Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/148 E. 2022/54 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA VERİLEN
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/148
KARAR NO : 2022/54

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. ……
DAVALILAR : 1- … – …
: 2- … – … ……
DAVA TARİHİ : 29/03/2019
KARAR TARİHİ : 20/01/2022
G. K.YAZILDIĞI TARİH : 21/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
1.Davacı vekili iddiasında özetle; Müvekkilinin, davalılarla Kırşehir’de 6,5 Mw gücünde güneş enerjisi elektrik santralı inşa etme konusunda taraflarla yatırım teşvik belgesi kapsamında olan işler ve yatırım teşvik belgesi kapsamında olmayan işler için toplamda KDV dahil olmak üzere 3.068.000 USD karşılığında anlaştığını, ayrıca sözleşmenin 4.1 maddesine istinaden işin kurulu gücünün 7400 kWp’i aşması durumunda, aşan her kWp’in 0,40 USD ile çarpılıp, toplam hakedişe eklenmesinin kararlaştırıldığını ve kurulu gücün 7400 kWp’i aşması münasebetiyle sözleşme bedelinin de 3.068.000 USD’yi aştığını, sözleşme konusu santralin, her birinin sahibinin farklı 7 ayrı projeden oluştuğunu, bunlardan birinin de Proje 6- … olduğunu, sözleşmede bahsi geçen projelerin sahiplerinin her biri farklı olsa da sözleşme sürecinin tamamıyla … İnş. Ltd. Şti. tarafından yürütüldüğünü ve sözleşmenin başlangıcında “Taraflar” kısmında da proje sahiplerine ait hisselerin … İnşaat Ltd. Şti. Tarafından alınması için devir sözleşmesi yapılacağı hususunun ifade edildiğini, taraflar arasındaki ilişki adi ortaklığa vücut verdiğinden bütün işlemlerin … İnşaat tarafından yürütüldüğünü, ancak fatura başta olmak üzere diğer kayıt ve işlemlerde ise her bir proje sahibinin taraf olup, sözleşme bedellerinin de bizatihi davalıların/proje sahiplerinin talep ve belirlemeleri doğrultusunda ödeme zamanlarında proje sahiplerine dağıtılarak kendilerine fatura edildiğini, taraflarının iç ilişkiyi tam olarak bilmesi mümkün olmadığından, hukuki nitelendirmelerde hak kaybına uğramamak için kesilen faturayı baz almak suretiyle, bakiye alacak için her bir proje sahibine kesilen fatura tutarıyla birlikte sözleşmenin tarafı olan diğer davalı … İnşaat Ltd. Şti.’ne takip başlatmak zorunluluğunun doğduğunu, 7 ayrı proje sahibine fatura edilmiş olan bakiye sözleşme alacaklarının 708.971,6 USD olduğunu, bu miktarın 290.000.-USD’sinin sisteme enerji verilmesi, kalan 418.971,60 USD’sinin de … kabulünün yapılması ile ödenmesi gerektiğini, Müvekkilinin belirlenen sözleşme bedellerini bizatihi davalıların/proje sahiplerinin talep, talimat ve belirlemeleri doğrultusunda proje sahiplerine dağıtılarak kendilerine fatura edildiğini, son faturaya değin de bir sıkıntı yaşanmadığını, son fatura bedelinin ödenmediğini, İhbar süresi geçmiş, fatura içeriği kesinleşmiş ve borcun da likit hale geldiğini, Tacir olan davalının … ve … Elektrik A.Ş. tarafından yetki ile görevlendirilen kabul heyetince testi ve kontrolleri yapılarak santrali teslim alıp gelir elde etmeye başlar başlamaz ticari ahlakla bağdaşmayan eylemlere girişmesinin kötüniyete delalet ettiğini beyanla; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulü ile borçluları itirazlarının iptaline ve takibin kaldığı yerden devamına, itirazın haksız ve kötü niyetli olması, müvekkilinin de mahvına yol açması karşısında asgari %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalılar vekili savunmasında özetle; Müvekkili davalı …’nın davacının ödemeler konusundaki sözleşmesel muhatabı olmadığını, Sözleşmenin 7.2.3. maddesinde, ödeme yükümlüsü olarak diğer davalı … İnşaat Ltd. Şti. olduğunun sözleşmede kesin bir dille yazılı olduğunu, yalnızca kendisine ait hisseyi devrinden ibaret ilişkileri bulunan davalılar arasında adi ortaklık olduğunu ileri sürmenin hukukun kabul edilmez şekilde zorlanmasından ibaret olduğunu, …’nın, davacının sözleşmesel muhatabı olmadığını, yalnızca proje adına olan kişilerden biri olduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre işin 15.09.2017 tarihine kadar bitirilmesinin gerektiğini, işin tamamlanmaması halinde uygulanacak yaptırımların sözleşmenin 22. maddesinde belirlendiğini, buna rağmen, davacı yanca işin tesliminin 98 gün geciktirildiğini ve gecikme halinde cezai şart uygulanacağını bildiren müvekkilinin de yasal hakkını kullandığını ve sözleşmede yer alan cezai şartın taraflarınca uygulandığını, Sözleşmenin 2. ve 3, maddesi ve sözleşme bütünü ile ifade bulduğu üzere, işin Götürü Bedelli, Anahtar Teslimi iş olup, davalı tarafça yapılması gereken bazı iş ve işlemler zamanında yapılmadığı için, müvekkilinin işin bitmesini sağlayabilmek, işletmesinin açılmasının önünün kesilmesini engellemek için zaruri olarak işlemleri yaptırmak, bedelini ödemek zorunda kaldığını, Davacı yanca teminat mektubu sunulmadan hiçbir hak ve alacağın talep edilemeyeceğini, Sözleşmeye göre 24 ay boyunca invertör bakım ile tesisin bakım ve arızaları için servis vermesi gerekir iken bunu yapmadığını, ayrıca, Pİ Berlin firması tarafından da sahada davacının birtakım eksik ve ayıplı işleri daha olduğunun tespit edildiğini, Müvekkili tarafından sahada inceleme ile davacı tarafından eksik ve ayıplı işlerin yapıldığı ve eksik ve ayıpların içinden çıkılmaz bir hal aldığının görüldüğünü, yapılan işte kendi lehine olacak şekilde konstrüksiyon farkı oluşturulduğunu, üretimin olması gerekenden daha az olacağı sonucu doğuracak biçimde erken gölgelenme olacak şekilde iş yapılarak müvekkilinin zarara uğratıldığını, GES 540 kW olarak yapılabileceği yerde taraflarının bilgi ve onayı alınmaksızın 500 kW olarak yapılmakla yine müvekkili zararına işlem yapıldığının tespit olunduğunu, Yapılan bu tespitler nihayetinde davacının müvekkilinden alacaklı olmadığı, tam tersine borçlu olduğunun ortaya çıktığını beyanla, davanın reddine, her bir davalı için ayrı ayrı takip tutarının %20’si oranında davacının kötüniyet tazminatı ödemesine karar verilmesini, Ankara … . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/151 esas sayılı dosyası ile aralarında bağlantı bulunması sebebi ile birleştirlmesini istemiştir.

3.Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/151 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı şirketin aynı olduğu, aynı sözleşmeye ve vakıalara dayalı olarak itizarın iptali ile takibin devamının istendiği anlaşılmıştır.

4.Delillerin değerlendirilmesi ve hükme esas gerekçe : Mahkememiz dosyası ile Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/151 Esas sayılı dosyası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu anlaşılmakla, birleştirme talebi de dikkate alınarak, HMK 166/1 maddesi gereğince dosyaların birleştirilmesi gerektiği kanaatiyle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye ve dosya kapsamına göre;
1-Mahkememiz dosyasının Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/151 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine,

2-Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına,

3-Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesine birleştirme kararının öncelikle bildirilmesine,

4-Tahkikatın birleşen dosya üzerinden yürütülmesine,

Dair, yapılan yargılama sonucunda esas karar ile birlikte kanun yoluna tabi olmak üzere oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
(E-imzalıdır)
Üye …
(E-imzalıdır)
Üye …
(E-imzalıdır)
Katip …
(E-imzalıdır)