Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/395 E. 2021/337 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
h T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/395 Esas
KARAR NO : 2021/337

DAVA : İtirazın İptali (Ticari alım satım Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 23/06/2017
KARAR TARİHİ : 08/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari alım satım Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin 23/06/2017 tarihli dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında çiğ süt satımı konusunda anlaşmaya varıldığını, anlaşmaya göre müvekkilinin davalıya soğutulmuş çiğ süt satmayı, davalının ise buna karşılık işin bedeli olan miktarı ödemeyi taahhüt ettiğini, müvekkilinin kendisine yüklenen edimleri yerine getirdiğini, fatura düzenleyerek davalıya gönderdiğini ancak davalının söz konusu fatura bedellerini ödemediğini, bu nedenle müvekkili tarafından davalı hakkında … Müdürlüğünün … sayılı dosyasında icra takibi yapıldığını, davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekiline usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, davacı tarafından davalı hakkında yapılan ilamsız icra takibine itirazın iptaline istemine ilişkindir.
Dava; itirazın iptali davasına ilişkindir. Dava 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu “Madde 67 – (Değişik madde: 18/02/1965 – 538/37 md.)
(Değişik fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.” hükümlerini haizdir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14.05.2019 tarih ve 2017/19-823 Esas, 2019/553 E. Sayılı kararında ” faturayı alan kişi 8 gün içinde faturaya itiraz etmezse, faturanın dayandığı temel borç ilişkisinin bulunmadığının faturayı alan kişi tarafından ispat edilmesi gerekir. Ancak, faturayı alan kişi, öngörülen süre içinde faturaya ve bununla birlikte temel borç ilişkisine de itiraz ederse, genel hükümler çerçevesinde ispat yükü faturayı düzenleyen tacire ait olacaktır.” şeklinde karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki ticari ilişki mali müşavir bilirkişi marifetiyle yerinde inceleme yapma yetkisi de tanınmak suretiyle inceletilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin 23/02/2021 tarihli raporundan özetle, Davacı … Tanm Hayvancılık Gıda İlaçlama İnş. Taah. Turz. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti vekili davalı … Yetiştiricileri Birliği’ne yaptığı süt satışları için düzenledikleri beş adet fatura toplamı 18.649,05 TL’yi ödemediklerini, alacak için başlattıkları icra takibine de itiraz ederek takibi durduklarını belirterek, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptalini talep etmişlerdir.
Dava dosyasında ve Mahkemenin vermiş olduğu yerinde inceleme yetkisi çerçevesinde tarafların ibraz ettikleri ticari defter kayıtları üzerinde gerekli incelemeler yapılmıştır. Yapılan inceleme sonucunda; Davacının 2015 yılında düzenlemiş olduğu sekiz adet faturanın her iki taraf kayıtlarında da mevcut bulunduğu görülmüş olup, toplam 42.404,75 TL olan düzenlenmiş faturalar konusunda taraflar arasında bir itilaf bulunmamaktadır. Davalı kayıtlarında faturalar karşılığı ödemeler, borçtan mahsup edilmiş bir adet karşı faturanın mahsubu sonrasında davacıya olan bakiye borcu 17.720,27 TL olarak görülmektedir. Davacı defterlerine davalının banka hesabına yaptığı havalelerin işlem tarihlerinde kayıtlarına alınmamış olduğu, 31.12.2015 tarihinde herhangi bir belgeye dayanmadan tahsilat kayıtları yapılarak 120 Alıcılar hesabı bakiyesinin kapatılmış olduğu, uygun olmayan bu işlemler nedeniyle davacının defter kayıtlarının doğru olmadığı kanısına varılmaktadır. Davalı … Yetiştiricileri Birliği’nin defter kayıtlarında, hem davacımn düzenlemiş olduğu faturalar, hem de faturalar karşılığı yapmış olduğu ödemelerin kayıtlı olduğu ve kayıtları sonunda 31.12.2015 tarihi itibariyle 320 Alıcılar Hesabı bakiyesinde davacıya 17.720,27 TL borcunun doğru olduğu ” şeklinde kanaat bildirmiştir.
Bilirkişi raporu açık ve ayrıntılı olup hükme esas alınmıştır.
Bu haliyle davalının borcu sabittir. Daha önce borçlu temerrüde düşürülmediğinden işlemiş faiz talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Alacak faturaya dayalı olup, fatura tutarları kesinleşmekle likit hale gelmiştir. Bu nedenle icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, … Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin 17.720,27-TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %10,50 avans faizi üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Takip çıkışının %20’si olan 3.544,05-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 1.210,47-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 218,03-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 992,44-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 İkinci Kısım İkinci Bülüm) göre hesaplanan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre vekalet ücreti red edilen miktarı geçemeyeceğinden 928,78-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 31,40-TL Başvuru Harcı, 218,03-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 249,43TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
6-Davacı tarafından yapılan; 1.324,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.324,50-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 1.258,54-TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacı üzerinde bırakılmasına,
-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/04/2021

Katip …

Hakim …

BU BELGE, GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR