Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/213 E. 2021/121 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2019/213 Esas
KARAR NO : 2021/121

DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 20/09/2018
KARAR TARİHİ : 09/02/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalının hazır beton trans mikser nakliye hizmetleri konusunda sözlü anlaşmaya vardığını, anlaşma neticesinde davacının nakliye hizmet bedelini davalıya sunduğunu ve ardından 30/05/2018 tarihli faturayı keşide ederek davalıya gönderdiğini ancak faturaya konu bedelin ödenmediğini, fatura bedelinin ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının devir yoluyla borcu kabul ettiğini ancak fatura kendisine tebliğ edilmediğinden bahisle itirazda bulunduğunu, itirazın kötü niyetli olduğunu belirterek, davalının … Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptalini, takibin devamını ve davalının % 20 icra inkar tazminatıyla cezalandırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takibinden önce borcun 30.000 TL’sinin ödendiği, takipten sonra, dava açılmadan önce 17.500 TL’nin davacının banka hesabına yatırıldığını, icra takibinin tamamına itiraz edilmesinin nedeninin yapılan ödemelerden banka dışında yapılanlarının hatırlanmaması olduğunu, davanın ve takibin haksız olduğunu belirterek davanın reddine davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini ve davacı aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasında taşıma sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağına ilişkin davacının başlattığı icra takibine davalının yaptığı yetkiye ve borca itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Ankara …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Karar sayılı dosyası ile görevsizlik kararı verilerek Mahkememize gönderilerek Mahkememiz esasına kaydedildiği görülmüştür.
… Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasının celbi sağlanmış olup dosyamız arasına fiziki olarak alınmıştır.
Tarafların bağlı bulunduğu vergi dairelerine müzekkere yazılmış, gelen müzekkere cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
Taraflara Hukuk Muhakemeleri Kanununun 222. Maddesi uyarınca ticari defterlerini ibraz etmek üzere süre verilmiş, taraf vekillerinin müvekkilleri şirketlerin ticari defterlerinin bulunduğu adresi ve irtibat kurulacak kişiyi bildirdiği görülmüştür.
Dosyanın mahkememizce re’sen seçilecen mali müşavir bilirkişiye tevdiine karar verilerek tarafların iddia ve savunmalarını karşılar, taraflar arasında akdedilen sözleşme çerçevesinde mahkememizce yapılan uyuşmazlık gereği var ise tarafların alacak borç ilişkisini belirler rapor alınması istenilmiş olup, 30/01/2020 tarihli bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi Raporunda Özetle; Davalı taraf Muhasebe biriminden temin edilen Ba bildirimlerine göre de davacıdan alınan davaya konu faturanın davalı tarafından 2018/Mayıs dönemine ilişkin Ba bildiriminin 02/07/2018 tarihinde yapıldığı, ticari defterlerine yansıttığı, her iki tarafın ticari defterlerinin incelenmesinde davaya konu fatura muhteviyatına ve tutarına ilişkin taraflar arasında bir itilafın olmadığı, davalı tarafı davacı adına bankadan yaptığı ödemelerden; 02/04/2018 tarihinde … Bankası ….Şubesinde 20.000,00 TL (Fatura tarihi ve Takip Tarihinden Önce)13/07/2018 tarihinde … bankası … Şubesinde 10.000,00 TL (Fatura tarihi ve Takip Tarihinden Önce) toplam 30.000,00 TL ödemenin olduğu, davacı tarafın bu ödemelerin dava konusu fatura ile ilişkili olmadığını, “Başka bir alacağa ilişkin” olduğu belirtilmiş ise de davaya konu fatura dışında 2017 ve 2018 yılında davacı ile davalı arasında ticari defterlere yansıyan bir ticari ilişkiye rastlanmadığını, inceleme safhasında gerek davacı ve gerekse davalı tarafın davaya konu fatura alacağınına ilişkin davalı …’in 31/05/2018 tarih Seri A 060884 nolu ve KDV dahil 202.960,00 TL olan yüklenicisi olduğu dava dışı … … Ltd. Şti.’ye düzenlenen muhteviyatı trans mikser kira bedeli olan faturadaki tutarındaki davacıya ait trans Mikser çalışma karşılığı payına düşen kira bedelinin davalı tarafından tahsil edilip davacıya ödenmemesinden kaynaklandığı, fatura muhteviyatından da anlaşılacağı üzere düzenlenen faturanın düzenleme tarihinde anlık teslim ve hizmet niteliğinde olmadığı, sektör niteliği gereği fatura düzenleme tarihinden önce gerçekleşen hizmetler niteliğini de olabileceği birlikte değerlendirildiğinde; davalı tarafından davacı adına yapılan ödemelerin davaya konu fatura ile ilişkili olduğu takip tarihinin 13/08/2018 olduğu, davalı tarafından davacıya iki kalemde ödenen toplam 30.000,00 TL’nin takip tarihinden önce ödendiği, takip tarihinde davacının talep edebileceği asıl alacağın 36.080,00 TL olduğu, davacının takip tutarını 66.000,00 TL üzerinden koyduğu, ödenen 30.000,00 TL mahsubu ile bakiye anaparanın 36.000,00 TL olacağı, asıl alacağa takip tarihine kadar işleyen kanuni faizin :675,00 TL olmak üzere toplamda 36.675,00 TL talep edebileceği, takip tarihinden sonra ise davalının 03/09/2018 tarihinde … Şubesinde 17.500,00 TL ödemede bulunduğu, dava tarihinin 20/09/2018 olduğu ve dava tarihinde davalının davacıya 18.580,00 TL borçlu olacağı belirtilmiştir.
Dosyanın ek rapor için yeniden bilirkişiye tevdii edilerek , takdiri Mahkememize ait olmak üzere davacı vekili itirazlarını karşılar, taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden ticari defterlerinde var ise alacak borç ilişkisini belirler rapor tanzim edilmesi istenilmiş olup, 02/11/2020 tarihli bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır. Bilirkişi Raporunda; Davacı vekilinin itirazları, önceki bilirkişi raporlarının birlikte değerlendirilmesinde 30/01/2020 tarihli Bilirkişi Raporundaki görüş ve kanaatini değiştirecek yeni bir belge bilginin sunulmadığından görüşlerini değiştirmemiştir.
Dosya, ek rapor tanzimi için bilirkişiye yeniden tevdii edilerek, davacı defterlerine göre taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden davalı taraftan doğan toplam alacak miktarının ne olduğu ve bunun hangi faturadan kaynaklandığı, davacı defterlerine göre davalının ödediği miktarın ne olduğu ve hangi kalemlerden oluştuğu, davalı defterlerine göre tüm ticari ilişki kapsamında davacıya doğan borcun miktarının ne olduğu ve hangi faturalardan kaynaklandığı, davalı defterlerine göre davacıya yapılan ödeme miktarının ne olduğu ve bu ödemelerin kalem kalem gösterilerek belgeler ile belirtilmesi, sonrasında takip tarihi ve dava tarihine göre her iki taraf defterinde görülen davacı alacak tutarının ne olduğu, takipten sonra davadan önce yapılan ödeme var ise takip tarihi itibariyle belirlenen ana/asıl alacağa ödeme tarihine kadar yasal faiz oranı işletilerek hesaplanacak işlemiş faiz tutarının da ana alacağa eklenip takipten sonra ödenen meblağın mahsubu ile bulunacak rakama yine dava tarihine kadar yasal faiz işletilerek davacının dava tarihi itibariyle asıl ve işlemiş faiz alacağının hesabının yapılması istenilmiş olup, 16/01/2021 tarihli bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır. Bilirkişi Ek Raporunda Özetle; toplam da yasal faiz dahil alacağın :66.627,00 TL olarak hesaplandığı belirtilmiştir.
2004 sayılı İİK 67. Maddesinde; takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği, bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlunun; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklının; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edileceği hüküm altına alınmıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri müddeasını ispata mecburdur. Bu hüküm,“bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddesine göre;
“(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
6100 sayılı HMK’nın 222.maddesi gereğince usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtları sahibi lehine delil teşkil edebileceği gibi, aleyhine de delil teşkil edebilir. Buna göre davacı yan kendi iddiasını ispatlamak için kendi ticari defterlerine dayanmış olmasına rağmen, ticari defterlerindeki kayıtlar kendisi aleyhine delil oluşturacak nitelikte olabilir.
Faturanın, onu teslim alan muhatabı borç altına sokabilmesi için her şeyden evvel borç doğurucu bir hukuki ilişkinin mevcudiyeti ve faturanın da bu ilişki nedeni ile düzenlenmiş olması gerekir ve öncelikle taraflar arasında böyle bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının gözönünde tutulması zorunludur.
Davalı tarafın yetkiye itirazı TBK’nın 89. Maddesi uyarınca reddedilerek dosya esas yönünden incelenmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı, davalı ile aralarındaki hizmet sözleşmesine dayalı bakiye alacaklarının tahsili için başlattığı icra takibine davalının yaptığı itirazının iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı borçlunun takip dosyasında borca ve ferilerine yönelik itirazda bulunduğu görülmüştür. Somut olayımızda gelen müzekkere cevapları tarafların ticari defterleri ve bilirkişi raporunda davacı tarafından hizmet sözleşmesine istinaden edimin yerine getirildiğinin görüldüğü, davalının 03/09/2018 tarihinde 17.500 TL, 02/04/2018 tarihinde 20.000 TL, 13/07/2018 tarihinde 10.000 TL ödeme yaptığı ve bu ödemelerin davaya konu cari hesaba mahsuben yapıldığı, takip tarihinde asıl alacağın yapılan 30.000 TL mahsup edildiğinde 36.080 TL olduğu ve takip tarihi olan 13/08/2018 tarihinden 17.500 TL’lik ödemenin yapıldığı 03/09/2018 tarihine kadar işlemiş faizin 186,83 TL olacağı, bu bedelden 17.500 TL çıkarıldığında dava tarihi itibariyle asıl alacağın 18.766,83 TL ve 03/09/2018 tarihinden dava tarihine kadar işlemiş faizin 78,67 TL olacağı Mahkememizce hesaplanmıştır. Ödemeye yönelik ispat külfeti kendisinde olan davalı bakiye bedelin ödendiğine yönelik herhangi bir belge sunmamıştır. Hal böyle olunca davanın kısmen kabulü ile; davalının … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin dava tarihi itibariyle 18.766,83 TL asıl alacak, 78,67 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.845,50 TL alacak yönünden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faiz işletilmesine, davalı tarafça yapılan itirazın haksız ve alacak miktarının likid olduğu anlaşılmakla davacının tazminat talebinin yerinde olduğu görülerek hükmedilen alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davalının … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin dava tarihi itibariyle 18.766,83 TL asıl alacak, 78,67 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.845,50 TL alacak yönünden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faiz işletilmesine,
2-Hükmolunan 18.845,50 TL’nin %20’si olan 3.769,10 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine,
4-Davalının tazminat talebinin reddine,
5-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 1.287,34-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 1.127,12-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 160,22-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre red edilen kısım üzerinden hesaplanan 6.930,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan; 35,90-TL Başvuru Harcı, 1.127,12-TL peşin/nisbi harcı, olmak üzere toplam 1.163,02 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan; 700,00-TL Bilirkişi ücreti, 128,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 828,50-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 236,57-TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
10-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/02/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza