Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/984 E. 2021/5 K. 12.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2018/984 Esas
KARAR NO : 2021/5

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 31/12/2018
KARAR TARİHİ : 12/01/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, davacı tarafından tedarik edilip teslim edilen ürünlere ilişkin fatura düzenlendiğini, davacı şirketin davalıya faturaları ve ilgili ürünleri … Kargo …Kargo no ile gönderdiğini ve kargonun davalı yanca 03/04/2017 tarihinde kabul edildiğini, faturaya ilişkin bedelin ödenmemesi üzerine, davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı taralın borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine itiraz edildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek davalının haksız itirazının iptali ile takibinin devamına karar verilmesini, davalının borcu olan 2.381,62 TL asıl alacağı, 167,95 TL, faizi, masrafları ve avukatlık ücretini ödemeye karar verilmesini, takip konusu alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Usulüne uygun tebliğe rağmen davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki ticari mal alım satım ilişkisine istinaden düzenlenen faturaya dayalı davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
… Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasının celbi istenmiş dosyamız arasına kazandırılmıştır. Takip dosyasının incelenmesinde; davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine 18/01/2018 tarihinde 2.381,62 TL asıl, 167,95 TL faiz alacağı üzerinden 2017 yılına ait cari hesap ekstresine dayalı takip başlatıldığı, davalı borçlunun 22/02/2018 tarihli itiraz dilekçesi takibin durduğu görülmüştür.
Tarafların bağlı bulunduğu Vergi Dairelerine müzekkere yazılarak takibe konu faturaya ilişkin BA-BS formlarının mahkememize gönderilmesi istenilmiş, 12/11/2019 tarihli cevabi yazı dosyamız arasına alınmıştır.
Ankara Batı Asliye Ticaret mahkemesine talimat yazılarak davalıya ,davaya ve takibe konu ürünlerin teslimine yönelik isticvap davetiyesi çıkarılmasının istenilmiş, Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan talimata cevap verildiği, davalının isticvap davetiyesine rağmen duruşmaya katılmadığı görülmüştür.
Davalıya HMK. 222. maddesi gereğince akdi ilişkinin başından itibaren defter ve kayıtları mahkememize sunması yönünde 2 haftalık kesin süre verilmiş, davalının defter ibrazında bulunmadığı ve adres de bildirmediği görülmüştür.

Bakırköy Nöbetçi ATM ne talimat yazılarak davacı tarafa ait HMK. 222. maddesi gereğince akdi ilişkinin başından itibaren defter ve kayıtları mahkememize sunmaları yönünde 2 haftalık kesin süre verilerek, kesin süre içerisinde sunulmaması halinde karşı yan usulüne uygun tutulmuş defter ve kayıtlara göre karar verileceği, defter ibrazından kaçılmış sayılacağının mahkemece kabul edileceğinin davacı tarafa ihtarina bildirimde bulunulmadığı takdirde ticari defter deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacaklarının ihtarı yapılarak, akabinde dosyanın konusunda uzman mali müşavir bilirkişiye tevdi ile tarafların iddia ve savunmalarını karşılar, mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktaları ile sınırlı olmak üzere tespitinin yapılması istenilmiş, 06/09/2019 tarihli bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi Raporunda Özetle; davacının 2016 ve 2017 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; davacının takip dosyasına sunmuş olduğu 2016 ve 2017 yılı cari hesap ekstrelerine ve defter kayıtlarına göre takip tarihi (18/01/2018) itibariyle davacının davalıdan 2.381,62 TL alacaklı olduğu, davacının davalıyı takip öncesi temerrüde düşürmediği tespit edilmiş olup takip öncesi faiz talebi bulunmadığı, davacının dava dilekçesinde yer alan takip sonrası faiz talebinin oran/tutar olarak uygun olduğu, davacı tarafından davalıya düzenlenen faturaların e-fatura olduğu, faturalarda teslim alan kısmı ve teslim eden kısmının bulunmadığı, davacı tarafından davalı adına düzenlenen satış faturalarının davacının ticari defterlerine 120-Alıcılar Hesabı borçlandırılarak, 600-Yurliçi Satışlar Hesabı ve 391 -Hesaplanan KDV Hesabı alacak olarak kaydedildiği, bu kaydın faturalarla içerik olarak uyumlu olduğu, davacının ibraz ettiği defter kayıtlarına göre dava konusu fatura bedellerine ilişkin olarak takip tarihi (18/01/2018) itibariyle davacının davalıdan 2.381,62 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
2004 sayılı İİK 67. Maddesinde; takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği, bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlunun; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklının; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edileceği hüküm altına alınmıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri müddeasını ispata mecburdur. Bu hüküm,“bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddesine göre;
“(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
6100 sayılı HMK’nın 222.maddesi gereğince usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtları sahibi lehine delil teşkil edebileceği gibi, aleyhine de delil teşkil edebilir. Buna göre davacı yan kendi iddiasını ispatlamak için kendi ticari defterlerine dayanmış olmasına rağmen, ticari defterlerindeki kayıtlar kendisi aleyhine delil oluşturacak nitelikte olabilir.
Faturanın, onu teslim alan muhatabı borç altına sokabilmesi için her şeyden evvel borç doğurucu bir hukuki ilişkinin mevcudiyeti ve faturanın da bu ilişki nedeni ile düzenlenmiş olması gerekir ve öncelikle taraflar arasında böyle bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının gözönünde tutulması zorunludur.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı, davalı ile ticari mal alım satımına ilişkin alacaklarının tahsili için başlattığı icra takibine davalının yaptığı itirazının iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı borçlunun takip dosyasında borca ve ferilerine yönelik itirazda bulunduğu görülmüştür. Somut olayımızda davaya ve takibe dayanak ürün ve malzemenin davalıya teslim edildiği davacı defterleri ile fatura içeriğinden görüldüğü, davalının ihtaratlı davetiyeye rağmen defter ibrazında bulunmadığı, usulüne uygun isticvap davetiyesinin gereğini yerine getirmediği, 7251 sayılı yasanın 23. Maddesi ile değişen HMK 222. Maddesine göre taraflardan birinin defter ibraz etmemesi halinde karşı tarafın usulüne uygun tutulmuş defterlerin lehine delil kabul edileceği anlaşıldığından tarafların arasındaki hukuki ilişkinin varlığı ve hizmetin ifa edildiği, davacı tarafından ispat edilmiştir. Ödemeye yönelik ispat külfeti kendisinde olan davalı/borçlu borcun ödendiğine dair belge ibraz etmemiştir. Sunulan bilirkişi raporunun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatiyle söz konusu rapor hükme esas alınmıştır. Davacı tarafından faturaya dayalı başlatılan takipte, takibe konu 2.381,62 TL bedelin davalı tarafından ödenmediği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, davalının … Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile, takibin asıl alacak olan 2.381,62 TL yönünden devamına, davacı tarafından takipten önce usulüne uygun bir ihtar bulunmadığından davacının takip tarihine kadar işlemiş faiz talebinin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9,75 ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, davalı tarafça yapılan itirazın haksız ve alacak miktarının likid olduğu anlaşılmakla davacının tazminat talebinin yerinde olduğu görülerek hükmedilen alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davalının … Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile, takibin asıl alacak olan 2.381,62 TL yönünden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9,75 ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
2-2.381,62 TL’nin %20’si olan 476,32 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 162,69-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 43,55-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 119,14-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 2.381,62-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; 35,90-TL Başvuru Harcı, 43,55-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 79,45TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan; 650,00-TL Bilirkişi ücreti, 897,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.547,00-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 1.445,09-TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda dava konusu miktarı itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 12/01/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza