Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/985 E. 2021/40 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2018/985 Esas
KARAR NO : 2021/40

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 31/12/2018
KARAR TARİHİ : 19/01/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirket arasında 19/04/2016 tarihinde “Tasarım Uygulama Sözleşmesi” imzalandığını ve sonrasında da 22.06.2016 tarihinde ürünlerin renk ve kumaş seçimlerine ilişkin sözleşmeye ek protokol düzenlenerek ürünlerin nitelik ve niceliklerinin belirlendiğini, davacı şirketin sözleşmede kararlaştırılan 218.000TL’yi davalı şirkete ödediğini, davalı şirketin sözleşmede kararlaştırılan edimi sözleşmeye uygun yerine getirmediğini, sözleşmenin 5.maddesinde, dökümanlarda ve ek protokolde detaylı şekilde sayılan ürünlerin nitelik ve niceliklerinde mutakabat sağlanan tasarım ve ölçülere uyulmaması sonucunda ayıplı ve eksik ifaya sebebiyet verdiğini, davacı tarafından yapılan ödemelerle ilgili kayıtların mevcut olduğunu, davalı tarafından yapılan ayıplı ve eksik ifanın tespiti amacıyla Ankara ….SHM.nin … D.İş sayılı dosyası üzerinden yaptırılan delil tespitinde, mezkur aykırılıklar ve tüm ihlallerin fotoğraflanarak tespit edildiğini, davalı şirketin TBK.nm 219 ve 474. maddeleri uyannca sorumlu olduğunu, 6098 sayılı Kanunun 227 ve 475.maddelerinde kendilerine tanınan seçimlik haklarına binaen, davalı şirketçe sözleşme ve eki protokollere göre yapılan imalatlara ilişkin fiyatların sunulan hizmet ve kaliteye göre en az % 20 fazla olduğunu, bu nedenle tasarım değişikliği üretim kalite farkı olarak 43.600 TL farkın iadesi gerektiğini, sözleşme bedeli 218.000TL ile çıkartılan haksız ek masraflarla birlikte ödemesi yapılan 265.000TL’lik bedel arasındaki 47.000TL’nin sebepsiz zenginleşme hükümleri dairesinde iadesi gerektiğini, ayrıca tasarım ve üretim hatalarından dolayı kullanılamayan ürünlerin tamir bedellerinin 53.975TL olduğunu, bu bedelin ödenmesi gerektiğini ve neticede toplam 144.575TL’nin faiziyle birlikte ödenmesi gerektiğini, davalı tarafın 28.09.2018 tarihli ihtara rağmen ödeme yapmadığını belirterek eksik ve ayıplı ifa ile müvekkil şirketin uğratıldığı zararın şimdilik 10.000TL.’nin ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 24/12/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile harca esas değerin 73.192,8 TL (ayıplı ifa ) + 53.975TL (eksik ifa) = 127.167,8 TL olduğunu belirtmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacının iddialarının gerçek dışı ve mesnetsiz olup reddinin gerektiğini, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacı tarafın üretimi tamamlanan ürünlerin montaj ve teslimi sırasında kusurlu davrandığını, davacının oluşması muhtemel zararlardan sorumlu olduğunu, sözleşmeye bağlılık ilkesinin ihlal edildiğini, sözleşme bedeli ile haksız ek masraflar arasındaki farkın iadesine dair soyut taleplerinin yersiz olduğunu, TBK’nın 474. Ve 477. Maddeleri uyarınca teslim alınan ürünün gözden geçirme yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, davaya konu ürün ve malzemenin montajının davacının kusurlu davranışları nedeniyle aksadığını, ayıp olsa bile bunun süresinde bildirilmediğini, davacı tarafın tasarım ve üretim hatalarından dolayı tamir bedeli adı altında 53.975 TL talep etmesinin varsayıma dayalı ve gerçeğe aykırı iddialar olduğunun ve taleplerinin reddinin gerektiğini belirterek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasında akdedilen eser sözleşmesine ilişkin tazminat davası olup, uyuşmazlığın davalı tarafından yapılan işin sözleşmeye uygun yapılıp yapılmadığı, davacı işverenin davalının eksik ve ayıplı ifada bulunması iddiasıyla tazminat isteminin yerinin olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
Ankara… Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.iş sayılı dosyasının celbi sağlanmıştır. Dosyanın incelenmesinde; davacı tarafın istemi ile dava konusu sözleşme kapsamında tespit istendiği, 31/05/2018 tarihli rapor tanzim edildiği görülmüştür.
Yargılama sırasında davacı tanıkları … ile …’ın ve davalı tanıkları … ile …’ın beyanları alınmıştır.
Dosyanın konusunda uzman nitelikli hesap, iç mimar ve sektör uzmanı bilirkişi heyetine tevdi ile tarafların iddia ve savunmalarını karşılar, mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktaları ile sınırlı olmak üzere , tarafların edimlerine sözleşmeye ve ek protokole uygun yerine getirilip getirilmediği , var ise gecikmiş ifanın hangi taraftan kaynaklandığı , var ise yerinde inceleme sırasında belirlenebilecek ayıpların sonradan kullanımla ortaya çıkıp çıkmayacağı , imalata dayalı ayıp olup olmadığı ayıp var ise gizli mi açık mı olduğu , gizli ayıp söz konusu ise davacı tarafça ayıptan haberdar olması gereken muhtemel tarihin belirlenmesi ve var ise davacı alacağının tespitinin yapılması istenilmiş, 07/07/2020 tarihli bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi Raporunda Özetle: Ürünlerin teslimat süresinde, davalı tarafından teslim edilmeye çalışılmış olduğunu, uygulama alanında yaşanan gecikmelerin davacı taraftan kaynaklandığını, bunların bir kısmının öngörülemeyeceği ve işin gereği olabileceği, davalı tarafın 31.10.2016 tarihine kadar montaja başlamak istediğini bildirmiş olduğunu, montaja başlama 01.11.2016 ve montaj bitim 22.08.2017 tarihleri olduğu, ürünlerin teslim tarihinin 01.11.2016-22.08.2017 olması ve en az üç yıldır kullanılıyor olması ve 31.05.2018 tarihinde teslimden kısa süre sonra delil tespitinin yapılmış olduğu göz önüne alınarak yeni bir yerinde incelemeye gerek olmadığı, sözleşmenin 2. maddesine göre; ekte sunulan tasarım ve detaylarda yer alan çizimlerin yetersiz olduğu, ölçü ve malzeme açıklamalarında eksikliklerin olduğu, davalı tarafın sunduğu sözleşme dışında müşteri isteği ile yapılan değişiklikler ve iptallerle ilgili taraf imzalı ek sözleşme yapılmamış olduğunu, bu sebeplerle tarafların edimlerinin sözleşme ve protokole uygun olarak yapıldığının eldeki belge ve bilgilerle ile tespitinin tam olarak mümkün olmadığını, bu doğrultuda söz konusu mobilyaların çalışır vaziyette (kullanım ihtiyacına cevap verecek özellikte) teslim edilmesi gerektiği düşünülerek bir değerlendirme üzerinden fiyat, kalite, sunulan hizmet ve taşıması gereken özelliklere göre eksikliklerin tespit edildiğini, ürünlerde delil tespit raporunda da belirtilen bir takım hataların ve farkların olduğu bunlarla ilgili % 20 oranında(43.600,00 TL) nefaset kesilmesi ile üretim hatalarının giderilmesi için (28.550,00 TL) tamir bedelinin belirlenmiş olduğu, heyetlerince de değerlendirmenin bu yönde olduğunu, ürünlerde tespit edilen hataların büyük çoğunluğunun üretim ve montajdan kaynaklanan hatalar olduğu, tespitte görülen ayıpların çoğunun montaj bitim sonrası (22.08.2017) ortalama bir tüketici tarafından anlaşılabilen açık ayıplar olduğunu, ayıplar ve eksiklerle ilgili olarak davacı tarafından ihbarın süresinde yapılıp, yapılmadığının tespitinin taraf delillerine göre mahkemece takdir edilebileceği, sözleşme dışında ve dava dosyasına delil tespit sonrası davalı tarafından sunulan, davacının isteği ile yapılan değişiklikler ve fiyat farklarına ait beyan listesinin iptaller -20.136,00 TL, ilaveler 77.602,50 TL fark toplamı olan 57.446,50 TL nin sayın mahkemece kabul edilmesi durumunda, sunulan hizmet ve kaliteye göre %20 oranında nefaset kesilerek 45.957,20 TL olarak değerlendirmeye alınabileceği, davacı alacağının davacının ödemesi gereken 218.000- 43.600- 28.550 = 145.850,00 TL, davacının ödediği 265.000,00 TL fark 119.150,00 TL, davalının ilaveler talebinin takdiri 45.957,20 TL olduğu belirtilmiştir.
Taraf vekillerinin itirazlarını karşılar Mahkememiz ara kararında belirtilen hususların eksiksiz açıklığa kavuşturan takdiri Mahkememize ait olmak üzere ek rapor tanzimi için dosyanın yeniden bilirkişi heyetine tevdiine karar verilmiş olup , 14/12/2020 tarihli bilirkişi ek raporu dosyamız arasına alınmıştır. Bilirkişi Ek Raporunda; Kök rapordaki görüşlerde bir değişiklik olmadığı belirtilmiştir.
Eksik iş sözleşme ve eklerine göre yapılması gerektiği halde yapılmayan (noksan bırakılan) işleri ifade eder. Eksik işler bedelinin istenebilmesi için teslim sırasında ihtirazi kayıt konulmasına ya da ihtar çekilmesine gerek bulunmamaktadır. Eksik işler yönünden TBK’nın 474 ve 477. maddesindeki hükümler uygulanmaz.
Ayıp ise, imâl edilen bir eserde veya malda, sözleşme ve ekleri ile iş sahibinin beklediği amaca ve dürüstlük kurallarına göre bulunması gereken vasıfların bulunmaması, bulunmaması gereken vasıfların ise bulunmasıdır. Şayet, imâl edilen eserde ayıp varsa, iş sahibi tarafından süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulması şartıyla sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan Türk Borçlar Kanunu’nun 475. maddesinde sayılan seçimlik haklarından birisini kullanabilir. Davacının yukarıda belirtilen ilkeler kapsamında ayıp nedeniyle talepte bulunabilmesi için öncelikle TBK 474/1 maddesine göre eserin tesliminden sonra uygun süre içinde gözden geçirerek ayıp ihbarında bulunduğunu ispat etmesi gerekir, aksi takdirde TBK 477/2 maddesi gereğince eseri mevcut haliyle kabul etmiş sayılır.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’ni 2016/2669 Esas, 2017/2628 Karar sayılı ilamı; “…Öyleyse ayıbın açık ayıp olduğu anlaşılmakta olup, bu durumda ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı teslim tarihine göre saptanmalıdır. Teslim ve ayıp ihbarı tanık dahil her türlü delil ile kanıtlanabileceğinden” şeklindedir.
Borçlar Kanunu’nun 360. maddesi hükmü gereğince, eser iş sahibinin kullanamayacağı ve nesafet kurallarına göre kabule zorlanamayacağı ölçüde kusurlu veya sözleşmeye önemli ölçüde aykırı olursa, iş sahibi, o işi kabulden kaçınabilir. Eserdeki kusur veya sözleşmeye aykırılık onu kabulden imtina edilecek derecede önemli değilse eser-iş sahibi, eserin değerindeki eksiklik oranında, ücreti indirebilir; eğer kusurların giderilmesi büyük harcamaları gerektirmiyorsa yükleniciyi onarıma zorlayabilir.
TBK’nın 147/6. maddesine göre eser sözleşmesinden doğan alacakların 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğu ve 5 yıllık sürenin başlangıcı da eserin tesliminden sonra başladığı, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi çerçevesinde 5 yıllık zamanaşımı süresi dolmadan davanın açıldığı anlaşıldığından davalı tarafın zamanaşımı itirazına itibar edilmemiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 19/04/2016 tarihinde Tasarım Uygulama Hiz. Sözleşmesi ve 22/06/2016 tarihinde Ek Protokol akdedildiğine ilişkin ihtilaf bulunmamaktadır.
Mahkememizce alınan 07/07/2020 kök raporu ve 14/12/2020 tarihli ek bilirkişi heyeti raporları, taraflar arasında 19/04/2016 tarihli sözleşme ve 22/06/-2016 tarihli ek protokolün incelenmesinde; davacı yüklenici tarafından yapılan işin sözleşme ve eklerine uygun yapılmadığı, ürünlerde tespit edilen hataların büyük çoğunluğunun üretim ve montajdan kaynaklanan hatalar olduğu, değişik iş dosyasındaki tespit raporunda ürün ve malzemedeki ayıpların büyük kısmının açık ayıp şeklinde olduğu, ayıp ihbarının davacı tarafından süresinde yapıldığının tanık ifadeleriyle sabit olduğu ancak ayıpların giderilmediği, iş bedelinin tamamının iş sahibince yükleniciye ödenmesi halinde varsa fazla ödenen bedelinin iadesine karar verilmesi gerektiği, bu nedenle eksik ve kusurlar gözetilerek yapılan işin fiziki oranı belirlenip iş bedeline uygulanarak mukayese edilmesi ve sözleşme dışında ilave işler bedelinin hesaplanması sonucu fazla ödemenin belirlenmesi gerektiği; davacının davalı tarafa sözleşme kapsamında 265.000 TL ödediği, 218.000 TL sözleşme bedelinden eksik ve ayıplı işler nedeniyle % 20 nefaset kesintisine karşılık gelen 43.600 TL ile tamir bedeli olan 28.550 TL’nin düşürülmesinden sonra aradaki fark olan 119.150 TL’lik bedelden, ilaveler talebi ile hesaplanan 57.446,50 TL’den % 20 nefaset kesintisi yapıldıktan sonra 45.957,20 TL’nin çıkarılması ile davacı alacağının 73.192,18 TL olduğu, ihtarnamenin davalıya 28/092018 tarihinde tebliğ edildiği ve ödeme için verilen 7 günün eklenmesiyle temerrüdün 06/10/2018 tarihinde gerçekleştiği, tarafların tacir olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne 73.192,18 TL’nin 06/10/2018 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 73.192,18 TL’nin 06/10/2018 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 4.999,76-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 2.171,72-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 2.828,04-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 10.315,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre red edilen kısım üzerinden hesaplanan 7.817,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; 35,90-TL Başvuru Harcı, 170,78-TL Peşin/nisbi Harcı, 2.000,94-TL Islah Harcı, olmak üzere toplam 2.207,62TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan; 3.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 94,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 3.094,00-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 1.780,77-TL lik kısmanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/01/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza