Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/981 E. 2021/276 K. 16.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2018/981 Esas
KARAR NO : 2021/276

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 31/12/2018
KARAR TARİHİ : 16/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin müvekkilinin kiracı olarak faaliyet gösterdiği … Ticaret Merkezinin müteahhiti olduğunu, 31.07.2017 akşam saatlerinde sağanak yağmur yağmış ve yağan yağmur nedenilye çatı oluklarından sular sızarak müvekkilinin 3 katlı fabrikasının tüm katlarını su bastığını, fabrikada büyük zarar oluştuğunu, üretime yarar makinalar ve sevkiyat bekleyen hazır ürünlerin tamamen ıslandığını, işyerinin sigortalı olması nedeni ile makina ve ürün zararlarının sigorta tarafından karşılandığını, her ne kadar makina ve ürün zararları sigorta şirketi tarafından karşılanmış ise de davalı şirketin kusuru nedeni ile müvekkili şirketin fabrikasında günlerce üretimin durduğunu beyan ederek davalının kusurlu imalatı nedeni ile müvekkili fabrikanın üretimin durduğu günlerde uğranan zarara karşılık şimdilik 100.00 TL fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesine talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili tarafından 12/02/2021 tarihinde verilen ıslah dilekçesi ile açılan davayı bilirkişi raporu neticesinde 63.588,00 TL artırarak 64.588,00 TL’ye ıslah ettiğini beyan ederek, 64.588,00 TL’nin olay tarihinden itibaren ticari avans faizi ile ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı vekilinin taleplerinin usul ve yasaya aykırı olup davanın reddinin gerektiğini, müvekkili şirketin söz konusu taşınmazın maliki olmadığı gibi davacı ile arasında akdedilmiş herhangi bir sözleşmede bulunmadığını, müvekkilince teslim edilirken herhangi bir ayıbı bulunmayan çatı ve çatı oluklarının teslim tarihinden uzunca bir süre geçtikten sonra ayıplı olduğunun iddia edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, hasar tarihi olduğu bildirilen 31/07/2017 tarihinden uzunca bir süre sonra iş bu davanın açılmasının hakkaniyete ve hukuka aykırı olduğunu, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, davalı tarafından yapılan yapıda davacının kiracı olarak işyeri faaliyetini yürüttüğü, bu işyerinde yağmur nedeniyle meydana gelen zarar sonucu davacının işyerinde faaliyet gösterememesi nedeniyle uğradığı zararın tazmini istemine ilişkindir.
Tapu Sicil Müdürlüğü’ ne ve ilgili Belediye Başkanlığı’na müzekkere yazılarak söz konusu taşınmazın kayıtlarının, yapı ruhsatının, izin belgelerinin, mimarı projenin mahkememize gönderilmesi istenmiş olup gelen cevabi yazılar dosyamız arasına alınmıştır.
… Hukuk Mahkemesi’ nin … Değişik İş Sayılı dosyasının Mahkememize gönderilmesi için yazılan müzekkereye cevap verildiği ve dosyanın fiziken gönderildiği görülmüştür. 26.10.2018 tarihli bilirkişi tespit raporunda, davacı şirketin, …. no’da faaliyet göstermekte olduğu, 31.07.2017 akşam saatlerinde sağanak yağmur yağmış, çatı oluklarından sular sızarak davacının 3 katlı fabrikasının tüm katlarını su basmış olduğunu, su basmasının, yalnızca doğal afet kaynaklı olmadığı, çatının müteahhit tarafından kusurlu olarak icmali veya site yönetiminin çatı temizliğini düzenli yaptırmaması, yahut 3.kişilerin kusurundan kaynaklı olduğunun düşünüldüğünü; çatıdan ileri gelen akıntılar nedeniyle, işyeri tavan plastik boyaları yer-yer tabaka halinde lekelenmiş durumda olduğu, bu çatı akıntıları, çatı kenarlarındaki gizli derelerden bina yüzeyine sızarak, gerek alt kat duvarlarına nüfuz etmiş ve plastik boyaların çiçeklenmesine neden olduğu, yine duvar yüzeyinden sızan sular alt katlara kadar ilerlemiş durumda olduğu, giderlerle ilgili olarak, yalıtım amaçlı serilen keçeler gider içlerine tam dönülmemiş, uçlar-bitişler kısa kalmış, bu aralardan sular sızabilmekte olduğu, eğimlerde hatalar mevcut olduğu, çatının, teknik şartlara, fen ve san’at kaidelerine uygun yapılmadığı ve de çatı fonksiyonunu tam ifa edememekte olduğu, bu hususun da imalat aşamasındaki yapım hatasından ileri geldiği kanaatine ulaşıldığı, çatının ve çatı oluklarının teknik şartlara uygun olarak yapılmamış olduğu, gerek çatı genelinde, gerekse oluklarında uygun yapılmamış olmasından kaynaklanan kusurların bulunduğu, buna bağlı olarak, alt katlara çatıdan kaynaklanan akmalar meydana gelmiş olduğu, gerek tavan, gerekse duvar plastik boyalarında bozulmalar olduğu, bu hususların yapım hatasından ileri geldiği ve çatının mevsim şartları da dikkate alındığında, ivedilikle tamire muhtaç olduğunun tespit edildiği görülmüştür.
Dava konusu binada bir inşaat mühendisi eşliğinde 02/05/2019 günü saatinde keşif yapılmasına karar verilmiş olup 20/06/2019 tarihli bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi Raporunda Özetle; Her iki tarafın kusurları değerlendirildiğinde, yağmur sularının işletmeye verdiği zararların meydana gelmesi sebebi ile davacının kusurunun % 80, davalının kusurunun % 20 olduğunun tespit edildiği görüş ve kanaatine varılmıştır.
Tespit raporu ile bilirkişi raporu arasında açıkca çelişki bulunduğundan hasar dosyası geldikten sonra dosyanın beton konusunda uzmanlığı olan yeni bir inşaat mühendisi ve mali müşavir ve medikal malzeme satan bilirkişi heyetine tevdii ile, davacıya ait fabrikada meydana gelen su basmasının hangi sebepten ileri geldiği, önceki raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi, su basmasından dolayı iş durması var ise bunun süresi, hasar miktarına göre olması gereken makul süre, davacının uğradığı zararın tespiti konularında rapor alınmasına karar verilmiş olup 01/06/2020 tarihli bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır. Bilirkişi Raporunda Özetle; üretim maaliyeti hesaplamasında, fiili ve normal çalışma gün sayılarına göre iki tip hesaplama yapıldığını, fiili çalışma süresine göre üretim zararı ve personel giderleri dahil toplam zararın 322.941 TL hesaplandığını, kusur oranına göre, 322.941 TL x % 80= 258.352 TL Davacı … Sağlık Hizmetleri San. Tic A.Ş. payına düşen miktar, 322.941 TL x % 20= 64.588 TL Davalı … Müt.İmar İnş. Taah. San.Tic.Ltd.Şti. payına düşen miktar olarak hesaplandığını, yıllık çalışma süresinin 360 gün olrak hesaplandığı tatil ve bayram günlerinin ayrımının yapılmadığı hesaplama şekli ve personel giderleri dahil toplam zararın 222.720 TL olarak hesaplandığını, kusur oranına göre, 222.720 TL x % 80= 178.176 TL Davacı … Sağlık Hizmetleri San. Tic A.Ş payına düşen miktar, 222.720 TL x % 20= 44.544 TL Davalı … Müt. İmar İnş. Taah.San.Tic.Ltd.Şti. payına düşen miktar olarak hesaplandığını belirtmişlerdir.
Dosyanın ek rapor tanzimi için yeniden bilirkişi heyetine tevdii edilerek takdiri Mahkememize ait olmak üzere, taraf vekillerinin itirazlarını karşılar davalıdan var ise kaynaklı iş durmasının söz konusu olup olmadığı, davacı defterlerinde işin durmasının ve buna bağlı zararının tespitinin yapılmasına yönelik ek rapor tanzim edilmesi istenilmiş olup 08/12/2020 tarihli bilirkişi ek raporu dosyamız arasına alınmıştır. Bilirkişi Ek raporunda Özetle; 01/06/2020 tarihinde Mahkememize sunulan bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranları ve pay miktarı Davalı … Müt. İmar. İnşaat Taah. San. Tic. Ltd. Ştİ.’ye % 2064.588 TL, Davacı … Sağlık Hizmtleri San. Tic. A .Ş.’ye 258.352 TL olduğu yeniden belirtilmiştir.
26/01/2021 tarihli duruşmada taraflarca takip edilmeyen dava dosyasının HMK 150 maddesi gereğince yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verildiği ve davacı vekilinin talebi üzerine yeniden işleme konulduğu görülmüştür.
TBK’nun 49. maddesine göre kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar gören zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır(TBK.m.50/1).
TBK’nun 72. maddesinde de haksız fiilden zarar görenin bundan kaynaklanan zararın tazmini istemi ile açacağı davaların, zararı ve faili öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl ve herhalde haksız fiil tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi bulunduğu belirtilmiştir. Zamanaşımı süresi dolmadan iş bu davanın açıldığı görüldüğünden davalının zamanaşımı itirazına itibar edilmemiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; uyuşmazlığın davalının yaptığı imalat nedeniyle, davacının “üretimin durmasına” ilişkin talebinin yerinde olup olmadığına ilişkindir. Somut olayda; davacının kiracı olarak bulunduğu taşınmazda 31/07/2017 tarihinde yaşanan yağmur yağışı nedeniyle su basması yaşandığı, iş yerinde bulunan malların zarar gördüğü ve ilgili iş yerinde 12 iş günü üretimin durdurulduğu görülmüştür. TBK’nın 49 maddesine göre haksız fiil sorumluğundan bahsedilebilmesi için; fiil, hukuka aykırılık, illiyet bağı ve zarar unsurlarının birlikte gerçekleşmesi gerekir. Davalı şirket her ne kadar davacı ile aralarında akdedilen bir sözleşme olmadığını belirterek husumet itirazında bulunmuş ise de; davacının kiracı olarak bulunduğu iş yerinin yapım müteahhidi olduğu, Mahkememizce alınan bilirkişi raporuna göre kusurlu imalatın söz konusu olduğu ve gerçekleşen olayda illiyet bağı bulunduğu anlaşıldığından davalı haksız fiil hükümlerine göre sorumludur. Hal böyle olunca, yağmurun işletmeye verdiği zararların meydana gelmesinde davacı tarafın % 80, davalı tarafın % 20 oranında kusurlu olduğu, fiili çalışma süresine göre üretim zararı ve personel giderleri dahil toplam zararın 322.941 TL olduğu ve kusur oranlarına göre davacının 64.588 TL etmekte haklı olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne 64.588-TL’nin olay tarihi olan 31/07/2017 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine dair aşağıda şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Davanın KABULÜ ile, 64.588-TL’nin 31/07/2017 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 4.412,01-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 1.137,20-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 3.274,81-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 9.196,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 35,90-TL Başvuru Harcı, 35,90-TL Peşin/nisbi Harcı, 1.101,30-TL Islah Harcı, 314,00-TL Keşif Harcı, 2.200,00-TL Bilirkişi ücreti, 300,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 3.987,10TL ve değişik dosyasında alınan 500 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
6-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/03/2021