihinde 79.050,00 TL olmak üzere toplam 112.218,38 TL ödeme yaptıklarını, aradan 5 ay geçtikten sonra davalı bankanın müvekkillerinden almış olduğu ve imzalatırken hiçbir açıklama yapmadığı belgeyi kambiyo senedi haline getirerek ve alacaklı hanesine de bankaya borçlu bulunan …’ı alacaklı gösterip davacı müvekkillerini de borçlu göstermek suretiyle bir kambiyo senedi düzenlediğini ve müvekkilleri hakkında Ankara … İcra Dairesi Müdürlüğü’nün 2019/5565 Esas sayılı dosyası ile borçlandırdığını ve talep kısmına da bankadan kredi kullanan …’ı aleyhine başlatılan Ankara … İcra 2019/4305 E. Sayılı dosyasını belirterek icra dosyasıyla tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla ibaresini yazdığını, icra takibinden önce davacı müvekkillerinin borçlarını ödediğini ve davalı bankaya 30.11.2018 tarihinde kefil olunan borcun tamamının ödenerek kefalet sözleşmesinin sona erdirilmesi ve …’ın kullandırılacak kredilerde ve artırılacak kredi limitlerinde ayrı ayrı kefaletlerinin kullandırılmasına muvafakat etmediklerini belirten ihtarname gönderdiklerini, izah ettikleri nedenlerle, davacı müvekkillerinin davalı bankaya borçlu olmadıklarının tespitine, yargılama sonuna kadar Ankara … İcra Dairesi’nin 2019/5565 E. Sayılı icra takip dosyasının durdurulmasına, kötü niyetli davalının tazminata çarptırılmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmektedir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; İşbu davanın mahiyeti itibariyle kısmi olarak açılması mümkün olmadığından davanın usulden reddi gerektiğini, aksi halde açıkladıkları nedenlerle esastan reddi gerektiğini, davacılar ile müvekkili banka arasında imzalanan sözleşmeye istinaden kullanılan kredilere ilişkin borçların ödenmemesi sebebiyle, davacı borçlular tarafından kredi kullanılırken müvekkili bankaya verilen senetlere ilişkin Ankara … İcra Müd. 2019/4305 Esas ve Ankara … İcra Müd. 2019/5565 Esas sayılı dosyaları ile hukuka uygun olarak kambiyo senetlerine özgü takip başlatıldığını, davacılar vekili tarafından ise haksız olarak müvekkili bankadan kullanılan kredilere ilişkin borçlu olmadıklarına dair işbu menfi tespit davası açıldığını, zira öncelikle davacılar kefil oldukları tüm borcu ödediklerini ileri sürmüş iseler de bankaları nezdinde bir kısım ödemelerinin mevcut olduğunu ancak borcun kapanmasının söz konusu olmadığını, işbu borcu ödediklerinden bahisle kefilliklerine son verilmesi talepli ihtarname keşide edilerek kefillikten vazgeçtiklerini dava konusu edilen borçtan sorumlu olmadıklarını haksız olarak ileri sürdüklerini, davacıların müvekkili bankadan kullanılan krediye müşterek ve müteselsil olarak kendi hür iradeleri ile kefil olduklarını, davacıların eşlerinin de muvafakatinin alınmış olduğunu; dava konusu edilen kredi kapsamında kefilliklerinin herhangi bir hukuka aykırılığı bulunmadığını, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında da açıkça belirtildiği üzere ilk kullanılan kredi ödense dahi banka nezdinde kredi ilişkisinin sona ermediğini, tüm bunların yanı sıra zaten müvekkili banka adına kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını; yasal süresi içerisinde davacılar tarafından herhangi bir itirazda bulunulmadığını, takibe esas munzam senette herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını ve müvekkili bankanın tacir olarak elinde bulundurduğu senetlere ilişkin işlem yapmakta herhangi bir kısıtlamaya tabi olmadığını, davacılar tarafından hukuka uygun olarak kullandırılmış olan kredilerden kaynaklı sorumluluğun inkar edilmesinin kabul edilemeyeceğini, zira ticari bir iş söz konusu olup; davacıların basiretli bir tacir gibi davranması gerektiğini, öte yandan dava dilekçesinde bahsi geçen Ankara … İcra Müd. 2019/4305 ve 2019/5565 Esas sayılı iki takip olmasının da herhangi bir usulsüzlük içermediğini, her iki dosyanın tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla başlatıldığını, müvekkili banka ile akdedilen sözleşmeler ile kullanılan bir kredinin borcu ödenmediği takdirde bankanın alacağını talep etmemesinin ticaret hayatında kabul edilebilir olmadığını, bu durumda alacağına kavuşmak için işlem yapan müvekkili bankanın kötüniyetli olduğunun kabul edilemeyeceğini, izah ettikleri nedenlerle; davacı tarafından açılan işbu haksız davanın, öncelikle usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddi ile, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesi yönünde karar verilmesini talep etmektedir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava , davalı banka tarafından senede dayalı başlatılan icra takibinde davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.

Menfi Tespit davası ve davacının talebinin kısmi davaya konu olamayacağı anlaşıldığından davacı vekiline takip dosyasının toplam alacağı üzerinden peşin/nisbi harcı yatırması için kesin süre verildiği ve davacı vekilinin kesin süre içerisinde harç noksanlığını giderdiği görülmüştür.
Ankara … İcra Müdürlüğünün 2019/14266 E sayılı dosyasının celbi sağlanmış olup gelen müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Ankara … İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılarak 2019/5565 E ve 2019/4305 E sayılı takip dosyalarının mahkememize gönderilmesi istenilmiş gelen müzekkere cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
Davalı bankaya müzekkere yazılarak , davaya ve takibe konu kredi sözleşmesi ile eklerinin mahkememize gönderilmesi istenilmiş gelen müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Denizbank Akyurt/Ankara şubesine müzekkere yazılarak 23/11/2018 tarihinde davacılar tarafından yapılan ödemelere yönelik Mahkememize bilgi verilmesi istenilmiş gelen müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
26/01/2021 tarihli duruşmada; Davacılar … ve … yönünden açılan davanın işbu davadan tefrikine, bu davacılar yönünden davanın tefrik edilen dosya üzerinden devamına karar verilmiştir.
Dosyanın konusunda uzman bankacı bilirkişiye tevdi ile tarafların iddia ve savunmalarını karşılar, mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktaları ile sınırlı olmak üzere davacıya yönelik aynı alacağa ilişkin mükerrer takip başlatılıp başlatılmadığı, ipoteğin dava konusu alacağa yönelik alınıp alınmadığı, var ise davalı alacağının takip tarihi itibariyle tespitinin yapılması istenilmiş gelen bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
09/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dayanak belgelerin her ne kadar CD içerisinde davalı bankaca gönderildiği belirtilse de sadece kefalet sözleşmelerinin bulunduğu, bu nedenle 03.09.2014 ve 13.10.2014 tarihlerinde asıl kredi borçlusu … ile imzalanan Genel Kredi Sözleşmelerinin madde içerikleri kontrol edileceğinden tüm sayfaları ile sunulması, davacıların kefalet imzalarının olup olmadığının kontrol edilebilmesi için Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesine ait örneğin gönderilmesi, davalı banka tarafından, kredi borçlusu … ile davacılar …, … ve … aleyhine keşide edilen kat ihtarnamesinin tebliğ şerhleri ile birlikte gönderilmesi, kat ihtarnamesine konu edilen taksitli ticari kredinin tarafların imzasını taşıyan geri ödeme planı, ödenen taksit tarih ve tutarlarını gösteren (anapara+faiz her ikisini de içeren) banka kayıtları, en son ödeme yapılan tarihten itibaren müşteriye gönderilen formatta kredi kartı ekstreleri, tüm alacak kayıtlarının kat tarihinden sonra oluşan takip hesap ekstreleri, bankanın asıl borçlunun takip tarihi itibariyle yayınladığı kredi azami faiz oranları, Ankara … İcra Müd. 2019/4305 Esas sayılı icra dosyasının celp edilmesi, 23.11.2018 tarihli 33.168,33 TL nakit yatan işleminin kim tarafından yapıldığının tespiti için imzalı dekontu ve söz konusu tutarın hangi alacak kaleminden tahsil edildiğinin tespiti için hesap hareketlerinin gönderilerek bilgi verilmesi, 3.11.2018 tarihli 79.050,00 TL nakit yatan dekontunun davalı banka tarafından gönderildiği ancak söz konusu tutarın hangi alacak kaleminden tahsil edildiğinin tespiti için hesap hareketlerinin gönderilerek bilgi verilmesi kanaatinde olduklarını bilirmişlerdir.
Denizbank Akyurt Şubesine müzekkere yazılarak 09/03/2021 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında belirtilen, davaya konu sözleşme ve eklerine ilişkin tüm bilgi ve belge suretlerinin Mahkememize gönderilmesi istenilmiş gelen müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Taraf vekillerinin beyan ve itirazlarını karşılar Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktaları ile sınırlı olmak üzere ek rapor tanzimi için dosyanın önceki bilirkişiye tevdiine karar verilmiş gelen bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Davacılar … ve Servet İnal’a ilişkin davanın işbu dosyadan tefrik edildiği, bu davada davacı olarak …’ın olduğu nazara alınarak, dosya ek rapor için yeniden bilirkişiye tevdii edilerek, bilirkişiden yerinde inceleme yapılmak suretiyle senetlerin hangi borcun temini olarak verildiğinin tespitinin istenilmesine, 02/04/2014 ve 03/09/2014 tarihli GKS’lerden dolayı takip tarihi itibariyle davalı Bankanın davacı …’dan alacaklı olup olmadığı hususunda ek rapor tanzim edilmesi istenilmiş gelen bilirkişi ek raporu dosyamız arasına alınmıştır.
27/12/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; 18.03.2019 vade tarihli … veya emrühavalesine 100.000,00-TL tutar üzerinden düzenlenen senetin hangi borcun temini olarak verildiğinin tespitinin istenilmesine karar verilmiş olup, Davacı bankanın şubesi tarafından ibraz edilen 21.12.2021 tarih ve 15 sayılı yazı ile; “Söz konusu senet borçlu tarafından kanuni takibe aktarılan risklerinin tahsili için temlik cirosu ile bankamıza verilmiştir. Kanuni takibe atılan riskler 03.09.2014 tarihli GSK’den kaynaklanmaktadır.” şeklinde yazılı beyanda bulunulduğu, davacılar … ve …’a ilişkin davanın işbu dosyadan tefrik edildiği, bu davada davacı olarak …’ın olduğu nazara alınarak, 02.04.2014 tarihli GKS kapsamında devam eden borç tespit edilmediği, ancak dava dışı asıl kredi borçlusu …’a 03.09.2014 tarihli GKS tahtında verildiği ve davacı …’ın da müteselsil kefaletinin olduğu tespit edilen 5584**** ****5494 nolu Üretici Kartın 04.09.2019 hesap kesim ve son ödeme tarihli ekstre borcundan kaynaklanan ödenememiş 21,02 TL borcun bulunduğu, yönünde tespitlerinde bulunulmuştur.
11/03/2022 tarihli Bilirkişi Ek Raporunda Özetle; 21,01-TL’nin takip tarihi itibariyle asıl ve ferilerine yönelik güncel hesaplamasının yapılması istenmiş olup, söz konusu borç tutarı, 19.04.2019 takip tarihinden sonra, 04.09.2019 hesap kesim/son ödeme tarihli ekstre ile tahakkuk etmiş olup, davalı banka alacağı, 21,02 TL Asıl Alacak TL İşlemiş Faiz TL Faizin %5 Gider Vergisi 21,02 TL olarak tespit edildiği bildirilmiştir.
Menfi tespit davası 2004 Sayılı İcra İflas Kanunu’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Maddeye göre; borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Menfi tespit davalarında, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf o vakıayı ispat etmelidir. Menfi tespit davasında borçlu ya borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürebilir. Borçlu borcun varlığını inkâr ediyorsa, bu durumlarda ispat yükü davalı durumunda olmasına karşın alacaklıya düşer. Borçlu varlığını kabul ettiği borcun ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürüyorsa, bu durumda ispat yükü kendisine düşecektir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı takip dosyası kapsamında dayanak senetten dolayı borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Uyuşmazlığın dava dışı borçlu ve davalıyla akdedilen kredi sözleşmesinde kefil sıfatıyla bulunan davacının davalı bankaya borçlu olup olmadığı, davalı bankanın senede ilişkin alacağının varolup olmadığı ve menfi tespit istemiyle kötü niyet tazminatı istemlerinin yerinde olup olmadığı hususlarına ilişkindir. Menfi tespit davasında davacı/borçlu borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle borçlu bulunmadığını ileri sürebilir. Borçlu borcun varlığını inkar ediyor ise bu durumda ispat yükü davalı durumunda olmasına karşın alacaklıya düşer. Borçlu, borcun varlığını kabul edip, borcun ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürüyorsa, bu durumda ispat yükü davacı/borçluya düşer. Somut olayda davalı banka ile asıl borçlu … arasında Genel Kredi sözleşmesi imzalandığı, davalının 100.000,00 TL kefalet limiti kadar kefil olduğu, ayrıca söz konusu kredi sözleşmesi kapsamında dava ve takibe konu senedin tanzim edildiği, davalı bankanın 21.12.2021 tarihli yazısında söz konusu senedin borçlu tarafından kanuni takibe aktarılan 03.09.2014 tarihli Genel Kredi sözleşmesi nedeniyle verildiğinin bildirildiği gözetildiğinde bononun genel kredi sözleşmesi ile kullandırılan kredinin teminatı olduğunun görüldüğü, bu kapsamda bilirkişi raporuna göre takip tarihi itibariyle dava dışı asıl kredi borçlusu …’a 03.09.2014 tarihli GKS tahtında verildiği ve davacı …’ın da müteselsil kefaletinin olduğu tespit edilen 5584**** ****5494 nolu Üretici Kartın 04.09.2019 hesap kesim ve son ödeme tarihli ekstre borcundan kaynaklanan ödenememiş 21,02 TL borcun bulunduğunun tespit edildiği, davacının davalı Bankaya Ankara 20. İcra Müdürlüğü’nün 2019/5565 Esas sayılı takip dosyasına konu borçtan ve senetten kaynaklanan 101.988,57-TL yönünden borçlu olmadığı anlaşıldığından, davalı Bankanın kötüniyetli olduğu ispatlanmadığından kötü niyet tazminatına hükmedilmeksizin, menfi tespit davasının kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-Davacının davalı Bankaya Ankara 20. İcra Müdürlüğü’nün 2019/5565 Esas sayılı takip dosyasına konu borçtan ve senetten kaynaklanan 101.988,57-TL yönünden borçlu olmadığının tespitine,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 6.966,84-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 1.743,00-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 5.223,84-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 Üçüncü Kısım) göre hesaplanan 13.639,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre vekalet ücreti red edilen miktarı geçemeyeceğinden 21,02-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; 80,70-TL Başvuru Harcı, 1.743,00-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 1.823,70TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,

7-Davacı tarafından yapılan; 1.100,00-TL Bilirkişi ücreti, 166,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.266,50-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 1.266,24-TL lik kısmanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
8-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin 1.319,73-TL’sinin davalıdan, bakiye giderin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9- Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/04/2022

Katip …

Hakim …

Bu belge 5070 sayılı yasa hükümlerine göre Elektronik olarak imzalanmıştır.