Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/30 E. 2022/46 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2019/30 Esas
KARAR NO : 2022/46

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. ……
DAVALI : … – …

DAVA : Taşınmazın Teslimi/Alacak
DAVA TARİHİ : 05/12/2017
KARAR TARİHİ : 18/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Taşınmazın Teslimi/Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Bankanın mülkiyetinde buluna…. de kayıtlı taşınmazın … ile yapılan 30.01.2015 tarihli satış protokolü doğrultusunda aynı tarihte davalıya zilyet sıfatı ile teslim edildiğini, anılan protokol ile müvekkili Banka tarafından taşınmazın …’ya vadeli olarak satışının vaad edildiğini, protokol hükümlerine uymadığından ve ödemesi gereken taksit tutarını ödemediğinden davalının temerrüde düştüğünü, taraflar arasında imzalanan protokolün ilgili maddelerinde müvekkili Bankaya verilen yetkiye istinaden satış protokolünün müvekkili banka tarafından tek taraflı olarak Ankara ….. Noterliği’nin 06.03.2017 tarih, 5611 yevmiye no.lu ihtarnamesi keşide edilerek feshedildiğini, aynı maddeler içeriğinde davalının protokolün feshi halinde taşınmazı müvekkili Banka’ya boş olarak teslim etme yükümlülüğü bulunduğundan ve taşınmaz halihazırda teslim edilmediğinden davalının fuzuli şagil durumunda olduğunu, davalı olağan kullanım dışındaki zararları gidermek ve protokol kapsamında taşınmaza ilişkin bulunan elektrik. su vs. tüm giderlerini ödemek sureti ile taşınmazı boş olarak teslim etmek durumunda olduğunu, taraflar arasındaki protokolün feshine rağmen müvekkili Bankanın mülkiyetindeki taşınmazın … tarafından müvekkiline teslim edilmediğini belirterek; fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla; davalının….. (B) ‘de kayıtlı taşınmazı boş olarak müvekkili Banka’ya teslimine, taşınmazın davalının zilyetliğinde kaldığı 30.01.2015 tarihinden ihtarname tarihi olan 06.03.2017 tarihine kadar 39.060,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte taşınmaz kullanım bedeli olarak davalıdan tahsili ile müvekkili Banka’ya ödenmesine, İhtarname tarihinden başlayarak taşınmazın boş olarak müvekkil Banka’ya teslim edileceği tarihe kadar geçecek süre için aylık 1.550,00 TL ecrimisilin davalıdan en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; bankanın akdedilen kredi sözleşmesinden fazlasını tahsil ettiğini, …. no.lu dükkanların, 2015 yılında vefa hakkının şahsında olmak üzere …. Bankasına tapuları devrettiğini, davacının vefa hakkı anlaşmasına uymayarak kendisini mağdur ettiğini, dükkanların işgal durumunda olmadığını, boşaltılmış ve bankanın istediği zaman dükkanları kullanabileceği durumda olduğunu, bankanın amacının kendisini borçlandırmak olduğunu savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasında düzenlenen protokol gereğinin yerine getirilmediği iddiasına dayalı, protokole konu taşınmazın teslimi, ecrimisil ve kullanım bedeli istemine ilişkindir.
Ankara …. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin 2017/624 Esas, 2018/531 Karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilmiş ve kararın kesinleşmesi ile dosya tevzi edilerek Mahkememiz yukarıdaki esasına kaydedilmiştir.
Davacı vekili 22/01/2021 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; 17 12.2020 tarihli bilirkişi ek raporda belirtilen müvekkil Bankanın 3.şahsa devir tarihi olan 05.06.2020 tarihi itibariyle 120.136,85 TL alacağının bulunması sebebiyle, dava değerinin bu miktar üzerinden kabulü ile ilgili bedel üzerinden harç ödeneceği ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Kırıkkale F tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davalı …’nın hükümlü olup olmadığının sorulmasına karar verilmiş gelen müzekkere cevabında ismi geçen kişinin hükümlü olmayıp hükümözlü olduğu ve vasi kararının bulunduğunun bildirildiği görülmüştür
Vakıflar bankası Abidinpaşa şubesine müzekkere yazılarak taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmesi ve eklerinin mahkememize gönderilmesi istenilmiş, gelen müzekkere cevabi dosyamız arasına alınmıştır.
Dosyanın konusunda uzman bankacı bilirkişiye tevdi ile tarafların iddia ve savunmalarını karşılar, mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktaları ile sınırlı olmak üzere varsa davacı alacağının tespitinin yapılması istenilmiş 22/06/2020 tarihli bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
22/06/2020 tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle; Görülmekte olan tazminat davasıyla ilgili olarak yapılan incelemede; Davacının, davalı …. hakkında Ankara … . İcra Müdürlüğü’nün 2013/2283 E. sayılı dosyasından başlatılan takibin, davalının sözleşme adresine TK 21. maddesine göre yapılan tebligatla kesinleştiği, Banka ile davalı arasında 30.01.2015 tarihinde imzalanan protokole göre, bankanın mülkiyetine geçen taşınmaz için 06.03.2015 tarihine kadar vefa hakkı kullanması gerektiği, Protokolün 3.5 maddesi gereği, davalının protokolün imzalandığı tarihten itibaren 12 ay içinde taşınmazı belirlenen şartlar dahilinde (kararlaştırılmış bedeli ödemek suretiyle) geri alım hakkını kullanmaması yada 3. kişilere satışının gerçekleştirilmesinin istenmemesi veya protokol ile borçlu tarafından üstlenilen yükümlülüklere aykırı hareket edilmesi halinde, bankanın taşınmazı geri satım veya 3. kişilere satım yükümlülüğün sona ereceğinin kararlaştırıldığı, sözleşme hükümlerine göre bankanın, sözleşmeye uyulmaması nedeniyle protokolü iptal etme hakkı bulunduğu, taşınmazın davalıya zilyet olarak teslim edilmiş olması ve protokole uyulmadığından bankanın ecrimisil talebinde bulunulabileceğinin anlaşıldığı, Bankaca taşınmazın aylık kira getirisinin 1.550,00 TL olarak belirlendiği, dosyada başkaca rayiç kiraya ilişkin bir belge ve bilgi bulunmadığı, söz konusu bankanın belirlediği kira tutarı üzerinden 01.3.2015-06.03.2017 arası için aylık 1.550,00 TL’den toplam 39.060,00 TL ecrimisil oluştuğu, Bankanın bu miktara temerrüt tarihinden itibaren ancak yasal faiz talep edebileceği, belirlenmiş ve yapılan hesaplamada temerrüt tarihine kadar biriken ecrimisil tutarına 6.718,32 TL gecikme faizi hesap edildiği ve buna göre bankanın alacağının dava tarihi itibariyle toplam 45.778,32 TL olarak hesaplandığı, ayrıca dava dilekçesinde ihtamame tarihinden başlayarak taşınmazın boş olarak Banka’ya teslim edileceği tarihe kadar geçecek süre için aylık 1.550,00 TL ecrimisil talep edildiği, tespit ve sonucuna ulaşılmıştır.
Bilirkişi raporundan dava tarihi olarak 01/02/2019 tarihinin belirtildiği ancak Mahkememiz dosyasının dava tarihi 05/12/2017 olduğundan 1 nolu ara karar gereği yerine getirildikten sonra doğru tarihe göre hesaplama yapılmak ve davacı vekilinin taşınmazın 3. Kişiye devrine ilişkin beyanları da dikkate alınmak üzere ek rapor tanzimi için dosyanın yeniden bilirkişiye tevdiine karar verilmiş gelen bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
17/12/2021 tarihli Bilirkişi Ek Raporunda Özetle; Mahkemece ara kararında belirtilen hususlar doğrultusunda yapılan incelemeler sonucunda; davacı bankanın; Davalı …’dan, 05.12.2017 Dava Tarihi İtibariyle; 53.010,00 TL anapara ve 3.076,87 TL işlemiş yasal faiz olmak üzere toplam 56.086,87 TL alacaklı olduğu, anapara (53.010.,00 TL) tutarına dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceği, davacı bankanın, davalı … dan, taşınmazın 3.şahsa devir tarihi olan 05.06.2020 tarihi itibariyle; 99.768,35 TL Anapara ve 20.368,50 TL işlemiş yasal faiz olmak üzere toplam 120.136,85 TL alacaklı olduğu, anapara (99.768,35 TL) tutarına 05.06.2020 tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceği, sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Ecrimisil, malikinin rızası dışında taşınmazının gerçek veya tüzel kişilerce işgal veya tasarruf edilmesi sebebiyle ödenen tazminattır. Malikinin rızası dışında taşınmazı eline geçiren, elinde tutan veya her ne şekilde olursa olsun bu malı kullanan veya tasarrufunda bulunduran gerçek veya tüzel kişiler de fuzuli şagil(işgalci) denir. TMK’nın 995. maddesine göre kötüniyetli zilyet, geri vermekle yükümlü olduğu şeyi haksız olarak alıkoymuş olmasından doğan tazminatı karşılamak zorundadır.

Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında, davalının banka ile akdettiği kredi sözleşmesi uyarınca protokol düzenlendiği hususunda ihtilaf bulunmamakla birlikte, uyuşmazlık taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmesine istinaden düzenlenen protokol gereği tarafların edimlerini yerine getirip getirmediği, davacının davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı, satış protokolüne konu taşınmazın davacıya teslimi şartlarının oluşup oluşmadığı davalıdan kullanım bedeli ve ecrimisil bedelinin talep edilip edilemeyeceği hususlarına ilişkindir. Dava konusu 30/01/2015 tarihli protokole bakıldığında protokolün 3.5 maddesi gereği, davalının protokolün imzalandığı tarihten itibaren 12 ay içinde taşınmazı belirlenen şartlar dahilinde geri alım hakkını kullanmaması yada 3. kişilere satışının gerçekleştirilmesinin istenmemesi veya protokol ile borçlu tarafından üstlenilen yükümlülüklere aykırı hareket edilmesi halinde, bankanın taşınmazı geri alım veya 3. kişilere satım yükümlülüğün sona ereceğinin kararlaştırıldığı, protokole dayanak kredi sözleşmesi bedelinin davalı tarafından ödenmediği, sözleşme hükümlerine göre bankanın, sözleşmeye uyulmaması nedeniyle protokolü iptal etme hakkı bulunduğu, taşınmazın davalıya zilyet olarak teslim edilmiş olması ve protokole uyulmadığından bankanın ecrimisil talebinde bulunulabileceği, 12 aylık sürenin dolduğu tarihte davalıya keşide edilen ihtarnamenin 07/03/2017 tarihinde tebliğ edildiği, 7 günlük ödeme süresi verildiği, temerrüdün oluştuğu tarihten dava tarihine kadar hesaplanan 15.209,30 TL ecrimisil talep edebileceği, dava konusu taşınmazda sözleşme tarihinde yaşamakta olan davalının taşınmazın bedelsiz olarak kullanılmasına davacı tarafça muvafakat edildiği görüldüğünden kullanım bedeli talebinin reddine, dava konusu taşınmaz dava açıldıktan sonra 05/06/2020 tarihinde dava dışı 3. kişiye devir edildiğinden ve davalı taşınmazı tahliye ettiğinden davacının tahliye talebi konusuz kalmış olup tahliye talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede davacı …A.Ş. Tarafından açılacak davalara getirilen harç muafiyetinin bankalarca kredi alacaklarının tahsili amacı ile açılmış ve açılacak dava veya takiplerle ilgili olup, kredi alacakları dışında açılan davalarda bankanın harç muafiyeti bulunmamaktadır.(Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.06.2018 gün ve 2018/19-636 E., 2018/1240 K.) Bahsi geçen hususlar dikkate alınarak yargılama giderine dair hükümler aşağıdaki şekilde kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Davacının …. adresindeki taşınmazdan tahliyesine yönelik talep konusuz kaldığından ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacının taşınmaz kullanım bedeli isteminin REDDİNE,
3-Ecrimisil bedeli talebinin KISMEN KABULÜNE, 15.209,30-TL ecrimisil bedelinin 05/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 1.038,95-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 1.012,69-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından (yapılan yatırılan harçtan/harçlardan iadesine karar verilen kısım düşüldükten sonra kalan); 1.038,95 TL Harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan; 1.800,00-TL Bilirkişi ücreti, 186,60-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.986,60-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 251,50-TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
9- Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/01/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza