Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/357 E. 2022/9 K. 10.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/357 Esas – 2022/9
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/357 Esas
KARAR NO : 2022/9

HAKİM : …..
KATİP : ….

DAVACI :…..
DAVALI :…..
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 08/07/2019
KARAR TARİHİ : 10/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 07.02.2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 30.05.2018 tarihinde … plaka sayılı araç sürücüsü …’un sevk ve idaresindeki aracıyla …. üzerinde, yolun kenarında çocuklara ayrılmış alanı ve bu alanda oyun oynamakta olan çocuk kalabalığını fark etmeksizin hızını düşürmediğini ve buna bağlı olarak o esnada kalabalıktan ayrılıp yola çıkmış bulunan davacı …’a çarpması sonucu yaralanmak suretiyle tek taraflı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, söz konusu trafik kazası sonrası olay yerinden hastaneye intikal sebebiyle ayrılmış bulunulduğunu bu nedenle kaza tespit tutanağı tutulmadığını ancak … Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben düzenlenmiş 29.09.2018 tarihli bilirkişi raporundan hareket edilirse … plaka sayılı araç sürücüsünün KTK’nın 52. Maddesi hükümlerini ihlal ettiğinden tam ve asli kusurlu olduğunu, müvekkili hakkında Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalınca 18.04.2019 tanzim tarihli özür oranının %5 olarak hesaplandığını, söz konusu kazanın … Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/127907 soruşturma numaralı dosyasına konu olduğunu, … plaka sayılı aracın …Sigorta AŞ.’den 53504510 numaralı ZMSS poliçesi ile kaza tarihinde sigortalı bulunduğunu, oluşan maddi zararın …Sigorta AŞ.’den karşılanması amacıyla doğrudan doğruya davalıya 08.04.2019 tarihinde başvuru yapıldığını, ödeme yapılabilmesi için tüm evrakların davalı şirkete teslim edildiğini, 15 gün içinde cevap verilmediği takdirde dava yoluna başvurulacağının ihtar olunduğunu, taleplerini karşılayacak cevap verilmediğini, TTK’nın 5/A maddesi uyarınca 07.06.2019 tarihinde Ankara Arabuluculuk Bürosuna başvuru yapıldığını, 24.06.2019 tarihinde Avukat Arabulucu … nezdinde davalı sigorta vekili ile bir araya geldiklerini, arabuluculuk toplantısında uzlaşamadıklarmı, davacının 25.08.2005 doğumlu olup kaza tarihinde 12 yaşında olduğunu, halen öğrenimine devam ettiğini ileri sürerek, davacıya ödenmesi gereken iş gücü kaybından doğan 4.500,00 TL daimi maluliyet tazminatının davalı sigorta şirketine başvurdukları tarih olan 08.04.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini istemiştir.
Davacı vekili 08.11.2021 tarihli beyan dilekçesinde; Davacının velisinin soruşturma dosyası kapsamında ve uzlaşma kapsamında aldığı paranın masraf (yol yemek vs) için alındığı belirtilmiştir.
Talep Artırım: Davacı vekili 17.03.2021 tarihli talep artırım dilekçesi ile; 12.466,38 TL’nin tahsilini istemiştir.
Islah Dilekçesi: Davacı vekili 30.06.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile; 14.646,79 TL’nin davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davayı ve talepleri kabul anlamına gelmemek üzere davanın yasal süresinde açılmamış olduğunu, bu nedenle davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, dava konusu kaza neticesinde İstanbul (Anadolu) Cumhuriyet Başsavcılığında 2018/127907 soruşturma no ile soruşturma yürütüldüğünü, uzlaştırmacı tarafından hazırlanan 09/11/2018 tarihli uzlaştırma raporuna göre tarafların edimli olarak makbuz karşılığı uzlaştığını, davalı …Sigorta AŞ. Yönünden hakların saklı tutulduğuna dair herhangi bir kayıt olmadığını, bu nedenle reddi gerektiğini, KTK’nın 97. Maddesi uyarınca özel dava şartı olan usulüne uygun başvuruyu yerine getirmediklerini, müvekkiline davacı tarafından uygun bir başvuru yapılmadığını, bu nedenle davanın usulden reddinin gerektiğini, davacının CMK 253/19’a göre uzlaşmış olduğunu bu nedenle davanın reddini talep ettiklerini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe teminatı ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirket nezdinde … plakalı araç için 53504510 nolu ZMSS poliçesi düzenlendiğini, araç işletenin zarardan sorumlu tutulabildiği hallerde zararı gidermekle yükümlü olduklarını, işletenin sorumluluğunun da ancak sigortalı araç sürücüsünün sorumluluğunun doğması halinde ortaya çıkacağını, davacının kaza tarihinde 14 yaşında olduğunu ve velisinin gözetiminden yoksun olmasının hatalı olduğunu, KTK’nın 98. Maddesinde yayaların uyması gereken kuralların açıkça yazıldığını, mahkemece İTÜ veya Karayolları Fen Heyeti gibi kuramlardan seçilecek kusur konusunda uzman bilirkişiden rapor alınması gerektiğini, kazayı basit sıyrıklarla atlatan davacı …’m daimi maluliyeti olamayacağını, Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik’e göre kişinin tüm tedavileri tamamlandıktan sonra sakatlığın 12 ay boyunca stabil ve kalıcı olması gerektiğini, bu nedenle davacının kalıcı bir sakatlığının olup olmadığının tespitinin gerektiğini, Adli Tıp Kurumu ….. İhtisas Dairesi Başkanlığından kaza sonrasında uğramış bulunduğu maluliyet miktarının tespiti bakımından rapor alınması gerektiğini, davayı kabul anlamında olmamakla beraber kusur ve maluliyetin tespitinden sonra davacının gelirinin belgeleriyle tespitinin gerektiğini, dosyada bu belgelerin bulunmadığını, 14 yaşındaki davacının gelirinin asgari ücret düzeyinde olduğunu kabul etmenin abesle iştigal olacağını, maluliyet tazminatının ancak Yargıtay kabullerine göre hazırlanmış aktüer bir bilirkişi raporu ile ortaya çıkacağını, sorumluluklarının sigortalıya ait aracın kusuru oranında olduğunu, temerrüt tarihinin dava dilekçesindeki tarih olan 08.04.2019 olamayacağını çünkü taraflarına usulüne uygun başvuru yapılmadığından dava şartı yoksunluğu olduğunu, bu nedenle bu tarihin temerrüt tarihi olamayacağını, bu nedenle aleyhlerine hüküm kurulması halinde yasal faiz üzerinden karar tesis edilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini, temerrüde düşmemiş dava açılmasına sebebiyet vermemiş müvekkilinin aleyhine yargılama gideri, faiz ve vekalet ücretine karar verilmemesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacılara yükletilmesini dilemiştir.
DELİLLER
-Dosya kapsamında düzenlenmiş bir kaza tespit tutanağı bulunmamaktadır.
-Soruşturma dosyasında alınan 29.09.2018 tarihli kusura ilişkin bilirkişi raporunda özetle; sürücü …’un idaresindeki kapalı kasa kamyonet ile olay yerine geldiğinde yol kenarında 10-12 yaşlarında 7-8 adet çocuğu gördüğü halde hızını düşürmediği, seyrini sürdürürken dikiz aynalarında çocukların hizasından geçmekte olduğu sırada kontrol ederek geçmesi gerekirken kazalı yayanın geri geri gelmekte olduğunu zamanında fark edip aracını durdurmaması nedeniyle asli kusurlu olduğu, yaya …’ın ise idrak kapasitesinin tam olarak gelişmemiş olduğu, caddede top oynarken sırtı yola dönk iken geri geri caddeye doğru gitmesi, can emniyetini riske sokması nedeniyle olayın meydana gelmesinde tali kusurlu olduğu belirtilmiştir.
-Mahkememizce aldırılan kusur raporunda Makine Mühendisi Bilirkişi raporunda özetle; davaya konu trafik kazasının meydana gelmesinde; Çocuk yaya …’”ın davranışının %67,5 oranında etkili olduğu, Sürücü …’un % 32,5 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
-Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi raporunda özetle; kazanın meydana gelmesinde sürücü %15 , yaya ise %85 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
-Mahkememizce aldırılan 3’lü Trafik heyeti kurulu raporunda özetle; kazanın meydana gelmesinde davacı yayanın %67,5 oranında, sürücünün ise %32,5 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
–… Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/127907 soruşturma no, 2018/140472 karar nolu, 13.11.2018 tarihli Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Kararında davacı velisi …. arasında varılan uzlaşma uyarınca, maddi ve manevi zarar karşılığı olmak üzere 1.500,00 TL karşılığında uzlaşmaya varıldığı bu nedenle takipsizlik kararı verildiği anlaşılmıştır.
-İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından 06.02.2020 tarihinde düzenlenen 23021781048-2019/412 sayılı bilirkişi raporunun incelenmesinde; – …’ın olay tarihinden itibaren 2 (iki) aya kadar iyileşme süresinin uzayabileceği, bu sürede geçici iş göremez halde kaldığı ve başkasının bakımına muhtaç olma durumunun söz konusu olduğu, Tüm vücut özür oranının %2 (yüzde iki) olduğunun tespit edildiği belirtilmiştir.
-Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 24.02.2020 tarihli dilekçenin incelenmesinde: dosyaya kazandırılmış %2 orana sahip maluliyet raporu doğrultusunda müvekkilinin mağduriyetini karşılar nitelikte bir hesap raporunun düzenlenmesini talep ettiği görülmüştür.
-Aktüerden bilirkişiden TRH 2010 cetveli uyarınca hesaplama yapılması istenilmiş, bilirkişi 04.05.2021 tarihli ek raporunda ; davacının 14.646,79 TL kalıcı maluliyet zararı bulunduğu belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, meydana gelen trafik kazası nedeni ile davacının uğradığı cismani zarardan kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce deliller toplanmış bilirkişilerden rapor alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporlarına göre;
30.05.2018 tarihinde, dava dışı … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın davacı yaya …’a çarpması sonucunda, davacının yaralandığı ve yaralanma nedeniyle vücut genel çalışma gücünden %2 oranında kaybettiği hususunun İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından 06.02.2020 tarihinde düzenlenen 23021781048-2019/412 sayılı bilirkişi raporu ile tespit edildiği, dosya kapsamına uygun olmakla hükme esas alınan 3’lü Trafik heyeti kurulu raporunda özetle; kazanın meydana gelmesinde davacı yayanın %67,5 oranında, sürücünün ise %32,5 oranında kusurlu olduğunun belirlenmiş olduğu, buna göre aktüer bilirkişi tarafından tanzim edilen rapora göre ; davacının kalıcı maluliyeti nedeni ile toplam 14.646,79 TL maluliyet zararı hesaplandığı anlaşılmış olmakla, davacı vekilinin17.03.2021 tarihli talep artırım dilekçesi ile 30.06.2021 tarihli ıslah dilekçesinazara alınarak davanın kabulüne dair karar verilmiştir.
Davalı vekilince soruşturma aşamasında, davacı ile dava dışı araç sürücüsünün uzlaşması nedeni ile CMK 253/19’a göre davanın reddi talep edilmiş ise de; Uzlaşma tutanağı içeriği nazara alındığında, Davacı Küçük adına yalnızca Babanın tutanakta isminin ter aldığı, velayet hakkının sahibi dava dışı Anne’nin uzlaşma tutanağında isminin ve imzasının yer almadığı, bu halde tutanağın davanın reddi için gerekli koşulları taşımadığı kanaatine varılmış, bunula birlikte davacı vekilinin soruşturma aşamasında alınan paranın nedenine ilişkin 08.11.2021 tarihli beyan dilekçesi içeriği nazara alındığında, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Kazaya neden olan aracın hususi niteliği nazara alınarak yasal faize hükmedilmiş, davalı sigorta şirketine dava tarihinden evvel yapılan müracaatın usulüne uygun olmadığı anlaşılmakla, talep artırım tutarına konu kısım yönünden dava, ıslah edilen kısım yönünden ise ıslah tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hükmün tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Davanın kabulüne, 14.646,79 TL’nin, (12.466,38 TL’sine dava tarihi olan 08.07.2019 tarihinden, bakiye 2.180,41 TL’sine ise ıslah tarihi olan 30.06.2021 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 1.050,00 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL ve 186,00 TL tamamlama harcı, 59,30 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 289,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 710,80 TL bakiye karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiline, davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, tebligat-müzekkere ücreti bilirkişi masrafı 3.422,00TL, Adli Tıp Gideri 323,00TL olmak üzere toplam 3.789,40TL yargılama gideri ile 289,70 TL harç giderinin davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/01/2022

Katip ….

Hakim ….

Bu belge 5070 sayılı yasa hükümlerine göre Elektronik olarak imzalanmıştır.