Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/299 E. 2021/8 K. 12.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2019/299 Esas
KARAR NO : 2021/8

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 14/06/2019
KARAR TARİHİ : 12/01/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı şirket vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari mal alım satım ilişkisi bulunduğunu, takip konusu edilen fatura konusu malların davalıya teslim edildiğini ve bedelin ödenmediğini, arabuluculuk yoluna başvurulmasına rağmen davalıca toplantıya katılım sağlanmadığını, davalının anılan fatura karşılığı mallan almadığı yada bedelini ödediğine ilişkin hiçbir beyanı ile belgesinin bulunmadığından bahisle; davalarının kabulü ile borçlu davalının icra takibine yaptığı itirazın iptalini, takibin devamını, davalı aleyhine takip konusu alacağın %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davacı vekili vermiş olduğu 04.11.2019 tarihli beyan dilekçesinde ise ara karar gereği beyanlarını sunarak, fatura suretlerini dosyaya sunmuştur.
Usulüne uygun tebliğe rağmen davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, ticari ilişkiden kaynaklı düzenlenen faturalara dayalı başlatılan takibe davalı tarafından yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
… Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak, … esas sayılı takip dosyasının mahkememize gönderilmesi istenilmiş, fiziken gelen dosya dosyamız arasına alınmıştır. Takip dosyasının incelenmesinde; davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine 863,08 TL asıl alacak yönünden takip başlatıldığı, borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
Gelir İdaresi Başkanlığı E Fatura birimine müzekkere yazılarak, dayanak faturaların davalı tarafa tebliğ edilip edilmediği ve itirazın olup olmadığına ilişkin bilgi ve belgelerin mahkememize gönderilmesinin istenilmiş, 20/02/2020 tarihli cevabi yazı dosyamız arasına alınmıştır.
Davalı tarafa usulüne uygun isticvap davetiyesi çıkarılmış, davalı taraf isticvaba yönelik herhangi bir beyanda bulunmamıştır.
Taraflara/vekillerine HMK.nın 222. maddesi gereğince akdi ilişkinin başından itibaren defter ve kayıtları mahkememize sunmaları yönünde 2 haftalık kesin süre verilmiş, davacı vekilinin müvekkili şirketinin defterlerinin bulunduğu adresi ve şirket yetkilisini bildirdiği, davalının defter ibrazında bulunmadığı ve adres de bildirmediği görülmüştür.
Dosyanın Mali Müşavir bilirkişiye tevdi ile tarafların ticari defter ve kayıtlarında akdi ilişkinin ne şekilde yer aldığı, ticari defterlerin usulüne uygun tutulup tutulmadığı, Gelir İdaresinden gelen müzekkere cevapları da değerlendirilerek ve mahkemece yapılan uyuşmazlık tespiti çerçevesinde rapor tanzim edilmesi istenilmiş, 30/09/2020 tarihli bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi Raporunda Özetle; davacının e-defter mükellefiyetinin bulunduğu, ticari defterlerinin TTK hükümleri gereği usulüne uygun şekilde tutulmuş olduğu, Davalının ticari defter ve belgelerinin incelemeye sunulmadığı, davacı tarafından sunulan faturaların ticari defterinde kayıt altına alındığı, davacının ticari defter kayıtlarına göre davalıdan 31.12.2018 tarihi itibariyle 863,84 TL. alacaklı olduğu belirtilmiştir.
2004 sayılı İİK 67. Maddesinde; takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği, bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlunun; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklının; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edileceği hüküm altına alınmıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri müddeasını ispata mecburdur. Bu hüküm,“bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddesine göre;
“(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
6100 sayılı HMK’nın 222.maddesi gereğince usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtları sahibi lehine delil teşkil edebileceği gibi, aleyhine de delil teşkil edebilir. Buna göre davacı yan kendi iddiasını ispatlamak için kendi ticari defterlerine dayanmış olmasına rağmen, ticari defterlerindeki kayıtlar kendisi aleyhine delil oluşturacak nitelikte olabilir.
Faturanın, onu teslim alan muhatabı borç altına sokabilmesi için her şeyden evvel borç doğurucu bir hukuki ilişkinin mevcudiyeti ve faturanın da bu ilişki nedeni ile düzenlenmiş olması gerekir ve öncelikle taraflar arasında böyle bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının gözönünde tutulması zorunludur.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı, davalı ile ticari mal alım satımına ilişkin alacaklarının tahsili için başlattığı icra takibine davalının yaptığı itirazının iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı borçlunun takip dosyasında borca ve ferilerine yönelik itirazda bulunduğu görülmüştür. Somut olayımızda davaya ve takibe dayanak ürün ve malzemenin davalıya teslim edildiği davacı defterleri ile fatura içeriğinden görüldüğü, davalının ihtaratlı davetiyeye rağmen defter ibrazında bulunmadığı, usulüne uygun isticvap davetiyesinin gereğini yerine getirmediği, 7251 sayılı yasanın 23. Maddesi ile değişen HMK 222. Maddesine göre taraflardan birinin defter ibraz etmemesi halinde karşı tarafın usulüne uygun tutulmuş defterlerin lehine delil kabul edileceği anlaşıldığından tarafların arasındaki hukuki ilişkinin varlığı ve hizmetin ifa edildiği, davacı tarafından ispat edilmiştir. Ödemeye yönelik ispat külfeti kendisinde olan davalı/borçlu borcun ödendiğine dair belge ibraz etmemiştir. Sunulan bilirkişi raporunun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatiyle söz konusu rapor hükme esas alınmıştır. Davacı tarafından faturaya dayalı başlatılan takipte, takibe konu bedelin davalı tarafından ödenmediği anlaşılmakla, davanın kabulüne, davalının … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile, takibin 863,08 TL asıl alacak yönünden devamına, asıl alacağın takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, davalı tarafça yapılan itirazın haksız ve alacak miktarının likid olduğu anlaşılmakla davacının tazminat talebinin yerinde olduğu görülerek hükmedilen alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Davanın KABULÜ ile davalının … Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile, takibin 863,08 TL asıl alacak yönünden devamına, asıl alacağın takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
2-Hükmolunan 863,08 TL’nin %20’si olan 172,61 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 59,30-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 44,40-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 14,90-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 863,08-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 44,40-TL Başvuru Harcı, 44,40-TL Peşin/nisbi Harcı, 750,00-TL Bilirkişi ücreti, 142,90-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 981,70TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk ücreti olarak suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL’nin sözlü ve yazılı bildirimlere rağmen görüşmelere katılmayan davalı …’nden alınıp hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda dava konusu miktarı itibari ile kesin olmak üzere karar verildi. 12/01/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza