Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/163 E. 2022/45 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2019/163 Esas
KARAR NO : 2022/45

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – ….
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 08/04/2019
KARAR TARİHİ : 18/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 31/08/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının davacıdan 28/04/2016-18/07/2016 tarihleri arasında ticari mal alımı yaptığını, taahhüt edilen bedelin bir kısmının ödemmediğini, 3 adet fatura ile yapılan mal satışından kaynaklanan faturaların ödenmediği gerekçesi ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, Ankara …İcra Müdürlüğü’nün 2018/9605 Esas sayılı dosyasındaki icra takibine konu olan 38.350,-TL asıl alacak ile 5.818,70 TL işlemiş faiz alacağının takibine itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali davası açtıklarını, davalı-borçlu şirketin asıl alacağa yönelik itirazının iptalini, %20’den aşağı olmamak üzere icra-inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin de davalı-borçlu şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Usulüne uygun tebliğe rağmen davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, ticari ilişkiye dayalı fatura alacağına yönelik başlatılan takibe davalının yaptığı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Çankırı ve Ulus Vergi Dairelerine müzekkere yazılarak, takibe konu ve dava dilekçesinin 3 nolu bendinden seri numaraları belirtilen faturaların BA-BS formlarının mahkememize gönderilmesi istenilmiş gelen cevabi yazı dosyamız arasına alınmıştır.
Çankırı Nöbetçi ATM’ye talimat yazılarak yeni HMK’da yapılan değişiklik uyarınca 222/5 maddesi ihtarını içeren defter ibrazı ile davaya ve takibe konu alacak istemine yönelik faturaların isticvapına yönelik isticvap davetiyesinin çıkarılmasının istenilmiş olup; talimata cevap verildiği, davalı tarafın talimat duruşmasına katılmadığı ve beyanda da bulunmadığının görüldüğü bildirilmiştir
Davacı vekiline Hukuk Muhakemeleri Kanununun 222. Maddesi uyarınca ticari defterlerini ibraz etmek üzere süre verilmiş, davacı vekilinin müvekkili şirketin ticari defterlerinin bulunduğu adresi ve irtibat kurulacak kişiyi bildirdiği görülmüştür.

Dosyanın mahkememizce re’sen seçilecek MALİ MÜŞAVİR bilirkişiye tevdii ile davacı defterleri yerinde incelenmek sureti ile gelen müzekkere cevaplarını da irdeler, tarafların iddialarını karşılar, mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık çerçevesinde var ise takip tarihi itibari ile davacı alacağını tespit eder rapor düzenlenmesi istenilmiş gelen bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
15/11/2021 Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle; davacının davalıdan 38.350-TL’lık alacak bakiyesi olduğu, 2-17.05.2016 tarihli ve 067925 nolu sıva makinası 5.310,-TL. fatura,07.06.2016 tarihli ve 067927 nolu 2 eksenli CVC köpük kesme makinası 21.240,-TL. fatura,19.07.2016 tarihli ve 067935 nolu harç püskürtme ve makinası 11.800,-TL. faturaların kayıtlara alındığı, davalı tarafa gönderildiği, taraflarca vergi dairesi müdürlüklerine Ba/Bs bildirimlerinin yapıldığı, davalının faturalara TTK’nın m.21/f.2 hükmü kapsamında faturalara herhangi bir itirazının dosya kapsamında bulunmadığı, davalının dosya kapsamında davaya ilişkin dilekçesi ve beyanları bulunmadığından herhangi bir değerlendirme davalı açısından yapılamadığı, dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler dikkate alındığında davacının davalıdan 38.350,-TL alacaklı bulunduğu ve faiz talebinin yerinde olduğu belirtilmiştir.
2004 sayılı İİK 67. Maddesinde; takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği, bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlunun; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklının; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edileceği hüküm altına alınmıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri müddeasını ispata mecburdur. Bu hüküm,“bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddesine göre;
“(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
6100 sayılı HMK’nın 222.maddesi gereğince usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtları sahibi lehine delil teşkil edebileceği gibi, aleyhine de delil teşkil edebilir. Buna göre davacı yan kendi iddiasını ispatlamak için kendi ticari defterlerine dayanmış olmasına rağmen, ticari defterlerindeki kayıtlar kendisi aleyhine delil oluşturacak nitelikte olabilir.
Faturanın, onu teslim alan muhatabı borç altına sokabilmesi için her şeyden evvel borç doğurucu bir hukuki ilişkinin mevcudiyeti ve faturanın da bu ilişki nedeni ile düzenlenmiş olması gerekir ve öncelikle taraflar arasında böyle bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının gözönünde tutulması zorunludur.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı, davalı ile ticari ilişkiye yönelik alacaklarının tahsili için başlattığı icra takibine davalının asıl alacağa yönelik itirazının iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı borçlunun takip dosyasında borca ve ferilerine yönelik itirazda bulunduğu görülmüştür. Somut olayımızda davaya ve takibe dayanak hizmetin ifa edildiği davacı defterleri, fatura içeriğinden ve vergi dairesinden gelen BA/BS formlarıyla görüldüğü, davalının ihtaratlı davetiyeye rağmen defter ibrazında bulunmadığı, takibe dayanak faturalara ilişkin sevk irsaliyesi düzenlendiği, usulüne uygun isticvap davetiyesinin gereğini yerine getirmediği, 7251 sayılı yasanın 23. Maddesi ile değişen HMK 222. Maddesine göre taraflardan birinin defter ibraz etmemesi halinde karşı tarafın usulüne uygun tutulmuş defterlerin lehine delil kabul edileceği anlaşıldığından tarafların arasındaki hukuki ilişkinin varlığı ve hizmetin ifa edildiği, davacı tarafından ispat edilmiştir. Ödemeye yönelik ispat külfeti kendisinde olan davalı/borçlu borcun ödendiğine dair belge ibraz etmemiştir. Sunulan bilirkişi raporunun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatiyle söz konusu rapor hükme esas alınmıştır. Davacı tarafından faturaya dayalı başlatılan takipte, takibe konu bedelin davalı tarafından ödenmediği anlaşılmakla, davanın kabulüne, davalının Ankara … Müdürlüğü’nün 2018/9605 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 38.350-TL asıl alacak yönünden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, davalı tarafça yapılan itirazın haksız ve alacak miktarının likid olduğu anlaşılmakla davacının tazminat talebinin yerinde olduğu görülerek hükmedilen alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Davanın KABULÜ ile; davalının Ankara … Müdürlüğü’nün 2018/9605 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 38.350-TL asıl alacak yönünden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
2-Hükmedilen 38.350-TL’nin %20’si olan 7.670-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 2.619,69-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 434,09-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 2.185,60-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 5.752,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 44,40-TL Başvuru Harcı, 434,09-TL Peşin/nisbi Harcı, 1.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 170,70-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.649,19TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/01/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza