Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/234 E. 2021/277 K. 16.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2019/234 Esas
KARAR NO : 2021/277

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 13/05/2019
KARAR TARİHİ : 16/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’nın, … İnşaat İç Mimarlık San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin, 26.11.2004 yılına kadar ortağı olduğunu, ancak kendisinin ve babası …’nın bahse konu şirketteki hisselerini 26.11.2004 tarihinde…Noterliği’nin 26.11.2004 tarih ve … yevmiye numaralı noter senetleri ile “Limited şirkette Hisse Devri Senedi” ile … isimli şahsa devrettiklerini, müvekkili ve babasının … İnşaat İç Mimarlık San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin ortağı bulundukları tarihte dava dışı … Bankası’ndan genel kredi sözleşmesi kapsamında birtakım krediler kullandıklarını ve dava dışı … Bankası’nın … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile (yeni dosya no … E.) müvekkili … ve babası … ile … İnşaat ..Ltd. Şti aleyhine 5.608,10 TL alacağın tahsili amacı ile 04.07.2005 tarihinde ilamsız takip başlattıklarını, … Bankası tarafından … Ltd Şti lehine verilmiş kredilerden dolayı müteselsil kefil olan müvekkili … ile … adına,,, Noterliği’nin 29.04.2005 tarih ve …yevmiye numaralı ihtarnamesinin tebliğ şerhlerinin incelenmesinden borcun dayanağı olarak gösterilen ihtarnamenin muhataplarına yapılamaması karşısında başlatılan icra takibinin usulsüz olduğunu, yine icra takibinde imzalanan genel kredi sözleşmesine ilişkin hangi borçların ödemelerinin yapılmadığına dair cari hesap ekstresi vs bulunmadığını, İcra takip dosyasının 16.02.2017 tarihinde … Bankası tarafından yenilenerek … Esasını aldığını ve daha sonra … Bankası’nın tüm alacaklarını … Yönetim A.Ş’ye takip dosyası ile birlikte devrettiğini, müvekkili …’nın e-devlet üzerinden yaptığı incelemede …. nolu taşınmazına … Müdürlüğü’nün 27.09.2018 tarih ve … sayılı yazıları ile alacaklı olarak gözüken … lehine 5.608,10 TL bedelle haciz kaydı işlendiğini öğrendiğini, borcun varlığından ve icra takibinden e-devlet üzerinde yaptığı araştırma neticesinde haberdar olduğunu, bunun üzerine taraflarınca … Bankası …. Şubesine 29.01.2019 tarih ve …yevmiye numarası ile ihtarname gönderilerek borcun varlığının sorulduğunu ancak kendilerine borcun varlığına ilişkin bir bilgi ve belge verilemediğini, sadece müşterek borçlu ve müteselsil kefillikten kaynaklı olduğunun iletildiğini, TBK md 598/3 hükmü gereğince kefalet sözleşmesinin 10 yılın dolması ile ortadan kalkacağını, icra takip dosyası ve banka kayıtlarının incelenmesinden kefil olunan GKS üzerinden kanunda belirlenen 10 yıllık süreden çok daha fazla sürenin geçtiğinin anlaşılacağını, Ankara Arabuluculuk Bürosuna başvurulduğunu, ancak …..Arabuluculuk No ve 05.04.2019 tarihli Son Oturum Tutanağı ile anlaşmama hususunda imza altına alındığını, Muaccel ve ispatlanmış bir alacak olmadan, usulsüz ve bila tebliğ dönen ihtarname ile, müvekkili aleyhine icra takibi başlatılarak müvekkilinin ticari hayatı ve itibarının zedelendiğini, Açıkladıkları sebeplerle, öncelikle kötüniyetle açılan takibin tedbiren durdurulmasına ve sonrasında iptaline, TBK madde 598/3 hükmü gereğince 10 yıllık sürenin aşılması nedeni ve kefillik sözleşmesinin yenilenmemesi sebebiyle kefilliğin ortadan kalkmasına binaen ilamsız haciz yolu ile takip yapılamayacağından takibin iptaline, müvekkilinin borçlu olmadığının tesptine, … Yönetim A.Ş.’nin %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, müvekkilinin taşınmazına … Müdürlüğü’nün 27.09.2018 tarih ve … sayılı yazıları ile haksız ce yersiz yere konulan haciz kaydının kaldırılmasına, takibin tedbiren durdurulmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava dilekçesinin taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, şöyle ki; … Bankası A.Ş. (31 Ekim 2001 tarihinde … Bankası A.Ş. ile birleşmiştir) ile dava dışı/ asıl borçlu … İnşaat Ltd. Şti arasında 3.000,000,000 ( üç milyar) TL kredi ihtiva eden Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, işbu sözleşmenin şirket ortakları dava dışı … ve davacı … tarafından müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını; devamında … Bankası A.Ş. ile dava dışı/asıl borçlu … İnşaat Ltd. Şti arasında 19.000,000,000 (on dokuz milyar) TL kredi ihtiva eden Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, işbu sözleşmenin de şirket ortakları dava dışı … ve davacı … tarafından müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, Sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerin yerine getirilmemesi üzerinde banka tarafından asıl borçlu ve kefillere ihtarname keşide edilmek suretiyle toplam borç miktarının bildirildiğini, ödemeye ilişkin gerekli ihtarlar yapılarak mehil verildiğini, işbu ihtarnamelerin her birinin borçlular tarafından sözleşme ile beyan edilen ve yasal mevzuatlar gereği ikametgâh adresleri olarak kabul edilen adreslerine tebliğ edildiğini, taraflar arasında ihtirazı kayıt şerhi konulmaksızın imzalanan kredi sözleşmesi gereğince ihtarnamenin bildirilen adreslere tebliği ile birlikte borçluların tamamının temerrüde düşürüldüğünü, kaldı ki ihtarnamelerin taraflara tebliği hususunun temerrüt tarihinin başlangıcı açısından önem arz ettiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile ihtarnamelerin tebliğ edilmemiş olması halinde dahi icra takip tarihi itibariyle borçluların temerrüde düşürülmüş ve borcun muaccel hale gelmiş bulunduğunu, nitekim borcun ödeme planı kapsamında ödenmemesi üzerine borçlular hakkında …İcra Müdürlüğü nezdinde … sayılı dosyası ile (yeni esas; …, takip çıkışı; 5.608,10 YTL, güncel kapak hesabı 63.722,34 TL) icra takibi başlatıldığını, işbu takibe ilişkin ödeme emri ve eklerinin davacı …’ya TK 21’e göre 10.09.2018 tarihinde tebliğ edildiğini ve takibin itiraz edilmeksizin kesinleştiğini, usulüne uygun yapılan tebligatlar akabinde kesinleşen takip ile davacı yanın temerrüde düşürülüp borcun muaccel hale geldiğini, taraflarınca davacının ihtarnamesine 27.02.2019 tarihinde cevap verildiğini, ihtarname ekinde temlik sözleşmesi, temlik listesi, vekaletname, şirket birleşme evrakları, genel kredi sözleşme örnekleri eklenerek davacı yan vekili Av. …’e posta yoluyla gönderildiğini, işbu ihtarname cevabının da davacı vekiline 28.02.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, dilekçe ekinde sundukları sözleşme örnekleri ve dosyaya kazandırılacak icra dosyası ile haklı alacaklarının ortaya konulacağını, davacı tarafın kötü niyet iddiasını kabul etmediklerini, davacı yanın Genel Kredi Sözleşmesinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzası bulunduğunu, ayrıca işbu imzanın davacının dava dilekçesinde iddia ettiği gibi ortaklıktan ayrıldıktan sonraki tarihe denk gelmediğini, davacı yanın Genel Kredi Sözleşmesini şirketin ortağı olduğu dönemde imzaladığını, açıkladıkları nedenlerle, davanın reddine, yargılama masrafı ve vekâlet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, Menfi tespit davası olup uyuşmazlığın, kredi sözleşmesine istinaden başlatılan icra takibinde davacının borçlu olup olmadığının tespiti, takibin iptali ve hacizlerin kaldırılması istemlerine ve alacağın zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı hususlarına ilişkindir.
Yargılama devam ederken davacı vekili 08/03/2021 tarihli ile davalı vekili 15/03/2021 tarihli beyan dilekçeleri ile tarafların sulh olduklarını ve bu nedenle davadan feragat edildiğini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde; feragat yetkisinin olduğu görülmüştür. HMK 311. Maddeye göre feragat kesin hüküm sonucu doğurduğundan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, dosyaya sunulan beyan dilekçelerinde vekalet ücreti talebi olmadığı belirtildiğinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmeksizin, arabuluculuk ücretinin Adalet Bakanlığınca karşılanan kısmının da yargılama gideri olarak sayıldığından ve davacı taraf yargılama gideri talep etmediğinden ve dava red ile sonuçlandırıldığından Adalet Bakanlığınca ödenen arabuluculuk ücretinin davacı taraftan tahsiline dair aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2- Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının dava dosyasında peşin alınan 95,78-TL harçtan mahsubu ile artan 36,48- TL nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Yukarıda açıklanan gerekçe ile taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK 333. maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip yatırana iadesine,
6-6235 sayılı Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi 13. Maddesi gereği Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin yukarıda açıklanan gerekçe ile davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/03/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza