Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/156 E. 2021/36 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2019/156 Esas
KARAR NO : 2021/36

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 03/04/2019
KARAR TARİHİ : 19/01/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalının taşeronluğunu üstlendiği … A.Ş.’nin doğalgaz tesisatı yenilemesi ile ve bu iş için gereken 2 adet Vilo TP-R 15 M tipi pompayı davacıdan talep ettiğini ve davacı tarafından yenileme işinin yapıldığını, her ne kadar sözleşmede 6.750,00 TL olarak bedel belirtilmiş olsa da işin içerisinde bazı hususların yapılmayacağından faturada belirtilen 5.529,66 TL üzerinden iki tarafın anlaştığını ve fatura düzenlendiğini, faturada … Yapı’nın yetkilisi ve sahibi …’in ıslak imzasının bulunduğunu, davacının 2 adet pompayı davalıya verdiğini ve davalı tarafından yapılması istenen doğalgaz tesisatı yenileme işini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, davalı tarafından davacıya sözleşmede belirtilen tutarın kısmi olarak parça parça ödendiğini, ödemeden kalan 2.715,00 TL tutarın ise ödenmediğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre her ay için gecikme bedeli olarak sözleşme bedeli üzerine aylık %4 ilave olarak yansıtılacağının belirtildiğini, tüm bu hususlar göz önüne alındığında takip tarihinde davalının 2.985,00 TL müvekkiline borçlu olduğunu, davalının sözleşmede belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bu nedenle alacağın tahsili için … Müdürlüğünün … esas sayılı dosya ile davalı aleyhine takibe başlandığını, ödeme emrinin davalı/borçluya tebliğ edildiğini davalının itirazı ile takibin durdurulduğunu, duran icra takibine devam edebilmek için iş bu davanın açılması zarureti hasıl olduğunu belirterek davalının yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine, Mahkeme masrafları ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Usulüne uygun tebliğe rağmen davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki ticari mal alım satım ve hizmet alımı ilişkisine istinaden düzenlenen faturaya dayalı davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
… Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyanın celbi sağlanmış olup dosyamız arasına alınmıştır. Dosyanın incelenmesinde; davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine 06-03/2019 tarihinde 2.985,00 TL cari hesap alacağı ile 100,84 TL işlemiş faizin toplam 3.085,84 TL alacak yönünden takip başlatıldığı, borçlunun 11/03/2019 tarihli borca ve ferilerine yönelik itiraz dilekçesi ile takibin durdurulduğu görülmüştür.
Tarafların bağlı bulunduğu vergi dairelerine müzekkere yazılarak davaya ve takibe konu BA-BS formlarının gönderilmesinin istenilmiş gelen cevabi yazılar dosyamız arasına alınmıştır.
Davalıya, davaya ve takibe konu ürünlerin teslimine yönelik isticvap davetiyesi çıkarılmış, davalının isticvap davetiyesine rağmen duruşmaya katılmadığı görülmüştür.
Taraflara/vekillerine HMK. 222. maddesi gereğince akdi ilişkinin başından itibaren defter ve kayıtları mahkememize sunması yönünde 2 haftalık kesin süre verilmiş, tarafların defter ibrazında bulunmadığı ve adres de bildirmediği görülmüştür.

Dosyanın konusunda uzman mali müşavir bilirkişiye tevdi ile tarafların iddia ve savunmalarını karşılar, mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktaları ile sınırlı olmak üzere varsa davacı asıl ve faiz alacağının tespitinin yapılması istenilmiş 08/12/2020 tarihli bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi Raporunda Özetle: Davacı yan tarafından davalı yan adına düzenlenen, 1 adet 20.10.2018 tarihli A-002675 no.lu 15.965,00 TL tutarlı faturanın davalı yan tarafından 2018 yılında “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; bildiriminin yapıldığı, dolayısıyla işbu faturanın davalı yanca kabul edildiği ve davacı yanın davalıdan takip tarihi itibariyle talebiyle bağlı olarak 2.985.00 TL alacaklı olduğu, bu alacağının davacı yan tarafından düzenlenen faturadan, kısmi ödemelerin mahsubu sonucu kalan bakiye olduğu belirtilmiştir.
2004 sayılı İİK 67. Maddesinde; takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği, bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlunun; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklının; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edileceği hüküm altına alınmıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri müddeasını ispata mecburdur. Bu hüküm,“bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddesine göre;
“(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
6100 sayılı HMK’nın 222.maddesi gereğince usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtları sahibi lehine delil teşkil edebileceği gibi, aleyhine de delil teşkil edebilir. Buna göre davacı yan kendi iddiasını ispatlamak için kendi ticari defterlerine dayanmış olmasına rağmen, ticari defterlerindeki kayıtlar kendisi aleyhine delil oluşturacak nitelikte olabilir.
Faturanın, onu teslim alan muhatabı borç altına sokabilmesi için her şeyden evvel borç doğurucu bir hukuki ilişkinin mevcudiyeti ve faturanın da bu ilişki nedeni ile düzenlenmiş olması gerekir ve öncelikle taraflar arasında böyle bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının gözönünde tutulması zorunludur.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı, davalı ile ticari mal alım satımına ilişkin alacaklarının tahsili için başlattığı icra takibine davalının yaptığı itirazının iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı borçlunun takip dosyasında borca ve ferilerine yönelik itirazda bulunduğu görülmüştür. Somut olayımızda davaya ve takibe dayanak ürün ve malzemenin davalıya teslim edildiği fatura içeriğinden ve vergi dairesinden gelen BA formundan görüldüğü, davalının ihtaratlı davetiyeye rağmen defter ibrazında bulunmadığı, usulüne uygun isticvap davetiyesinin gereğini yerine getirmediği anlaşıldığından tarafların arasındaki hukuki ilişkinin varlığı ve hizmetin ifa edildiği, davacı tarafından ispat edilmiştir. Ödemeye yönelik ispat külfeti kendisinde olan davalı/borçlu borcun ödendiğine dair belge ibraz etmemiştir. Sunulan bilirkişi raporunun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatiyle söz konusu rapor hükme esas alınmıştır. Davacı tarafından faturaya dayalı başlatılan takipte, takibe konu 2.985,00 TL bedelin davalı tarafından ödenmediği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, davalının … Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile, takibin asıl alacak olan 2.985,00 TL yönünden devamına, davacı tarafından takipten önce usulüne uygun bir ihtar bulunmadığından davacının takip tarihine kadar işlemiş faiz talebinin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faiz işletilmesine, davalı tarafça yapılan itirazın haksız ve alacak miktarının likid olduğu anlaşılmakla davacının tazminat talebinin yerinde olduğu görülerek hükmedilen alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Davanın kısmen kabulü ile davalının … Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 2.985,00 TL asıl alacak yönünden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faizi işletilmesine,
2-Hükmolunan 2.985,00 TL’nin %20’si olan 597,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 203,91-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 60,98-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 142,93-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (Madde-13) göre hesaplanan 2.985,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; 44,40-TL Başvuru Harcı, 50,98-TL Peşin/nisbi Harcı, 10,00-TL Tamamlama Harcı, olmak üzere toplam 105,38-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan; 650,00-TL Bilirkişi ücreti, 184,10-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 834,10-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 806,84-TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacı üzerinde bırakılmasına,

8-Arabuluculuk ücreti olarak suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00-TL’nin kabul oranına göre 43,14-TL’nin davacıdan, bakiye 1.276,87 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda dava konusu miktarı itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 19/01/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

.